Bipolar bozukluk tanılı hastalarda erken relaps ile ilişkili klinik ve sosyodemografik özelliklerin belirlenmesi
Determination of clinical and sociodemographic characteristics associated with early relapse in patients diagnosed with bipolar disorder
- Tez No: 842563
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖZCAN UZUN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Bipolar bozukluk, prediktör, relaps, tedavi uyumu, erken, Bipolar disorder, predictor, relapse, treatment adherence, early
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Gülhane Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 140
Özet
Amaç: Bipolar bozukluk sık relapslar ve relaps arasındaki dönemlerde rezidüel/subsendromal belirtilerle giden kronik seyirli bir psikiyatrik bozukluktur. Relapsların yaşam kalitesini, sosyal işlevleri ciddi şekilde etkilediği ve hastalığın geleneksel görüşün aksine olumsuz bir seyir izlediği bilinmektedir. Bu nedenle relaps önleme bipolar bozukluk tedavisinde kritik bir öneme sahiptir. Relaps riskini potansiyel olarak artırabilecek birçok faktör tanımlanmıştır. Fakat relaps riskini artırabilecek faktörlere ilişkin veriler ülkemizde sınırlıdır. Bu çalışmada, bipolar bozukluk hastalarının remisyon sonrası erken relaps oranı ve erken relaps ile ilişkili olası klinik ve sosyodemografik özelliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Mevcut çalışmanın örneklemini, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri kliniğine çalışmanın yapıldığı tarihlerde başvuran DSM-5 tanı ölçütlerine göre bipolar bozukluk (BPB) tanısı alan 143 hasta oluşturmaktadır. Katılımcıların sosyodemografik ve klinik özellikleri klinisyen tarafından hasta ve yakınları ile yapılan görüşmeler sırasında kaydedildi ve her hastaya bir yaşam çizelgesi (life-chart) oluşturuldu. Olgulara Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ), Young Mani Derecelendirme Ölçeği (YMDÖ) ve hastalık şiddetini ve yan etki şiddetini ölçmek amacıyla Klinik Global İzlenim Ölçeği (KGİO) uygulandı. Erken relaps için kesme değeri olarak bir yıl belirlendi. Elde edilen veriler, veri setine kaydedilerek uygun istatistiki analizler uygulandı. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 37,42±11,8 yıldı ve %53,8'i (n=77) kadındı. Erken relaps oranı %63,6 olarak bulundu. Çalışmamızda tedavi uyumunun kötü olmasının tek başına erken relaps riskini 2,5 kat artırdığı tespit edildi. Çalışmamızda cinsiyetin, eğitim durumunun ve bipolar alt tipin (BPB-1, BPB-2) erken relaps ile ilişkisinin olmadığı gösterilmiş oldu. Erken relaps olan grupta önceki depresif atak sayısı, önceki hipomanik atak sayısı, önceki hastane yatış sayısı anlamlı olarak yüksekti. Erken relaps olanlarda ilk atağın depresif polaritede olması, manik veya hipomanik polaritede olmasına göre anlamlı olarak daha yüksekti. Tek değişkenli lojistik regresyon modelinde ek psikiyatrik hastalık varlığının ve mevcut antidepresan kullanımının erken relaps riskini bağımsız olarak artırdığı gösterildi. Erken relaps olan ve olmayan gruplardaki çalışmaya alınma sırasındaki KGİ Ölçeği-Hastalık Şiddeti skorları sırasıyla 3,73±1,55 ve 3,25±1,79'du. Erken relaps olan grupta HDDÖ skorları anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Erken relaps olan ve olmayan gruplar arasında sigara, alkol, psikoaktif madde, intihar girişimleri ve self-mutilasyon açısından anlamlı fark saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızdaki bu bulgular bipolar bozukluğun depresif ağırlıklı bir hastalık oluşunu ve daha sık relaps yaşayan hastaların 'manik relaps ağırlıklı' yerine 'depresif relaps ağırlıklı' bir hastalık yaşadıklarını ve tedavi uyumunun erken relapsın değiştirilebilir prediktörleri arasında olduğu gösteriyor. Bipolar bozuklukta relapsın prediktörlerinin anlaşılabilmesi ve etkili müdahale stratejilerinin geliştirilebilmesi için uzun süreli ileriye yönelik izlem çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Özet (Çeviri)
Objective: Bipolar disorder is a psychiatric disorder characterized by a chronic course with frequent relapses and residual/subsyndromal symptoms between relapses. Relapses are known to significantly impact the quality of life and social functioning, contrary to the traditional view of the disease. Therefore, relapse prevention is of critical importance in the treatment of bipolar disorder. Many factors that can potentially increase the risk of relapse have been identified. However, data on the factors that may increase the risk of relapse are limited in our country. This study aimed to determine the early relapse rate in patients with bipolar disorder and possible clinical and sociodemographic characteristics associated with early relapse. Material and Methods: The study sample consisted of 143 patients diagnosed with bipolar disorder (BD) according to the DSM-5 diagnostic criteria who applied to the Psychiatry Clinic of Gulhane Training and Research Hospital during the study period. The sociodemographic and clinical characteristics of the participants were recorded during interviews conducted by clinicians with patients and their relatives, and a life chart was created for each patient. The Hamilton Depression Rating Scale (HAMD), Young Mania Rating Scale (YMRS) and Clinical Global Impression Scale (CGI) were applied to measure the severity of the disease and the severity of side effects. One year was determined as the cutoff value for early relapse. The obtained data were recorded in the dataset, and appropriate statistical analyses were performed. Results: The mean age of the participants was 37,42±11,8 years, and 53,8% (n=77) were female. The rate of early relapse was found to be 63,6%. In our study, poor treatment adherence alone was found to increase the risk of early relapse by 2,5 times. Our study showed that gender, educational status, and bipolar subtype (BD-1, BD-2) were not associated with early relapse. In the group with early relapse the number of previous depressive episodes, the number of previous hypomanic episodes, and the number of previous hospitalizations were significantly higher. In those with early relapse, the first episode was significantly more likely to be depressive in polarity than manic or hypomanic. In the univariate logistic regression model, the presence of comorbid psychiatric illness and current antidepressant use were shown to independently increase the risk of early relapse. The CGI-Severity of Illness scores at the time of inclusion in the study were 3,73±1,55 and 3,25±1,79 for the groups with and without early relapse, respectively. HAMD scores were significantly higher in the early relapse group. There was no significant difference between the groups with and without early relapse in terms of smoking, alcohol, psychoactive substances, suicide attempts and self-mutilation. Conclusion: The findings in our study indicate that bipolar disorder is predominantly a depressive disease, and patients with more frequent relapses experience a 'depressive relapse-predominant' disease rather than a 'manic relapse-predominant' one. It also suggests that treatment adherence is an alterable predictor of early relapse. Long-term prospective follow-up studies are needed to understand the predictors of relapse in bipolar disorder and develop effective intervention strategies.
Benzer Tezler
- Bir toplum ruh sağlığı merkezinde takip edilen bipolar bozukluk ve şizofreni spektrumu bozuklukları tanılı hastalarda COVİD-19 pandemisi sürecinin akut alevlenmelere etkisi
The effect of the COVID-19 pandemic on acute exacerbationsof patients with bipolar disorder and schizophrenia spectrum disorders in a community mental health center
REMZİ ERŞAH DİNDAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN EREN YILDIZHAN
- Şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastaların, hasta yakınlarının ve psikiyatri alanında hizmet veren doktorların uzun etkili enjektabl antipsikotik kullanımına karşı tutumları ve tutumlarını etkileyen faktörler
Attitudes and influencing factors toward long-acting injectable antipsychotics among patients with schizophrenia and bipolar disorder, patient relatives and psychiatrists
ZOZAN PARSANOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM DEVRİM BALABAN
- Hızlı döngülü bipolar I bozukluğu tanılı hastaların tedavisine uzun etkili enjektable antipsikotik eklenmesinin nüks ve hastaneye yatış üzerine etkileri: retrospektif bir değerlendirme
The effects of adding long-acting injectable antipsychotics to treatment on relapse and hospitalization in patients with rapid-cycle bipolar I disorder: A retrospective study
BERRİN ALTUNOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ METEHAN ÇALIŞKAN
- Bipolar bozukluk tanılı hastalarda mizaç özellikleri ile cinsel işlev bozukluğu ve çift uyumunun ilişkisi
The relationship between patients with bipolar disorder temperament characteristics and sexual dysfunction and dyadic adjustment
HAFİZE ÇORBACI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TONGUÇ DEMİR BERKOL
- Bipolar bozukluk tanılı hastalarda psikolojik esneklik düzeylerinin şemalar ve intihar düşüncesi ile ilişkisi
The relationship between psychological flexibility levels with schemas and suicide thought in patients with bipolar disorder
HASAN DİLHAN BİNGÖL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriOndokuz Mayıs ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÖKHAN SARISOY