Geri Dön

Study on Balkan Pact through historical perspective with due emphasis on general characteristics of stability

Tarihsel perspektifte istirar süreçleri bağlamında Balkan Paktı ve Balkanlar bölgesi üzerine çalışma

  1. Tez No: 904295
  2. Yazar: BÜLENT OĞUZ MAVİOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CENGİZ OKMAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 161

Özet

1934 Balkan Paktı, Balkan Bölgesi'nde istikrarı korumaya yönelik başarısız bir girişimdi. Yunanistan, Romanya, Türkiye ve Yugoslavya tarafından imzalanan Pakt, kolektif bir güvenlik kurumu olarak düşünülmüştü ancak Arnavutluk ve Bulgaristan'ın katılmaması sonucunda Pakt, revizyonistlerle anti-revizyonistler arasında kamplaşmayi körükledi. Balkan Yarımadası yüzyillardır dini, etnik ve siyasi faktörlerden kaynaklanan tarihsel çatışmaların sıcak noktası olmuştur. Her ne kadar bölgenin kendine has özellikleri, sonuçların oluşmasında belirli rol oynasa da, Balkanlarda uluslararası ilişkilerin durumu hakkında hala en uygun açıklamalar güvenlik ikilemi yaklaşımı kullanılarak verilmektedir. Bireysel ve ülkesel düzeydeki nitelikler yalnızca tamamlayıcı faktörler olmaktadır. Balkan Paktı üç nedenden dolayı hedeflerine ulaşamadı. Birincisi, kollektif güvenlik vaadini zayıflatan Bulgaristan ve Arnavutluk'u kapsamadı. İkincisi, Pakt, üyeleri arasındaki siyasi hedefleri uyumlu hale getiremedi ve İtalya ve Almanya gibi büyük saldırganları caydıramadı. Üçüncüsü, Pakt üyelerinin gerçekten istemelerine rağmen bölgede istikrarı koruma gücü yoktu. Avrupalı güçlerin etkisi, Balkanların istikrarında en önemli rolü oynadı ve bölgeyi genellikle kendi güç politikaları için bir oyun alanı olarak gördü. Realist teoriden türetilen döngüsel istikrar yaklaşımı Balkan olaylarını en iyi şekilde açıklamaktadır. Büyük Güçler işbirliği aradığında bölgede istikrar olur. Büyük güçler artan rekabet ve rekabet için vites değiştirdiğinde Balkan Yarımadası yangın çıkarmak için barut fıçısı haline gelir. Sonuç olarak, 1934 Balkan Paktı, bölgesel ve uluslararası dinamiklerin karmaşık etkileşimi nedeniyle başarısız olan iddialı bir bölgesel istikrar girişimini temsil ediyordu. Balkanlar'ın kendine özgü siyasi özelliklerinin önemini vurgulamak önemlidir ancak en iyi açıklamalar hâlâ Uluslararası Güç Yapısının işleyişinde yatmaktadır.

Özet (Çeviri)

The Balkan Pact of 1934 was a failed attempt to keep stability in the Balkan Region. Signed by Greece, Romania, Turkey, and Yugoslavia, the Pact was intended as a collective security institution however exclusion of Albania and Bulgaria rendered it into an informal alliance among non-revisionists against revisionists. The Balkan Peninsula has long been a hot spot of historical conflicts, seemingly driven by religious, ethnic, and political factors. Even though idiosyncratic attributes of the region play certain roles in the formation of outcomes, it is the security dilemma that still gives the best explanation for the state of international relations in Balkan Region. Individual and state level attributes are only supplementary factors. Balkan Pact failed due to three reasons. First, it did not include Bulgaria and Albania, which weakened its collective security promise. Secondly, the Pact could not align political goals among its members and failed to deter major aggressors like Italy and Germany. Third, Pact members did not have power to keep stability in the region even though they genuinely wished to do so. The influence of European powers played the most significant role in Balkan stability, often treating the region as a playground for their power politics. Cyclical stability approach derived from Realist theory best explains Balkan affairs. When Major Powers seek cooperation there is stability in the region. When Major powers change gear for increased competition and rivalry Balkan Peninsula becomes powder keg to start fires. In conclusion, the Balkan Pact of 1934 represented an ambitious attempt at regional stability that failed due to the complex interplay of regional and international dynamics. It is important to highlight the importance of the unique political peculiarities of the Balkans, but the best explanations still lie in the workings of the International Power Structure.

Benzer Tezler

  1. Dünya ekonomisindeki işbirliği çabaları ve KEİB Projesi örneği

    Cooperation initiatives in the world economy and the example of BSECR Project

    KAZIM UĞUR KIZILASLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    EkonomiAnkara Üniversitesi

    DOÇ.DR. BASKIN ORAN

  2. Soğuk savaş döneminde Türkiye'nin politika arayışı ve dahil olduğu paktlar ile müttefiklik ilişkileri

    Turkey's foreign policy searches during the cold war andalliance relations within the pacts involved

    BETÜL BEYTEKİN YERELİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    TarihUfuk Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET GÜNEŞ

  3. Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olarak katıldığı askeri manevralar

    Military maneuvers that Mustafa Kemal Atatürk joined in as a president

    ERCAN KOSTAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Türk İnkılap TarihiAnkara Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NECDET AYSAL

  4. 1923-1938 Atatürk Dönemi Balkan politikası

    The Balkan policy during Atatürk Era: 1923-1938

    ORHAN ELHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    TarihGaziantep Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YAŞAR BÜYÜKOĞLU

  5. Tito dönemi Türkiye-Yugoslavya ilişkileri

    Turkey-Yugoslavia relations in the Tito period

    MEHMET ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Uluslararası İlişkilerKarabük Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERSİN MÜEZZİNOĞLU