Foliküler neoplazi hastalarında malignite üzerine etkili faktörler
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 907341
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ULUŞAHİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Genel Cerrahi, Endocrinology and Metabolic Diseases, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Foliküler neoplazi, nodül boyutu, malignite riski, ultrasonografi, Follicular neoplasm, nodule size, malignancy risk, ultrasonography
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 69
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, foliküler neoplazi tanısı almış hastalarda maligniteye etki edebilecek faktörleri belirlemektir. Tiroid nodüllerinde malignite riski, çeşitli klinik ve demografik özelliklere göre değişiklik gösterebileceğinden, nodül boyutunun yanı sıra hastaların yaşı, cinsiyeti, klinik, radyolojik ve patolojik bulgularının da malignite ile ilişkisi değerlendirilecektir. Çalışmanın, foliküler neoplazi hastalarında malignite riskini öngörmeye yönelik önemli veriler sağlaması beklenmektedir. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif gözlemsel çalışma, Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi'nde gerçekleştirilmiş olup, 30.05.2024 tarihli etik kurul onayı alınmıştır. 9 Temmuz 2002 - 25 Mart 2024 tarihleri arasında hastaneye başvuran ve“foliküler neoplazi şüphesi (Bethesda IV)”tanısı almış 18 yaş üzeri hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Cerrahi öncesi İİAB sonucu farklı olan veya opere edilmemiş hastalar çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmada, hastaların yaş, cinsiyet, İİAB uygulanan nodülün yeri, preoperatif USG ve İİAB sonuçları ile cerrahi patoloji bulguları analiz edilmiştir. İstatistiksel analizlerde normal dağılım gösteren veriler için Independent Samples t-testi, dağılım göstermeyen veriler için Mann-Whitney U testi uygulanmıştır. Kategorik değişkenler için Ki-kare ve düşük frekanslı hücrelerde Fisher's Exact Test kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmada, foliküler neoplazi şüphesi olan tiroid nodüllerinde malignite riskiyle ilişkili faktörler incelenmiştir. Çalışmaya dahil edilen 167 hastanın cerrahi patoloji sonuçlarına göre %50.9'u malign, %49.1'i benign olarak değerlendirilmiştir. Malign grupta en yaygın tanı papiller tiroid karsinomu iken, benign grupta foliküler nodüler hastalık daha yaygın tespit edilmiştir. Demografik veriler (yaş, cinsiyet) ve nodül lokalizasyonları ile malignite arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. USG özellikleri açısından marjin, ekojenite, kalsifikasyon ve vaskülarite gibi parametrelerde de malign ve benign nodüller arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Ancak, nodül yapısının maligniteyle ilişkili olduğu belirlenmiştir; solid nodüllerde malignite oranı anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p=0.037). Sonuç: Foliküler neoplazi şüphesi olan tiroid nodüllerinde, nodül yapısının (solid veya non-solid) malignite riski üzerinde belirgin bir etkisi olduğu görülmüştür. Solid nodül yapısının maligniteyi öngörmede önemli bir ultrasonik özellik olabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, nodül boyutu, yaş, cinsiyet ve USG özellikleri arasında malignite riski açısından anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Bu bulgular, foliküler neoplazi hastalarında risk faktörlerini belirlemeye yönelik daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: This study aims to identify factors that may influence malignancy in patients diagnosed with follicular neoplasia. Since the risk of malignancy in thyroid nodules may vary according to various clinical and demographic characteristics, this study will evaluate not only nodule size but also the relationship of patients' age, gender, and clinical, radiological, and pathological findings with malignancy. The study is expected to provide significant data for predicting malignancy risk in patients with follicular neoplasia. Materials and Methods: This retrospective observational study was conducted at Karadeniz Technical University Farabi Hospital, with ethical approval obtained on May 30, 2024. Patients aged over 18 who were diagnosed with“suspected follicular neoplasm (Bethesda IV)”and who presented to the hospital between July 9, 2002, and March 25, 2024, were included in the study. Patients with different preoperative fine needle aspiration biopsy (FNAB) results or those who did not undergo surgery were excluded. The study analyzed the patients' age, gender, the location of the nodule undergoing FNAB, preoperative ultrasound (USG) and FNAB results, and surgical pathology findings. Statistical analyses included the Independent Samples t-test for normally distributed data, the Mann-Whitney U test for non-normally distributed data, and the Chi-square test and Fisher's Exact Test for categorical variables with low-frequency cells. Results: Factors associated with malignancy risk in thyroid nodules suspected of follicular neoplasm were investigated. Among the 167 patients included in the study, 50.9% were diagnosed with malignancy and 49.1% with benign conditions based on their surgical pathology results. The most common diagnosis in the malignant group was papillary thyroid carcinoma, while follicular nodular disease was more frequently detected in the benign group. No statistically significant difference was found between demographic data (age, gender) or nodule localization and malignancy. Ultrasound features such as margin, echogenicity, calcification, and vascularity also showed no significant differences between malignant and benign nodules. However, nodule composition was found to be associated with malignancy; solid nodules had a significantly higher malignancy rate (p=0.037). Conclusion: In thyroid nodules suspected of follicular neoplasm, the composition of the nodule (solid vs. non-solid) has a significant impact on malignancy risk. It is thought that the solid structure of the nodule may be an important ultrasound feature in predicting malignancy. However, no significant differences in malignancy risk were found in relation to nodule size, age, gender, or ultrasound characteristics. These findings highlight the need for more comprehensive studies to identify risk factors in patients with follicular neoplasm.
Benzer Tezler
- Tiroid cerrahisi uygulanan hastalarda nodül boyutunun ve nodül yerleşiminin intraoperatif nöromonitörizasyon parametreleri ve postoperatif vokal fonksiyon üzerine etkisi
The effect of nodule size and nodule location on intraoperative neuromonitoring parameters and postoperative vocal function in patients undergoing thyroid surgery
MEHMET KULUS
- Nodüler guatrlı hastalarda nodül çapı ve multinodüler tiroid yapısının preoperatif ince iğne aspirasyon biyopsisinin tanısal doğruluğu ve ameliyat yaklaşımı üzerine etkisi
The effect of nodule size and multinodular goiter on the diagnostic accuracy of preoperative fine needle aspiration biopsy and the extent of surgery in patients with nodular goiter
İLKER ÖZGÜR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YASEMİN GİLES ŞENYÜREK
- Multinodüler guatr nedeni ile ameliyat edilen hastaların görüntüleme yöntemlerinin sonuçları ile histopatolojik inceleme sonuçlarının ilişkisi
Multinodular goiter because of the results of operations results of patient relationship with hi̇stopathological examination of imaging methods
MEHMET ÇAKA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Genel CerrahiTrakya ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YAVUZ ATAKAN SEZER
- Akromegali hastalarında somatostatin analogları ile tedavinin tiroid bezi üzerine etkisinin değerlendirilmesi
The evaluation of thyroid nodules in patients with acromegaly before and after somatostatin analog therapy
FERİT KERİM KÜÇÜKLER
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2011
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık BakanlığıEndokrinoloji Ana Bilim Dalı
PROF. SERDAR GÜLER
- İnce iğne aspirasyon biyopsisi ile kuşkulu sitoloji tanısı alan nodüler tiroid hastalarında cerrahi tedavi
Başlık çevirisi yok
AHMET BAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Genel CerrahiSağlık BakanlığıGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
UZMAN HALUK RECAİ ÜNALP