Türkiye'de karasallığın/denizelliğin durumu ve geleceğe yönelik projeksiyonlar
The current state and future of continentality/oceanity at Turkey
- Tez No: 900887
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT POYRAZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Coğrafya, Geography
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Coğrafya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 100
Özet
Bu çalışma, Türkiye'nin karasallık ve denizellik özelliklerini analiz ederek, iklim değişikliği senaryoları altında gelecekteki değişimlerin potansiyel etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada Conrad, Johansson, Kerner ve Sezer gibi başlıca indeksler kullanılarak Türkiye'nin mevcut (1981-2010) ve gelecekteki (2011-2100) karasallık/denizellik örüntüleri değerlendirilmiştir. Conrad karasallık indeksi literatürde en çok kullanılan indekslerden biridir. Johansson indeksi ile benzerlik göstermekle birlikte Johansson indeksi sıcaklık parametrelerini daha kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Kerner okyanusallık indeksi diğer seçilen indekslerden farklı olarak karasallığı değil, denizelliği ölçmektedir. Çalışma sonuçlarına karasallık derecelerinin yanında denizelliğin ölçüldüğü bir formülün de seçilmesi ile sonuçlarda ne gibi farklılıkların ortaya çıkacağı belirlenmeye çalışılmıştır. Sezer formülü ise Türkiye'ye özel geliştirilmiş bir formüldür, diğer formüllere kıyasla daha çok parametre içermektedir ve ülkemiz için daha doğru sonuçlar vereceği düşünülmektedir. Çalışmanın bulguları, Türkiye'nin büyük bir kısmının karasal iklim özelliklerine sahip olduğunu, kıyı kesimlerinde ise denizel etkilerin görüldüğünü ortaya koymaktadır. Kerner okyanusallık indeksine göre, 1981-2010 döneminde Türkiye'nin %68,3'ü karasal, %29,4'ü kıta altı ve %2,2'si okyanusal olarak sınıflandırılmıştır. Bu, Türkiye'nin kıta içi bölgelerinde belirgin karasal iklim özelliklerinin baskın olduğunu göstermektedir. Denizel alanların sınırlı olması, Türkiye'nin iç kesimlerinde deniz etkisinin azaldığını ve sıcaklık dalgalanmalarının daha geniş olduğunu yansıtmaktadır. Conrad indeksine göre 1981-2010 döneminde ekstrem karasal alanlar Türkiye'nin %0,3'ünü kaplarken 2071-2100 döneminde kötü senaryoya göre %22,9'a çıkmıştır. Johansson indeksine göre ise 1981-2010 ve 2011-2040 dönemi kötü senaryo sonuçlarından ekstrem karasal alanlar aynıdır (%66,8) ancak 2071-2100 dönemi kötü senaryoda ekstrem karasal alanlar %87,2 olmuştur. Gelecek projeksiyonları, özellikle SSP5-8.5 (kötü senaryo) senaryosu altında, karasal alanların genişleyeceğini ve denizel alanların daralacağını göstermektedir. Bu durum, iklim değişikliğinin etkisiyle denizlerin sıcaklık ve nem üzerindeki dengeleyici etkisinin azalması ve karasal iklim özelliklerinin daha belirgin hale gelmesiyle açıklanabilir. Örneğin, Sezer formülüne göre 1981-2010 döneminde Türkiye'nin %0,8'i okyanusal-denizel, %4,6'sı okyanusal-denizel/karasal geçiş, %79,6'sı karasal ve %14,8'i şiddetli soğuk karasal iklim olarak sınıflandırılmıştır. Çalışmanın bulguları, gelecekteki karasallık ve denizellik değişimlerinin Türkiye'nin ekosistemleri, su kaynakları, tarımsal verimlilik ve doğal afetlere hazırlık açısından önemli etkiler yaratabileceğini göstermektedir. İç kesimlerde artan karasal iklim özellikleri, bu bölgelerde tarımsal verimlilik ve su kaynakları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Örneğin, SSP1-2.6 senaryosuna göre, 2011-2040 dönemi için Türkiye'nin %0,7'si okyanusal-denizel iklim, %4'ü okyanusal-denizel/karasal geçiş iklimi, %78,7'si karasal iklim ve %16,4'ü şiddetli soğuk karasal iklim olarak sınıflandırılmıştır. Sonuç olarak, bu çalışma, Türkiye'nin karasallık ve denizellik özelliklerinin gelecekte önemli değişiklikler göstereceğini ve bu değişimlerin iklim değişikliğine karşı alınacak önlemler ve stratejiler açısından değerli bilgiler sağladığını ortaya koymaktadır. Çalışmanın bulguları, su kaynakları yönetimi, tarımsal planlama ve doğal afetlere hazırlık gibi alanlarda politika yapıcılar için önemli bilgiler sunmaktadır.
Özet (Çeviri)
This study aims to examine the potential impacts of future changes under climate change scenarios by analyzing Turkey's continentality and maritime characteristics. In the study, the current (1981-2010) and future (2011-2100) continental/maritime patterns of Turkey are evaluated using major indices such as Conrad, Johansson, Kerner and Sezer. Conrad continentality index is one of the most widely used indices in the literature. Although it is similar to the Johansson index, the Johansson index deals with temperature parameters in a more comprehensive manner. Unlike the other selected indices, the Kerner oceanility index measures oceanility, not continentality. It was tried to determine what kind of differences would arise in the results of the study by choosing a formula that measures oceanility in addition to the degrees of continentality. The Sezer formula is a formula developed specifically for Turkey, contains more parameters compared to other formulas, and is thought to give more accurate results for our country. The findings of the study reveal that most of Turkey has a continental climate, while coastal areas are characterized by maritime influences. According to the Kerner oceanility index, 68.3% of Turkey was classified as continental, 29.4% as subcontinental and 2.2% as oceanic in the 1981-2010 period. This indicates that the continental regions of Turkey are dominated by distinct continental climate characteristics. The limited maritime areas reflect the reduced maritime influence and wider temperature fluctuations in the interior of Turkey. According to the Conrad index, extreme continental areas covered 0.3% of Turkey in the 1981-2010 period, increasing to 22.9% in the 2071-2100 period according to the worst-case scenario. According to the Johansson index, extreme land areas are the same (66.8%) in the 1981-2010 and 2011-2040 period under the worst case scenario, but extreme land areas are 87.2% in the 2071-2100 period under the worst case scenario. Future projections, especially under the SSP5-8.5 (worst case) scenario, show that terrestrial areas will expand and marine areas will shrink. This can be explained by the fact that the stabilizing effect of the season temperature and humidity decreases with the impact of climate change and continental climate characteristics become more pronounced. For example, according to Sezer's formula, 0.8% of Turkey was classified as oceanic-maritime, 4.6% as oceanic-maritime/terrestrial transition, 79.6% as continental, and 14.8% as severe cold continental climate in the period 1981-2010. The findings of the study indicate that future changes in continentality and oceanility could have significant impacts on Turkey's ecosystems, water resources, agricultural productivity and natural disaster preparedness. Increasing continental climate characteristics in inland areas may have negative impacts on agricultural productivity and water resources in these regions. For example, according to the SSP1-2.6 scenario, 0.7% of Turkey is classified as oceanic-maritime climate, 4% as oceanic-maritime/continental transition climate, 78.7% as continental climate and 16.4% as severe cold continental climate for the period 2011-2040. In conclusion, this study reveals that Turkey's continental and oceanic characteristics will show significant changes in the future and that these changes provide valuable information in terms of measures and strategies to be taken against climate change. The findings of the study provide important information for policy makers in areas such as water resources management, agricultural planning and natural disaster preparedness.
Benzer Tezler
- Türkiye'de yağışlı gün sayılarındaki değişkenliğin analizi
Analysis of variability of rainy days in Turkey
SAMET BİLİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
CoğrafyaÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiCoğrafya Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FAİZE SARIŞ
- Türkiye'de toprak sıcaklıklarının değişimi
Changes in soil temperatures in Türkiye
İLYAS SADIK TEKKANAT
Doktora
Türkçe
2023
CoğrafyaÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiCoğrafya Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BEYHAN ÖZTÜRK
- Hassa-İslahiye arasında gelişen birikinti konilerinin jeomorfolojik özellikleri ve arazi kullanım durumu
Geomorphological features and land use status of alluvial fans located between Hassa-Islahiye
MELEK SİNAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
CoğrafyaMustafa Kemal ÜniversitesiCoğrafya Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HULUSİ KARAGEL