Marx'tan Lukács'a şeyleşme üzerine bir inceleme
A study on reification from Marx to Lukács
- Tez No: 873889
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BORA ERDAĞI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Felsefe Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 124
Özet
Yabancılaşma, meta fetişizmi ve şeyleşme konuları, Marx'ın kapitalizme ve onun yarattığı toplumsallığa dair eleştirilerinde kullandığı merkezi kavramlar arasında bulunur. Kapitalist toplumların zenginliği, onun ifadesiyle,“muazzam bir meta yığını”olarak görünür. İnsanın gündelik yaşamında bu denli iç içe olduğu ve insanın her anına nüfuz eden metanın çözümlenmesi ise görünenin aksine, oldukça zordur. İnsan yaratımı olan şeylerin insan tarafından çözümlenemez, karmaşık bir sorun haline gelişi yabancılaşmadan şeyleşmeye Marx'ın eleştirisinin konusunu oluşturur. Şeyleşmenin yabancılaşma tartışmasıyla bağı açık olmakla beraber Marx'ta belirsizlik içinde bulunduğu ifade edilebilir. Bu sorun Marx sonrası, özellikle Lukács ile birlikte felsefi bir problem haline getirilmeye çalışılmıştır. Lukács'a göre şeyleşme fenomeni“kişiler arasındaki ilişkilerin şeyselleşmesi”olarak tanımlanır. Şeyleşme kapitalist yaşam biçimi altında metalar dolayımıyla kurulan toplumsallıkta özneler arasında yanılsamaya yol açar, evrensel bir patoloji halini alır. Dolayısıyla Lukács'ta şeyleşmenin aşılması iktisadi sistemin değişmesi yani bir devrim sorunudur. İnsanın kendi etkinliğine, öteki insanlarla kurduğu ilişkilere yabancılaşmasına ve kendi ürünleri olan nesneler tarafından kontrol altına alınmasına sebep olan şeyleşme sorunu, Lukács sonrası çağdaş tartışmalar arasında da bir problem olarak yer eder. Bu tez içerisinde şeyleşmenin kültürel ve toplumsal alanı kuşatan, insan deneyimine etki eden yapısı Adorno, Horkheimer, Bewes ve Jameson aracılığıyla da incelenmeye çalışılmıştır. Şeyleşme fenomeni, toplumun iktisadi örgütleniş biçiminden doğru ortaya çıkan bir sorun olduğundan, bu sorunu çözümlemeye dönük her çaba ekonomi politiğin eleştirisi üzerinden geliştirilmelidir. Adorno'nun ifadesiyle bu sorun,“yanlış nesnelliğin düşünüm biçimidir.”
Özet (Çeviri)
Alienation, commodity fetishism and reification that Marx used about capitalism and his created collectivism is one of the central concept Marx's drew on. The wealth of capitalist societies appears, in his words, as“an enormous mass of commodities”. Contrary to appearances, the commodity, which is so intertwined in the daily life of human beings and permeates every moment of human beings, is quite difficult to analyze. From alienation to commodification, Marx's critique of human creations becomes a complex problem that cannot be solved by human beings. Although the connection of reification with the discussion of alienation is clear, it can be stated that it is ambiguous in Marx. After Marx, especially with Lukács, this problem was tried to be turned into a philosophical problem. According to Lukács, the phenomenon of reification is defined as“the thingification of relations between persons”. In the commodity-mediated sociality under the capitalist way of life, reification leads to delusion among subjects and becomes a universal pathology. Therefore, in Lukács, overcoming reification is a question of a change in the economic system, in other words, a question of revolution. A question of reification, that induced to alienated his/her own activity, got in touch with other humans and brought under control by things that their own products, is appear as a problem in contemporary discussion after Lukács. The construction that reification surround to the space of cultural and social and affected to human experience, in this thesis, tried to investigate through Adorno, Horkheimer, Bewes and Jameson. Since the phenomenon of reification is a problem that emerges from the way society is organized economically, any effort to resolve this problem must be developed through a critique of political economy. As Adorno put it, this problem,“is the reflexive form of false objectivity.”
Benzer Tezler
- From Marx to Lacan and to Badiou: Towards the ethics of Marxism
Marx'tan Lacan ve Badıou'ya: Marksizm'in etiğine doğru
İBRAHİM MERGEN
Yüksek Lisans
İngilizce
2013
Felsefeİstanbul Teknik ÜniversitesiSiyaset Çalışmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDAN TURANLI
- Amerikan güldürü sinemasında bir örnek: Marx Kardeşler
Başlık çevirisi yok
ESRA IŞIK EZBER
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Sahne ve Görüntü SanatlarıDokuz Eylül ÜniversitesiSinema Televizyon Ana Sanat Dalı
PROF. DR. OĞUZ ADANIR
- Hegel, Marx ve Gramscı'de sivil toplum-devlet ikiliğinin diyalektik gelişimi
The dialectical development of the civil society-state dichotomy in Hegel, Marx and Gramsci
DUYGU DOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
HukukGalatasaray ÜniversitesiGenel Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN
- Kosova'da ulusun inşası ve karşı-kamusallaşma mekanlarının üretimi
Nation-building and making spaces of counterpublics in Kosovo
ATTİLA BEKSAÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Mimarlıkİstanbul Bilgi ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULLAH UĞUR TANYELİ