Geri Dön

Açıklanamayan infertilite nedeniyle gonadotropin ile ovulasyon indüksiyonu yapılan hastalarda gonadotropin tedavi başarısınınsüperoksit dismutaz ve tiyol disülfit hemostazıaçısından değerlendirilmesi

Evaluation of gonadotropin treatment success in patientsundergoing ovulation induction with gonadotropin due tounexplained infertility in terms of superoxide dismutase and thiol disulfide hemostasisthi̇ol di̇sulfi̇de hemostasi̇s

  1. Tez No: 905736
  2. Yazar: EDA KARAÇELEBİ ÖNDER
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖZLEM UZUNLAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 114

Özet

ÖZET AÇIKLANAMAYAN İNFERTİLİTE NEDENİYLE GONADOTROPİN İLE OVULASYON İNDÜKSİYONU YAPILAN HASTALARDA GONADOTROPİN TEDAVİ BAŞARISININ SÜPEROKSİT DİSMUTAZ VE TİYOL DİSÜLFİT HEMOSTAZI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Amaç: Çalışmamızda açıklanamayan infertilite nedeniyle gonadotropin indüksiyonu yapacağımız hastalarda tedavi öncesi ve sonrası aldığımız kanda thiol disülfid hemostazı ve süperoksit dismutaz düzeylerinin fertil hastalardan alınan thiol disülfid hemostazı ve superoksit dismutaz düzeyleri ile istatistiksel olarak karşılaştırarak gonadotropin tedavi başarısını ve fertilite prognozunu öngörmekte belirli bir düzeyin olup olmadığını araştırmayı planladık . Gereç ve Yöntem: Çalışmamız prospektif vaka kontrol çalışmasıdır. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi İnfertilite polikliniğine başvuran, açıklanamayan infertilite nedeniyle gonadotropin tedavisi planlanan hasta grubunda tedavi öncesi ve tedavi sonrası alınan kan örneklerinden ve kontrol grubu olarak aile planlanmasına kontrasepsiyon amacıyla başvuran fertil hastalardan başvuru anında alınan kan örneklerinden çalışılacak olan süperoksit dismutaz ve tiyol disülfid hemostazı parametrelerinin gonadotropin tedavisi başarısı ve fertilite ile ilişkisinin olup olmadığı incelenmiştir. Dahil edilme kriterleri; 23-40 yaş arası, ek hastalığı olmayan, BMI 30 un altında olan, eş spermiyogram sonucu oligospermi tanısı olması halinde tpmss değerinin 5 milyon üstünde olan açıklanamayan infertilite nedeniyle gonadotropin tedavisi planlanan hastalar hasta grubu olarak çalışmaya dahil edilmiştir. Kontrol grubu olarak; Ankara Bilkent Şehir Hastanesi aile planlaması polikliniğine kontrasepsiyon amaçlı başvuran , 23- 40 yaş arası herhangi bir sistemik hastalığı olmayan bireyler çalışmaya dahil edilmiştir. Ek hastalığı olan, 23 yas altı ya da 40 yaş üstü, BMI 30 un üstü, eş spermiyogram sonucunda oligospermi tanısı almış olup tpmss değeri 5 milyonun altında olan ve çalışmaya katılmayı kabul etmeyen hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Bulgular: Açıklanamayan infertilite tanısı almış 45 hasta ile kontrol grubu olarak fertil 62 hasta çalışmaya dahil edildi. Hasta grubu ile kontrol grubu karşılaştırıldığında yaş ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunamadı (p=0,325). Native Thiol, Total Thiol ve TSOD seviyeleri hasta grubu ile kontrol grubu arasında anlamlı bir fark saptanmamış olup (p=0,279, p=0,188, p=0,490) total Thiol, disülfid seviyesi, disülfid-native thiol oranı, disülfid- total thiol oranı kontrol grubunda çalışma grubuna göre, native thiol-total thiol oranı çalışma grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek çıkmıştır (p=0,014, p=0,016, p=0,018, p=0,018). Ayrıca hasta grubunda gonodotrapin tedavisi öncesi ve sonrası biyokimyasal değerler x karşılaştırıldığında native thiol, total thiol, disülfid, disülfid-native thiol oranı, disülfid-total thiol oranı, native thiol-total thiol oranı, TSOD değerleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p=0,185, p=0,122, p=0,121, p=0,253, p=0,274, p=0,274, p=0,905). Kontrol grubu, çalışma grubu tedavi öncesi ve tedavi sonrası 3 grupta biyokimyasal değerler karşılaştırıldığında anlamlı bir fark saptanmamıştır (p=0,447, p=0,246, p=0,054, p=0,051, p=0,059, p=0,059, p=0,706). İnfertiliteyi tahminde native thiol, disulfid ve TSOD değerlerinin kullanıldığı logistik regresyon modelinde infertilite üzerine etkili tek değişkenin disülfid seviyesi olduğu görüldü. Disülfid seviyesinde 1 birim artışın infertil olma olasılığını %8,7 azalttığı görüldü (%95 GA %1,1 - %16,3, p=0,031). Native thiol ve TSOD seviyelerinin infertilite üzerine etkisi olmadığı görüldü (p=0,997, p=0,391).Disülfid seviyesinin infertilite tanısında tanısal kesinliği ROC eğrisi ve eğri altı alan ile incelendiğinde eğri altı alan (AUC –Area Under Curve) 0,585 (%95 GA 0,491-0,679) olarak bulundu. Youden İndex metoduyla en yüksek sensitivite ve spesifiteye sahip disulfid seviyesi hesaplandığında 22.725 seviyesinin %54.8 sensitivite ve %64.4 spesifisiteye sahip olduğu bulunmuştur.Toplam Gonadotropin dozu ile disülfid seviyesi arasındaki ilişki Pearson korelasyonu ile incelendiğinde anlamlı ve zayıf korelasyon saptanmıştır (r=0,313, p=0,036). Sonuç: Çalıştığımız parametrelerde infertilite üzerine etkili tek değişkenin disülfid seviyesi olduğu görüldü. Serum disülfid değerlerinin fertil grupta infertil gruba göre yüksek çıkması oksidatif stres yükünün kompansatuar mekanizmalarla upregüle edildiğini düşündürmektedir. Düşük doz gonadotropin dozu ile ovulasyon indüksiyonu protokolü uygulanan çalışma grubu siklus yönetiminde, optimal dozun uygulanmasının antioksidan mekanizma üzerinden de katkı sağlayabileceğini düşündürmektedir. Oksidatif stres hemostazının üremeye etkisini değerlendirmek için oosit gelişimini daha yakından gösterebileceğimiz mikroçevrede oksidatif stres değerlendirilmesinin yapılmamış olması ( folikül sıvısı gibi ), hasta sayımızın kısıtlı olması, hasta seçim kriterlerinde oksidatif stres yükünün fazla olmamasının muhtemel etkileri ile, gerek antioksidan marker seviyesi gerekse indeks olarak hesaplandığında, çalışmamızda belirgin bir oksidatif stres tespit edilmemiştir. Oksidatif stresin fertiliteye ve infertilite tedavisinde olan etkilerini değerlendirmek için daha geniş ölçekli randomize kontrollü prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT EVALUATİON OF GONADOTROPİN TREATMENT SUCCESS İN PATİENTS UNDERGOİNG OVULATİON INDUCTİON WİTH GONADOTROPİN DUE TO UNEXPLAİNED INFERTİLİTY İN TERMS OF SUPEROXİDE DİSMUTASE AND THİOL DİSULFİDE HEMOSTASİS Objective: In our study, we plan to investigate whether there is a specific level of thiol-disulfide homeostasis and superoxide dismutase levels in the blood obtained before and after gonadotropin induction therapy in patients with unexplained infertility, by statistically comparing them with levels obtained from fertile patients. Our aim is to assess whether there is a certain level that predicts the success of gonadotropin therapy and fertility prognosis. Materials and Methods: Our study is a prospective case-control study. We aimed to investigate whether there is an association between superoxide dismutase and thiol-disulfide homeostasis parameters obtained from blood samples taken before and after gonadotropin treatment in patients with unexplained infertility who presented to the Infertility Clinic at Ankara Bilkent City Hospital, and their treatment success and fertility outcomes, compared to a control group of fertile patients seeking contraception at the Family Planning Clinic. Inclusion criteria for the study group were patients aged 23-40 years, without any additional diseases, BMI below 30, and in cases where male partners had oligospermia with a total progressively motile sperm count (tpmss) above 5 million. The control group included individuals aged 23-40 years, without systemic diseases, who visited the Family Planning Clinic at Ankara Bilkent City Hospital for contraception purposes.Exclusion criteria were individuals with additional diseases, aged under 23 or over 40 years, BMI over 30, male partners with oligospermia and a tpmss below 5 million, and those who declined to participate in the study. Results: A total of 45 patients diagnosed with unexplained infertility were included in the patient group, while 62 fertile patients were included in the control group. There was no significant difference in mean age between the patient group and the control group (p=0.325). Levels of Native Thiol, Total Thiol, and TSOD did not show significant differences between the patient group and the control group (p=0.279, p=0.188, p=0.490). However, Total Thiol levels, disulfide levels, disulfide/native thiol ratio, and disulfide/total thiol ratio were higher in the control group compared to the patient group, whereas the native thiol/total thiol ratio was higher in the patient group compared to the control group (p=0.014, p=0.016, p=0.018, p=0.018). Additionally, when biochemical values were compared before and after xii gonadotropin treatment in the patient group, no significant differences were found in Native Thiol, Total Thiol, disulfide, disulfide/native thiol ratio, disulfide/total thiol ratio, native thiol/total thiol ratio, and TSOD values (p=0.185, p=0.122, p=0.121, p=0.253, p=0.274, p=0.274, p=0.905). There were also no significant differences observed when comparing biochemical values among the control group, patient group before treatment, and patient group after treatment (p=0.447, p=0.246, p=0.054, p=0.051, p=0.059, p=0.059, p=0.706).In logistic regression models using Native Thiol, disulfide, and TSOD values to predict infertility, only disulfide levels were found to significantly affect infertility. An increase of 1 unit in disulfide levels was associated with a 8.7% decrease in the likelihood of infertility (95% CI 1.1% - 16.3%, p=0.031). Native Thiol and TSOD levels were found to have no effect on infertility (p=0.997, p=0.391).The diagnostic accuracy of disulfide levels in predicting infertility was assessed using ROC curve analysis, yielding an area under the curve (AUC) of 0.585 (95% CI 0.491 - 0.679). According to the Youden Index method, the disulfide level of 22.725 had a sensitivity of 54.8% and specificity of 64.4% for predicting infertility.The relationship between Total Gonadotropin dose and disulfide levels was examined using Pearson correlation, revealing a significant and weak correlation (r=0.313, p=0.036). Conclusıon: It was observed that the only variable significantly affecting infertility among the parameters studied was the level of serum disulfide. The higher levels of serum disulfide in the fertile group compared to the infertile group suggest that oxidative stress burden may be upregulated through compensatory mechanisms. In the patient group where a low-dose gonadotropin regimen was used for ovulation induction protocol in cycle management, optimal dosing may contribute to antioxidant mechanisms.To evaluate the impact of oxidative stress hemostasis on fertility more comprehensively, assessment of oxidative stress in microenvironments that could more closely reflect oocyte development, such as follicular fluid, was not conducted. Additionally, limitations in our study included a limited number of subjects and potential effects of selecting patients with lower oxidative stress burdens according to our criteria, both in terms of antioxidant marker levels and indices calculated. Notably, significant oxidative stress was not detected in our study.Further large- scale randomized controlled prospective studies are needed to assess the effects of oxidative stress on fertility and in infertility treatment.

Benzer Tezler

  1. Hipogonadotropik hipogonadizmli hastalarda gebeliği etkileyen faktörler

    Factors affecting pregnancy in cases hypogonadotropic hypogonadism

    ZÜBEYDE AYTUFAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NADİYE KÖROĞLU

  2. Açıklanamayan infertilitesi olan hastalarda klomifen sitrat ile ovülasyon indüksiyonuna monofoliküler/multifoliküler yanıt gelişimini etkileyen faktörlerin araştırılması

    Investigations of the factors affecting the development of monofollicular/multifollicular response to ovulation induction with clomiphene citrate in patients with unexplained infertility

    SEVDE NUR SU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDAL KAYA

  3. Endometriozisli infertil hastalarda aromataz inhibitörleri ve gonadotropinlerle yapılan ovulasyon indüksiyonu sonuçlarının karşılaştırılması

    A comparison of letrozole to gonadotropins for ovulation induction in patients with endometriosis

    TOLGA ATAKUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kadın Hastalıkları ve DoğumErciyes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERCAN MUSTAFA AYGEN

  4. İntrauterin inseminasyon (IUI) uygulanan açıklanamayan infertilite olgularında gelişen folikül sayısının tedavi başarısına etkisi

    The effect of follicle number on treatment success in cases of unexplained infertility treated with intrauterine insemination (IUI)

    BÜŞRA BUCAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HABİBE AYVACI TAŞAN

  5. Açıklanamayan infertilite nedeniyle kontrollü ovaryan hiperstimülasyon ve intrauterin inseminasyon uygulanan hastalarda ıuı öncesi sperm hazırlama tekniklerinden swim up ve dansite gradient santrifugasyon yöntemlerinin gebelik başarısı üzerine etkilerinin araştırılması

    The effects of swim up and density gradient centrifugation sperm preparation techniques on pregnancy success in patients with unexplained ınfertility who undergone controlled overian hyperstimulation and ıntrauterine ınsemination

    ÖZGÜR KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kadın Hastalıkları ve DoğumHacettepe Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. G. SERDAR GÜNALP