Küçük hücreli akciğer kanserli hastalarda plazma anti-nöronal antikorların araştırılması
Evaluation of plasma anti-neuronal antibodies in small cell lung carcinoma
- Tez No: 88407
- Danışmanlar: PROF. DR. SAFİYE KAYA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Biyokimya, Onkoloji, Biochemistry, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Biyokimya ve Klinik Biyokimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 62
Özet
7. ÖZET Tümörlerin metastaz, direkt yayılım, metabolik ve vasküler etkilerinin dışında sinir sistemi üzerindeki uzak etkileri, nörolojik paraneoplastik sendromlar olarak tanımlanabilir. Paraneoplastik sendromlar tüm kanser olgularının % V inden azında görülür. Ancak, bu hastaların önemli bir kısmında kanser saptanır. Bu sebeple paraneoplastik sendromların teşhis edilmesi kanserin erken teşhis ve tedavisi için önemlidir. Çeşitli paraneoplastik sendromlarda olguların serum ve BOS örneklerinde anti- nöronal antikorlar saptanır. Anti- nöronal antikorlar sağlıklı kişilerde ve paraneoplastik sendromun eşlik etmediği kanserli hastalarda bulunmazlar. Sadece KHAK' lı hastalarda paraneoplastik sendrom görülmeden de %15- 20 oranında anti- nöronal antikorların bulunabileceği bildirilmiştir. Bu çalışmada KHAK tanısı almış ancak paraneoplastik nörolojik sendromu bulgusu bulunmayan hastaların serumlarında anti- nöronal antikorlar immünohistokimyasal yöntemle araştırıldı. Bu amaçla; paraneoplastik sendromu olmayan 33 KHAK olgusunun bulguları, 25 sağlıklı kontrol olgusunun bulgularıyla karşılaştırıldı. Ayrıca paraneoplastik sendromu olan ve tümörü bilinen 11 hastanın serum örneği de kontrol olarak incelendi. Hasta ve kontrol olgularından alınan serum örnekleri donmuş sıçan serebrum ve serebellum kesitleri üzerine konulduktan sonra sırasıyla biyotinli anti- insan IgG'si ve kromojen (DAB) eklendi ve nöronlarda boyanma olup olmadığı ışık mikroskobu ile değerlendirildi. Çalışmamızda; KHAR' lı hastaların %21' inde, hem serebrum hem de serebellum kesitlerinde, bütün nöronlarda nükleer boyanma olduğu görüldü. Paraneoplastik sendromlu kanser hastalarından, 5 LEMS olgusunda herhangi bir boyanma görülmezken PCD ve paraneoplastik opsoklonus- miyoklonus sendromu olan 3 olguda anti- nöronal antikorlar saptandı. Sağlıklı kişilerde ise böyle bir boyanma gözlenmedi. Hücre membran yapısındaki glikoproteinlerin ve glikolipitlerin yapısında yer alan siyalik asid nöraminik asidin N asetil türevidir. Fizyolojik pH' da negatif yük içeren, güçlü asidik ve hidrofılik özellikte olan siyalik asid 9 karbonlu bir amino şekerdir. Siyalik asid, bağlandığı moleküllerin fonksiyon ve yapılarını değiştirebilir. Kanserin çeşitli tiplerinde, serum ve doku siyalik asid düzeylerinin arttığı bildirilmiştir. Siyalik asid, kanser prognoz göstergesidir. Kanser tedavisi sonrası, hastalığın takibinde önemli bir parametredir. 33 KHAK olgusu ve 1 1 paraneoplastik sendromu bulunan olguda, serum TSA düzeyleri, sağlıklı kontrol grubumuza göre anlamlı olarak yüksek bulundu. Çalışmamızda kanserde serum TSA değerinin yükseldiği gösterildi. KHAK' lı olgulardan anti- nöronal antikor saptananlarda, serum TSA düzeyleri antikor saptanmayanlara oranla daha yüksek bulundu (p< 0.01). 40Sonuç olarak, çalışmamız paraneoplastik nörolojik sendrom kuşkusu ile izlenen hastalarda, immünohistokimya incelemesinin bir tarama testi olarak kullanılabileceğini, daha zor ve pahalı bir yöntem olan western blot incelemesi yapılması gereken hastaların ayırdedilmesinde yararlı olabileceğini, serum TSA tayini ile immünohistokimya incelemesinin desteklenebileceğim ortaya koymaktadır. 41
Özet (Çeviri)
8. SUMMARY Neurologic paraneoplastic syndromes can be defined as remote effects of tumors on nervous system by mechanisms other than metastasis, direct extension, metabolic and vascular effects. Paraneoplastic syndromes are observed in less than 1% of all cancer cases. However, cancer is detected in a majority of patients with paraneoplastic syndromes. Therefore, recognition of paraneoplastic syndromes is vital for the early diagnosis and treatment of cancer. Anti- neuronal antibodies are detected in serum and cerebrospinal fluid (CSF) samples of a variety of paraneoplastic syndromes. Anti- neuronal antibodies are not detected in healthy cases and cancer cases without a paraneoplastic syndrome. Anti- neuronal antibodies can only be found in 15-20% of small cell lung cancer patients without an accompanying paraneoplastic syndrome. In this study, anti- neuronal antibodies were examined by immunohistochemistry method in sera of small cell lung cancer cases without a paraneoplastic syndrome. For this purpose, the findings of 33 small cell lung cancer cases without a paraneoplastic syndrome were compared with those of 25 healthy control cases. Additionally, serum samples of 1 1 cases with a paraneoplastic syndrome and a previously diagnosed tumor were studied as patient controls. After the serum samples of patients and control cases were laid on frozen rat cerebral and cerebellar sections, biotinylated anti-human IgG and chromogen (DAB) were added consecutively and the presence of neuronal staining was evaluated under light microscobe. In our study, 21% of small cell lung cancer cases' serum samples revealed nuclear staining in all neurons of both cerebral and cerebellar sections. Among cases with known paraneoplastic syndromes, no staining was observed in 5 LEMS cases, whereas anti- neuronal antibodies were detected in 3 cases with paraneoplastic cerebellar degeneration or paraneoplastic opsoclonus- myoclonus syndrome. No staining could be obtained by serum samples of any of the healthy controls. Sialic acid which is found in glycoprotein and glycolipids that form the cell membrane is an N- acetyl derivative of neuraminic acid. Sialic acid is negatively charged at physiologic pH, is a strong acidic and hydrophilic amino sugar with 9 carbons. Sialic acid can modify the function and structure of the molecules it binds to. Elevated levels of sialic acid has been reported in various types of cancer. Sialic acid is a marker of cancer prognosis. It is an important parameter in monitoring the disease following cancer therapy. In 33 SCLC cases and 1 1 cases with paraneoplastic syndrome, serum TSA levels were significantly higher than our healthy control group. Our study showed that serum TSA levels increase in cancer. In the 42SCLC cases with anti- neuronal antibodies, serum TSA levels where higher then those without antibodies (p< 0.01). In conclusion, our study has demonstrated that immunohistochemistry method can be used as a screening test in cases with possible paraneoplastic neurologic syndromes and may also be useful in selection of patients for western blot study, which is a more difficult and expensive method and serum TSA measurments can provide additional information to immunohistochemistry evalutions. 43
Benzer Tezler
- İleri evre küçük hücreli dışı akciğer kanserli hastalarda serum netrin-1 düzeyleri ve klinikopatolojik faktörler ile ilişkisi
Plasma netrin-1 concentrations in patients with advanced non small cell lung cancer and its correlation with clinicopathological factors
MAHMUT EMRE YILDIRIM
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2012
OnkolojiSağlık BakanlığıOnkoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MAHMUT GÜMÜŞ
- Akciğer kanserli hastalarda doku ve serum sialik asit düzeylerinin incelenmesi
The Ssgnificance of serun and tissue sialic acid levels in patients with lung carcinoma
ŞEBNEM SELEN İŞBİLİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
BiyokimyaTrakya ÜniversitesiBiyokimya Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. SELMA SÜER GÖKMEN
- Akciğer kanserlerinde plazma homosistein, vitamin B12 ve folik asit düzeyleri
Plasma homocysteine, vitamin B12 and folic acid levels in lung cancers
DİDEM TAŞTEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
OnkolojiAtatürk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SALİM BAŞOL TEKİN
- Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde, plazma vasküler endotelyal büyüme faktörleri ve trombosit faktör-4 düzeylerinin prognostik önemi ve sağkalım süreleri ile ilişkisi
The prognostic significance of plasma levels vascular endothelial growth factors and platelet factor-4 and their relation to survival time in advanced non-small cell lung cancer
VOLKAN DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
HematolojiTrakya ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. AHMET MUZAFFER DEMİR
- Ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanserinde, plazma vasküler endotelyal büyüme faktörleri ve trombosit faktör 4 düzeylerinin prognostik önemi ve sağkalım süreleri ile ilişkisi
The prognostic significance of plasma levels vascular endothelial growth factors and platelet factor-4 and their relation to survival time in advanced non-small cell lung cancer
VOLKAN DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2008
Göğüs HastalıklarıTrakya Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET MUZAFFER DEMİR