Deneysel sepsis, nötropeni+ sepsis gruplarında G-CSF, İVİG, G-CSF+İVİG tedavilerinin kemik iliği ve dalakta oluşturduğu histopatolojik değişiklikler ve mortalite oranı ile hematolojik parametrelere etkisi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 90112
- Danışmanlar: PROF. DR. Ö. FAHRETTİN GÖZE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Cumhuriyet Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 86
Özet
68 ÖZET Bu çalışma ön çalışmada tesbit edilen 1 x 107 E. coli (ATCC 25922 no'lu susu ) 1 mi verilerek sepsis geliştirilen, yine ön çalışmada belirlenen 300mg / kg / gün tek dozda siklofosfamid verilerek nötropeni oluşturulduktan 1 gün sonra E. coli sepsisi geliştirilen 2 aylık dişi ratlarda G-CSF, ÎVÎG ve G-CSF + ÎVİG tedavilerinin, mortalite oranı, lökosit sayısı, absolü nötrofil sayısı, Hb miktarı, trombosit sayısı üzerine etkilerini, özellikle G-CSF'nin kemik iliği ve dalakta herhangi bir değişiklik meydana getirip getirmediğini saptamak amacı ile yapıldı. A ve B gruplarındaki ratlann 7 günlük gözlem süresinde mortalite oranlan değerlendirildiğinde en düşük mortalite oranı G-CSF + İVÎG verilen grupta saptanmakla birlikte bu oran yalnız B grubunda istatistiksel olarak anlamlılık taşımaktaydı. Bu ise G-CSF'nin nötrofil sayı ve fonksiyonunda iyileşmeye yol açarak mortaliteyi azalttığını düşündürdü. Tüm deney gruplarındaki ratlardan intrakardiyak olarak alman kan örneklerinde lökosit, trombosit sayılan ile hemoglobin miktan, yapılan periferik yaymada gösterilen absolü nötrofil sayılan yönünden tedavi gruplan karşılaştınldı. Tüm gruplarda G-CSF, G-CSF + İVÎG verilen ratlara ait ortalama lökosit sayılan ile absolü nötrofil sayılannm kontrol grubuna göre anlamlı artış gösterdiği saptandı. Bu artışın G-CSF'nin granülositer seriye spesifik olması ve nötrofil sayısını artına etkisine bağlı olduğu düşünüldü. Tek başına ÎVÎG tedavisinin lökosit sayısı ve absolü nötrofil sayısı üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı görüldü. Tüm gruplarda G-CSF, ÎVÎG ve G-CSF + ÎVÎG tedavilerinin trombosit sayılan ve hemoglobin miktarlan üzerine herhangi bir etkilerinin olmadığı tesbit edildi. A ve C grubu G-CSF ve G-CSF + ÎVÎG tedavisi verilen ratlann kemik iliklerinin HE boyalı preparatlan ile Giemsa ile boyanan yaymalannın hiperselüler olduğu, B grubu ratlann kemik iliklerinin hiposelüler görünümde olduğu, aynca M / E oranı, immatür myeloid / matür myeloid hücre oranının kontrol grubuna göre önemli farklılık gösterdiği tesbit edildi. Bu bulgu sözkonusu artışın G-CSF'nin özellikle immatür myeloid hücre sayısını artıncı etkisine bağlı olduğunu, ÎVÎG'in69 tek başına herhangi bir etkisinin olmadığını düşündürdü. Nekroz ve myelofıbrozis hiçbir grupta gözlenmedi. Tüm gruplarda G-CSF, G-CSF + ÎVÎG tedavisi verilen ratlann dalaklarının kendi kontrol grubundaki ratlann dalaklarından makroskopik olarak daha büyük olduğu görüldü. Bu büyümenin artmış ekstramedüller hematopoeze bağlı olabileceği düşünüldü. A, B ve C gruplarında G-CSF ve G-CSF + İVİG tedavisi verilen ratlann dalaklannda mikroskopik olarak kordonlarda ve venöz sinüslerde belirgin ekstramedüller hematopoez saptandı. A ve B grubundaki ratlann dalaklanndan hazırlanan kesitlerin HE boyalı preparatlannın mikroskopik olarak incelemesinde soluk eozinofilik boyanan selüler debriler gözlendi. Sonuç olarak, G-CSF ve G-CSF + İVİG tedavisinin nötropenik sepsiste mortalite oranını önemli ölçüde azalttığı, böylece tedavi süresini kısaltabileceği söylenebilir. G-CSF tedavisinin lökosit sayısı, absolü nötrofil sayısını artırdığı ancak Hb miktan ve trombosit sayısı üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı tesbit edildi. Giemsa ile boyanan kemik iliği yaymalannın sitopatolojik ve HE ile boyanan kemik iliği preparatlannın histopatolojik incelemesinde, myeloid / eritroid oranı ile immatür myeloid hücre / matür myeloid hücre oranında belirgin artışa neden olduğu, sepsisli ve nötropenik sepsisli ratlann dalaklannda artan ekstramedüller hematopoeze bağlı olarak makroskopik büyümeye neden olduğu saptandı. Bütün bu sonuçlara rağmen, klinikte yetişkin insanlarda sepsis tedavisinde G-CSF'nin tek veya İVİG ile kombine kullanımının uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için daha fazla hayvan deneylerinin yapılmasının gerekli olduğu düşünüldü.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Deneysel sepsis modelinde tiroid hormonlarının mortalite ve sepsis parametreleri üzerine etkileri
Effects of thyroid hormones on mortality and sepsis parameters in experimental sepsis model
MURAT İNAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Genel CerrahiCumhuriyet ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. AYHAN KOYUNCU
- Atorvastatinin rat intraabdominal sepsis modelinde sekonder böbrek hasarı üzerine olan etkilerinin araştırılması
Investıgatıon of the effects of atorvastatın on secondary kıdney ınjury ın rat ıntraabdomınal sepsıs model
TAHİR ERSÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Anestezi ve ReanimasyonDokuz Eylül ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. UĞUR KOCA
- Çoğul İlaç Dirençli (MDR) Acinetobacter Baumannii ile oluşturulan deneysel sepsis modelinde kolistin sülfat, tigesiklin ve sefoperazon-sulbaktam etkinliği
Effectiveness of colistin sulphate, tigecycline, and cefoperazon-sulbactam in the multi-drug resistant Acinetobacter baumanii experimental mouse sepsis model
HAKKI EMRE TEMUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEskişehir Osmangazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ENER ÇAĞRI DİNLEYİCİ
- Deneysel sepsis modelinde granülosit koloni stimülatör faktör ve İmipenem'in tek tek ve kombine kullanımının sağ kalım üzerine etkileri
Başlık çevirisi yok
MEHMET CAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Genel CerrahiCumhuriyet ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CİHAN YILDIRIR
- Deneysel sepsis modelinde Pentoksifillin'in myeloperoksidaz, nitrik oksid ve tümör nekroz faktör salınımı üzerine etkilerinin incelenmesi
The Effects of pentoxifylline on myeloperoxidase, nitric oxide and tumor necrosis factor release in experimental sepsis model
HİLAL ERSÖZ KOÇDOR