Geri Dön

Raver2 geninin miyelodisplastik sendrom ve akut miyeloid lösemideki yeri

The role of the raver2 gene in myelodysplastic syndrome and acute myeloid leukemia

  1. Tez No: 874075
  2. Yazar: BERNA ÖZAYDIN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞULE ALTINER, DOÇ. NÜKET KUTLAY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genetik, Genetics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 94

Özet

Amaç Hematolojik maligniteler arasında yer alan miyelodisplastik sendrom (MDS) ve akut miyeloid lösemi (AML) hastalarında çeşitli sitogenetik, moleküler sitogenetik ve moleküler genetik belirteçler izlemde kullanılır. Bazı MDS hastaları AML'ye dönüşürken bazılarında bu ilerleme görülmez. MDS hastalarının AML'ye dönüşümünü öngörebilecek ve hasta izleminde kullanılabilecek bir belirteç henüz tanımlanmamıştır. RAVER2'nin kodladığı ribonükleoprotein splicing düzenleyicisidir. Bu çalışmada RAVER2 gen ekspresyonunun hem MDS'den AML'ye dönüşüm aşamasında rolü olup olmadığını hem de AML seyri sırasında prognostik bir belirteç olarak anlamını araştırmak amaçlandı. Gereç ve Yöntem Bu çalışmaya, miyelodisplastik sendrom, miyelodisplastik sendroma sekonder akut miyeloid lösemi (AML-MDS), primer yeni tanı AML ve AML remisyon olmak üzere dört gruptan toplamda 85 hasta dahil edildi. Kemik iliğinden elde edilen RNA örneklerinde RAVER2 gen ekspresyonu real-time PCR yöntemi ile değerlendirildi. MDS, AML-MDS ve primer yeni tanı AML hastaları, uluslararası kabul gören kılavuzlardaki genetik belirteçlere göre daha küçük gruplara ayrıldı. Bu araştırma sonucunda, belirtilen gruplarda bulunan ekspresyon profilleri istatistiksel olarak değerlendirilerek RAVER2 gen ekspresyonunun bu gruplar arasında nasıl değiştiği belirlenmeye çalışıldı. Bulgular MDS, AML-MDS, primer yeni tanı AML ve AML remisyon hastaları RAVER2 geni ekspresyon düzeyi açısından karşılaştırıldığında AML-MDS grubunda ifadenin diğer gruplara göre azaldığı saptandı, ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Remisyon hastalarında RAVER2 ekspresyonunun, primer yeni tanı AML grubundan düşük olduğu görüldü. Bu fark da istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. MDS hastaları IPSS-R sitogenetik parametrelerine göre karşılaştırıldığında; iyi grupta çok kötü gruba göre RAVER2 1 ekspresyonunun arttığı saptandı, bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. MDS hastalarında 5q delesyonuna sahip ve normal moleküler sitogenetik sonucu olanlar karşılaştırıldığında; 5q delesyonu olan grupta RAVER2 ekspresyonunun azaldığı saptandı. Bu fark da istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Karşılaştırılan diğer küçük gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç RAVER2 ekspresyonunun MDS, AML-MDS, primer yeni tanı AML ve AML remisyon hasta gruplarındaki ifade değişikliği istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. MDS alt grupları IPSS-R'e göre sitogenetik olarak değerlendirildiğinde; istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde iyi grupta RAVER2 ekspresyonu artmıştı. 5q delesyonu olan MDS hastalarında RAVER2 ekspresyonu azalmıştı ve bu fark da istatistiksel olarak anlamlıydı. Bu veri, sınıflandırma ve tedavi seçeneği olarak farklı değerlendirilen“5q delesyonu”alt grubunun bir özelliği olarak değerlendirilebilirse de bu bulgunun daha geniş gruplarda doğrulanması gereklidir. Diğer yandan, IPSS-R'ye göre“normal karyotipin”ve“5q delesyonunun”iyi risk grubunda yer aldığı hatırlanacak olursa, RAVER2 ekspresyonunun bu iki grupta da istatistiksel olarak farklılık gösterdiği dikkati çekmektedir. Bu nedenle bugün prognostik gidişte yol gösteren bu sınıflamada ileride yapılabilecek alt gruplamalarda, RAVER2 ekspresyonunun aday belirteç olabileceği düşünülebilir. Bu çalışma verilerine göre; RAVER2, MDS AML geçişinde ya da AML klinik seyrinde tek başına bir belirteç olarak anlamlı bulunmadı.

Özet (Çeviri)

Aim Various cytogenetic, molecular cytogenetic and molecular genetic markers are used in the monitoring of patients with myelodysplastic syndrome (MDS) and acute myeloid leukemia (AML), which are among hematologic malignancies. While some MDS patients progress to AML, others do not. A marker that can predict the transformation of MDS patients to AML and can be used in patient follow-up has not yet been defined. The ribonucleoprotein encoded by RAVER2 is a splicing regulator. In this study, we aimed to investigate the role of RAVER2 gene expression in the transformation phase from MDS to AML and its meaning as a prognostic marker during the course of AML. Materials and Methods A total of 85 patients from four groups: myelodysplastic syndrome, acute myeloid leukemia secondary to myelodysplastic syndrome (AML-MDS), primary newly diagnosed AML and AML remission groups were included in this study. RAVER2 gene expression in RNA samples obtained from bone marrow was evaluated by real-time PCR method. MDS, AML-MDS and primary newly diagnosed AML patients were divided into smaller groups according to the genetic markers in internationally accepted guidelines. As a result of this research, expression profiles in the specified groups were evaluated statistically and RAVER2 gene expression changes among these groups were tried to be determined. Results When MDS, AML-MDS, primary newly diagnosed AML and AML remission patients were compared in terms of RAVER2 gene expression levels, it was found that the expression was decreased in the AML-MDS group compared to the other groups, but this difference was not found to be statistically significant. RAVER2 expression was found to be lower in remission patients than in the primary newly diagnosed AML group. This difference was not found to be 3 statistically significant. When MDS patients were compared according to IPSS-R cytogenetic parameters, it was determined that RAVER2 expression increased in the good group compared to the very poor group, and this difference was found to be statistically significant. When MDS patients with 5q deletion and those with normal molecular cytogenetic results are compared, RAVER2 expression was found to be decreased in the group with 5q deletion. This difference was also found to be statistically significant. No statistically significant differences were found among the other small groups compared. Conclusion The change in RAVER2 expression in MDS, AML-MDS, primary newly diagnosed AML and AML remission patient groups was not found to be statistically significant. When MDS subgroups are evaluated cytogenetically according to IPSS-R, increased RAVER2 expression in the good group was found to be statistically significant. RAVER2 expression was found to be decreased in MDS patients with 5q deletion, and this difference was found to be statistically significant. Although this data can be considered as a feature of the“5q deletion”subgroup, which is evaluated differently in terms of classification and treatment options, this finding needs to be confirmed in larger groups. On the other hand, keeping in mind that“normal karyotype”and“5q deletion”are in the good risk group according to IPSS-R, RAVER2 expression may be a candidate marker in future subgroups in this classification. According to this study data; RAVER2 was not found to be significant as a stand-alone marker in MDS-AML transition or AML clinical course.

Benzer Tezler

  1. Epizyotomi üzerine sistematik inceleme ve meta-analiz çalışması

    Systematic review and meta-analysis on episiotomy

    BURCU CAN RAVERA

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikMarmara Üniversitesi

    Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURDAN DEMİRCİ

  2. Bursa Yeşil Cami pencere parmaklıklarındaki gümüş kakma motifler (2 cilt)

    Başlık çevirisi yok

    BEDRİ YALMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    Sanat Tarihiİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. ŞERARE YETKİN

  3. Ebeveyn tutumları, davranış problemleri ve okula hazır bulunuşluk arasındaki ilişkinin öz düzenlemenin aracılık etkisi ile incelenmesi

    Analyzing the relationship between parenting styles, behavior problems and school readiness through mediatory effect of self-regulation

    AYLİN SOP

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Eğitim ve ÖğretimHacettepe Üniversitesi

    İlköğretim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEFİSE SEMRA ERKAN

  4. Millennials' Woodstock;Silent rave everbody became an individual

    Yeni neslin Woodstock'u; Sessiz Rave herkes birey oldu

    ONUR KARAGÖZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2012

    Müzikİstanbul Bilgi Üniversitesi

    Kültürel İncelemeler Ana Bilim Dalı

    ÖĞR. GÖR. SEDA ERGÜL