Geri Dön

Yeni ilm-i kelâmda geleneğe eleştiri bağlamında hikmete yaklaşımların değerlendirilmesi

Assessment of approaches to wisdom in new kalam regarding criticism of tradition

  1. Tez No: 842820
  2. Yazar: BUKET ATAMAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AHMET ÇELİK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Yeni ilm-i Kelâm, Hikmet, İzmirli İsmail Hakkı, Muhammed Abduh, Ebu'l-A'la Mevdûdî, New 'ilm al-Kalâm, Wisdom (Hikma), Izmirli Ismail Hakkı, Muhammad Abduh, Abu'l-A'la Mawdûdî
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 379

Özet

Araştırma giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın giriş kısmında araştırmanın konusu ve önemi, araştırmanın amacı, yöntemi ve araştırmanın kaynakları ortaya konulmuştur. Araştırmanın ilk bölümde hikmetin kavramsal tahlili ve diğer ilimlerle münasebeti kurulmaya çalışılmıştır. Kavramsal çerçevesi çizilen hikmetin geçmişten günümüze uzanan boyutları ele alınmıştır. Örneğin geçmiş bağlamında Sümer ve Mısır uygarlıklarında hikmet, Hint ve eski Yunan felsefesinde hikmet tanımları yapılmıştır. Eski Ahit ve Kitab-ı Mukaddeste, İslamiyet öncesi Araplarda ve İslâm düşüncesindeki hikmet hakkında bilgi verilmiştir. Hikmetin çeşitleri ve ilgili kavramlarla münasebeti izah edilmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde Mu'tezilî hikmet ve temel argümanları üzerinde durulmuştur. Daha sonra Ehl-i Sünnet'in Mu'tezilî hikmeti kritiği ele alınmıştır. Burada Mu'tezilî hikmetin temel argümanları karşısında Selef'in, Eş'ariler'in ve Matürîdîler'in bakış açısı ve Mu'tezilî hikmeti eleştirdikleri hususlar izah edilmiştir. Tarihsel plan açısından ilk önce Selef ve Mu'tezilî hikmeti eleştirisine değinilmiştir. Ehl-i Sünnet âlimlerinin Mu'tezile'yi daha çok vücûb alellah argümanı üzerinden eleştirdiğine şahit olunmuştur. Mu'tezile tarafından hikmetin Allah'a zorunlu bir illet ve görev olarak dayatılmasının ulûhiyet ve tenzih açısından uygun görülmediği tespit edilmiştir. Üçüncü bölümde ise bazı yeni ilm-i kelâmcıların hikmet konusunda geleneğe yönelik eleştirileri konu alınmıştır. İçinde bulunduğu coğrafyayı temsil etmesi açısından örnek olarak Osmanlı Türkiye'sinden İsmail Hakkı İzmirli, (ö.1869/1946) Mısır'dan Muhammed Abduh, (1949/1905) Hint-alt kıtasından Ebu'l-A'lâ Mevdûdî'nin (1903/1979) hikmet anlayışlarına yer verilmiştir. Klasik kelâmdaki hikmeti Mu'tezile ve Eş'ari özelinde eleştiren yeni ilm-i kelamcıların yeni bir hikmet dinamiği ortaya koymaya çalıştıklarına şahit olunmuştur. İzmirli'nin hikmet yaklaşımında hikmeti özellikle dini anlama ve dini hükümleri anlamlandırmada bir metot olarak ele aldığı görülmüştür. O, kâinattaki sebep-sonuç ilişkisinde, din-bilim-akıl münasebetinde hikmete büyük rol vermiştir. İzmirli, Mu'tezilî hikmeti iyilik-kötülük, salah-aslah meseleleri ve vücûb alellah argümanı üzerinden eleştirmiştir. Eş'arilerin ise İzmirli tarafından kıyasıya eleştirildiği görülmüştür. Abduh'un hikmet üzerinden İslâm dünyasında bir içtihat ruhu oluşturmayı hedeflediği ve hikmeti bir anahtar mesabesinde değerlendirdiği izlenimine varılmıştır. Onun taklit zihniyetinden ve atâletten kurtulmada, Kur'an'ı ve Sünneti anlamda hikmete paha biçilmez bir rol verdiği görülmüştür. Abduh'un İzmirli paralelinde Eş'ari hikmeti, nedenselliği tamamen reddeden anlayışı üzerinden eleştirdiğine tanık olunmuştur. Abduh, İslam'ı sebep-sonuç sistemi olarak tarif etmiş ve tıpkı İzmirli gibi onun da hikmeti İslam'ı savunmada ve dinin rolünü etkinleştirmede bir yöntem ve araç olarak konumlandırdığı tespit edilmiştir. Üçüncü örneklem şahsiyet olan Mevdûdî'nin hikmet anlayışında Allah şuuru ve Kur'an bilgisi verildikten sonra hikmetin bir ihtisas alanı olarak görüldüğüne tanıklık edilmiştir. O, tıpkı İzmirli ve Abduh gibi hikmet vasıtası ile İslâm'ın kurallarının pratize edileceğini düşünmüştür. Mevdûdî'nin Eş'ari ve Mu'tezile hikmet kritiği İzmirli ve Abduh paralelinde olduğu görülmüştür.

Özet (Çeviri)

An introduction and three chapters make up the research. The topic, significance, aim, methodology, and sources of the study are all provided in the introduction. The initial phase of the study aimed to establish the concept analysis of wisdom and its relationship to other sciences. It has been discussed throughout history the various aspects of wisdom, around which a conceptual framework has been built. In the past, wisdom was defined, for instance, in the Sumerian and Egyptian civilizations, in Indian philosophy, and in ancient Greek philosophy. Details are provided regarding pre-Islamic Arabs, Islamic philosophy, and wisdom found in the Old Testament and the Bible. I also have attempted to describe the various forms of wisdom and how they relate to related ideas. The types of wisdom and their relationship with related concepts have been attempted to be explained. In the second section, emphasis has been placed on Mu'tazilite wisdom and its fundamental arguments. Ahl al-Sunnah's critique of Mu'tazilite wisdom is covered in the second chapter. This chapter explains the Salafi, Ash'arite, and Maturīdī points of view in opposition to the fundamental claims of Mu'tazilite knowledge, as well as the reasons behind their criticisms. The Salaf and its critique of Mu'tazilite wisdom are the first brought forth chronologically. It is known that the scholars of Ahl al-Sunnah mostly criticized the Mu'tazilites based on the wujūb alallāh argument. I shall conclude that the imposition of wisdom on God as a necessary cause and duty is not considered appropriate, by the Mu'tazilites, in terms of God's divinity and being free of any kind of deficiency. The final chapter discusses the objections of the tradition on wisdom made by a some theologians of new 'ilm al-kâlam. To reflect the geographical areas in which they are situated, Ismail Hakki Izmirli from Ottoman Turkey, Muhammad 'Abduh from Egypt, and Abu'l-A'lā Mawdūdī from the Indian subcontinent are featured. It has been observed that these new theologians attempted to present a new wisdom dynamic by approaching the wisdom in classical theology critically in light of Mu'tazila and Ash'ari. I have noted that Izmirli's philosophy of wisdom seems to be a useful technique, particularly for comprehending religion and understanding religious judgments. I get the idea that he places a high value on wisdom when it comes to resolving the universe's cause-and-effect relationship and the conflict between religion, science, and logic. Izmirli criticized the beliefs of the Mu'tazilite school of thought about salah-aslah, wujūb alallāh, and good vs evil. Izmirli, on the other hand, was very critical of the Ash'arites. I have determined that Abduh saw wisdom as essential to his goal of fostering an ijtihad spirit throughout the Islamic world. He acknowledged that wisdom in the context of the Qur'an and Sunnah was crucial in eradicating the inertia and imitation mentalities. Alongside Izmirli, Abduh also criticized Ash'arite wisdom, pointing out that it rejected causality outright. Like Izmirli, Abduh presented wisdom as a strategy and instrument for upholding Islam and energizing the function of religion. Like Izmirli, Abduh presented wisdom as a strategy and instrument for upholding Islam and energizing the function of religion. He defined Islam as a cause-and-effect system. It is seen that wisdom is viewed as a field of specialization after study of the Qur'an and a consciousness of God in the third exemplary person, Mawdūdī. He shared the belief of Izmirli and Abduh that wisdom would be the means by which Islamic law would be applied. Mawdūdī, like Abduh, was against gloomy extremism and monotony, was concerned with ijtihad, and employed wisdom—the contemplative leaven—to broaden the scope of Islam. The criticism of Ash'ari and Mu'tazilite knowledge by Mawdūdī is seen as analogous to that of Izmirli and Abduh.

Benzer Tezler

  1. Çağdaş bir İslâm düşünürü olarak Fazlurrahman'ın Kelâmi anlayışı

    The Kalami understanding of Fazlurrahman as a contemporary Islâmic thinker

    EBUZER BAYRAM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinAğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SALİH GECİT

  2. Hille medresesinin Şiî-usûlî gelenekteki yeri: Muhakkık el-Hillî örneği

    The position of school of Hilla in the Shiīte-usūlī tradition: The case of Muhaqqīq al-Hillī

    FEYZA DOĞRUYOL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DinSakarya Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜLEYMAN AKKUŞ

  3. Materyalizmin din tasavvuruna karşı yeni ilm-i kelâmda din savunusu

    Defence of religion in the new science of kalām against materialism's conception of religion

    FURKAN UÇAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. MEHMET AKİF CEYHAN

  4. Şemseddin Günaltay'ın kelâmî görüşleri

    Şemseddin Günaltay's opinions on kalam

    MERYEM İSKENDER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    DinTrabzon Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZÜLEYHA BİRİNCİ

  5. Yeni ilm-i kelam döneminde inkârcı cereyanlar karşısında ulûhiyet tasavvuru: Elmalılı Hamdi Yazır ve Said Nursi örneği

    The consideration of divine against denial flows in the new period of scientific kalam: The case of Elmalili Muhammed Hamdi Yazir and Said Nursi

    ABDULBAKİ ÇİFTÇİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    DinHarran Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VEYSEL KASAR