Lösemili çocuklarda su çiçeği, zona prevalansı ve su çiçeği aşısı uygulamaları
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 90309
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Oncology, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 77
Özet
63 ÖZET Çalışmamızın amacı, lösemili hastalarda kemoterapi öncesinde, kemoterapi sırasında, kemoterapi sonrasında su çiçeği prevalansını saptamak, su çiçeği geçiren hastaların zona geçirme sıklığını, zonayı ne zaman geçirdiğini belirlemek, su çiçeği geçirme öyküsü olmayan hastaların antikor miktarını tespit etmek, antikoru negatif bulunan hastalan varisella aşısı ile aşılamak, aşının immünojenitesini, yan etki ve tolere edilebilirliğini saptamaktır. Yapılan ilk değerlendirmeye göre, çalışmaya alman hastalarımızın %90'ı su çiçeğini daha önce geçirmişti. Lösemi hastalığına yakalanmadan önce su çiçeği geçiren hastalar çoğunlukta idi (%61). Lösemiye yakalandıktan sonra su çiçeği geçirenler ise %29 oranında idi. Tüm hastaların %10'u zona geçirmişti. Zona geçiren hastaların %95'i kemoterapi sırasında zona geçirmişti. Hastaların çoğunluğu su çiçeğini lösemiye yakalanmadan önce geçirdiği dikkate alınırsa, doğal su çiçeğminden korunmanın en önemli yolu ulusal aşılama programının uygulanmasıdır. Su çiçeği hastalığı sıcak iklimlerde ileri yaşlarda, ıhman iklimlerde erken yaşlarda geçirilmektedir. Hastalarımızda su çiçeği geçirme yaşı ortalaması 5.4±2.9 idi. Ülkemizin iklim koşulları dikkate alındığında erken yaşta aşılama önem kazanmaktadır. Su çiçeği tanınması kolay bir hastalıktır. Pozitif öykü seroloji kadar değerlidir. Buna karşın negatif öykünün güvenirliği tartışmalıdır. Çünkü hastalık subklinik ve bazen asemptomatik geçirilebilmekte ve gözden kaçmaktadır. Nitekim su çiçeği geçirmediğini ifade eden hastalarımızın %65'inde antikor pozitif bulundu. Su çiçeği aşısı yapılacak lösemili hastalara aşı yapılmadan önce seroloji bakılması uygundur. Böylece hem ekonomik açıdan karlı olunacak, hem de olası yan etkilerden korunmuş olunacaktır. Varisella aşısı sonrası elde edilen antikor miktarı, diğer viral aşılarda olduğu gibi doğal enfeksiyon sonrası oluşan antikor miktarından daha düşüktür. Yaptığımız çalışmada tek doz aşı sonrası seropozitif olan hastaların antikor miktarlarının doğal su çiçeği sonrası oluşan antikor miktarlarından anlamlı miktarda düşük olduğunu tespit ettik. Buna karşm iki doz aşı sonrası elde edilen antikor miktarının doğal enfeksiyon sonrası oluşan antikor miktarlarına ulaştığını saptadık. Seropozkiflik her zaman %100 koruyucu olmasa da antikor miktarı arttıkça koruyuculuk artmaktadır. Aşılanmış ancak aşı sonrası serokonversiyon meydana gelmeyen hastalar da doğal64 enfeksiyondan kısmen korunmaktadır. Nitekim aşı sonrası antikoru pozitif olmayan hastalarımızın antikor miktarlarının aşı öncesine göre anlamlı miktarlarda arttığını saptadık. Tek doz aşı sonrası %60 oranında seropozitiflik, 2 doz aşı sonrasında ise %93 oranında seropozitiflik elde ettik. Bu sonuçlar su çiçeği aşısının immünojenik olduğunu göstermektedir. Dünyada farklı merkezlerde çok sayıda yapılan çalışmalarda benzer sonuçlar bildirilmektedir. Aşılanan hastalarımızda en sık görülen yan etki ateş ve az sayıdaki döküntü idi. Daha önce yapılan çalışmalardaki sonuçlara benzer olarak kemoterapisi geçici kesilen hastalarda yan etkinin kemoterapi almayan hastalara göre daha âzla olduğunu saptadık. Kemoterapiye ara vermeden yapılan çalışmalarda yüksek oranda yan etkiye raslanmıştır. Dünyada kabul gören görüş aşılama kriterlerine uyan lösemili hastalarda 1. aşı öncesinde kemoterapiye aşıdan bir hafta önce ve 1 hafta sonra ara vermektir. 2. doz sırasında ara vermeya gerek yoktur. Aşı sonrası 50'den fazla döküntü meydana gelen hastalarda oral asiklovir başlanılmalıdır. Oral asiklovirin aşıya karşı oluşacak immüniteyi etkilemediği bildirilmektedir. Oral asiklovire rağmen döküntü sayısı artan hastalarda intravenöz tedaviye geçilmelidir. Ülkemizin ekonomik koşullan ve aşının yüksek maliyeti (70 dolar) dikkate alındığında ulusal aşı programı uygulamasının mümkün olmadığı görülmektedir. Lösemili hastaların tanı konulduğu anda serolojik durumu saptanmalı, seronegatiflik tespit edilirse aşılama için uygun zamana kadar doğal enfeksiyonla temasdan korunmalı, uygun olduğu anda ise hemen aşılama yapılmalıdır. Çünkü varisella aşısı sonrası immünite uzun yıllar devam etmekte, aşı sonrası zona görülse bile doğal enfeksiyon sonrası görülenden çok daha hafif seyretmekte, aşı sonrası relaps çok daha az olmakta, aşı sonrası su çiçeği geçirilse bile çok hafif geçirilmekte; özetle aşı sonrası lösemili hastalar doğal su çiçeğinin olası hayatı tehdit eden tüm etkilerinden korunmaktadırlar. Tek doz aşı sonrasında yeterli seropozitiflik saptanamadığı ayrıca 2 doz aşıdan sonra doğal enfeksiyon sonrası miktarlara ulaşan antikor yanıtı olduğu için 3 ay ara ile 2 doz aşı öneriyoruz. 2. doz aşıdan 2 ay sonra hasta muhakkak serolojik açıdan değerlendirilmelidir. Eğer halen antikor miktarı yeterli değilse aşılamaya devam edilmelidir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Çocukluk çağındaki akut lösemi tanısı ile takipli hastaların tedavi öncesi ve sonrası viral seroloji ve bağışıklık durumlarının değerlendirilmesi
Evaluation of viral serology and immunity status before and after treatment of patients followed with a diagnosis of childhood acute leukemia
TUĞÇE ARMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Medeniyet ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYLİN CANBOLAT AYHAN
- Investigating the relationship of BRAF and psuda BRAF genetic polymorphism in leukemia
Lösemide BRAF ve psudo BRAF genetik polimorfizmi ilişkisinin incelenmesi
MUSTAFA HAITHAM JAMEEL AL-KHSHALI
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
BiyolojiÇankırı Karatekin ÜniversitesiBiyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKER ŞİMŞEK
PROF. DR. REBAH NAJAH JABBAR
- Lösemili çocuklarda primer antifungal profilaksi kullanımının retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of the USE of primary antifungal prophylaxy in children with leukemia
MUSTAFA HALK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURŞEN BELET
- Lösemili çocuklarda nötropenik ateş tedavisinde meropenem ile seftazidim ve amikasin tedavisinin değerlendirilmesi
Comparison of the meropenem versus ceftazidime plus amikacin treatment of neutropenic fever in children with leukemia
ÖMER FARUK ÖZER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıCumhuriyet ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. HAYRİ TOKSOY
- Lösemili çocuklarda mannoz bağlayıcı lektin gen polimorfizmleri ve nötropenik ateş ataklarına etkisi
Başlık çevirisi yok
NAZAN ÇETİNGÜL
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2005
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KAAN KAVAKLI