Geri Dön

H2s emissions from inner İzmir bay and methods of control

İzmir İç Körfezi'nden kaynaklanan H2s emisyonları ve kontrol metotları

  1. Tez No: 90575
  2. Yazar: İLKNUR ÖZDOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYSEN MÜEZZİNOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Çevre Mühendisliği, Environmental Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1999
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Çevre Teknolojisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

IV ÖZET Bu çalışmanın amacı, anaerobik ortamda sediment-su arakesitine Ca(OH)2 püskürtülerek mikroorganizmanın çoğalmasını önlemek ve İzmir İç Körfez' de H2S emisyonunu kontrol etmektir. Bu çalışmanın metodu, pH arttırılması ile anaerobik proseste mikroorganizmaların stabile edilmesidir. Bilindiği gibi İzmir İç Körfez'i ilkbahar- yaz zaman periyodu boyunca çürümüş yumurta kokuları oluşturmaktadır. Anaerobik ayrışmaya uğramış atıksuyun kokusu, anaerobik mikroorganizmaların sülfatı (SC>4=) sülfüre (S=) indirgemesiyle oluşan hidrojen sülfürden kaynaklanır. Çirkin koku, iştahsızlığa, az su tüketimine, solunum bozukluğuna, mide bulantısı ve kusmaya, beyin bulanıklığına sebep olur. Ayrıca, ölüm genellikle öldürücü doza maruz kaldıktan birkaç saniye sonra meydana gelir. İç Körfezde Melez, Arap, Manda, Laka ve Bornova Dereleri gibi birçok dere ağzında çamurun birikmesi ve yüksek organik madde konsantrasyonu kötü kokulara ve şehir için hoşa gitmeyen görüntülere sebep olur. İç Körfez de 100 adetten fazla deri fabrikası atıksularından kaynaklanmış yüksek konsantrasyonlarda sülfat içeren çamur ve sediment halen mevcuttur. Son yıllarda bu fabrikalar Menemen Deri Organize Sanayi Bölgesine taşınmasına rağmen şehrin büyümesinden dolayı artan oranlarda yüzey akışları, zirai deşarjlar, liman faaliyeti sonucu oluşan atıksu deşarjı, evsel atıksu deşarjı, derelerden gelen atık yükleri gibi diğer kaynaklar kirlilik oluşturmaktadır. Son 5 yıl içindeki birçok ölçüm, H2S gazı emisyonlarının zamanla azalmadığını göstermektedir. Bu yüzden koku problemi ve H2S gazı kontrolü hakkında bu tez hazırlanmış ve metotlar araştırılmıştır. Literatür araştırmasından sonra ilk olarak; laboratuar ölçekli reaktörler kullanılarak ve Melez Çayı'nda yaz koşulları yaratılarak sıvı ve gaz fazmdaki hidrojen sülfür periyodik olarak ölçülmüştür. Sıvı ve gaz fazmdaki hidrojen sülfür emisyonunu kontrol etmek için anaerobik reaktörlere farklı dozlarda Ca(OH)2 ilave edilmiştir. Laboratuar çalışması sonuçlarına göre arazi çalışmaları için en uygun dozbelirlendikten sonra H2S gaz konsantrasyonları, Drâger tüpleri kullanılarak ölçülmüş ve sıvı faz için Drâger tüpleri ile konsantre sıvı metodu uygulanmıştır. İkinci adımda derelerde uygulanan arazi çalışmaları yapılmıştır. Laboratuar ölçeğinden gerçek ölçeğe geçişteki zorlukları görmek amacıyla ön uygulama gerçekleştirilmiştir. Testlerde sağlanan başarı kadar, Manda Çayında yapılan Ca(OH)2 uygulaması ölçümlerinde de başarı sağlanmıştır. Manda Çayı, akıntıyla çalışılacağından Melez Çayından daha kolay şartlara sahip ve mevcut olan hidrojen sülfür problemi açısında da benzer özellikleri taşıdığı için uygulama bölgesi seçilmiştir. H2S gaz konsantrasyonlarını ölçme zorluklarının oluşmasından dolayı, zamana karşı yapılan arazi çalışmalarında sadece sıvı fazdaki H2S konsantrasyonları ölçülmüştür ve değerlendirilmiştir. Hava numunelerinde, H2S gazının çok hızlı yayılmasından dolayı, anlık numune yerine Drâger tüp ölçümlerindeki gibi birleştirilmiş numune alma metodu seçilmelidir. Ama ortamda gelişen gazların numuneleri için ortalama zaman kullanılması uygulama anında gerçek emisyonların tanımlayıcısı olmayacaktır. Bu yüzden arazi uygulamalarında sadece sıvı H2S ölçümleri yapılmıştır. Sonuçlar göstermektedir ki, bu metot büyük ölçekli koku kontrol çalışmaları için araştırmaya ve denemeye değerdir. H2S gazı çok verimli bir şekilde nehir ağızlarında giderilmektedir ve %85-90 verim arazide kireç uygulamasından 10 gün sonra dahi sağlanmaktadır.

Özet (Çeviri)

II ABSTRACT The aim of this study was to investigate the decreasing of microorganism activities between sediment-water column interface with spreading the optimum dose of hydrated lime and control of H2S emissions in the Inner İzmir Bay. The method of this study is stabilization of microorganism in the anaerobic processes by interfering with increased pH. As it well known, Inner İzmir Bay is to generate rotten egg smells during the spring-summer period. The odor of wastewater that has undergone anaerobic decomposition is that of hydrogen sulfide, which is produced by anaerobic microorganisms that reduce sulfate to sulfide. Offensive odors can cause poor appetite for food, lowered water consumption, impaired respiration, nausea and vomiting, and mental perturbation. Also, death results from respiratory failure, usually within a few seconds after exposure to lethal doses. In the Inner İzmir Bay, collections of sludge at several creek estuaries such as Melez, Arap, Manda, Laka and Bornova and high concentration of organic substances have caused foul smells and a very disagreeable appearance for the city. The sediment and sludge containing high sulfate concentrations are existent in the Inner Bay because of discharging wastewater from more than hundred leather tanneries. Recently, although these facilities were moved to Menemen Organized Industrial Region, all other sources such as overland flow, agricultural drainage, domestic wastewater, wastewater drainage from Port activities, waste loads from creeks continued to discharge at increasing rates because of growth the city. Gaseous sulfides H2S (g) are formed by converted forms of H2S (ag) and also by the action of sulfate-reducing microorganisms. Several measurements during the last five years has shown that the intensity of H2S (g) emissions is not decreasing with time due to existent condition. For this reason, the study of thesis was done and the methods were investigated about controlling H2S emissions and odor problem. After literature survey was done, firstly, laboratory scale reactors were set-up to simulate the summer conditions of theIll Melez lagoon. Gas phase and aqueous phase of free H2S were periodically measured. Different doses of hydrated lime were added into these anaerobic reactors for controlling H2S emissions both in gas and water. Optimum dose of hydrated lime for field application was determined according to results of laboratory tests. H2S gas concentrations were measured by using Drâger tubes and for aqueous phase determinations Liquid-Extraction method was applied. Secondly; field applications were done in the creeks. First preliminary applications were made in order to see the difficulties of scale-up from laboratory test to real life scales. As the tests were successful real field application was done with optimum dose of hydrated lime slurry in the Manda Creek and tests were evaluated in this study. Manda Creek was an easier to work with stream, definitely much easier than Melez and has the same H2S problems. In the field studies only aqueous concentrations of H2S were measured and evaluated with respect to time, because of difficulties arose to measure H2S concentrations evolving from the sea. Due to very high rates of dispersion of H2S in the air sampling methods, instead of instantaneous sampling methods as in the Drâger tube measurements but integrated sampling methods should have been used. But time average methodology for sampling of evolving gases would not be descriptive of the real-time emissions. Therefore only aqueous H2S measurements were made in the field tests. Results indicate that hydrated lime application method which is worth to several researches and experiments for large scale odour control programs. H2S gas in the river mouths was reduced very efficiently with optimum dose of hydrated lime and had 85-90% control efficiency after 10 days of lime application in the field experiments. All',l

Benzer Tezler

  1. Sıcak yapay gazdan katalitik amonyak giderimi

    Catalytic ammonia removal from hot syngas

    YELİZ ÇETİN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kimya Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Kimya Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN CAN OKUTAN

    DOÇ. DR. ALPER SARIOĞLAN

  2. Hayvan barınaklarında hava kirleticilerinin karakterizasyonu

    Characterization of air pollutants in animal barns

    İLKER KILIÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    ZiraatUludağ Üniversitesi

    Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMET ARICI

  3. Gıda fermantasyon sektöründen kaynaklanan koku emisyonlarının biyofiltre sistemi kullanılarak giderilmesi

    Treatment of odor emissions from food fermentation process by using biofilter system

    MERVE YILMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KADİR ALP

  4. Removal of volatile organic sulfur compounds (VOSCs) emissions from different sources via anoxic bio-scrubber

    Farkli kaynaklardan oluşan uçucu organik kükürt bileşikleri (VOSC'ler) emisyonlarının anoksik biyo-scrubber vasıtasıyla giderilmesi

    RASHA KHALID SABRI MHEMID

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Çevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KADİR ALP

  5. Atık yağlama yağlarından elde edilen dizel benzeri yakıt-motorin karışımlarının motor performans ve egzoz emisyon değerlerinin deneysel incelenmesi

    Experimental investigation of engine performance and exhaust emission values of diesel like fuel from obtained waste lubrication oils-diesel fuel blends

    MAHMUT DEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Makine MühendisliğiDicle Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ORHAN ARPA