Geri Dön

Marx'tan Lukács'a şeyleşme üzerine bir inceleme

A study on reification from Marx to Lukács

  1. Tez No: 873889
  2. Yazar: DOĞAN CAN BARAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BORA ERDAĞI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Felsefe Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 124

Özet

Yabancılaşma, meta fetişizmi ve şeyleşme konuları, Marx'ın kapitalizme ve onun yarattığı toplumsallığa dair eleştirilerinde kullandığı merkezi kavramlar arasında bulunur. Kapitalist toplumların zenginliği, onun ifadesiyle,“muazzam bir meta yığını”olarak görünür. İnsanın gündelik yaşamında bu denli iç içe olduğu ve insanın her anına nüfuz eden metanın çözümlenmesi ise görünenin aksine, oldukça zordur. İnsan yaratımı olan şeylerin insan tarafından çözümlenemez, karmaşık bir sorun haline gelişi yabancılaşmadan şeyleşmeye Marx'ın eleştirisinin konusunu oluşturur. Şeyleşmenin yabancılaşma tartışmasıyla bağı açık olmakla beraber Marx'ta belirsizlik içinde bulunduğu ifade edilebilir. Bu sorun Marx sonrası, özellikle Lukács ile birlikte felsefi bir problem haline getirilmeye çalışılmıştır. Lukács'a göre şeyleşme fenomeni“kişiler arasındaki ilişkilerin şeyselleşmesi”olarak tanımlanır. Şeyleşme kapitalist yaşam biçimi altında metalar dolayımıyla kurulan toplumsallıkta özneler arasında yanılsamaya yol açar, evrensel bir patoloji halini alır. Dolayısıyla Lukács'ta şeyleşmenin aşılması iktisadi sistemin değişmesi yani bir devrim sorunudur. İnsanın kendi etkinliğine, öteki insanlarla kurduğu ilişkilere yabancılaşmasına ve kendi ürünleri olan nesneler tarafından kontrol altına alınmasına sebep olan şeyleşme sorunu, Lukács sonrası çağdaş tartışmalar arasında da bir problem olarak yer eder. Bu tez içerisinde şeyleşmenin kültürel ve toplumsal alanı kuşatan, insan deneyimine etki eden yapısı Adorno, Horkheimer, Bewes ve Jameson aracılığıyla da incelenmeye çalışılmıştır. Şeyleşme fenomeni, toplumun iktisadi örgütleniş biçiminden doğru ortaya çıkan bir sorun olduğundan, bu sorunu çözümlemeye dönük her çaba ekonomi politiğin eleştirisi üzerinden geliştirilmelidir. Adorno'nun ifadesiyle bu sorun,“yanlış nesnelliğin düşünüm biçimidir.”

Özet (Çeviri)

Alienation, commodity fetishism and reification that Marx used about capitalism and his created collectivism is one of the central concept Marx's drew on. The wealth of capitalist societies appears, in his words, as“an enormous mass of commodities”. Contrary to appearances, the commodity, which is so intertwined in the daily life of human beings and permeates every moment of human beings, is quite difficult to analyze. From alienation to commodification, Marx's critique of human creations becomes a complex problem that cannot be solved by human beings. Although the connection of reification with the discussion of alienation is clear, it can be stated that it is ambiguous in Marx. After Marx, especially with Lukács, this problem was tried to be turned into a philosophical problem. According to Lukács, the phenomenon of reification is defined as“the thingification of relations between persons”. In the commodity-mediated sociality under the capitalist way of life, reification leads to delusion among subjects and becomes a universal pathology. Therefore, in Lukács, overcoming reification is a question of a change in the economic system, in other words, a question of revolution. A question of reification, that induced to alienated his/her own activity, got in touch with other humans and brought under control by things that their own products, is appear as a problem in contemporary discussion after Lukács. The construction that reification surround to the space of cultural and social and affected to human experience, in this thesis, tried to investigate through Adorno, Horkheimer, Bewes and Jameson. Since the phenomenon of reification is a problem that emerges from the way society is organized economically, any effort to resolve this problem must be developed through a critique of political economy. As Adorno put it, this problem,“is the reflexive form of false objectivity.”

Benzer Tezler

  1. From Marx to Lacan and to Badiou: Towards the ethics of Marxism

    Marx'tan Lacan ve Badıou'ya: Marksizm'in etiğine doğru

    İBRAHİM MERGEN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2013

    Felsefeİstanbul Teknik Üniversitesi

    Siyaset Çalışmaları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYDAN TURANLI

  2. Marx, para ve soyutlama üzerine bir inceleme

    An inquiry on Marx, money and abstraction

    GÜRKAN AKBABA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    EkonomiKocaeli Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BORA ERDAĞI

  3. Amerikan güldürü sinemasında bir örnek: Marx Kardeşler

    Başlık çevirisi yok

    ESRA IŞIK EZBER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Sahne ve Görüntü SanatlarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. OĞUZ ADANIR

  4. Hegel, Marx ve Gramscı'de sivil toplum-devlet ikiliğinin diyalektik gelişimi

    The dialectical development of the civil society-state dichotomy in Hegel, Marx and Gramsci

    DUYGU DOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Genel Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN

  5. Kosova'da ulusun inşası ve karşı-kamusallaşma mekanlarının üretimi

    Nation-building and making spaces of counterpublics in Kosovo

    ATTİLA BEKSAÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Mimarlıkİstanbul Bilgi Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ABDULLAH UĞUR TANYELİ