Geri Dön

Bir toplum ruh sağlığı merkezinde takip edilen bipolar bozukluk ve şizofreni spektrumu bozuklukları tanılı hastalarda COVİD-19 pandemisi sürecinin akut alevlenmelere etkisi

The effect of the COVID-19 pandemic on acute exacerbationsof patients with bipolar disorder and schizophrenia spectrum disorders in a community mental health center

  1. Tez No: 709127
  2. Yazar: REMZİ ERŞAH DİNDAR
  3. Danışmanlar: UZMAN EREN YILDIZHAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Covid-19, İki Uçlu Bozukluk, Şizofreni, Koronavirüs, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi, Yineleme, Covid-19, Bipolar Disorder, Schizophrenia, Coronavirus, Community Mental Health Center, Relapse
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

AMAÇ: Covid-19 pandemisinde uygulanan kısıtlamalar ve fiziksel izolasyon sonucu oluşan stresli ortam bütün dünyayı etkilemiştir. Pandemi sürecinin iki uçlu bozukluk (İUB) ve şizofreni spektrumu bozuklukları (ŞSB) tanılı hastaların klinik durumlarına olan etkisinin incelenmesi hedeflendi. Enfeksiyonu geçirmiş olmanın ya da hastanın ailesinde Covid-19'dan etkilenen birinin olmasının akut alevlenmelere bir etkisi olup olmadığını incelemek ise araştırmamızın ikincil amaçlarındandı. GEREÇ VE YÖNTEM: Hastanemize bağlı Bağcılar Meydan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde DSM-5 tanı ölçütlerine göre İUB ve ŞSB tanılı hastalar çalışmamıza dahil edildi. Servisimize bağlı toplum ruh sağlığı merkezinde (TRSM) takip edilmekte olan İUB ve ŞSB tanılı hastaların pandemi başlangıcı öncesi ve sonrasındaki 6 aylık dönemlerde akut alevlenmeleri ve bununla ilişkili belirti artışı, acil servis başvurusu, ilaç doz artırımı, ilaç eklenmesi ve psikiyatrik nedenli hastaneye yatışları retrospektif olarak karşılaştırıldı. Klinik sonuçların izlenmesinde hastane ve TRSM tıbbi kayıtları kullanıldı. Sosyodemografik özellikler, araştırmacılar tarafından hazırlanan veri formuna kaydedildi. İşlevsellik durumunun belirlenmesinde Kişisel ve Sosyal Performans Ölçeği (KSPÖ) kullanıldı. BULGULAR: Bir yıllık dönemde TRSM'de takip edilmiş olan İUB tanılı 107 hastanın (61 kadın, 46 erkek) yaş ortalaması 39±10,53, ortalama KSPÖ skoru 72,8±12,40, ŞSB tanılı 121 hastanın ise (47 kadın, 74 erkek) yaş ortalaması 37,12±11,29, ortalama KSPÖ skoru 59,93±15,53 olarak saptandı. İUB tanılı hastalarda pandemi sürecinde belirtilerde şiddetlenme olan (önce=22, sonra=42, p=0,001) ve ilaç doz artışı yapılan ya da ilaç eklemesi yapılan (önce=18, sonra=32, p=0,007) hasta sayısı daha fazlaydı, nüks (önce=12, sonra=15, p=0,63) ve hastaneye yatış (önce=11, sonra=5, p=0,109) sayıları benzerdi, acil servis başvurularında ise azalma olduğu (önce=13, sonra=6, p=0,039) görüldü. ŞSB tanılı hastalarda da pandemi sürecinde belirtilerde şiddetlenme olan (önce=31, sonra=55, p=0,001) ve ilaç doz artışı ya da ilaç eklemesi yapılan (önce=21, sonra=38, p=0,004) hasta sayısı daha fazlaydı, bu grupta pandemi başlangıcı öncesi ve sonrasında nüks (önce=14, sonra=19, p=0,405) ve hastaneye yatış (önce=12, sonra=12, p=1,00) sayılarına ek olarak acil servis başvurularının da (önce=16, sonra=14, p=0,832) benzer olduğu görüldü. Ailede Covid (+) öyküsü bulunan İUB tanılı 22 (%24) hasta, ŞSB tanılı 23 hasta (%19) vardı. Ailede Covid (+) olan İUB grubunda yineleme ile ilgili değişkenlerde pandemi başlangıcı öncesi ve sonrası için anlamlı fark saptanmadı. Ailede Covid (+) olan ŞSB grubunda sadece pandemi sürecinde belirtilerde şiddetlenme olan hasta sayısının anlamlı olarak iii daha yüksek olduğu görüldü (önce=4, sonra=11, p=0,016), diğer yineleme ile ilgili değişkenler için ise anlamlı fark saptanmadı. SONUÇ: Covid-19 pandemisi sürecinde İUB tanılı hastaların acil başvurularında azalma olurken, ŞSB tanılı hastaların acil başvurularında değişiklik olmaması, bu hasta grubunun pandemi döneminde de süren acil tedavi ihtiyaçlarını göstermektedir. İUB ve ŞSB tanılı hastalarda akut alevlenmelerde artış olmuş, fakat hastaneye yatışlarda artış görülmemiştir. Bu sonuç, ayaktan ruh sağlığı hizmeti veren TRSM'lerin öneminin altını çizmektedir.

Özet (Çeviri)

AIM: The stressful environment caused by the restrictions and physical isolation in Covid-19 pandemic has affected the whole world. The aim of this study was to examine the effect of the pandemic period on the clinical conditions of the patients with bipolar disorder (BD) and schizophrenia spectrum disorders (SSD). Secondary aims were examining whether having an infection or having someone in the patient's family affected by the Covid-19 has an effect on acute exacerbations. MATERIALS AND METHODS: Patients who were attending the community mental health center (CMHC) of our clinic with the diagnosis of BD and SSD were included in our study. Acute exacerbations and associated symptom increase, emergency service admissions, drug dose increases, additional medication prescriptions, and psychiatric hospitalizations of patients with BD and SSD who were followed up in the CMHC of our clinic were compared retrospectively in the 6-month periods before and after the onset of the pandemic. Hospital and CMHC medical records were used to monitor clinical outcomes. Sociodemographic characteristics were recorded in the data form prepared by the researchers. Personal and Social Performance (PSP) Scale was used for recording the general level of functionality. RESULTS: In the CMHC, there were 107 patients (61 females, 46 males) with the diagnosis of BD and followed up in CMHC in a one-year period mean age was 39±10.53, mean PSP score was 72.8±12.40. There were 121 patients (47 females, 74 males) with the diagnosis of SSD mean age was 37.12±11.29, mean PSP score was 59.93±15.53. In the patients with BD, the number of patients with exacerbation of symptoms (before=22, after=42, p=0.001) and with increased dose or additional medication prescriptions (before=18, after=32, p=0.007) were higher, relapses (before=12, after=15, p=0.63) and hospitalizations (before=11, after=5, p=0.109) were similar and there was decrease in emergency service admissions (before=13, after=6, p =0.039) during the pandemic. In the patients with SSD, the number of patients with exacerbation of symptoms (before=31, after=55, p=0.001) and with increased dose or additional medication prescriptions (before=21, after=38, p=0.004) were higher during the pandemic and the number of relapses (before=14, after=19, p=0.405) hospitalizations (before=12, after=12, p=1.00), and the number of emergency service admissions (before=16, after=14, p=0.832) were similar before and after the onset of the pandemic. There was Covid (+) in family in 24% (n=22) of the patients with BD and 19% (n=23) of the patients with SSD. In the BD group with Covid (+) in family, no significant difference was found for the variables related to relapse before and after the onset of the pandemic. In the SSD group with Covid (+) in family, the only difference was observed in acute exacerbation of symptoms only during the pandemic (before=4, after=11, p=0.016), but no significant difference was found for other variables related to relapse. v CONCLUSION: The fact that there was a decrease in the emergency service admissions of patients with BD during the Covid-19 pandemic but no change in the emergency admissions of SSD patients shows the unmet treatment needs of this patient group during the pandemic period. There was an increase in acute exacerbations in patients with BD and SSD, but no increase in hospitalizations. This result underlines the importance of CMHCs providing outpatient mental health services.

Benzer Tezler

  1. Şizofreni ve bipolar bozukluk hastalarında duygu düzenleme güçlüğü ile agresyon ve suisidalite arasındaki ilişki

    The relationship between emotion dysregulation and aggression and suicidality in patients with schizophrenia and bipolar disorder

    AYŞE ECE BÜYÜKSANDALYACI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN ÖZLEM GÜL

  2. Bipolar affektif bozuklukta öz-yönetim: Nitel bir çalışma

    Self-management in bipolar disorder: A qualitative study

    CANSEV BAŞARAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikAtatürk Üniversitesi

    Psikiyatri Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ KÜBRA GÖKALP

  3. Lityum tedavisi alan bipolar bozukluk hastalarının mizaç özelliklerinin lityum tedavisine yanıt ile ilişkisi

    Relationship between temperamental characteristics of the lithium treated bipolar patients with response to the lithium treatment

    HATİCE EZGİ DEĞERLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERHAN KURT

    UZMAN HASAN TURAN KARATEPE

  4. Bipolar bozukluk tanılı hastalarda çocukluk çağı travmasının lityuma yanıtla ilişkisi

    The chilhood trauma and the relation with the response to lithium in bipolar disorders

    GAMZE ONAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BAHRİ İNCE

  5. Ruh sağlığı bozuk bireylerin dışa vurulan duygulanım düzeyleri ile primer bakım vericilerinin hastalığa yönelik inanç ve tutumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi

    Determining the relationship between the expressed emotion levels of individuals with mental health disorder and the belief and attitude of primary caregivers towards the diseas

    BUSE GÖZDE EKER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Halk Sağlığıİstanbul Medipol Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NİHAL SUNAL