Ortopedik yaralanmalı multitravma hastalarında tek merkez deneyimine ilişkin sonuçlarımız
Our results regarding single center experience in multitrauma patients with orthopedic injuries
- Tez No: 873048
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ÖZHAN PAZARCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Multitravma, kan gazı, travma bölgesi, hasar kontrollü cerrahi, definitif cerrahi, Multitrauma, blood gas, trauma regions, damage control surgery, definitive surgery
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Adana Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Giriş ve amaç; Travma dünyadaki en önemli ölüm sebeplerinden biridir. Hastalara etkin bir resüsitasyon sağlanması ve prognostik faktörlerin iyi analiz edilmesi çok önemlidir. Etkili bir tedavi sağlanması hastalarda mortalite dahil gelişebilecek komplikasyonları minimum seviyeye indirmemizde yardımcı olacaktır. Sunulan çalışmamızda ortopedik yaralanmalı multitravmalı hastalara ait tek merkez sonuçlarını sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya multitravma tanımlamasına uygun 228 hasta kabul edildi. 1 hastanın sistemde tedavi ret formu vererek başka hastaneye transfer olması sebebiyle 227 hasta analiz edildi. Hasta bilgileri hastane otomasyon sistemindeki hasta dosyalarından retrospektif olarak tarandı. Hastaların yaşı, cinsiyeti, travma bölgeleri, kırılan kemiklerin lokalizasyonları, uygulanan ameliyat çeşidi, kan değerleri (laktat, pH, baz açığı, giriş hemoglobin değeri), travma skorları hastane yatış süresi, hastanın takip edilme süresi, ameliyatta kullanılan implant ve komplikasyon gelişimi analiz edildi. Hastaların acile başvuru anındaki klinik durumları değerlendirilirken Louisville kriterleri, Hannover kriterleri ve Kemik Eklem Cerrahisi Derneği'nin Ortopedi ve Travmatoloji yayınlarında paylaşılan derecelendirme kriterlerinden yararlanılmıştır. Verilerin analizinde Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) 25.0 programı kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan tüm hastaların 190'ı (%83,7) erkek, 37'si (%16,3) kadındı. Hastaların ortalama yaştı 44,5 olarak hesaplandı. Hastaların demografik özellikleri ile komplikasyon gelişimi arasında anlamlı bir istatistiksel bağlantı saptanmadı. 227 hastadan 111'ine (%48,9)'una cerrahi tedavi uygulandı. Cerrahi tedavi uygulanan 111 hastadan 78'ine (%70,3) direkt definitif cerrahi uygulanırken, 33'üne (%29,7) hasar kontrol cerrahisi uygulandı. Yapılan analizlerde, komplikasyon riski açısından hasar kontrollü cerrahi uygulanan ya da direkt definitif cerrahi uygulanan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bir fark izlenmedi. 227 hastadan 115'inde toraks bölgesi travması saptanarak (%50,7), en sık travma görülen bölge olmuştur. 227 hastanın 33'ünde (%14,5) açık kırık saptandı. En sık görülen travma nedeni 66 hasta (%29,1) ile araç dışı trafik kazasıdır. 227 hastanın 221'inde (%97,4) kırık saptandı. 6 hasta yumuşak doku problemleri için yatırıldı. En sık görülen kırık lokalizasyonu, 73 hasta (%33) ile pelvis kırıkladır. 227 hastanın 61'inde (%26,9) komplikasyon gözlendi. 61 hastanın 30'u (%49,2) yatışı esnasında eksitus oldu. Araştırmada yapılan analizlerde hastaların acile başvuru anında alınan kan tahlillerinde komplikasyon öngörüsü en yararlı parametrelerin pH, baz açığı ve laktat olduğu saptandı. Bu parametreler kendi aralarında karşılaştırıldıklarında, pH'ın komplikasyon gelişimini öngörmede diğerlerine göre daha üstün olduğu saptandı. X Hastalardan acile başvuru esnasında instabil olarak değerlendirilen hastalar komplikasyon riski en düşük hastalar olarak analiz edildi. Ekstrem instabil olarak değerlendirilen hastalarda komplikasyon riskinin en yüksek olduğu saptandı. Araştırmamızda pelvis travması geçiren hastaların komplikasyon gelişme riskinin arttığı saptandı. Komplikasyon riskini en fazla artıran kırığın femur kırıkları olduğu analiz edildi. Tüm risk artıran parametreler birbirleriyle karşılaştırıldıklarında, en fazla risk artıran parametrenin femur kırıkları olduğu analiz edildi. Hastalarımızda ortalama Injury Severity Score (ISS) 45,9±19,2 olarak hesaplandı. Yapılan analizlere ISS skoru arttıkça komplikasyon riskinin istatistiksel anlamlı bir şekilde arttığı saptandı. Travma bölgelerine baktığımızda hastaların pH'ı toraks, batın veya pelvis travmalı hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha düşük bulundu. Baz açığının toraks ve batın travmalı hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı görüldü. Sonuç: Multitravmalı hastaların büyük bir çoğunluğunu erkek cinsiyet oluşturmaktadır. Araç dışı trafik kazaları başta olmak üzere, trafik kazaları en büyük etiyolojiyi oluşturmaktadır. Hastaların yaşları, cinsiyetleri ve komplikasyon gelişim riski arasında anlamlı bir bağlantı saptanmadı. Hastalarda pelvis travmasının saptanması komplikasyon riskini artırmaktadır. Komplikasyon riskini en fazla artıran parametre femur kırığıdır. Hastaların acile başvurusu esnasında alınan kan tahlilleri göz önüne alındığında, araştırmamızda hastaların komplikasyon risklerini öngören en önemli parametreler sırayla pH, baz açığı ve laktattır. Aralarında en önemlisinin pH olduğu saptandı. Araştırmamızda farklı travma bölgelerinin, bu parametreler üzerinde farklı etkileri olduğu saptandı. Araştırmamızda komplikasyon riski, instabil olarak değerlendirilen hastalarda daha düşük saptandı. En yüksek komplikasyon riski ekstrem instabil olarak değerlendirilen hastalarda saptandı. Direkt definitif cerrahi ile hasar kontrol cerrahisi arasında komplikasyon riski açısından istatistiksel olarak bir fark saptanmadı. Tüm bu sonuçlar ekstrem instabil olarak değerlendirilen hastalar dışında diğer hastalara olabildiğince direkt definitif cerrahi uygulanabileceğini desteklemektedir.
Özet (Çeviri)
Introduction and aim: Trauma is one of the most important reasons for the mortality in the world. Providing an efficient resuscitation to the patients and doing a good analysis for the prognostic factors is very important. Providing an efficient treatment will help us to decrease the complications including mortality to a minimum level in the patients. In this study, we aimed to present the single center results of multitrauma patients with orthopedic injuries. Material and method: 228 patients who are suitable to the definition of multitrauma are accepted to the study. Because of a patient's treatment refusal and transfer to another hospital, 227 patients were analyzed in the study. Patients' data were collected from the patients' documents in the hospital's automation system retrospectively. Patients' age, genders, trauma regions, bone fracture localizations, applied surgical method, blood test results (lactate, pH, base deficit, initial hemoglobin level), trauma scores, hospitalization duration, patient's follow up duration, implant used in the surgery and development of a complication were analyzed. Assessment of the patients' clinical situations during admission to the emergency department was done according to the Louisville criteria, Hannover criteria and criteria shared by Bone Joint Surgery Association in Orthopedics and Traumatology publications. Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) 25.0 program was used for the analysis of the data. Results: Among all the patients in the study; 190 (%83,7) of them were male, 37 (%16,3) of them were female. Patients' mean age was calculates as 44,5. No statistically meaningful correlation was found between the demographic information of the patients and the risk of complication development. Surgery was applied to 111 patients out of 227 patients (%48,9). Among this surgery applied 111 patients; direct definitive surgery was applied to 78 (%70,3) of them and damage control surgery was applied to 33 (29,7) of them. From our analysis, there is no statistically significant difference between the patients treated with direct definitive surgery and the patients treated with damage control surgery in terms of complication development. As 115 patients out of 227 patients had trauma in the thorax region, thorax is the most detected trauma region. Open fractures were detected in 33 patients out of 227 patients (%14,5). The most seen trauma reason is nonvehicle traffic accident with 66 patients (%29,1). Fractures were detected in 221 out of 227 patients. 6 patients were hospitalized due to soft tissue related problems. The most seen fracture localization is pelvis fractures with 73 patients (%33). 61 out of 227 patients developed complications. Among these 61 patients, 30 patients (%49,2) died. In the analysis conducted in our research, it was determined that the parameters with the highest prediction of complications in the blood tests taken at the XII time of admission to the emergency department were pH, base deficit and lactate. When we had compared these parameters among each other, it was found that pH is superior to others in predicting complication development. Patients assessed as unstable at the time of admission to the emergency department were analyzed as the patients with lowest risk to develop complications. Patients assessed as extreme unstable have the highest risk of complication. In our study, it is found that patients with pelvis trauma have more risk of complication development. Femur fracture is the one causing highest increase in the risk of complication development. In the patients of the study, the mean Injury Severity Score was calculated as 45,9 + 19,2. In the analyses, it is seen that as ISS score increases, the risk of complication development increases in a statistically important way. As we assess the trauma regions, pH is decreased in the patients with thorax, abdomen or pelvis trauma in a statistically important way. It is assessed that the base deficit is increased in a statistically significant way in the patients with thorax and abdomen trauma. Conclusion: Majority of the multitrauma patients is formed by the male gender. The traffic accidents, especially nonvehicle traffic accidents is forming the most common etiology. No correlation is found between the patients' age, genders and complication development risk. Detecting pelvis trauma in the patients increases the risk of complication development. Femur fracture is the parameter that most increases the risk of complication development. When we assess the blood test taken at the admission to the hospital, it is analyzed that most important parameter in developing complications is pH, base deficit and lactate in order. The pH level is the most important one among them. In our study, it is found that different trauma regions have different effects on these parameters. In our study, it is found that patients assessed as unstable have lower risk of complication development. The highest complication risk is found in the patients assessed as extremely unstable. There is no statistically important difference in terms of complication development risk in the patients treated with direct definitive surgery or damage control surgery. All these findings support that we can apply direct definitive surgery to the patients as much as possible, except the ones assessed as extremely unstable.
Benzer Tezler
- Tibia plato kırıkları sonuçlarımız
Results of tibia plateau fractures
SONER ŞAHİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Ortopedi ve TravmatolojiCelal Bayar ÜniversitesiCerrahi Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. GÜVENİR OKCU
- Bimalleoler eşdeğeri ayak bilek kırıklarında deltoid bağ onarımının uzun dönem ayak bilek fonsiyonel skorlarına etkisinin incelenmesi
Bimalleolar equivalent in ankle fractures long term ankle deltoid ligament repair examining the effect on functional scores
İSMAİL TARDUŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Ortopedi ve TravmatolojiErzincan Binali Yıldırım ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OĞUZHAN TANOĞLU
- Acil servise hafif şiddetli kafa travması ile başvuran erişkin hastaların demografik ve klinik özellikleri ile hasta sonlanımlarının değerlendirilmesi
Evaluation of the demographic and clinical characteristics and outcomes of adult patients who applied to the emergency department with mild head injury
SELENE DOĞANLAR
- Cerrahi tedavi olmuş plato tibia kırıklarının geç dönem klinik, radyolojik ve artroskopik değerlendirilmesi
Clinical, radiological and arthroscopic evaluation of the surgically treated plateau tibia fractures
HAYRETTİN KESMEZACAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Ortopedi ve Travmatolojiİstanbul ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. IŞIK AKGÜN
- Geriatrik ortopedik yaralanmalarda kırılganlık indeksi ile tiyol disülfid düzeyleri arasındaki ilişki
Vulnerability in geriatric orthopedic injuriesrelationship between index and thiol disulfide levels
HÜSEYİN IŞIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İlk ve Acil YardımSağlık Bilimleri ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAVVA ŞAHİN KAVAKLI