Theorematic music composition as a lens for urban design, psychogeography and community
Kentsel tasarım, psikocoğrafya ve toplum için bir mercek olarak teorematik müzik kompozisyonu
- Tez No: 888398
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SEMA ALAÇAM
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Şehircilik ve Bölge Planlama, Architecture, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Bilişim Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimari Tasarımda Bilişim Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 79
Özet
Hepimiz, toplumsal kalıplarımız tarafından şekillenen ve evrilen şehirlerde yaşıyoruz. Mahalleler ve şehirler ilk bakışta tasarlanmış ve düşünülmüş gibi görünse de, bireylerin kentlerde seçtikleri yollar genellikle bu tasarımları göz ardı etmiş ve kendi tecrübeleri doğrultusunda özelleşmiştir. Bu tez, basit kentsel keşiflerden ortak alanlarla anlamlı bir etkileşime doğru dönüşümü“Teorematik Müzik Kompozisyonu”(TMC) perspektifinden incelemektedir. Rotterdam'dan iki kent sakinini denek olarak psikocoğrafya yöntemleri kullanarak takip eden bu saha çalışması, onların kişisel deneyimlerini ve hayal dünyalarını teorematik mantık kullanarak müzik kompozisyonlarına ve canlı performanslara dönüştürmüştür. Çalışmanın toplumsal yanı, denekleri tanıyan bir seyirciye sunulduğundan ötürü bir katalizör işlevi görmektedir. Psikocoğrafya, bireylerin şehirlerde nasıl hareket ettiklerini ve kentsel alanların duygusal etkilerini anlamaya çalışan bir çalışma alanı olarak bu tezin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu disiplin, kentsel tasarımcılar, sanatçılar ve sosyal bilimciler tarafından şehir planlaması, sanat ve insan davranışlarını incelemek için kullanılmıştır. Kısacası, psikocoğrafya, kentsel mekanların insan psikolojisi üzerindeki etkilerini anlamaya yönelik bir yaklaşımdır ve şehirlerin sadece fiziksel yapılarıyla değil, aksine bu yapılarla etkileşimde bulunan kent sakinlerinin deneyimleriyle ilgilenir. Psikocoğrafyanın üç ana unsuru bulunmaktadır.“Dérive”(Sürüklenme), insanların bilinçli bir hedef olmaksızın şehirde dolaşarak çevrelerini keşfetmelerini tarif eder. Detournement (Saptırma), mevcut kentsel yapıları, yolları veya haritaları yeniden yorumlayarak veya kullanarak, bireylerin çevrelerini algılama biçimlerini değiştirmeyi tarif eder. Bu, insanların şehirle olan etkileşimlerini yeniden şekillendirmeyi ve farklı bakışlar yaratmayı amaçlar. Psikocoğrafyanın üçüncü ana unsuru ise harita üretimidir. Şehirlerin duygusal ve psikolojik etkilerini yansıtmak amacıyla oluşturulan bu haritalar, geleneksel harita üretim tekniklerinden çok kent sakinlerinin kişisel deneyimleri ve algılarıyla üretilirler. Tez kapsamında da birlikte çalışılan iki deneğin psikocoğrafi haritaları daha sonra müzik kompozisyonu üretilmek üzere çıkarılmıştır. Teorematik Müzik Kompozisyonu (TMC), diyagramatik düşünce ile sanatsal yaratıcılığı harmanlayan yenilikçi bir yöntemdir. TMC yöntemi, Charles S. Peirce'in teorematik düşünme sisteminden ilham almış ve yaratım süreçlerini yönlendirmek için sistematik akıl yürütme, diyagramlar ve mantıksal yapılar kullanarak matematik ile müzik arasında bağlantılar ifade etmektedir. TMC'nin temel özelliklerinden biri, müzikal formlar oluşturmak için müzik dışı verinin dinamik kullanımını içermesidir. Besteciler aktif olarak diyagramlar çizer, değiştirir veya müzikal dışı verileri kullanır, böylece disiplinler arası işbirliği ve kaçınılmaz olarak yenilik teşvik edilir. Kentten, kullanımdan veya mimari detaylardan çıkarılan veriler ve bunun yanında sessel ve görsel örüntülerden elde edilen veriler TMC için yapılacak diyagramların temelini oluşturmaktadır. TMC süreci, bir ıslak hacim içerisinde seramik karoları yerleştirmeye benzetilebilir; başlangıç tasarım seçimleri keyfidir, istediğimiz karoları istediğimiz yerlere yerleştiririz. Bir süre sonra keyfi olarak yerleştirdiğimiz bu karolar belli örüntüler oluşturmaya başlar. TMC'nin sunduğu yenilik, bu müzikal“karoları”edinilen dış veriler ışığında, keyfilikten kaçarak düzenlemekte yatar, bu da daha önce hiç kullanılmamış yeni müzikal formlar ve izleyici girdisine dayalı topluluk kompozisyonları ortaya çıkarır. Bu tezin konusu olan ve adın Hollanda'nın Rotterdam şehrinin bir mahallesi olan“Oude Westen”'den alan proje, sosyal ve katılımcı bir müzik girişiminin örneğini sunar. Rotterdam şehir merkezinin batı kenarında ana tren istasyonu ve Marconi Plein arasında yer alan Oude Westen, Rotterdam şehrinin 2030 Kentsel Tasarım Stratejisinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu strateji kapsamında mahallede yaratıcı ekonominin canlandırılması ve bölgenin değerini artırılması hedeflemektedir. Rotterdam'ın pek çok merkezi mahallesi gibi kaçınılmaz bir soylulaştırma tehdidi altındadır. Mahallenin sakinlerinin %80'e yakını kiracı olarak ikamet etmekte ve mavi yakalıdır.“Oude Westen”projesi, mahallede yer alan ve Rotterdam çapında organizasyonlar düzenleyen OMI (Metropoliten Bilgi Bürosu) tarafından seçilmiş iki mahalle sakini, 1. ve 2. deneğin yürüyüş rotalarının yazar tarafından psikocoğrafi olarak haritalandırmasını, bu haritalardan ortaya çıkan örüntülerin ve kendini tekrarlayan kavramların müziksel gestaltlara dönüştürülmesini ve mahalle sakinlerine bir müzik performansı olarak geri sunulmasını kapsamaktadır. 2. denek mahallede yaşayan ve OMA gibi önemli bir mimarlık ofisinde Rem Koolhas'la çalışmış, artık yazarlık yapan emekli bir mimardır. 1. denek ise yarı zamanlı olarak mahallede postacılık yaparken asıl mesleği grafik tasarımıdır. Mahalle sakinlerinin yürüyüş rotaları onların önce kendi yaptıkları haritalarla ardından onlarla yapılan röportajlarla belgelenerek, mahalleye dair ayrıntılı anıları ve deneyimleri ortaya koymuştur. 1. denek kendi posta dağıtım yollarını yine kendi görsel anlatım diliyle bir grafik tasarım olarak dijital bir sunuma dönüştürürken, 2. denek mahallede torunuyla gezdiği rotaları, gençliğinde vakit geçirdiği ve şimdi artık mahalleden taşınmış kültür merkezlerini içeren rotaları fotoğraflardan oluşan kolajlarla ifade etmiştir. Kevin Lynch'in kentsel tasarımı zamansal bir sanat olarak tanımlayan yaklaşımından ve de Certeau'nun bellek ve mekan konusundaki görüşlerinden ilham alan çalışma, bu bireysel anlatıları müzik kompozisyonu sürecine dahil etmiştir. Yazar, seçilen mahalle sakinlerinin rotalarında kendisi de yürüyerek ses kayıtları yapmış, fotoğraflar ve videolarla bu rotaları bir tasarımcı ve kompozitör olarak tespit etmiştir. Bu veriler daha sonra TMC yöntemiyle müzik kompozisyon diyagramları oluşturmak için kullanılmıştır. Üretilen müzik kompozisyonu diyagramları çeşitli provalarda müzisyenler Giuseppe Doronzo (İtalya) ve Johannes Fend (Avusturya) ile paylaşılmış ve onlar da mahalle sakinlerinin rotalarını yürüdükten sonra yeniden yorumlanmıştır. Böylelikle en son haline gelen müzik kompozisyonları, OMI (Metropoliten Bilgi Bürosu)'na ait mekanda canlı animasyonlu grafiksel notasyonlar takip edilerek icra edilmiş ve YouTube üzerinden canlı olarak yayınlanmıştır. Konser, pandemi sırasında Fonds PodiumKunsten tarafından sağlanan“Balkon Seansları”sübvansiyonları ile finanse edilmiştir (2022). Sonuç olarak, bu çalışma, bireysel anlatılar aracılığıyla sosyal imgelerin aşağıdan yukarıya inşasını vurgular ve yazarın ve kent tasarımcısının bir anlam dayatıcı yerine bir dinleyici rolünü üstlendiğinde nasıl bir potansiyel taşıdığını göstermektedir. Teorematik Müzik Kompozisyonu, kişisel hikayeleri entegre ederek kamusal alanlarla etkileşimde bulunmanın yeni bir yolu olarak ortaya çıkmakta ve paylaşılan sanatsal çabalar yoluyla kapsayıcı sosyal imgelerin gelişimine dair içgörüler sunmaktadır. Bu araştırma, TMC ve psikocoğrafyanın getirdiği yaklaşımlarla ortak kamusal alanlarla daha derin bir bağlantı kurmak için bir fırsat yaratmış ve daha önce bilinmeyen veya göz ardı edilen kentsel bilgilere ışık tutmuştur. Müziğin, özellikle de pandemiden sonra, canlı seyircisini büyük ölçüde kaybettiği günümüzde kitlelere yeniden ulaşabilmesi ve toplumsal olarak anlamlandırılması açısından bu proje önemli bir başlangıcı temsil etmektedir.
Özet (Çeviri)
We all live in cities that has evolved and shaped by our societal patterns. Though neighborhoods and cities might look designed and thought for, the paths of individuals usually differ and disregard these initial designs that are ought to be ideal for their own sakes. This thesis delves into the evolution from basic urban exploration to meaningful engagement with communal spaces through psychogeography. By following two residents of Rotterdam, the study transforms their personal experiences and imaginaries into music compositions and live performances using the tools of theorematic reasoning and psychogeography. Psychogeography, as a field of study that seeks to understand how individuals move through cities and the emotional impacts of urban spaces, constitutes a significant part of this thesis. This discipline has been utilized by urban designers, artists, and social scientists to study city planning, art, and human behavior. In essence, psychogeography is an approach aimed at comprehending the effects of urban environments on human psychology, focusing not only on the physical structures of cities but also on the experiences of the inhabitants interacting with these structures. Psychogeography encompasses three main elements.“Dérive”(Drift) describes the practice of individuals wandering through the city without a conscious goal, discovering their surroundings.“Detournement”(Diversion) involves reinterpreting or using existing urban structures, paths, or maps to alter the way individuals perceive their environment. This aims to reshape people's interactions with the city and create different perspectives. The third main element of psychogeography is the creation of maps. These maps, designed to reflect the emotional and psychological effects of cities, are produced based on the personal experiences and perceptions of the residents, rather than traditional mapping techniques. Within the scope of the thesis, psychogeographic maps of the two subjects were created and subsequently used to produce music compositions. Theorematic Music Composition (TMC) is an innovative method that blends mathematical theory with artistic creativity. Inspired by Charles S. Peirce's theorematic thinking, composers use systematic reasoning, diagrams, and logical structures to guide their creative processes, exploring the connections between mathematics and music. A key feature of TMC is the dynamic use of external representations to create musical forms. Composers actively sketch, modify diagrams, or utilize non-musical data, fostering collaboration and innovation. These diagrams, derived from various sources like art, data, or existing compositions, form the foundational blueprint for TMC. The process of TMC can be likened to designing a bathroom ceramic tile, where initial design choices are followed by data-driven arrangement. The innovation lies in organizing these musical“tiles”to reflect acquired data, resulting in meticulously crafted musical forms from diverse sources, and enabling communal compositions based on audience input. The“Oude Westen”project exemplifies a social, participatory music endeavor. Located on the edge of Rotterdam's city center, Oude Westen plays a crucial role in the city's Urban Design Strategy 2030, aiming to boost the creative economy and enhance the district's value. This project involved selecting two residents to map their walking routes, transcribing these into repeating concepts, and conducting interviews to capture their unique perspectives. These routes revealed detailed memories and experiences of the neighborhood. Inspired by Lynch's concept of urban design as a temporal art and de Certeau's views on memory and place, the study incorporated these individual narratives into the composition process. The author walked the routes, recording audio and taking photographs, which were then used to create diagrams for the compositions. Musicians Giuseppe Doronzo and Johannes Fend performed the pieces at OMI's location, following live animated graphical notations. The concert was broadcasted live and funded by the“Balcony Sessions”subsidies from Fonds PodiumKunsten during the pandemic (2022). In conclusion, this study highlights the bottom-up construction of social imaginaries through individual narratives, emphasizing the author's role as a listener. Theorematic Music Composition emerges as a new way of engaging with commons, integrating personal stories to develop inclusive social imaginaries through shared artistic endeavors. This research underscores the significance of this approach in fostering a deeper connection with communal spaces.
Benzer Tezler
- Temel caz akorları ve modern blok armonizasyon sistem analizi
Basic jazz chords and modern block harmonization system analysis
OZANCAN SALURVAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
MüzikANKARA MÜZİK VE GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİMüzik Teorileri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İLKER DENİZ BAŞUĞUR
- Gençlik müzik festivallerinin oyunbilimsel değerlendirmesi: Oyunbazlar, aylaklar, curcunabazlar
Ludological assessment of youth music festivals: Tricksters, triflers, frolickers
RAMAZAN KAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
AntropolojiHacettepe ÜniversitesiAntropoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN ÖZBEK
- TRT THM reperuvarında bulunan Ordu yöresi türkülerinin ritim yapılarının THM ve TSM nazariyatı açısından karşılaştırmalı incelemesi
A comparative study on the rhy THM structures of folk songs of Ordu region in the TRT tfm repertory in terms of TFM and tam theoretic
BARIŞ ENGİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
MüzikAtatürk ÜniversitesiMüzik Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR SADIK KARATAŞ
- Hüzzam, sabâ ve uşşak makamlarında perde ve aralık anlayışı; Ankara ili Türk müziği icra kurumlarında görev yapmakta olan kanun sanatçıları örneği
Understanding of pitch and interval in hüzzam, sabâ and uşşak makams; The case of kanun artists who work in Turkish music performance institutions in Ankara
TURGAY KERSE
- Yazarı bilinmeyen bir musiki risalesinde anılan perdeler ve makamlar
Başlık çevirisi yok
YAVUZ DALOĞLU
Doktora
Türkçe
1993
MüzikDokuz Eylül ÜniversitesiMüzik Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NECATİ GEDİKLİ