Geri Dön

Ratlarda dorsal ada flebinin yaşayabilirliğiüzerinde cerrahi delay fenomeni ve quercetınuygulamasının etkisinin karşılaştırılması

Comparison of the effect of delay phenomenon and quercetin application on the viability of dorsal island flaps in rats

  1. Tez No: 892545
  2. Yazar: KÜBRA Bİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MURAT LİVAOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Ada Flebi, Cerrahi Delay, Flep Sağkalımı, Quercetin, Island Flap, Surgical Delay, Flap Survival, Quercetin
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 106

Özet

Giriş: Flepler kendi kan desteği ile birlikte alıcı bölgeden verici bölgeye transfer edilen bir doku ünitesidir. Flepler kompozisyonuna (kutanöz, muskulokutanöz, fasyokutanöz, osseokutanöz), defekt ile olan ilişkisine (lokal, bölgesel, uzak, serbest), kan desteğinin mahiyetine (random, aksiyel) ve defekti kapatmak için gerekli flep hareketine (ilerletme, pivot, transpozisyon ve interpolasyon) göre sınıflandırılmaktadır. Burada bahsedilen pediküllü kutanöz ada flepleri de defekte yakın olan ancak komşu olmayan bir bölgeden, flep pedikülü korunarak ve pivot nokta etrafında döndürülerek defekte ilerletilir. Özellikle kompleks defektlerin rekonstrüksiyonunda kullanılan pediküllü ada fleplerinde parsiyel flep nekrozu cerrahi sonucunu olumsuz olarak etkileyen önemli bir komplikasyondur. Bu komplikasyonun önlenmesinde, deri kanlanmasında geçerli olan anjiozom konseptini göz önünde bulundurmak gerekir. Bu konsepte göre cilt ve altındaki derin dokudan oluşan kompozit ünite, tek bir arteriyel kaynak ve onun dallarından beslenir. Bu kompozit ünite anjiyozom olarak isimlendirilir. Bu konsepte göre insan vücudunda gerçek arteriyel anastomozlar veya choke arteriyel anastomozlar ile bağlantılı 40 anjiyozom tanımlanmıştır. Choke arteriyel anastomozlar, bu anjiyozomlar arasında normalde kapalı olarak bulunan, kan akımını regüle eden ve cerrahi delay sonrası potansiyel olarak dilate olarak gerçek arteriyel anastomozlara dönüşen damarlardır. Cerrahi delay ise flebi bulunduğu vasküler yataktan ayırmadan 7-14 gün önce yapılan ve pediküllü fleplerde flep sağkalımını artırmaya yönelik tüm cerrahi girişimlerdir. Bu girişimler choke arteriyel anastomozların dilate olmasını ve flepte neovaskülarizasyonu sağlayarak flep distal nekrozunu azaltmakta ve dolayısıyla flep sağkalımını artırmaktadır. Quercetin ise antioksidan, antiinflamatuvar, antiviral, antialerjik, antitrombotik, antiaterosklerotik, antitümoral ve vazodilatatör etkileri olan bir flavonoiddir. Bu özellikler nedeniyle kardiyovasküler hastalıklara karşı ve radikal aracılı hasar sonucu oluşması muhtemel pek çok hastalığa karşı flavonoidlerin etkin bir rol oynayabilecekleri düşünülmektedir. Bu çalışmada, Quercetin' in vazodilatasyon etkisinin flep dolaşımına olumlu şekilde etki göstereceği ve flep sağkalımını artıcı, distal nekroz yüzdesini ise azaltıcı etkisinin olabileceği düşünülmüştür. Amaç: Quercetin'in vasküler yapılar üzerindeki vazodilatatör etkisi aracılığıyla flep sağkalımına olan etkisi bilinmemektedir. Çalışmamızda, DCIA (Derin sirkümfleks iliak arter) bazlı dorsal ada flebi kullanılan ratlarda Quercetin uygulamasının vasküler yapılar üzerinde vazodilatasyon sağlayıp flep sağkalımı üzerinde olumlu etkisinin olabileceği hipotezini kurduk. Ayrıca Quercetin uygulamasının ve cerrahi delay uygulamasının flep sağkalımı üzerindeki etkilerinin de karşılaştırılması, Quercetin' in flep sağkalımı konusunda cerrahi delay uygulaması kadar etkili olup olmadığının tespiti amaçlanmaktadır. Bu amaçla ratlarda uyguladığımız dorsal ada flep modelinde Quercetin uygulamasnın ve cerrahi delay uygulamasının etkileri makroskopik olarak ve histopatolik olarak karşılaştırılmalı olarak değerlendirildi. III Gereç ve Yöntem: Bu deneysel çalışmada Wistar tipi, 300-350 gr ağırlığında toplam 32 adet erişkin erkek rat, random olarak her grupta 8 adet Rat olacak şekilde 4 gruba ayrıldı. Grup 1 kontrol grubu, Grup 2 cerrahi delay grubu, Grup 3 Quercetin grubu ve Grup 4 cerrahi delay+Quercetin grubu olarak belirlendi. Grup 1'deki ratların dorsum sağ lateralinden DCIA bazlı pedikülü korunarak flep ada flebi şeklinde eleve edildikten sonra flep kendi yerine tekrar sütüre edildi ve 1 hafta boyunca intraperitoneal (İP) olarak SF verildi. Grup 3' teki ratlara flep elevasyonundan 1 saat önce 50 mg/kg İP Quercetin uyglaması sonrasında flepler aynı şekilde eleve edilerek tekrar yerlerine sütüre edildi ve Quercetin uygulaması 1 haftaya tamamlandı. Grup 2' deki ratlara cerrahi delay için DCIA perforatör tarafındaki cilt korunup flep etrafındaki diğer 3 kenara insizyon yapıldı. Flebin kaudal tarafındaki insizyon sırasında lateral torasik arter görüldü ve bağlandı. İnsizyonlar tekrar sütüre edildi. 1 haftalık cerrahi delay süresi sonunda flepler DCIA perforatörü üzerinden eleve edildi ve tekrar yerlerine sütüre edildi. Flep elevasyonu sonrası 1 hafta İP SF uygulaması yapıldı. Grup 4'teki ratlara da aynı şekilde cerrahi delay uygulaması yapıldıktan ve 1 hafta cerrahi delay süresi beklendikten sonra 50 mg/kg Quercetin flep elevasyonundan 1 saat önce intraperitoneal olarak ratlara uygulandı ve sonrasında flep elevasyonu yapıldı ve flepler tekrar yerlerine sütüre edildi. Quercetin uyglaması aynı dozda 1 haftaya tamamlandı. Tüm gruplarda, flep elevasyonundan sonraki 1 hafta sonunda fleplerin nekroz oranları makroskopik olarak değerlendirildi ve flep nekroz yüzdeleri hesaplandı. Fleplerden örnekler alındı ve histopatolojik olarak incelendi. Histopatolojik olarak 0,1 mm üzerindeki damarlar ve konjesyon olan damarlar sayıldı. Ayrıca inflamasyon, epidermal hasar ve dermal fibrozis açısından skorlama yapıldı. Vasküler dilatasyon açısından damar lümen çapları ölçüldü. Bulgular: Makroskopik olarak distal nekroz oranlarında Quercetin uygulanan gruplarda ve cerrahi delay yapılan gruplarda istatiksel olarak anlamlı miktarda azalma olduğu bulundu. Sadece Quercetin uygulanan grup ile sadece cerrahi delay yapılan gruplar karşılatırıldığında ise distal nekroz oranındaki azalmanın sadece Quercetin uygulanan grupta daha fazla olduğu ve bu farkın istatiksel olarak anlamlı olduğu bulundu; ancak sadece Quercetin uygulanan grup ile Quercetin+cerrahi delay uygulanan grup arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı bulunmadı. Vazodilatasyon etkisi değerlendirildiğinde, Quercetin ve cerrahi delay uygulamalarının vasküler lümen çapında istatiksel olarak anlamlı miktarda artış sağladığı ancak Quercetin uygulaması ile cerrahi delay arasındaki farkın istatiksel olarak anlamlı olmadığı bulundu. Ayrıca Quercetin uygulanan gruplardaki inflamasyon, epidermal hasar ve dermal fibrozisteki azalmanın da istatiksel olarak anlamlı olduğu bulundu. Nekroz ile en distaldeki viable flep dokusu arasındaki geçiş bölgelerinde hesaplanan damar sayısı ve konjesyone damar sayısı açısından ise tüm gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Sonuç: Sonuç olarak Quercetin uygulaması ratlarda DCIA bazlı dorsal ada flebi modelinde flep sağkalımı üzerinde, uzun yıllaradır güvenle uygulanan cerrahi delay uygulaması gibi olumlu şekilde etkili olmuştur. Vazodilatasyon sağlayarak, inflamasyon, epidermal hasar ve dermal fibrozisi azaltarak fleplerdeki distal nekroz oranlarını azaltıcı şekilde etki göstermiştir. Bu çalışmada, Quercetin' in fleplerdeki distal nekroz oranlarını azaltma üzerindeki etkisi, cerrahi delay uygulamasından daha fazla olmuştur; ancak vazodilatasyon yapıcı etkisi açısından Quercetin ve cerrahi delay uygulamaları arasında fark bulunamamıştır.

Özet (Çeviri)

Introduction: Flaps are tissue units that are transferred from the recipient area to the donor area with their blood supply. Flaps can be classified according to their composition (cutaneous, musculocutaneous, fasciocutaneous, osseocutaneous), relationship with the defect (local, regional, remote, free), nature of blood supply (random, axial), and flap movement required to close the defect (advancement, pivot, transposition, and interpolation). The pedicled cutaneous island flaps mentioned here are advanced into the defect from an area close to the defect but not adjacent to it, preserving the flap pedicle and rotating it around the pivot point. Partial flap necrosis is an important complication that negatively affects the surgical outcome, especially in pedicled island flaps used in the reconstruction of complex defects. In preventing this complication, it is necessary to consider the angiosome concept for skin blood supply. According to this concept, the composite unit consisting of the skin and the underlying deep tissue is fed by a single arterial source and its branches. This composite unit is called an angiosome. According to this concept, 40 angiosomes associated with true arterial anastomoses or choke arterial anastomoses have been identified in the human body. Choke arterial anastomoses are vessels that are normally closed between these angiosomes, regulate blood flow, and potentially dilate into true arterial anastomoses after surgical delay. Surgical delay is all surgical interventions performed 7-14 days before separating the flap from its vascular bed and aiming to increase flap survival in pedicled flaps. These interventions ensure dilation of choke arterial anastomoses and neovascularization of the flap, thus reducing flap distal necrosis and therefore increasing flap survival. Quercetin is a flavonoid with antioxidant, anti-inflammatory, antiviral, antiallergic, antithrombotic, antiatherosclerotic, antitumoral, and vasodilator effects. Due to these properties, it is thought that flavonoids may play an effective role against cardiovascular diseases and many diseases that are likely to occur as a result of radical-mediated damage. In this study, it was thought that the vasodilatation effect of Quercetin would have a positive effect on flap circulation and may have an effect of increasing flap survival and decreasing the percentage of distal necrosis. Objective: The effect of Quercetin on flap survival through its vasodilator effect on vascular system is unknown. In our study, we hypothesized that Quercetin application in rats performing DCIA (deep circumflex iliac artery) -based dorsal island flap may provide vasodilation on vascular system and have a positive effect on flap survival. It is also aimed to compare the effects of Quercetin application and surgical delay procedure on flap survival and to determine whether Quercetin is as effective as surgical delay procedure on flap survival. For this purpose, the effects of Quercetin application and surgical delay procedure were evaluated comparatively macroscopically and histopathologically in the dorsal island flap model we applied in rats. Materials and Methods: In this experimental study, a total of 32 adult male Wistar-type rats weighing 300-350 g were randomly divided into 4 groups, with 8 rats in each group. Group 1 was determined as the control group, Group 2 as the surgical V delay group, Group 3 as the Quercetin group, and Group 4 as the surgical delay + Quercetin group. After preserving the DCIA-based pedicle from the right lateral dorsum of the rats in Group 1 and elevating the flap as an island flap, the flap was resutured in its place and SF was administered intraperitoneally (IP) for 1 week. After 50 mg/kg IP Quercetin was administered to the rats in Group 3 1 hour before flap elevation, the flaps were elevated in the same way and sutured back into place, and Quercetin application was completed within 1 week. For the surgical delay in the rats in Group 2, the skin on the DCIA perforator side was protected and incisions were made on the other 3 edges around the flap. During the incision on the caudal side of the flap, the thoracodorsal artery was visualized and ligated. The incisions were resutured. After a 1-week surgical delay, the flaps were elevated over the DCIA perforator and sutured back into place. After flap elevation, IP SF application was performed for 1 week. After surgical delay was applied to the rats in Group 4 in the same way and after waiting for a surgical delay period of 1 week, 50 mg/kg Quercetin was administered to the rats intraperitoneally 1 hour before flap elevation, and then flap elevation was performed and the flaps were sutured back into place. Quercetin application was completed for 1 week at the same dose. In all groups, the necrosis rates of the flaps were evaluated macroscopically at the end of 1 week after flap elevation and the flap necrosis percentages were calculated. Samples were taken from the flaps and examined histopathologically. Histopathologically, vessels larger than 0.1 mm and vessels with congestion were counted. Additionally, evaluations were made in terms of inflammation score, epidermal damage score, and dermal fibrosis score. Vessel lumen diameters were measured in terms of vascular dilatation. Results: It was found that there was a statistically significant decrease in macroscopic distal necrosis rates in the Quercetin-applied groups and the surgical delay groups. When the group in which only Quercetin was applied and the groups in which only surgical delay was applied were compared, it was found that the decrease in the rate of distal necrosis was greater in the group in which only Quercetin was applied and this difference was statistically significant; However, the difference between the Quercetin-only group and the Quercetin+surgical delay group was not statistically significant. When the vasodilatation effect was evaluated, it was found that Quercetin and surgical delay applications provided a statistically significant increase in vascular lumen diameter, but the difference between Quercetin application and surgical delay was not statistically significant. Additionally, the decrease in inflammation, epidermal damage, and dermal fibrosis in the Quercetin-applied groups was also found to be statistically significant. No statistically significant difference was found in terms of the number of vessels and the number of congested vessels in the transition zones between necrosis and the most distal viable flap tissue. Conclusion: As a result, it was observed that Quercetin application in the DCIA-based dorsal island flap model in rats had a positive effect on flap survival, as in the surgical delay application that has been used safely for many years. It had the effect of reducing distal necrosis rates in the flaps by providing vasodilation, reducing inflammation, epidermal damage, and dermal fibrosis. In this study, Quercetin had a greater effect on reducing distal necrosis rates in flaps than surgical delay; However, no difference was found between Quercetin and surgical delay applications in terms of vasodilator effect.

Benzer Tezler

  1. Ratlarda dorsal ada flebi yaşayabilirliği ile SCUBE 1 (Signal Peptide-CUB-EGF Domain-Containing Protein 1) değerleri arasındaki ilişki

    The relationship between dorsal island skin flap viability and value of signal peptide ?cub- egf domain containing protein 1(Scube 1) levels in rats

    ELVAN BAYRAKTAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT LİVAOĞLU

  2. Aminoguanidinin diyabetik ratlarda dorsal random paternli flep yaşayabilirliği üzerine etkisi

    The effects of aminoguanidine on dorsal random pattern skin flap survival in diabetic rats

    AYŞE ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiİnönü Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ALİ GÜRLEK

  3. Sıçanlarda tam katmanlı deri defektinde Myrtus communis L.1753 ekstresinin etkinliğinin araştırılması

    Investigation of the effect of Myrtus communis L.1753 extract on full-thickness skin defect in rats

    MELİKE NUR ÖLÇÜCÜOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Veteriner HekimliğiAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Cerrahi (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İBRAHİM DEMİRKAN

  4. Amniyon zarı ve amniyon zarına sarılmış kıkırdak greftlerin ratlarda dorsal nazal augmentasyonda kullanımı

    Using amniotic membrane and cartilage grafts wrapped amniotic membrane for dorsal nasal augmentation in rats

    HAKAN KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kulak Burun ve BoğazMaltepe Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ALTAY ATEŞPARE

  5. Ratlarda preoperatif ozon terapisinin flep yaşayabilirliği üzerine etkisi, deneysel çalışma

    Preoperative ozone therapy effect upon flap viability: an experimental study

    ABDULKERİM OLĞUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiBülent Ecevit Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET EKSAL KARGI