Akut ve kronik üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan olgulardın serumlarında heterofil antikor varlığının araştırılması ve Paul-Bunnel (direk ve absorbe), spot test ile ELISA yöntemlerinin karşılaştırılması
Investigation of presence of heterophile antibodies in patients with acute and chronic upper respiratory tract infections and comparison of Paul-Bunnel (direct and absorbed), spot test and ELISA methods
- Tez No: 90009
- Danışmanlar: PROF. DR. A. TEVFİK CENGİZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları, Mikrobiyoloji, Clinical Microbiology and Infectious Diseases, Microbiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 71
Özet
49 7. ÖZET Herpesviridae familyasının gamaherpesvirinae subfamilyasmm bir üyesi olan Epstein-Barr virus başlıca infeksiyöz mononükleoz ( ÎM ) etkeni olmakla birlikte Burkitt lenfoma ( BL ), nazofaringeal karsinoma ( NFK ) gibi birçok malignitenin de etiyolojisinde rol oynayabileceği düşünülmektedir. Epidemiyolojik verilere göre virus organizmaya tükrük damlacıklan ile solunum yolundan girmekte, başlıca B lenfositlerini ve epitel hücrelerini infekte etmektedir. EBV infeksiyonlan çocukluk çağından itibaren tüm toplumlarda yaygın olarak görülmektedir. Çocuklarda çoğunlukla asemptomatik seyreden bu infeksiyon ileri yaşlarda çoğunlukla İM ile sonuçlanmaktadır. İM'lu olgularda klinik olarak ateş, lenfadenopati, eksudatif veya membranöz farenjit, splenomegali, hepatomegali ve deri döküntüsü gibi bulgular görülmektedir. Çocuklarda ise halsizlik, kilo kaybı, rekürren ateş ve nörofizyolojik bozukluklar daha sık görülen bulgulardır. Hayat şartları ve sosyoekonomik durum serokonversiyon yaşını etkileyen iki önemli faktördür. Gelişmemiş ülkelerde, kalabalık toplumlarda çocukların %90'ından fazlasında 3 yaşından önce antikorlar gelişmektedir. Gelişmiş ülkelerde infeksiyon sıklıkla geç çocukluk dönemine ve genç yaşlara kadar gecikmektedir. İM tanısı hematolojik bulgular, heterofil antikor varlığı ve spesifik virus antikorlarına göre konmaktadır. Bizim çalışmamız A.Ü. Tıp Fakültesi KBB polikliniğine, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine ve Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı polikliniğine akut ve kronik üst solunum yolu infeksiyonu nedeniyle başvuran 270 olgu üzerinde yürütülmüştür. Bu olguların serumlarında heterofil antikor varlığı araştırılmış, Paul-Bunnel ( direkt ve absorbe ), spot test ile ELISA yöntemleri karşılaştınlmıştır.50 Yaş grubu aralığı 30,90 ± 15,85 arasında olan 270 olgunun 66'sı çocuk, 204'ü erişkin olup; 1 17'si erkek, 153'ü kız-kadın cinsiyet dağıhmmdadır. Akut ve kronik üst solunum yolu infeksiyonlu olgulardan alınan kobay böbrek özü ile absorbsiyon yapılmamış serumlardan 214'ünde ( %79,26 ) koyun alyuvarlarına karşı antikor saptanmamış, 56 olguda ( %20,47 ) 1/7-1/28 titrelerde heterofil antikor bulunmuştur. Kobay böbrek özeti ile absorbsiyondan sonra 26 olguda Paul-Bunnel deneyi ile 1/7-1/14 titrelerde pozitif sonuç alınmıştır. Seropozitiflik oranı %9,63, seronegatiflik oranı %90,37 şeklinde bulunmuştur. Akut üst solunum yolu infeksiyonu tanısı ile incelenen 115 olgunun 5 'inde ( % 4,3 ) ve kronik üst solunum yolu infeksiyonu ile incelenen 155 olgunun 21 'inde ( % 13,5 ) oranında heterofil antikorlara rastlanmıştır. Spot Paul-Bunnel yöntemi ile 246 olguda (%91,1) seronegatiflik, 24 olguda ( % 8,9 ) seropozitiflik bulunmuştur. ELISA ile akut üst solunum yolu infeksiyonlu 115 olgudan 85 'inde, kronik üst solunum yolu infeksiyonlu 155 olgudan 104'ünde ( %67.7 ) VCA IgG pozitifliği saptanmıştır. 270 olgunun hiçbirisinde VCA IgM antikorlarına rastlanmamıştır. Heterofil antikorları araştırmak üzere yapılan klasik Paul-Bunnel yönteminde 1/56 ve üzeri titrelerde aglütinasyon saptanması İM tanısını doğrulamaktadır. Çalışmamızda klasik Paul-Bunnel yöntemi ile 1/7-1/28 titrelerinde heterofil antikorların saptandığı olgularda, ELISA ile VCA IgM antikorlarının da negatif olarak saptanması iki yöntemle elde edilen sonuçların birbiriyle uyumlu olduğunu düşündürmektedir. Spot Paul-Bunnel yöntemi ile pozitif sonuçlar alman olgularda klasik Paul-Bunnel yöntemi ile negatif ya da 1/7-1/28 titrelerde sonuç alınması, her iki yöntemle elde edilen sonuçların biribiriyle uyumlu olmadığını göstermektedir.
Özet (Çeviri)
51 8. SUMMARY Epstein-Barr virus ( EBV ), as a member of gammaherpesvirinae subfamily of herpesviridae family, is the main cause of infectious mononucleosis ( IM ). However it has a place in the etiology of several malignancies as Burkitt's lymphoma ( BL ) and nasopharyngeal carcinoma. As the epidemiological datas, EBV gains to organism via the respiratory tract and it initially infects B lymphocytes and epithelial cells. EBV infections are seen in all populations since childhood. While it is asymptomatic in children, it results with infectious mononucleosis in late childhood and adolescence. Fever, lympadenopaty, exudative and membranous pharyngitis, splenomegaly, hepatomegaly and cutanous rash are seen in cases of IM. Fatigue, loss of weight, recurrent fever and neurophysiological disorders are the frequent symptoms in children. Living conditions and socioeconomical status are two important factors affecting seroconversion age. In the under developed countries and in crowded populations, over 90% of children have antibodies to EBV by their third birthday. Infections are often delayed into late childhood or adolesence in the developed countries. The diagnosis of IM is established by the hematological findings, presence of heterophile antibodies and virus spesific antibodies. Our study was carried out in 270 patients with acute and chronic upper respiratory tract infections who applied to Ankara University Medical School Department of Otorhinolaryngeology, Department of Pediatrics and Department of Microbiology and Clinical Microbiology. Heterophile antibodies of the cases were investigated and Paul-Bunnel ( direct and absorbed ), spot test and ELI S A methods were compared.52 Of 270 cases, 66 were child and 204 were adolescent with the age range of 30,90 ± 15,85. 117 of them were male, 153 of them were female. Antibodies against sheep erythrocytes were detected in sera of 214 patients ( 79,26% ) which were not absorbed by guinea pig kidney extract. Heterophile antibodies were found in 56 cases ( 20,47% ) between the titers of 1/7-1/28. After the absorbtion by guinea pig kidney extract, positive results were obtained by Paul-Bunnel method as the titers of 1/7-1/14 in 26 cases. The seropositivity rate was found as 9,63% and the seronegativity rate was found as 90,37%. Of the 115 cases who were examined with the diagnosis of acute respiratory tract infection, 5 ( 4,3% ) had heterophile antibodies and of the 155 cases who were examined with the diagnosis of chronic respiratory tract infection, 21 ( 13,5% ) had heterophile antibodies. Seronegativity was found in 246 cases ( 91,1% ), seropositivity was found in 24 cases ( 8,9% ) by spot Paul-Bunnel method. Of the 1 15 cases with acute respiratory tract infection, 85 ( 74% ) and of the 155 cases with chronic respiratory tract infection, 104 ( 67,7% ) had VCA IgG positivity. VCA IgM antibodies were found in no cases. Detection of heterophile antibodies with 1/56 and more titers by classical Paul- Bunnel method confirms the diagnosis of IM. In our study, in the cases with 1/7-1/28 titers of heterophile antibodies, VCA IgM antibodies were detected as negative by ELISA. This makes us consider that the results obtained by two methods were correlated with each other. In the cases of which spot Paul-Bunnel results were negative, the results of classical Paul-Bunnel method were obtained as negative or 1/7-1/28. This shows that the results of these methods were not correlated with each other.
Benzer Tezler
- Suçiçeği komplikasyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of varicella complications
MUSTAFA DİLEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık BakanlığıÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET HELVACI
- Elazığ yöresinde boğaz sürüntü örneklerinden branhamella catarrhalis izolasyonu ve beta-laktamaz aktivitesinin araştırılması
Isolation of branhamella catarrhalis in nasopharyngeal swab specimens and investigation of beta-lactamase activity in Elazığ region
SÜLEYMAN AKPINAR
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
MikrobiyolojiFırat ÜniversitesiMikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZÜLAL AŞÇI
- Preparation and characterization of magnetic nanoparticles with anchored antibodies for biomarker separation from body fluids
Vücut sıvılarından biyogösterge ayrımı için antikor bağlı magnetik nanopartikül üretimi ve karakterizasyonu
ELVAN DEMİRBAĞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2013
Kimya Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiKimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZGÜL ÖZCAN TAŞPINAR
PROF. DR. PETR KACER
- Malatya ve çevresinde romatizmal kalp hastalığı tanısı alan hastalarda HLA subgrupları, D8/17 ve CD19 B hücre tiplendirmesi ile romatizmal kalp hastalığı ilişkisi
The association of D8/17 and CD19 B cell typing with rheumatic heart disease of rheumatic carditis patients in malatya and neighbourhood
CAN CELİLOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİnönü ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. CEMŞİT KARAKURT
- COVID-19 sonrası uzamış semptomları bulunan hastaların solunum fonksiyonlarının spirometre ile değerlendirilmesi: Birinci basamak araştırması
Assessment of pulmonary functions in patients with prolonged symptoms after COVID-19 using spirometry: Primary care research
MÜRÜVET AVCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Aile HekimliğiMarmara ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ARZU UZUNER