Kalp yetersizliğinde tedaviye uyumun ve hedef doz oranlarının değerlendirilmesi
Evaluation of treatment compliance and target dose rates in heart failure
- Tez No: 858003
- Danışmanlar: PROF. DR. ABDİ BOZKURT
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: ACEi/ARB, beta bloker, dekompansasyon, kalp yetersizliği, yaşam tarzı değişikliği, ACEi/ARB, beta blocker, decompensation, heart failure, lifestyle change
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çukurova Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kardiyoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 95
Özet
Amaç: Çalışmanın amacı kalp yetersizliği (KY) hastalarının yaşam tarzı değişikliklerine uyumunu değerlendirmek, kılavuzlar tarafından önerilen ilaçların kullanım oranıyla birlikte hedef doz kullanım oranını belirlemek, uygun dozlara ulaşmanın klinik sonuçlara olan etkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ejeksiyon fraksiyonu (EF) ≤% 40 olan 152 hasta (E:108, K:44, ortalama yaş: 61,3±13,4) alındı. Hastaların demografik verileri, muayene bulguları, ekokardiyografi parametreleri, dekompansasyon nedenleri, ilaç kullanım dozları, günlük sıvı ve tuz alım miktarları kaydedildi. Hastaların 1 yıllık takibi boyunca önerilen ilaçların kullanımı artırılmaya ve hedef doza ulaşılmaya çalışıldı. Takip sonunda yaşam tarzı değişikliklerine uyumun ve hedef doz ilaç kullanımının NYHA (New York Kalp Cemiyeti) sınıfına, KY'ye bağlı hastaneye yatışa ve mortaliteye etkisi incelendi. Bulgular: Dekompansasyon nedenleri sırasıyla miyokart iskemisi/infarktüs, aritmi ve enfeksiyon (% 23,9, % 14,8, % 10,2) idi. En sık saptanan muayene bulguları sırasıyla ral, ortopne ve ödem (% 66,4, % 46,7, % 38,8) olduğu saptandı. Hastalar takip öncesine göre takip sonunda ilaç kullanım oranı beta blokerlerde (BB) (% 87,5'ten %98,7'ye), anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü/anjiyotensin reseptör blokerlerinde (ACEi/ARB) (% 80,9'dan % 93,4'e) ve mineralokortikoid reseptör antagonistlerinde (MRA) (% 57,9'dan % 75'e) anlamlı düzeyde arttı. Hedef dozun %50 ve üzerinde kullanım oranı da aynı şekilde BB'lerde (% 46'dan % 76,3'e), ACEi/ARB'lerde (% 51,3'ten % 73,7'ye) ve MRA'larda (% 57,2'den % 75'e) arttı. Her üç ilaç grubu ayrı değerlendirildiğinde hedef dozun % 50 ve üzeri kullanımı olanlarda mortalite ve KY nedeniyle hastaneye yatışlarda azalma saptandı ancak istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı. Ancak BB ve ACEi/ARB birlikte MRA ise tek başına değerlendirildiğinde NYHA sınıfındaki iyileşme anlamlı düzeye ulaştı. Sonuç: Kalp yetersizliğinde mortaliteyi azalttığı bilinen ilaçların kullanım oranıyla birlikte hedef doz kullanım oranının son derece düşük olduğu, uygun yönlendirme ve takiple bu oranların her bir ilaç grubu için anlamlı düzeyde arttırılabileceği görüldü. Beta bloker ve ACEi/ARB birlikte MRA ise tek başına değerlendirildiğinde hedef doza ulaşanların NYHA sınıfında anlamlı bir iyileşme olduğu saptandı.
Özet (Çeviri)
Objective: The aim of the study is to evaluate the compliance of heart failure (HF) patients with lifestyle changes, to determine the target dose usage rate along with the usage rate of drugs recommended by the guidelines, and to investigate the effect of reaching appropriate doses on clinical outcomes. Methods: One hundred fifty-two patients (M:108, F:44, average age: 61.3±13.4) with ejection fraction (EF) ≤ % 40 were included in the study. Demographic data of the patients, examination findings, echocardiography parameters, causes of decompensation, drug use doses, daily fluid and salt intakes were recorded. During the 1-year follow-up of the patients, efforts were made to increase the use of recommended medications and reach the target dose. At the end of follow-up, the effects of compliance with lifestyle changes and target dose medication use on NYHA (New York Heart Association) class, HF-related hospitalization and mortality were examined. Results: The causes of decompensation were myocardial ischemia/infarction, arrhythmia and infection (% 23,9, % 14,8, % 10,2), respectively. The most common examination findings were found to be rales, orthopnea and edema (% 66,4, % 46,7, % 38,8), respectively. Compared to before follow-up, the rate of drug use in patients at the end of follow-up increased significantly in beta blockers (BB) (from % 87,5 to % 98,7), angiotensin converting enzyme inhibitor/angiotensin receptor blockers (ACEi/ARB) (from % 80,9 to % 93,4) and mineralocorticoid receptor antagonists (MRA) (from % 57,9 to % 75). The rate of use of % 50 or more of the target dose also increased in BBs (from % 46 to % 76,3), ACEi/ARBs (from % 51,3 to % 73,7) and MRAs (from % 57,2 to % 75). When all three drug groups were evaluated separately, a decrease in mortality and hospitalizations due to HF was detected in those who used % 50 or more of the target dose, but it did not reach statistical significance. However, when BB and ACEi/ARB were evaluated together and MRA alone, the improvement in NYHA class reached a significant level. Conclusion: It was observed that the rate of use of drugs known to reduce mortality in heart failure and the rate of target dose use were extremely low, and with appropriate guidance and follow-up, these rates could be increased significantly for each drug group. When beta blocker and ACEi/ARB together and MRA were evaluated alone, it was determined that there was a significant improvement in NYHA class of those who reached the target dose.
Benzer Tezler
- N-terminal probrain natriüretik peptit düzeylerinin konjestif kalp yetersizliği ve akciğer kaynaklı solunum sıkıntısı olan infant ve çocukların tanı ve izlemindeki önemi
The value of serum NT-proBNP levels in the differential diagnosis and follow-up of congestive heart failure and respiratory distress due to pulmonary etiologies in infants and children
MELİKE SEZGİN EVİM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2007
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEskişehir Osmangazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. BİRSEN UÇAR
PROF.DR. ZÜBEYİR KILIÇ
PROF.DR. ÖMER ÇOLAK
- Kalp transplantasyon olgularında, sağ ventrikül sistolik fonksiyonlarının ekokardiyografi ve kardiyak manyetik rezonans görüntüleme parametreleriyle karşılaştırılması, ekokardiyografinin doğruluk ve güvenilirliğinin araştırılması
Assessment of right ventricular systolic function in heart transplant patients: correlation between echocardiography and cardiac magnetic resonance imaging. investigation of the accuracy and reliability of echocardiography
EVRİM ŞİMŞEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
KardiyolojiEge ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SANEM NALBANTGİL
- Kalp yetersizliği hastalarında anjiyotensin reseptör–neprilisin inhibitorü tedavisinin nötrofil-lenfosit oranı değişimine etkisi
Angiotensin receptor-neprilysin inhibitors effect on neutrophil-lymphocyte ratio in heart failure patients
MAHMUT BUĞRAHAN ÇİÇEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RAMAZAN KARGIN
- Sol ventrikül sistolik kalp yetersizliğinin tanısı ve değerlendirilmesinde serum lektin-like okside ldl reseptör-1 düzeyinin yeri
The position of serum lectin-like okside ldl receptor-1 levels for the detection and evaluation of the left ventricular systolic heart failure
FEYZULLAH BEŞLİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
KardiyolojiUludağ ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. N. SÜMEYYE GÜLLÜLÜ
- Pulmoner hipertansiyonu olan ve olmayan akut kalp yetmezlikli olguların tedavi izleminde pulmoner arter sistolik basıncı ile vena cava inferior kollapsibilite indeksinin korelasyonunun değerlendirilmesi
Evaluation of correlation between pulmonary arterial systolic pressure and inferior vena cava collapsibility index response to treatment follow-up of acute heart failure patients with or without pulmonary hypertension
SELİN BULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
UZMAN VERMİ DEĞERLİ