Geri Dön

Delhi Türk Sultanlığı kuruluş dönemi (1206-1320)

The establishment epoch of the Delhi-Turkish Sultanate (1206-1320)

  1. Tez No: 844609
  2. Yazar: YASİN TEKİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ERKAN GÖKSU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Tarih Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 337

Özet

Delhi Sultanlığı, çekirdek toprakları günümüzde Afganistan sınırları içerisinde yer alan ve XII. yüzyılda kısa bir süre imparatorluk mahiyetini kazanan Gûr Devleti'nin içinden neşet ederek Kuzey Hindistan ve Bengal'de kurulmuştur. Coğrafya, savaş ve yaşam pratikleri ve inanç bakımından birbirinin tamamen zıttı gibi görünen örgütlenmelerin çarpışması sonucu gerçekleşen bu süreç Güney Asya'nın kalıcı olarak Müslümanlaşmasını sağlamıştır. Bu süreçteki en önemli politik teşvik ve faktör Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun zayıflamasının ardından Gûrluların, Harezmşahlarla girdiği rekabettir. Gûrlu çekirdek topraklarının iklim, coğrafya ve insan kaynağı bakımından büyük dezavantajlara sahip olması bu rekabette ordularını Hindistan'ın kuzeyine yönlendirmesine neden olmuştur. Paleoklimatoloji çalışmaları da dahil olmak üzere aksini iddia eden birçok teori bulunsa da iklimin bu süreçteki rolü teşvik edici olmaktan uzaktır. Müdafi Hint devletlerinin X. – XIII. yüzyıllardaki idari, toplumsal ve dini yapısının bu fetihleri hızlandırdığına yönelik iddialar ise karşılaştırmalı kendine has problemleri bulunan ana kaynaklar üzerinden yapılan karşılaştırmalı değerlendirmelerle anlamsızlaşmaktadır. Gûrlu askeri unsurlarının organizasyon, insan kaynağı ve savaş teknolojisi bakımından daha kısıtlı imkânlara sahip Hint devletlerine olan üstünlüğü, Hindistan tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen Delhi Sultanlığı'nın kuruluşundaki en önemli faktör olarak öne çıkmaktadır. Sefer vev muharebelerde başta Kutbüddin Aybeg olmak üzere gulâm sistemi içerisinde yetişmiş ehil kumandanlar, bozkır savaş kültürünün taşıyıcısı olan zırhlı süvari birliklerini, savaş filleri ve okçu piyadelerden müteşekkil Hint ordularına karşı etkin bir şekilde yönetmişlerdir. Kale fetihleri ve savunmalarındaki tecrübeleri ise başarıyı getiren bir diğer önemli unsur olmuştur.

Özet (Çeviri)

The Delhi Sultanate was established in North India and Bengal, emerging out of the Ghur State, whose core territory was located in modern Afghanistan, and which briefly acquired the nature of an empire in the XII. century. This process, which was the result of the collision of organizations that seemed to be diametrically opposed to each other in terms of geography, warfare, life practices and beliefs, led to the permanent Islamization of India and South Asia over the centuries. The most crucial political incentive and factor in this process was the rivalry between the Ghurids and the Khwarezmshahs following the decline of the authority of the Great Seljuk Empire in Khorasan. The fact that the Gūrlu core lands had great disadvantages in regard to climate, geography and human resources caused them to direct their armies to the north of India in this rivalry. The involvement of climate in this process is far from stimulating, albeit there are many theories to the contrary, including paleoclimatology studies. On the other hand the arguments the administrative, social and religious structure of the belligerent Indian states in the X-XIII. centuries accelerated these conquests are rendered meaningless by comparative assessments of the primary sources which have their unique problems. The superiority of the Ghurid (Ghorid) military elements in organization, human resources and war technology over the Indian states with more limited resources stands out as the most important factor in the establishment of the Delhi Sultanate, which is considered a turning point in Indian history. Invii campaigns and battles, capable commanders trained in the mamluk/ghulam organization, especially Qutb al-Din Aybeg, effectively led armored cavalry units, the representatives of steppe warfare culture, against Indian armies consisting of war elephants and archer-infantry. Their experience in the conquest and defense of fortresses was another important factor in their success.

Benzer Tezler

  1. Delhi (Türk) sultanlığının son hanedanı Lûdîler

    Lodis, last dynasty of the Turkish sultanate of Delhi

    BERHİV DEDE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    TarihKarabük Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT AĞARI

  2. Delhi Türk Sultanlığı döneminde Başkent Delhi ve çevresi

    The Capital Delhi and its surroundings during the Delhi Turkish Sultanate period

    FAHRİYE GİZEM ERDURAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Tarihİnönü Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NESLİHAN DURAK

  3. Babur'un siyasi, sosyal ve kültürel hizmetleri (1483-1530)

    Babur's work at political social, and cultural (1483-1530)

    MUKADDER GÜNERİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Doğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SELMA BENLİ

  4. Delhi Türk Sultanlığı'nda ordu (1206-1414)

    Military organisation of delhi Turkish Sultanate (1206-1414)

    UMUT KANSOY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    TarihMarmara Üniversitesi

    Türk Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. OSMAN GAZİ ÖZGÜDENLİ

  5. Delhi Türk Sultanlığı Dönemi'nde Multan (1206-1414)

    Multan, İn The Period of Delhi Turkish Sultanate (1206-1414)

    MUSTAFA TANRIVERDİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    TarihTokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALPASLAN DEMİR