İbn Haldun ve Kojin Karatani'nin göçebe ve yarı-göçebe topluluklar hakkındaki görüşleri arasında bir karşılaştırma
A comparison between Ibn Haldun and Kojin Karatani's opinions on nomadic and semi-nomadic life
- Tez No: 903312
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ONUR GÜNEŞ AYAS
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İnsan ve Toplum Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 131
Özet
Bu çalışmada, İbn Haldun ve Kojin Karatani'nin dünya tarihi tasavvurlarında göçebe ve yarı-göçebe toplulukların oynadığı rol analiz edilerek, düşünürlerin tarih ve toplum görüşleri karşılaştırılmaktadır. Araştırmada, mukayeseli tarihsel sosyoloji perspektifine başvurulmuş ve düşünürlerin metodolojileri temel alınarak interdisipliner bir yaklaşım benimsenmiştir. İbn Haldun ve Kojin Karatani'nin göçebe ve yarı-göçebe topluluklar hakkındaki görüşlerindeki benzerlik ve farklılıklar üzerinde düşünmek, tarihsel sosyolojide genel kabul gören paradigmalara alternatif bir bakış açısı sağlayabilir. Aynı zamanda, İbn Haldun'un toplum anlayışının günümüze sağladığı katkıları değerlendirmek adına bir fırsat sunabilir. Kendi dönemlerinde yeni metodolojiler ve dünya tarihi tasavvurları geliştiren İbn Haldun ve Kojin Karatani'nin tarih ve toplum anlayışlarında, benzerlikler gözlemlenmiştir. Her iki düşünürün teorilerinde döngüsel tarih anlayışının izleri görülür ve toplumsal gelişim aşamaları maddi nedensellik çerçevesinde sınıflandırılmaktadır. Düşünürlerin teorileri arasındaki önemli benzerlik, göçebe toplulukları evrimci kuramın hakim uygarlık anlayışının aksine yüksek dayanışma ruhu, özgürlük ve ahlaki sağlamlık gibi müspet değerlerle ilişkilendirmeleridir. Her iki düşünürün toplumsal gelişim aşamalarında göçebe topluluklar ilk aşamada yer alır ve tarihin dinamik aktörleri olarak görülür. İbn Haldun'un tasavvurundaki göçebe toplumlara günümüzde rastlamak mümkün değildir. Karatani'de ise göçebe toplumların yapısı tarih boyunca bastırılsa da, D tipi mübadele tarzıyla göçebeliğin eşit ve özgür yapısı, farklı koşullarda ve daha üst bir boyutta evrensel düzenleyici fikir olarak ortaya çıkar. İki düşünür arasındaki önemli fark ise devlet anlayışlarında görülmüştür. İbn Haldun'un döngüsel tarih tasavvuru göçebe topluluklarla başlayarak, zorunlu ve kaçınılmaz olarak mülk ile sonuçlanır. Karatani, İbn Haldun'un aksine, tarihte bu döngüyü aşan göçebe halkların varlığına dikkat çeker ve D tipi mübadele tarzıyla devletin aşılabileceği bir toplum modeli sunar.
Özet (Çeviri)
In this study, the role of nomadic and semi-nomadic communities in the conceptions of world history by Ibn Haldun and Kojin Karatani is analyzed; their views on history and society are compared. Employing a comparative historical sociology perspective and an interdisciplinary approach based on the methodologies of both thinkers, the research focused on the similarities and differences. This comparison may offer an alternative to evolutionist and progressivist paradigms in historical sociology and provide insights into the contemporary relevance of Ibn Haldun's understanding of society. It is observed that both thinkers share similarities in their conceptions of history and society, they developed novel methodologies and frameworks of world history in their respective eras. Ibn Haldun and Kojin Karatani reflect a cyclical understanding of history, categorizing stages of social development within a framework of material causality in their theories. A noteworthy similarity between these thinkers is their association of nomadic communities with positive values, including a high spirit of solidarity, freedom, and moral soundness, as opposed to the prevailing civilizational understanding of evolutionary theory. In the historical-social development stages of both thinkers, nomadic communities are situated at the initial stage and are seen as dynamic actors of history. The nomadic societies described by Ibn Haldun no longer exist. In Karatani's view, although the structure of nomadic societies suppressed throughout history, their equal and free nature reemerges as a universal regulative idea under different conditions with the D-type mode of exchange in a higher dimension. One key difference lies in their respective understandings of the state. Ibn Haldun's cyclical conception of history begins with nomadic communities; necessarily and inevitably ends with“mulk”. Conversely, Karatani highlights historical instances of nomadic peoples transcending this cycle and. posits a model of society where the state might be transcended through the D-type mode of exchange.
Benzer Tezler
- İbn Haldun ve Auguste Comte'un sosyolojilerinin karşılaştırmalı incelemesi
A comparative analysis of sociologies of İbn Khaldun and Auguste Comte
FATMA ÇİÇEK
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Dinİnönü ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ARSLAN
- İbn Haldun ve Montesquieu'de siyaset ve coğrafya ilişkisi
Relationship between politics and geography in İbn Khaldun and Montesquieu
VEDAT EKİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Siyasal BilimlerÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AHMET TUNÇ
- Collingwood ve İbn Haldun'un ele aldığı tarih felsefesinin bazı problemleri
Başlık çevirisi yok
MEHMET HACIİBRAHİMOĞLU
- İbn Haldun ve Machiavelli'nin siyasal düşüncesinde iktidar ve iktidarın dizginlenmesi: Karşılaştırmalı bir inceleme
In the political thought of ibn Khaldun and Machiavellipower and the restraint of power: A comparative a review
SELİM RÜŞEN
Doktora
Türkçe
2025
Siyasal BilimlerKocaeli ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ADEM ÇAYLAK
PROF. DR. İRFAN HAŞLAK
PROF. DR. CENGİZ SUNAY
- Ibn Khaldûn and John Locke: A political interpretation of society-a road to private property
İbn Haldun, John Locke: Toplum hakkında politik bir yorum-özel mülkiyete bir yol
CANAN ÇAL
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
FelsefeOrta Doğu Teknik ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YASİN CEYLAN