Çevre hukuku ilkelerinin idari yargı kararlarına yansıması
Reflection of environmental law principles in administrative
- Tez No: 868264
- Danışmanlar: PROF. DR. SÜHEYLA SUZAN GÖKALP
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İdare Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 226
Özet
Yirminci yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan çevre kirliliği, başta insan sağlığı ve yaşamı olmak üzere tüm doğaya zarar vermeye başlamıştır. İnsanın çevreye ilişkin hassasiyetinin artması ile bakış açısı da değişmiş ve insan; çevreye sahip olmak yerine, çevreye zarar vermeden onunla barışık ve uyumlu bir şekilde yaşama fikrine yaklaşmıştır. Bu anlayış, çevre sorunlarına karşı yaptırım gücü olan, bağlayıcı, düzenleyici ve kalıcı bir çözüm bulma ihtiyacını doğurmuş, böylece çevre hukuku adında yeni bir hukuk dalı oluşmuştur. Çeşitli bilim dalları tarafından, çevre hukukunun konusunu ve amacını oluşturan hususlar üzerine araştırmalar yapılmış, bu araştırmalar neticesinde birçok farklı veri elde edilmiş ve elde edilen veriler ışığında, yol gösterici çevre hukuku ilkelerine ulaşılmıştır. Çevrenin etkin bir şekilde korunmasını amaçlayan bu ilkeler, çevre hukukunun kendine has birtakım özel nitelikler kazanmasını sağlayan unsurlar olarak da bilinmektedir. Çevre hukuku ilkeleri ayrı ayrı ifade edilseler de kendi içlerinde bir bütünlük arz etmektedir. Bu bütüncül yaklaşım aynı zamanda her bir ilkenin; ulusal ve uluslararası düzenlemeler, yürütmenin işlemleri ve yargı kararları üçgeninde incelenmesini de gerektirmektedir. Zira; yasama organı yaptığı yasal düzenlemelerle, yürütme organı idari işlemleriyle ve yargı organı da içtihatlarıyla yeni ve gelişmekte olan çevre hukukuna ilişkin bakış ve politikaları önemli ölçüde etkilemektedir. İdari yargı, Anayasa'nın 125'inci maddesine atfen, idarenin çevreyi etkileyebilecek karar ve faaliyetlerine ilişkin işlemleri ile kişi ya da kurumların çevresel bozulmaya sebebiyet veren işlemlerinin hukuka uygunluğunu denetlemekle yükümlüdür. Bu açıdan çevresel konulara ilişkin idari yargılama sürecinin temel amacı, Anayasa'nın 56'ncı maddesinde düzenlenen çevre hakkının sağlanması olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak çalışmamızda, çevre hukuku ilkelerinin mevcudiyeti, gelişim süreçleri, uygulamadaki yeri ve idari yargı kararlarına yansımaları, bütüncül bir anlayışla hem mevzuat kaynakları hem de idari yargı organlarınca verilen kararlar ışığında sistemli bir şekilde incelenmeye çalışılmıştır.
Özet (Çeviri)
Environmental pollution arising towards the late twentieth century has started to harm the entire nature including primarily the health and life of people. As the society became more sensitive towards the environment, the perspectives of people have also transformed and shifted from the entitlement of the environment to living in harmony with the environment without doing harm. This shifted new understanding has led to the need of finding a binding, regulatory and permanent solution to environmental problems with the power of sanction, and thus a new branch of law called environmental law has emerged. Environmental law has evolved around the concept of environmental right. It's accepted that the elements that constitute the subject and purpose of the environmental right are examined separately in various research conducted by the disciplines that relate to the environmental sciences. As a result of this research, the principles of the environmental law are formed by specifying each constituent of it. These principles that aim to effectively protect the environment are also the same factors that assign specific characteristics to the environmental law. Although the principles of the environmental law are individually categorized and distinguished, there also is coherence among the principles. This holistic approach also requires the examination of each principle within the triangle of national and international regulations, executive actions and judicial decisions. Because the legislative body significantly influences the perspectives and policies regarding the new and developing environmental law through legislative regulations, the executive body through its administrative actions and the judicial body through its jurisprudence. In reference to the Article 125 of the Turkish Constitution, the administrative judiciary is obliged to review the compliance with the law of the decisions and actions of the administration that potentially affect the environment, as well as the actions of individuals or organizations that cause environmental disruption. In this respect, the main purpose of the administrative adjudication process regarding the environmental issues is to ensure the environmental right regulated in Article 56 of the Turkish Constitution. Consequently, in this study, the presence and developmental processes of the principles of the environmental law, their implementation in practice and their implications on administrative judicial decisions have been systematically analyzed with a holistic approach in the light of both the legislative sources and the decisions of the administrative judicial bodies.
Benzer Tezler
- İdare Hukuku açısından petrol piyasası
The petroleum market in terms of Administrative Law
CENGİZ OZAN ÖRS
- Danıştay kararları ışığında İmar Hukukunda kazanılmış haklar
Vested rights in zoning law in the light of State Council decisions
RASİM TÜTÜNCÜ
- İdare Hukukunda madenlerin işletilmesi
Mining exploitation in Administrative Law
AYSEMA PELİN ŞAŞMAZ
Doktora
Türkçe
2022
HukukAnkara Hacı Bayram Veli ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NACİ MÜNCİ ÇAKMAK