Geri Dön

Akromegali hastalarında morfolojik değişikliklerin hastanın yaşam kalitesi, anksiyete düzeyi ve beden algısı üzerindeki etkileri

Effects of morphological changes on the patient's quality of life, anxiety level and body perception in acromegaly patients

  1. Tez No: 857731
  2. Yazar: ESİLE BOYRAZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHTAP EVRAN OLGUN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Akromegali, morfolojik değişiklikler, remisyon, yaşam kalitesi, anksiyete, Acromegaly, morphological changes, remision, quality of life, anxiety
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 68

Özet

ÖZET Akromegali Hastalarında Morfolojik Değişikliklerin Hastanın Yaşam Kalitesi, Anksiyete Düzeyi ve Beden Algısı Üzerindeki Etkileri Amaç: Akromegali aşırı miktarda büyüme faktörü (GH) ve insülin benzeri büyüme faktörü (IGF-1) salınımı ile karakterize bir sendromdur. Araştırmalar akromegalik hastalarda en sık görülen bulgunun akral büyüme ve yüzde kabalaşma olduğunu göstermiştir. Başağrısı, makroglossi, terleme artışı, artralji, ciltte kalınlaşma, horlama, yorgunluk ve karpal tunel sendromu sık görülen diğer bulgulardır. Akromegalide kardiyovasküler hastalıklar, solunumsal hastalıklar ve kansere bağlı mortalitenin arttığı bilinmektedir. Akromegali tedavi yaklaşımları arasında cerrahi tedavi, medikal tedavi ve radyoterapi (RT) bulunmaktadır. Hastalar için bireyselleştirilmiş tedavi planması gerekmektedir. Yapılan çalışmalar hastaların tedavisiz kalması sonucunda yaşam kalitesi (QoL) üzerinde olumsuz etkiler oluştuğunu, aynı zamanda nörokognitif ve nöropsikiyatrik bozukluklara yol açtığını göstermektedir. Çalışmamızda, akromegali hastalarının özellikle dış görünüşünde meydana gelen estetik ve fonksiyonel değişikliklerin psikolojik etkisinin yaşam kalitesi üzerinde etkisi, hastalığın kontrol altında olup olmaması, tedavi yöntemi, IGF-1ve GH düzeyi arasındaki ilişki araştırılmaktadır. Çalışma sonucunda akromegali hastalarının rutin takiplerinde yaşam kalitesi ve psikolojik durumlarının değerlendirilmesi, multidisipliner şekilde incelenmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Anabilim Dalına başvuran akromegali tanısı ile takipli hastalar çalışmaya alındı. Çalışmaya alınacak hasta grubuna bilgilendirme yapılarak, aydınlatılmış onam formu alındı. Hastaların son başvuru anındaki yaş, cinsiyet, ek kronik ve psikolojik rahatsızlık öyküsü gibi bilgileri kayda alındı. Hastaların tanı anındaki yaşı, tanı anındaki morfolojik değişiklikler sorgulandı. İlk morfolojik değişikliklerin başlama zamanı ve tanıya kadar geçen süre sorgulanarak kayıt edildi. Hipofizer yetmezlik durumu ve tedavi sonrası gelişip gelişmediği değerlendirildi. Tedavi yaklaşımı olarak cerrahi tedavi, medikal tedavi ve radyoterapi (RT) yöntemlerinden hangisinin kullanıldığı kayda alındı. Hastaların son başvurusundaki GH, IGF-1, Prolaktin, FSH, LH, E2, Testosteron, TSH, sT4, ACTH, Kortizol değerleri gibi laboratuar değerleri kayıt edildi. Hastalığın GH ve IGF-1 düzeyine göre remisyonda olup olmaması değerlendirilerek kayda alındı. Hastaların yaşam kalitesi ve psikolojik durumlarının değerlendirilmesi açısından Beck Anksiyete Ölçeği, Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği, Akromegali Yaşam Kalitesi (AcroQol) Ölçeği, EQ5D Genel Yaşam Kalitesi Ölçeği, Beden Algısı Ölçeği kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hasta sayısı 40'dır. Çalışmaya dahil edilen hastaların yaş ortalaması 50,7±9,7 yıl olduğu gözlendi. Hastaların kadın ve erkek dağılım oranları benzerdi. Hastaların tanı anındaki yaş ortalaması 38,9±9,4 yıl (18-63) idi. Semptomların başlamasından tanıya kadar geçen süre ortalaması 5,50±4,9 (1-15) yıl olduğu saptandı. Tanıdan viziteye kadar geçen süre hastalarda ortalama 11,8±8,5 (1-31) yıl olduğu belirlendi. Çalışmaya alınan 20 (%50) hastada ek sistemik hastalık mevcuttu. En sık görülen sistemik hastalık hipertansiyondu. Çalışmaya alınan hastaların %65'inin serum GH ve %75'inin serum IGF-1 düzeyine göre remisyonda olduğu görüldü. Biyokimyasal remisyonda olan hastalarda semptomların başalmasından tanıya kadar geçen sürenin remisyonda olamayan hastalara göre daha kısa olduğu görüldü. Çalışma sonucunda çoğu hastada tedavi ile akromegaloid fenotipin gerilediği görüldü. Akromegali hastalarında remisyon durumundan bağımsız olarak yaşam kalitesi, benlik saygısı, beden algısı yüksek bulundu. Serum GH ve IGF-1 düzeyine göre remisyonda olan hastalarda EQ-5D yaşam kalitesi ölçeğine göre hareket alt grubunda, remisyonda olmayan hastalara göre daha az problem olduğu görüldü. Bütün hastalarda hafif düzeyde olsa da anksiyete saptandı. Ek hastalıklar, hipofizer yetmezlik, tedavi modalitelerinin yaşam kalitesi üzerinde etkisi olmadığı görüldü. Sonuç: Akromegali hastalarının hastalık süresinde dış görünüşünde meydana gelen morfolojik değişiklikler olmaktadır. Bu değişikliklerin hasta psikolojisi üzerine etkisi bulunmaktadır. Bu çalışmada hastaların yaşam kalitesi ve benlik saygısı, beden algısı yüksek bulunmuştur. Böyle olmasının nedeni hasta sayısının az ve kontrol grubu olmaması olabilir. Daha detaylı bilgi için daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Akromegali hastalarına, hastalık aktivasyonunu azaltmak veya geciktirmek amacıyla psikolojik destek verilmesi, her poliklinik vizitinde hastaların bu açıdan değerlendirilmesi ve hastaların multidisipliner şekilde incelenmesi sağlanmalıdır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Effects of Morphological Changes on the Patient's Quality of Life, Anxiety Level and Body Perception in Acromegaly Patients Objective: Acromegaly is a syndrome characterised by excessive release of GH and IGF-1. Studies have shown that the most common finding in acromegalic patients is acral enlargement and facial coarsening. Headache, macroglossia, increased sweating, arthralgia, thickening of the skin, snoring, fatigue and carpal tunnel syndrome are other common findings. It is known that mortality due to cardiovascular diseases, respiratory diseases and cancer is increased in acromegaly. Acromegaly treatment approaches include surgical treatment, medical treatment and radiotherapy (RT). Studies have shown that untreated patients have negative effects on quality of life (QoL) and also lead to neurocognitive and neuropsychiatric disorders. In this study, the relationship between the psychological effect of aesthetic and functional changes, especially in the external appearance of acromegaly patients, on quality of life, whether the disease is under control, treatment method, IGF-1 and GH level is investigated. As a result of the study, it was aimed to evaluate the quality of life and psychological status of acromegaly patients in routine follow-up and to provide multidisciplinary examination. Material and Methods: Forty patients with the diagnosis of acromegaly admitted to the Department of Endocrinology and Metabolism, Balcalı Hospital, Çukurova University Faculty of Medicine, were included in the study. The patient group to be included in the study was informed and an informed consent form was obtained. Age, gender, history of additional chronic and psychological disorders at the time of the last admission were recorded. The age of the patients at the time of diagnosis and morphological changes at the time of diagnosis were questioned. The time of onset of the first morphological changes and the time elapsed until the diagnosis were questioned and recorded. The status of pituitary insufficiency and whether it developed after treatment were evaluated. The treatment approach of surgical treatment, medical treatment and radiotherapy (RT) were recorded. Laboratory values such as GH, IGF-1, Prolactin, FSH, LH, E2, Testosterone, TSH, sT4, ACTH, Cortisol values were recorded. Beck Anxiety Scale, Rosenberg Self-Esteem Scale, Acromegaly Quality of Life (AcroQol) Scale, EQ5D General Quality of Life Scale, Body Perception Scale were used to evaluate the quality of life and psychological status of the patients. Results: The number of patients included in the study was 40. The mean age of the patients included in the study was 50.7±9.7 years. The distribution of male and female patients was similar. The mean age of the patients at the time of diagnosis was 38.9±9.4 years (18-63). The mean time from the onset of symptoms to diagnosis was 5.50±4.9 (1-15) years. The mean time from the diagnosis to the visit was 11.8±8.5 (1-31) years. There were additional systemic diseases in 20 (50%) patients included in the study. The most common systemic disease was hypertension. It was observed that 65% of the patients were in remission according to serum GH and 75% according to serum IGF-1 levels. The time from the onset of symptoms to diagnosis was shorter in patients in biochemical remission than in patients not in remission. As a result of the study, it was observed that the acromegaloid phenotype regressed with treatment in most patients. Quality of life, self-esteem and body perception were found to be high in acromegaly patients regardless of remission status. According to the EQ-5D quality of life scale, patients in remission according to serum GH and IGF-1 levels had fewer problems in the movement subgroup than patients not in remission. Mild anxiety was found in all patients. Comorbidities, pituitary insufficiency and treatment modalities had no effect on quality of life. Conclusions: Morphological changes occur in the external appearance of acromegaly patients during the disease period. These changes have an effect on patient psychology. In this study, patients' quality of life, self-esteem and body perception were found to be high. The reason for this may be the small number of patients and the lack of a control group. More comprehensive studies are needed for more detailed information. Psychological support should be provided to acromegaly patients in order to reduce or delay disease activation, patients should be evaluated in this respect in every outpatient clinic visit and multidisciplinary examination of patients should be provided.

Benzer Tezler

  1. Akromegali; klinik epidemiyoloji, klinik bulgular, laboratuvar bulguları ve tedavi istatistikleri

    Acromegaly; clinical and laboratory findings, clinical epidemiological data and statistical data of treatment regimens

    İHSAN BOYACI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. H. HÜSREV HATEMİ

  2. Aktif ve inaktif akromegali tanılı hastalarda erken ateroskleroz ve prokalsitonin ilişkisi

    Premature atherosclerosis and procalcitonin relation in active and inactive acromegaly patients

    HASAN ÖZKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR KADIOĞLU

  3. Akromegalik erkek hastalarda sperm fonksiyonlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of sperm functions in acromegalic male patients

    MERVE KORKMAZ YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR KADIOĞLU

  4. Akromegali hastalarında tedaviye direnç ve PD-1/PD-L1 ekspresyonu ilişkisi

    The relationship between resistance to treatment and PD-1/PD-L1 expression in acromegaly patients

    ZERRİN DÜZGÖREN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKocaeli Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP CANTÜRK

  5. Akromegali hastalarında oksidatif stres ve kardiyovasküler risk belirteçlerinin ilişkisinin değerlendirilmesi

    Investigation of the relationship between oxidative stress parameters and cardiovascular risk factors in patients with acromegaly

    ÇİĞDEM ÖZKAN

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALEV EROĞLU ALTINOVA