Determination of pattern, timing and mechanism of the active tectonic deformation in the western flank of the Central Taurides
Orta Torosların batı kanadında aktif tektonik deformasyonun deseninin, zamanlamasının ve mekanizmasının belirlenmesi
- Tez No: 904003
- Danışmanlar: PROF. DR. CENGİZ YILDIRIM
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Coğrafya, Jeoloji Mühendisliği, Geography, Geological Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Katı Yer Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Jeodinamik Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 218
Özet
Orta Toroslar, Türkiye Jeomorfolojisi'nde en büyük fizyografik unsurlardan biridir. Son yıllarda Orta ve Doğu Torosların yükselim mekanizması, hızı ve deseni ilgili çalışmalar yayınlanmış ancak Orta Torosların Antalya ile Gazipaşa arasında kalan“Batı Kanat”olarak tarif ettiğimiz bölgesinde yapılan neotektonik çalışmalar oldukça sınırlı kalmıştır. Saha yüksek bir rölyefe ve oldukça belirgin çizgiselliklere sahip olmasına rağmen sahanın maruz kaldığı neotektonik deformasyon ile ilgili bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Örneğin çok yakın bir zaman önce yayınlanan Türkiye Diri Fay Haritası'na baktığımızda burada herhangi bir diri fay görülmemektedir ancak bölgesel jeoloji haritalarına baktığımızda sahada oldukça fazla fayın haritalandığı görülmektedir. Torosların bu bölümünde özellikle Neojen ve Kuvatener yaşlı birimlerin çok az olması ve sahada karstik süreçlerin etkili olması gibi nedenler; sahadaki neotektonik deformasyonun deseni, mekanizması ve fayların aktivitesi ile ilgili olarak geleneksel yöntemlerle çıkarımlar yapılmasını zorlaştırmaktadır. Bununla beraber son yıllarda hızla gelişen, akarsuların tektonik deformasyona karşı muhtemel tepkilerini dikkate alarak deformasyon desenini çıkartabilen morfometrik analizler ile faylar boyunca meydana gelen tektonik deformasyonun zamanlamasını mutlak bir şekilde belirleyebilen U-Th ve U-Pb karbonat jeokronolojisi oldukça başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Özellikle çalışma alanımız gibi genç çökellerin mevcut olmadığı ve fayların Kuvaterner öncesi kayaçları kestiği ortamlarda bu yöntem çok başarılıdır. Orta Toroslar, Orta Anadolu Platosu'nun güney kenarında yer almakta olup, Afrika ve Anadolu plakaları arasındaki dalma-batma zonunun üst kabuğuna karşılık gelir ve 2 km'ye kadar yüksek bir rölyefe sahiptir. Bu dağlık bölge, belirgin jeomorfolojik özelliklere sahip olup, Doğu Akdeniz çevresindeki dalma-batma ile ilişkili jeodinamik süreçlerin yüzeydeki izlerini, ve orojenik plato kenarlarının topoğrafik evrimini araştırmak için eşsiz bir ortam sunar. Bu çalışma ile birlikte Orta Torosların batı kanadında faylanmanın tarihi ve tektonik deformasyonun zamanlamasnın ortaya konması, bu verilerin yapısal ve morfometrik veriler ile birlikte yorumlanması ile bölgesel (Doğu Akdeniz) jeodinamik ve kabuksal süreçlerin daha iyi anlaşılması için literatüre önemli bir katkı konması hedeflenmektedir. Bu amaçla bu tez çalışmasında, fay yüzlekleri boyunca yapılan kinematik ölçümler ve paleo-stress analizleri, yüksek çözünürlüklü dijital yükseklik modellerinden elde edilen morfo-tektonik analizler, ve syn-tektonik kalsitler üzerinde yapılan mikro yapısal analizler ile U-Th ve U-Pb jeokronolojisi sonuçları sunulmaktadır. Jeomorfik analiz sonuçlarımıza göre, uzun dönemli yüzey yükselim değeri ortalama 1,710 ± 50 m'dir ve bu değer çalışma sahası boyunca batıdan doğuya doğru 1,600 ± 50 m'den 1,800 ± 50 m'ye kadar yükselmektedir. Düşük rölyefli tünemiş aşınım yüzeylerinin mekansal dağılış özellikleri, akarsu sarplık indeksi değerleri, akarsu vadileri boyunca tektonik-kökenli eğim kırıklıkları ve rölyef değerleri Orta Anadolu Platosu'nun güney kenarı boyunca batı-doğu yönünde dom benzeri bir yükselme deseni göstermektedir. Bu yükselme Alanya-Başyayla-Ermenek-Gazipaşa dörtgeninde maksimum kümülatif değerlere ulaşmaktadır. Fay yüzeylerindeki kinematik ölçümlerimiz, normal, doğrultu atımlı ve ters fayların varlığını ortaya koymakta, böylece birden çok faz geçmişine sahip bir faylanma tarihine işaret etmektedir. Bu bağlamda paleo-stress analizleri, bu faylanma olaylarıyla ilişkili gerilim rejimlerini aydınlatmakta olup, normal faylarda NE-SW çekme geriliminin baskın olduğunu gösterir. Doğrultu atımlı faylar NE-SW çekme/NW-SE sıkışma ve NW-SE çekme/NE-SW sıkışma gerilimlerinin bir kombinasyonunu göstermektedir. Bindirme/ters faylar ise NE-SW sıkışma gerilimi yansıtmaktadır. Syn-tektonik kalsitler üzerindeki mikroyapısal çalışmalar, mikro çatlaklar, breşleşme ve kalsit fiberleri gibi kırılgan deformasyon özelliklerinn altını çizmekte, kalsit minerallerinin tektonik deformasyonla ilişkili çökeldiğini doğrulamaktadır. Fayla ilişkili kalsitlerin U-Th yaşları, Orta/Geç Pleistosen'den günümüze kadar süren aktif tektonik deformasyonun KD-GB doğrultulu genişleme rejimi ve normal faylanmayla ilişkili olduğuna işaret etmektedir. U-Th yaşları yaklaşık 450 bin yıl öncesinde dikkat çekici bir kümelenme göstermektedir. Bu kümelenme, bölgedeki çok hızlı (son 450 bin yılda 1.5 km) yüzey yükseliminin başlama dönemiyle çakışmakta, bu da son 450 bin yıl boyunca, Kıbrıs Dalma-Batma Zonu'nun üst kabuğundaki hızlı yükselme ve normal faylanmanın yaşıt olduğunu göstermektedir. Bu çıkarım bölgedeki Kuvaterner deformasyonunun manto süreçleri ile ilişkisine işaret etmektedir. Bölgedeki mevcut jeofizik, jeodinamik, jeomorfolojik ve biyostratigrafik veriler de düşünüldüğünde, levha dili deformasyonu ve astenosferik yükselmenin, Orta Toroslar'da gözlemlenen hızlı yükselmeyi ve aktif faylanmayı kontrol eden temel itici güç olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın sonuçları, dalma-batma zonlarının üst kabuğunda genişlemeli deformasyon ve hızlı yüzey yükselmesinin eşzamanlı olarak kısa zaman süreleri içerisinde (
Özet (Çeviri)
The Central Taurides is located in the southern margin of the Central Anatolian Plateau and corresponds to the upper crust of the subduction between African and Anatolian plates, with a high relief of up to 2 km. This mountainous region has distinctive geomorphological features and presents a unique setting to investigate the mechanism of orogenic plateau margin development related to subduction and topographic evolution around the Eastern Mediterranean. Here, we combine new kinematic data from exposed fault planes, tectonic landforms from high-resolution digital elevation models, microstructural analysis and U-Th and U-Pb geochronology on syn-tectonic calcites to elucidate the pattern, mechanism and timing of active tectonic deformation in the western Central Taurides, above the Cyprus Subduction Zone. Our geomorphic analyses reveal a post-orogenic transient actively deforming topography. The geomorphic markers constrain long-term surface uplift pattern with a mean cumulative surface uplift of 1,710 ± 50 m and shows an increasing trend from west to east, from 1,600 ± 50 to 1,800 ± 50 m. Our results suggest a dome-like uplift pattern in the west-east direction across the southern margin that reaches up to maximum cumulative uplift values in the quadrangle of Alanya-Başyayla-Ermenek-Gazipaşa. Our kinematic measurements on the exposed fault planes reveal the presence of normal, strike-slip, and thrust/reverse faults, indicating a multiphase history of brittle deformation. Microstructural studies on syn-tectonic calcites show brittle deformation features such as microcracks, brecciation, and calcite twinlets, providing evidence of tectonic control over calcite precipitation. U-Th ages of fault-related calcites show continuous normal faulting from the Middle/Late Pleistocene to the Holocene due to NE-SW horizontal extension, with a conspicuous clustering at circa 450 ka, indicating a connection/coupling between deep-seated and surface processes. It suggests that extensional deformation and rapid surface uplift may occur concurrently, creating relief-bounding normal fault zones and high-relief dynamic landscapes on a short timescale in the overriding plates. The U-Pb carbonate geochronology of syn-tectonic calcite samples indicates three distinct phases of faulting from the Late Cretaceous to the Quaternary. Thrust/reverse faulting events, which represents the first faulting phase, were observed in the Late Cretaceous. The second faulting phase, strike-slip faulting, occurred from the Early Eocene to the Early Miocene with a clear cluster in the Oligocene. Normal faulting was the last faulting phase and is prevalent from the Early Miocene to the Quaternary. The Late Cretaceous thrust/reverse faulting could be associated with the collision of different tectonic blocks in Anatolia. The Oligocene strike-slip shearing in the region was probably driven by the convergence and collision of tectonic plates in Eastern Anatolia and the resulting block rotations in Southern Türkiye. The onset of normal faulting in the Early Miocene indicates a shift towards extensional tectonics during the Oligocene-Miocene transition, which continuous until the present day. The last faulting phase has been possibly driven by the coupling geodynamic processes such as slab retreat, slab deformation and mantle upwelling associated with convergence along the Cyprus Subduction Zone. Our findings have significant implications for understanding the morphotectonic evolution and post-orogenic deformation in the plateau margins and geodynamic evolution of the Eastern Mediterranean.
Benzer Tezler
- Portföy yönetiminde dinamik varlık yönetim stratejileri
Dynamic asset allocation strategies in portfolio management
MUSTAFA DUMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
BankacılıkMarmara ÜniversitesiSermaye Piyasası ve Borsa Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM KOÇ
- Döviz kurunu belirleyen faktörler ve kur riski
Determination of foreign exchange rates and foreign exchange risk
MEHMET COŞKUN ÖZAVNİK
- Circadian regulation of pathogenicityin the biotrophic downy milde wHyaloperonospora arabidopsidis
Başlık çevirisi yok
OSMAN TELLİ
- Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu korunmuş asemptomatik organik mitral yetmezlikli hastalarda kantitatif yöntemlerle hesaplanan mitral yetmezliği ciddiyeti ile sol ventrikül mekanik fonksiyonları ve serum PRO-BNP düzeyi arasındaki ilişkinin tespiti
Determination of relationship between serum levels of PRO-BNP and left ventricle mechanic functions with severity of mitral regurgitation calculated with quantitative methods in asymptomatic patients with organic mitral regurgitation and preserved left ventricular function
FULYA AVCI DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
KardiyolojiAkdeniz ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM DEMİR