Geri Dön

Opere edilen falanks kırıklarının etiyolojikve epidemiyolojik özelliklerinin retrospektifolarak değerlendirilmesi

Restrospective evaluation of the etiological and epidemiological characteristics of operated phalanx fractures

  1. Tez No: 843784
  2. Yazar: TÜRKAY GÖKERİ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKER ÜSÇETİN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: falanks kırığı, etiyoloji, tedavi, travma, phalangeal fracture, etiology, treatment, trauma
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 98

Özet

El kırıkları insan vücudunun en sık karşılaştığı travmatik yaralanmalardan biridir. Falanks kırıkları tıbbi acil servislerde karşılaşılan vakaların yaklaşık %10'unu veya tüm el yaralanmalarının üçte birini oluşturur[1]. İş kazaları, darp, trafik kazaları, düşmeler, spor kazaları ve ev kazaları gibi çok çeşitli etiyolojik faktörler falanks kırığına sebebiyet verebilir. Bu etiyolojik sebepler, kırığın mekanizması, kırığın lokalizasyonu ile ilişkili olduğundan tedavi tercihlerini doğrudan etkilemektedir. Bu çalışmada, Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği'ne, 1 Ocak 2018 - 1 Ocak 2023 tarihleri arasında falanks kırığı sebebiyle ile başvuran ve ameliyat edilen 743 hasta incelenmiştir. Bu çalışmada hastaların epidemiyolojisi, etiyolojisi, kırık lokalizasyonu, kırık mekanizması ve tedavide kullanılan yöntemler retrospektif olarak taranmıştır. Elde edilen bu bilgiler ışığında falanks kırıkları için yüksek riskli gruplar belirlenebilir, klinikte kullanılan tedavi planında yol gösterici olarak kullanılabilir. Çalışmamızda falanks kırığı sebebi ile opere edilen 743 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların yaşları 1-88 arasında değişmektedir. Hastaların ortalama yaşı 33,1 olarak bulunmuştur. Bu hastaların %19,25'i kadın, %80,75'i erkektir. Hastaların %50,87'si sigara içmekte olup, %13,19'unun diyabetis mellitus hastalığı vardır. Falaks kırığı olan hastaların meslekleri incelenecek olursa %52,09'unun el gücü kullanılan mesleklerde çalıştığı görülmektedir. Falanks kırığı etiyolojisi incelendiğinde, %36,47 oranla en sık düşme, ardından %22,34 ile iş kazaları ve üçüncü sırada %10,09 oranı ile darp yer almaktadır. Hastaların kırığa sebep olan mekanizmaları incelenecek olursa, en sık %56,66 oranla künt yaralanmalar, 2. en sık %21,13 ile kesici yaralanmalar ve 3. sırada %18,71 ile ezilme yaralanması olarak sonuçlanmıştır. Falanks kırıkları %33,24 oranında en sık kış mevsiminde görülmüştür. Opere edilen falanks kırıkları anatomik olarak incelendiğinde en sık sol elde ve %36,32 oranla D5'te ve en sık proksimal falanksda olduğu görülmüştür. En sık kırık tipi ise %20 oranla transvers şaft, 2. en sık %18,68 oranla oblik şaft kırığı olmuştur. %13,59 oranında açık kırık, %7,81 oranında çoklu kırık, %25,71 oranında tendon sinir yaralanmaları görülmüştür. Falanks kırığının tedavisinde tercih edilen yöntemlere bakıldığıda %82,24 hastada en sık K teli ile tespit, %11,71 hastada K teli ve serklaj tercih edilmiş, %3,16 hastada plak-vida tercih edilmiştir. %.1,32 hastada ise kemik greftine ihtiyaç duyulmuştur.

Özet (Çeviri)

Hand fractures are one of the most common traumatic injuries encountered in the human body. Phalangeal fractures accounts for approximately 10% of cases seen in medical emergency departments or one-third of all hand injuries [1] Various etiological factors, such as work-related accidents, physical assaults, traffic accidents, home accidents, sports injuries and falls can lead to phalangeal fractures. These etiological causes are directly related to the mechanism of the fracture, influencing the choices of treatment. In this study 750 phalangeal fracture patients who were operated at Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu City Hospital Plastic, Reconstructive and Aesthetic Surgery Clinic between january 1, 2018 and january 1, 2023 were examined. Epidemiological information, etiology, mechanism of injury and treatment methods were retrospectively evaluated. The aim of this study was to identify high risk groups for phalangeal fractures thus necessary precautions can be taken to prevent and lower the risk for these fractures. Data obtained from this study can be used as a guide while making the decision for the treatment of phalangeal fractures. In our study, 743 patients who underwent surgery due to a phalanx fracture were retrospectively examined. The ages of the patients range from 1 to 88, with a mean age of 33.1. Of these patients, 19.25% are female, and 80.75% are male. 50.87% of the patients smoke, and 13.19% have diabetes mellitus. Analyzing the occupations of patients with phalanx fractures, it is observed that 52.09% have jobs that involve manual labor. When examining the etiology of phalanx fractures, falls are the most common cause with a rate of 36.47%, followed by work-related accidents with 22.34%, and physical assault with 10.09%. When investigating the mechanisms leading to the fractures, blunt trauma is the most common at 56.66%, followed by cutting injuries at 21.13%, and crushing injuries at 18.71%. Phalanx fractures are most commonly seen in the winter season, accounting for 33.24%. An anatomical examination of the surgically treated phalanx fractures reveals that the left hand and D5 (fifth digit) with a rate of 36.32% are the most common locations. The most frequent fracture type is transverse shaft with a rate of 20%, followed by oblique shaft fractures at 18.68%. Open fractures are observed in 13.59% of cases, multiple fractures in 7.81%, and tendon/nerve injuries in 25.71%. Regarding the preferred methods in the treatment of phalanx fractures, K- wire fixation is the most common choice in 82.24% of cases, followed by K-wire and cerclage in 11.71%, and plate-screw fixation in 3.16%. Bone grafting is required in 1.32% of cases.

Benzer Tezler

  1. Falanks ve metakarpal kemik kırıklarında eksternal fiksatör uygulamaları sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Phalanx and metacarpal bone fractures external fixator applications retrospective evaluation of results

    GÖZDE KAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Ortopedi ve TravmatolojiUludağ Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN TUFAN KALELİ

  2. Metakarp ve falanks kırıkları nedeniyle opere edilen hastaların sonuçlarının klinik ve radyolojik değerlendirilmesi

    Evaluation of the clinical and radiological outcomes in patients operated for metacarpal and phalangeal bone fractures

    MEHMET FATİH YAZICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Ortopedi ve TravmatolojiCelal Bayar Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. REMZİ TAÇKIN ÖZALP

  3. Distal parmak tümörleri 'sınıflandırma'

    Classification system for tumors of the distal finger

    MEHMET TUNÇ MOCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Ortopedi ve TravmatolojiUludağ Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN TUFAN KALELİ

  4. Tavuklarda flexör digitorum profundus tendon tamiri sonrasında postoperatif yapışıklığın önlenmesi amacıyla metilen mavisi kullanımı (deneysel çalışma)

    Methylene blue use for preventing postoperative adhesion after flexor digitorum profundus tendon repair in chickens (experimental study)

    MEHMET BOZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Ortopedi ve TravmatolojiBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSAMETTİN ÇAKICI