Investigation of urban, industrial and agricultural air pollution in the Thrace Region
Trakya Bölgesi'nde kentsel, endüstriyel ve tarım kaynaklı hava kirliliğinin incelenmesi
- Tez No: 885012
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BURÇAK KAYNAK TEZEL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Çevre Mühendisliği, Environmental Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Çevre Bilimleri, Mühendisliği ve Yönetimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 213
Özet
Hava kirliliği, hızla artan nüfus ve gelişen teknoloji ile en büyük çevre sorunlarından biri haline gelmiştir. Tüketim hızının artması, teknolojik gelişmeler, fosil yakıt kullanımı, yangınlar, ulaşım gibi birçok insan faaliyeti hava kalitesini etkiler. Hava kalitesinin azalması, havanın kirlenmesi astım, akciğer kanseri, solunum yolu enfeksiyonları gibi birçok sağlık problemini de beraberinde getirmiştir. Bu sebeple insan sağlığı ve ekosistemin korunması adına ulusal kuruluşlar (US, WHO, EU) tarafından belli standartlar ve sağlık içi önerilen değerler bulunur. Hava kirliliğinin belirlenmesinde kullanılan ve“Kriter kirleticiler”olarak adlandırılan O3, CO, NOX, PM ve SOX olmak üzere beş ana kirletici vardır. Bu kirleticilerin atmosferdeki oranlarının ve miktarlarının uygun aralıklarda tutulması için belirlenen standartları kullanarak hava kalitesini değerlendirmek mümkündür. Her ülkenin belirlediği gibi Türkiye'de de yasal olarak belirlemiş hava kalitesi standartları vardır. Her ülkenin sınır değerleri ilgili sağlık ve çevresel etkileri göz önüne alarak belirlenmiştir. Türkiye'nin belirlediği standart değerler Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği'nde bulunmaktadır. Türkiye jeopolitik konumu sebebiyle birçok ticari, sosyal veya ekonomik faaliyetin içerisinde bulunmaktadır. Bunlara ek olarak ülkedeki endüstri sektöründeki gelişmeler, artan nüfus hava kalitesinin sürekli olarak incelenmesini mecbur kılmaktadır. Literatürde Marmara Bölgesi ve İstanbul için çalışmalar bulunmaktadır. Türkiye'de Marmara Bölgesindeki endüstriyel faaliyetlerin büyük bir kısmı aslında Trakya Bölgesi'nde gerçekleşmektedir. İstanbul'un mega bir kent olması, kirlilik için birçok kaynağın bulunması, yüksek nüfusu ve trafiği gibi incelenecek birçok değişken bulunduğundan literatürde hala sıklıkla çalışılmaktadır. Bu çalışmada Trakya bölgesindeki diğer üç kent olan Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illeri incelenmiştir. Literatür incelendiğinde ciddi hava kirliliği sorunu olmasına rağmen Trakya Bölgesi için yapılan çalışmalar sınırlı kalmıştır. Ayrıca, tüm kirleticiler için uzun bir zaman aralığı daha önce incelenmemiştir. Avrupa'daki konumu, tarım-sanayi-turizm gibi sektörlerde hızla büyümesi ve çeşitli yatırım potansiyeline sahip olması gibi birçok nedenden dolayı bölgenin gelecekte daha fazla hava kirliliği sorunu yaşayacağı düşünülmektedir. Bu nedenle, önce mevcut kirlilik seviyesini ve etkileyen faktörleri belirlemek, ardından bölgedeki hava kirliliği seviyelerini sabit tutmak veya azaltmak için bölgede daha ayrıntılı çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmada 2018-2023 yılları verileri kullanılarak Trakya bölgesindeki hava kalitesi ve meteorolojik koşullar arasındaki ilişkinin Hava Kalitesi İzleme İstasyonları (HKİİ) ve meteoroloji istasyonlarından alınan verilerle detaylı incelenmesi, HKİİ'lerin konumlarına (kırsal, kentsel, endüstriyel) ve arazi örtüsüne / kullanımına göre meteoroloji ile birlikte sınıflandırılması, Trakya bölgesinde tarımsal atık yanmasının hava kalitesine etkilerinin araştırılması, pandemi, pandemi sonrası ve normal zaman dilimlerindeki değişimlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Yaklaşık 1 milyon 965 bin nüfusu olan Trakya bölgesinde tarım alanları ve endüstriyel bölgeler oldukça fazladır. Edirne'de Merkez, Karaağaç ve Keşan'da; Kırklareli'nde Merkez, Vize ve Limanköy 'de; Tekirdağ'da Merkezde iki adet (biri MTHM), Çerkezköy, Çorlu ve Çorlu OSB olmak üzere üç ilde toplamda 12 adet HKİİ bulunmaktadır. NO2 bölgedeki 12 istasyonda ölçülmektedir. SO2 Vize, Çorlu ve Tekirdağ MTHM istasyonu hariç her istasyonda ölçülmektedir. O3 Vize ve Tekirdağ MTHM istasyonları hariç her istasyonda ölçülmektedir. PM10 Karaağaç, Vize, Çorlu OSB ve Tekirdağ Merkez istasyonları hariç her istasyonda ölçülmektedir. PM2.5 Vize, Çorlu ve Tekirdağ MTHM hariç her istasyonda ölçülürken, CO yalnızca Tekirdağ MTHM istasyonunda ölçülmektedir. Bunlara ek olarak HKİİ yakınlarındaki meteoroloji istasyonlarından saatlik sıcaklık, bağıl nem, rüzgâr hızı ve yönü gibi veriler elde edilerek hava kirletici ölçümleri ile bağlandı. Bu verilerin de yardımıyla R Studio programında her istasyon için yıllık, aylık ve mevsimlik rüzgâr gülleri ve kirlilik gülleri oluşturuldu. Bu grafikler yardımıyla rüzgârın kirleticiyi taşıyıp taşımadığı, kirleticinin kaynağının yönü ve yeri hakkında genel yorumlar yapıldı. HKİİ verileri yardımıyla zaman serileri oluşturuldu. Mevsimlik, günlük, saatlik profiller incelendi. Saatlik NO2 ve SO2 aşımları hesaplandığında Edirne Keşan ilçesinde ciddi bir SO2 sorunu olduğu açıkça görülmektedir. Saatlik sınır değeri 350 µg/m3 olan SO2 kirleticisinin 2018 yılında Keşan'da 1222 kez aşıldığı görülmektedir. İncelenen altı yılda aşım sayısı düşüş gösterirken son yıl olan 2023 yılında tekrardan yükselişe geçerek 231 aşım olduğu tespit edilmiştir. Günlük aşımlarda en yüksek aşım Keşan istasyonundadır. Sınır değer 20 µg/m3 olan kış mevsimi ortalamaları incelendiğinde 148.16 µg/m3 ile 2018 yılında en yüksek değer Keşan istasyonunda ölçülmüştür. Yıllık PM ortalamalarına bakıldığında Edirne, Keşan, Tekirdağ Merkez, Çorlu, Çorlu OSB ve Çerkezköy istasyonlarında yüksek değerlerle aşımlar tespit edilmiştir. Bölgedeki üç il için rüzgar ve kirlilik gülleri oluşturulmuştur. Bu grafiklere göre Edirne merkezde hakim rüzgar yönü kuzey, Keşan ilçesinde kuzeydoğu, Kırklareli'nde kuzeydoğu ve Tekirdağ'da kuzeybatı olarak tespit edilmiştir. Hakim rüzgar yönünün bölge kirliliğine etkisi bu sayede belirlenmiştir. Trakya bölgesine genel olarak bakıldığında Yunanistan sınırı olan İpsala, Edirne'nin merkezi ve Keşan, bunlara ek olarak Tekirdağ Çorlu, Çorlu OSB ve Çerkezköy istasyonlarında kirliliğin yüksek olduğu belirlenmiştir. Kış mevsimi sınır değeri olan SO2 (20 µg/m3) kirleticisinin Keşan'daki ölçümleri incelendiğinde altı yıl boyunca sınır değerin aşıldığı tespit edilmiştir. En yüksek aşım değeri 148 µg/m3 ile 2018-19 kışında ölçülmüştür. Yıllar içerisinde kış mevsimi için ölçülen değer düşse de 2022-23 yılında ölçülen 25 µg/m3 ile bölgede hala SO2 kirliliği devam etmektedir. Tekirdağ ve Çerkezköy istasyonlarında da aşım olan yıllar bulunmaktadır. PM ölçümleri incelendiğinde en yüksek değer 68 µg/m3 ile Edirne merkezde tespit edilmiştir. Edirne'de altı yıl boyunca, Keşan'da beş yıl boyunca ve Kırklareli'nde dört yıl boyunca PM aşımı tespit edilmiştir. Tüm istasyonların ayrıntılı incelenmesi sonucu kirlilik kaynaklarının endüstriyel faaliyetler ve tarım atıklarını yakılması kaynaklı olabileceği belirlenmiştir. Etrafında birçok sanayi kuruluşu bulunan Çerkezköy, Çorlu ve Çorlu OSB istasyonları“Endüstriyel Kirlilik”, Edirne, Karaağaç ve Keşan istasyonları da“Tarımsal Kirlilik”başlıkları adında ayrıntılı olarak incelenmiştir. Avrupa'ya yakın konumu, hava-kara-deniz ulaşımı açısından avantajları olan Tekirdağ'da birçok sanayi kuruluşu bulunmaktadır. Kirleticilerin yıllık ortalamaları incelendiğinde NO2'nin Tekirdağ MTHM ve Çorlu istasyonlarında; PM10'nun Tekirdağ MTHM, Çorlu ve Çerkezköy; PM2.5'un Tekirdağ Merkez, Çerkezköy ve Çorlu OSB istasyonunda limit değerleri aştığı tespit edilmiştir. Özellikle Çorlu OSB istasyonunda incelenen altı yıl boyunca PM2.5 kirleticisinin Avrupa Birliği limit değerini (20 µg/m3) incelenen tüm yıllarda aştığı tespit edilmiştir. Mevsimlik kirlilik gülleri incelendiğinde Çorlu istasyonunda her kış NO2 kirliliği tespit edilmiştir. Diğer mevsimlerde de kışa göre düşük olsa da kirlilik görülmektedir. Bu sebeple NO2 Çorlu için temel bir problem haline gelmektedir. Çerkezköy'de incelenen altı yıl boyunca her mevsimde güney- güneydoğu yönünde ciddi bir SO2 kaynağı görülmektedir. Bölgedeki hakim rüzgar yönü kuzeydoğu olmasına rağmen kirliliğin güneybatı yönünden yoğun olarak gelmesi, kirlilik kaynağının istasyonun güneybatısında bulunan Çerkezköy OIZ olduğunu kanıtlamaktadır. Yıl boyunca sürekli olarak yüksek ölçülen bu değerler endüstriyel kaynaklara dikkat çekmektedir. Edirne'de büyük oranda çeltik ve ayçiçeği üretimi yapılmaktadır. Mayıs ayında ekilen çeltikler Ekim-Kasım aylarında hasat edilmektedir. Her bir kirletici için çizilen günlük, aylık, haftanın günleri profilleri incelendiğinde, NO2, SO2 ve PM'lerin aylık profillerinde Eylül- Ekim aylarında karakteristik bir artış yaşandığı görülmektedir. Bu durum hasat zamanının ardından kalan tarım atıklarının yakılabilme ihtimalini güçlendirdiğinden, VIIRS enstrümanı ile Trakya bölgesindeki yangın yoğunluğu ve mekânsal dağılımları incelenmiştir. Yangınların öncelikle hangi tür arazilerde ve ne zaman çıktığı tespit edilmiştir. Edirne'deki yangınların büyük çoğunun Ekim-Kasım aylarında çıktığı, ArcMap programında haritalaştırılan yangın verilerinin büyük birçoğunun tarım arazilerinde olduğu görülmüştür. Bölgeye ait kirlilik gülü grafikleri incelediğinde özellikle eylül-ekim-kasım aylarında NO2 ve PM'ler kirliliğin tarım arazilerinin olduğu güney yönünde arttığı tespit edilmiştir. Bölgede yaşayan yerli halkın hasat zamanının ardından hava kalitesinin düştüğü, nefes almanın zorlaştığı beyanları, hasatın ardından kalan tarım atıklarının yakıldığına bir başka kanıt olarak gösterilebilir. Bu durum özellikle Yunanistan sınırında bulunan İpsala hattında yoğun olarak tespit edilmiştir. Bölgedeki kirliliğin temel kaynaklarından birinin de bu durum olabileceği düşünülmektedir. Pandemi sürecini temsil eden 2020-21 yılları incelendiğinde aylık dağılımlarda nispeten düşüşlerin olduğu gözlenmiştir. Sokağa çıkma yasaklarının başladığı 2020 yılı nisan ayında Karaağaç'ta NO2 kirliliğinde keskin bir düşüş tespit edilmiştir. Kirleticilerin aşım sayıları, ortalama değerleri incelendiğinde 2020 yılında nispeten düşüler gözlemlense de takip eden diğer yıllarda da düşüşler tespit edildiğinden pandeminin bölgedeki hava kalitesine direkt etkisi gözlemlenememiştir. Sonuçlar göstermektedir ki, vatandaşların sağlığını doğrudan etkileyen bölgedeki hava kalitesi, endüstriyel faaliyetlere ve tarım faaliyetlerine bağlı olarak düşmektedir. Kaynakların tespitinin ardından, kirliliğin önlenmesi, azaltılamasa bile en azından mevcut durumun korunması adına aksiyonlar alınması şarttır. Bu çalışmada elde edilen sonuçlarının bölgenin gelecek yıllardaki hava kalitesi eylem planlarına, şehir planlarına katkı sağlaması amaçlanmıştır. Bölgenin potansiyeli düşünüldüğünde kısa sürede hızlı gelişmeler gösterebileceğinden bundan sonraki adımlarda çevre ve insan sağlığının göz önünde tutulması önem taşımaktadır.
Özet (Çeviri)
Air pollution has become one of the biggest environmental problems with a rapidly growing population and developing technology. Many human activities such as increasing consumption rate, technological developments, using of fossil fuel, fires, transportation affect air quality. The decrease in air quality, the pollution of the air has brought with them many health problems such as asthma, lung cancer, respiratory infections. For this reason, there are certain standards and recommended values for health by national organizations (US, WHO, EU) in the name of human health and ecosystem protection. There are five main pollutants used in determining air pollution, namely O3, CO, NOX, PM and SOX, which are called“Criteria pollutants”. The most important and major step in taking precautions for pollution is to determine the source of pollution. It is possible to evaluate air quality by using established standards to keep the rates and amounts of these pollutants in the atmosphere within appropriate ranges. As determined by every country, there are legally established air quality standards in Türkiye. The limit values of each country have been determined by taking into account the health and environmental impacts. The standards determined by Turkey are included in the Air Quality Assessment and Management Legislation. Due to its geopolitical position, Türkiye is involved in many commercial, social or economic activities. In addition, developments in the industrial sector in the country, increasing population make it necessary to constantly study the air quality. Air quality assessment studies have been carried out and are being carried out for many regions or provinces in Türkiye. A large part of the industrial activities in the Marmara Region in Türkiye actually take place in the Thrace Region. Since there are many variables to be examined such as the fact that Istanbul is a mega city, there are many sources for pollution, high population and traffic, more studies they are still frequently studied in the literature. In this study, three other cities in the Thrace Region, Edirne, Kırklareli and Tekirdağ provinces were examined. Although there is a serious air pollution problem when examined it in the literature, the studies conducted for the Thrace Region have been limited. Also, long-time scale for all pollutants has not been studied before. Due to its location in Europe, its rapid growth in sectors such as agriculture-industry-tourism and its various investment potential, it is thought that the region will experience more air pollution problems in the future for many reasons. Therefore, more detailed studies should be carried out in the region, first to determine the current level of pollution and the effecting factors, and then to keep stable in or reduce the levels of air pollution in the region. This study aims to examine the relationship between air quality and meteorological conditions in the Thrace Region in detail with data from Air Quality Monitoring Stations (AQMS) and meteorological stations (MS) using the data for the years 2018-2023, classify AQMS with meteorology according to their location (rural, urban, industrial) and land cover / use, investigation of the effects of agricultural waste burning on air quality in Thrace Region, focusing on changes in pandemic, post-pandemic and normal time periods. Agricultural and industrial areas are quite large in the Thrace Region which has a population of about 1 million 965 thousand. There is a total of 12 AQMS in three provinces, including the Center in Edirne, Karaağaç and Keşan; the Center in Kırklareli, Vize and Limanköy; two in the Center in Tekirdağ, Çerkezköy, Çorlu and Çorlu OIZ. NO2 is also measured at 12 AQMS in the region. SO2 is measured at every station except Vize, Çorlu and Tekirdağ MTHM station. O3 is measured at every station except Vize and Tekirdağ MTHM stations. The PM10 is measured at every station except Karaağaç, Vize, Çorlu OIZ and Tekirdağ Central stations. PM2.5 is measured at every station except Vize, Çorlu and Tekirdağ MTHM, while CO is measured only at Tekirdağ MTHM station. In addition, data such as hourly temperature, relative humidity, wind speed and direction were obtained from MS near AQMS and connected with air pollutant measurements. With the help of these data, annual, monthly and seasonal wind roses and pollution roses were created for each AQMS in the R Studio program. With the help of these graphs, general comments were made about whether the wind carries the pollutant, the direction and location of the source of the pollutant. Time series were created with the help of AQMS data. Seasonal, daily, hourly profiles were examined. When the hourly NO2 and SO2 exceedances are calculated, it is clearly seen that there is a serious SO2 problem in Keşan district of Edirne. It is observed that the SO2 pollutant with an hourly limit value of 350 µg/m3 was exceeded 1222 times in Keşan in 2018. While the number of exceedances has been decreasing in the six years studied, it has been determined that there have been 231 exceedances, increasing again in the last year, 2023. The highest daily exceedance is at Keşan AQMS. When the winter season averages with a limit value of 20 µg/m3 were examined, the highest value was measured at Keşan AQMS in 2018 with 148.16 µg/m3. When the annual PM averages are examined, high values and exceedances were detected at Edirne, Keşan, Tekirdağ Merkez, Çorlu, Çorlu OIZ and Çerkezköy AQMSs. Çerkezköy, the center of Edirne, Keşan, Tekirdağ-Çorlu, Çorlu OIZ and Çerkezköy AQMSs. Wind roses have been created for three provinces in the region. According to these graphs, the dominant wind direction in the center of Edirne was determined as north, northeast in Keşan district, northeast in Kırklareli and northwest in Tekirdağ. The effect of the dominant wind direction on the distribution of pollution was measured using these analyses. İpsala which are the borders of Greece, have been determined as the regions with high pollution when looking at the Thrace Region in generally. When the measurements of SO2 pollutant with winter season limit value (20 µg/m3) in Keşan were examined, it was found that the limit value was exceeded during the six years studied. The highest average value was measured in the winter of 2018-19 with 148 µg/m3. Although the value measured for the winter season has decreased over the years, SO2 pollution still persists in the region with 25 µg/m3 measured in 2022-23. There were also exceedances observed at Tekirdağ and Çerkezköy stations. When PM measurements were examined, the highest value was found in Edirne center with 68 µg/m3. PM exceedances has been detected for six years in Edirne, for five years in Keşan and for four years in Kırklareli. As a result of a detailed examination of these AQMSs, it has been determined that the sources of pollution may be industrial activities and the burning of agricultural waste. Çerkezköy, Çorlu and Çorlu OIZ AQMSs, which have many industrial facilities around them, were examined in detail under the title of“Industrial Pollution”, Edirne, Karaağaç and Keşan AQMSs under the title of“Agricultural Pollution”. There are many industrial facilities in Tekirdağ, which has advantages in terms of its location close to Europe, air-land-sea transportation. Tekirdağ MTHM and Çorlu AQMSs of NO2; Tekirdağ MTHM, Çorlu and Çerkezköy AQMSs of PM10; the center of Tekirdağ, Çerkezköy and Çorlu OIZ AQMSs of PM2.5 exceeded the limit values when the annual averages of pollutants were examined. In particular, it was determined that the PM2.5 exceeded the European Union limit value (20 µg/m3) during the six years examined at the Çorlu OIZ AQMS. When seasonal pollution roses were examined, NO2 pollution was detected at Çorlu AQMS in the center and in the southern direction every winter. Although it is low compared to winter in other seasons, pollution is observed. For this reason, NO2 is becoming a major problem for Çorlu. During the six years studied in Çerkezköy, a serious source of SO2 is observed in the southern direction in every season. Although the dominant wind direction in the region is northeast, the fact that the pollution comes from the southwest direction intensively proves that the source of pollution is from Çerkezköy OIZ, located southwest of the air quality station. These values, which are measured consistently high throughout the year, draw attention to industrial resources. In Edirne, paddy and sunflower production is carried out to a large extent. Paddy planted in May is harvested in September-October. When the daily, monthly, weekly profiles drawn for each pollutant are examined, it is seen that there is a characteristic increase in the monthly profiles of NO2, SO2 and PM in September-October. Since this situation strengthens the possibility that agricultural waste left after the harvest time can be burned, the intensity and spatial dispersion of fire in the Thrace Region were studied with the VIIRS instrument. Firstly, it has been determined which types of land and when the fires started in region. It has been observed that the majority of fires in Edirne were started in October-November, and most of the fire data mapped. When the pollution roses were investigated, NO2 and PM pollution were transported from the south where there are agricultural areas, especially in September-October-November months. The statements of the local people living in the region that the air quality decreases after harvest time, breathing becomes difficult can be shown as another evidence that agricultural waste left after harvest is burned especially intensively on the İpsala. It is thought that one of the main sources of pollution in the region may be this situation. The results show that the air quality in the region, which directly affects the health of citizens, decreases due to industrial activities and agricultural activities. After the determination of the sources, it is necessary to take actions to prevent pollution, at least to protect the current situation, even if it cannot be reduced. When the years 2020-21, representing the pandemic, are examined, it has been observed that there are relatively decreases in monthly distributions. A sharp decrease in NO2 pollution was detected in Karaağaç in April 2020, when the lockdown began. Although relatively low levels were observed in 2020 when the average values of pollutants were examined, the direct impact of the pandemic on the air quality in the region could not be observed, as decreases were detected in other subsequent years. It is aimed that the results obtained in this study will contribute to the air quality action plans and city plans of the region in the coming years. Considering the potential of the region, it is important to take into account the environment and human health in the next steps, as it can show rapid developments in a short time.
Benzer Tezler
- Partikül madde kaynaklı hava kirliliğinin şehirsel yaşam kalitesine etkisinin incelenmesi: Şanlıurfa şehri örneği
Investigation of the effect of particulate matter air pollution on urban quality of life: The case of Şanlıurfa city
ERCAN VURAL
- Investigation of agricultural residue burning and wildfire impacts on air quality via satellite retrievals in Southern Turkey
Uydu verileri ile Türkiye'nin Güney Bölgesinde anız yakılmasının ve orman yangınlarının hava kalitesine etkisinin incelenmesi
MERVE EKE
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURÇAK KAYNAK TEZEL
- Uzaktan algılama ve derin öğrenme yöntemleri ile İstanbul'un yerel iklim alanları ve yer yüzeyi sıcaklığı değişimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
Investigation of the relationship between local climate zones and land surface temperature changes in İstanbul using remote sensing and deep learning methods
MELİKE NİCANCI SİNANOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik Üniversitesiİletişim Sistemleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞİNASİ KAYA
- Toprak örneklerinde polikorlubifenil (PCB) kirliliğinin araştırılması ve yasal sınır değerlerin uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi
Research of polychlorinated biphenyl (PCB) pollution in soil samples and evaluation of applicability of limit values
BERİVAN GÜNEŞ DÖNMEZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CUMALİ KINACI