Geri Dön

Production and characterization of al-CoCrFeNi-M (M=Mo, Cu, Mn) high entropy alloys by combustion synthesis method

Al-CoCrFeNi-M (M=Mo, Cu, Mn) yüksek entropili alaşımlarının yanma sentezi yöntemiyle üretimi ve karakterizasyonu

  1. Tez No: 909010
  2. Yazar: FARUK KAYA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CEVAT BORA DERİN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Metalurji Mühendisliği, Metallurgical Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 157

Özet

Bu tezde, son 20 yılın gözde süperalaşımlarından olan AlxCoCrFeNi, AlxCoCrFeNiCuy, AlxCoCrFeNiMoy ve AlxCoCrFeNiMn yüksek-entropli alaşımlarınnın (YEA'lar) metalotermik santrifüjsüz Kendiliğinden İlerleyen Yüksek Sıcaklık Sentezi (KİYSS) yöntemiyle başarılı bir şekilde sentezlenebilirliği incelenmiştir. Reaksiyonun ateşlenmesi için gerekli küçük enerji girdisi dışında başka herhangi bir enerji girdisine ihtyaç olmayan bu metod ile, sürekli gelişen günümüz mühendislik alaşımı ihtiyacını katma değeri yüksek, düşük maliyetli hammadde kullanılarak, kolay ve saniyelerle belirlenen sürelerde üretiminin hangi ölçüde gerçekleştirilebleceği, alaşımların mikroyapıları ve mekanik, oksidasyon davranışı ve manyetik özellikleri detaylı incelenerek yorumlanmıştır. Bu süreçte, indirgen olarak metalik alüminyum kullanılarak Co3O4, Cr2O3, Fe2O3, NiO, MoO3 ve MnO2 gibi nispeten düşük maliyetli oksit hammaddeleri kullanılmış ve çok az enerji harcayarak birkaç saniye içinde sentez gerçekleştirilmiştir. Bakırın başlangıç toz karışımına doğrudan metalik olarak eklenmesi, bakır içeren alaşımlarda KİYSS reaksiyonunun başarılı bir şekilde ilerleyebileceğini ve alaşımların başarılı bir şekilde üretilebileceği gösterilmiştir. Bir CALPHAD simülasyon program olan FactSageTM'in“Equilib”modülü kullanılarak yapılan termokimyasal simülasyonlar, KİYSS sonuçlarını tahmin etmede son derece etkili olmuş, ancak simülasyonlar kapalı ve tam adyabatik, sızdırmaz bir sistem için gerçekleştirilmiş olsa da, gerçek şartlarda bir nebze ısı ve gazlaşmaya müsade edilmiştir. Yine de ilk aşamada deneysel kompozisyon sonuçları, uygulanan CALPHAD modelleme sonuçlarıyla oldukça uyum göstermiştir. Deneysel sonuçlar, deney koşulları ve ölçüm hatalarından kaynaklanan küçük dalgalanmalar dışında teorik tahminlerle yakından uyuşmuştur. KİYSS deneyleri sonucu görece pürüzlü ve şekli bakır potanın silindirik prizması şeklini andıran, 50-75 g arası alaşımlar en fazla 40 saniye süren sürelerde elde edilebilmiştir. Cüruf fazının alaşımlardan ayrılması nispeten kolay olmasına rağmen, reaksiyonların spontane ve çok hızlı olmasından ve hammadde safsızlıklarından kaynaklı alaşımların iç yapılarında kalıntı inklüzyonlara (Al2O3 ve kükürt bazlı) rastlanmıştır. Adyabatik sıcaklıklar veya karışım bileşimleri ile reaksiyon verimleri arasında güvenilir bir deneysel korelasyon saçılma ve gazlaşma gibi kontrol dışı nedenlerle kurulamamıştır. Her ne kadar küçük ölçekte başarılı üretimler gerçekleştirilebilmiş olsa da, SHS'nin ölçeklenebilirliğini daha iyi değerlendirmek için daha büyük ölçekli deneyler önerilmektedir, ayrıca gazlaşmanın ve saçılmanın kompozisyondaki dalgalanmaya etkilerinin artan üretim boyutlarıyla azalabileceği düşünülmektedir. CALPHAD simülasyonlarının KİYSS reaksiyonlarındaki önemi özellikle AlxCoCrFeNiMn sisteminde yüksek mangan gazlaşması bulunmasından dolayı oldukça önemli bulunmuştur. Bu alaşım sisteminin üretiminin modellenmesi sırasında, anlık yüksek adyabatik sıcaklık değerlere ulaşılmasından ötürü yüksek derecede mangan gazlaşması olabileceği gözlemlenmiştir. Bu problemin çözümü olarak sisteme gazlaşma ile kaybedilen manganın kompanse edilmesi için fazladan MnO2 eklenmiş ve sıvı faz içerisindeki elementlerin oranı simülasyonlarda kontrol edilebilmiştir. Fakat deneyler gerçekleştirildiğinde, alaşımda gerekenden fazla mangan bulunduğu görülmüş ve fazladan MnO2 ekleyerek verimsiz bir üretimle ve çok fazla hammadde kaybıyla dahi elementlerin miktarının kontrolü sağlanamamıştır. Bu sebeple fazladan MnO2 kullanmadan sistemin adyabatik sıcaklığını düşürmek için sisteme ısı bastırıcı Al2O3 eklenmesi bir çözüm olarak sunulmuştur. Alümina, inert ve cüruf fazımız olduğu düşünülerek seçilmiş olsa da aşırı Al2O3'nın, düşük sıcaklıklarda MnAl2O4 spineli oluşturarak manganın redüksiyon verimini düşürdüğü gözlemlenmiştir. Isı bastırıcı miktarının termokimyasal simülasyonlar ile optimize edilmesinin oldukça önemli olduğu ve 150 g'lık bir karışım için 12 g Al2O3 optimal bir değer olduğu bulunmuştur. Fazla alümina kullanımının sıcaklığı gereğinden fazla düşürerek oluşan spinel miktarının artmasına ve az kullanılmasının ise manganın gazlaşmasına sebep olarak verimi düşürüp, bileşim kontrolünün zorlaşmasına sebep olabileceği gösterilmiştir. Alaşımda bulunması istenen alüminyum içeriği, adyabatik sıcaklık ve alaşım faz kompozisyonunu önemli ölçüde etkilemektedir. Fazla alüminyum, indirgeme reaksiyonlarına katılmadan ısıyı absorblamakta ve adyabatik sıcaklığı düşürmektedir. Alüminyum içeriğini sıfıra düşürmenin bu metodla oldukça zor olduğu görülmüştür çünkü alüminyum, istenilen krom içeriğini sağlamak için alaşımın içine her zaman girme eğilimindedir. Alüminyum, atomik yarıçap farklılıkları ve değerlik elektron yoğunluğu nedeniyle CoCrFeNi tabanlı HEA'larda kristal yapıyı YMK'dan HMK'ya dönüştürmektedir. Yüksek alüminyum içeriği, Al-Ni bakımından zengin düzenli HMK-B2 (Pm-3m) fazı ve Fe-Cr bakımından zengin, düzensiz HMK-A2 (Im-3m) fazı dahil olmak üzere HMK fazlarının oluşumuna yol açmaktadır. Bu faz dönüşümü, faz diyagramı hesaplamalarıyla tutarlı olup, özellikle daha yüksek alüminyum içeren alaşımların sertliğinde, B2 faz miktarının artmasıyla, artışa sebep olmaktadır. Bakırın AlxCoCrFeNi sistemine eklenmesi, bakır içeriğine bağlı olarak bakır bakımından zengin başka bir YMK (Fm-3m) fazı oluşturduğu gözlemlenmiştir. Düşük alüminyum ve bakır içeriği (örneğin, Al0.5CoCrFeNiCu0.5), daha düşük ikincil YMK fazı oranlarına yol açarken, daha yüksek alüminyum ve bakır içeriği, karmaşık iki fazlı YMK+HMK mikro yapıları oluşturmaktadır. Bu alaşımların sertliği, bu sebeple, alüminyum ve bakır içeriğine bağlı olarak değişmektedir. AlxCoCrFeNi'ye molibden ilavesi, kırılgan ve sert bir sigma fazının oluşumuna yol açtığı gözlemlenmiştir. Alüminyum içeriği arttıkça, A2, B2 ve sigma fazlarını içeren karmaşık mikro yapılar ortaya çıkmaktadır. Mo içeren alaşımların sertliği, alüminyum içeriği ile artmakta ve Al1.0Mo1.0 alaşımı için zirveye ulaşmakta, ardından daha yüksek alüminyum seviyelerinde azalan sigma fazı oranı nedeniyle sertlik azalmaktadır. Mangan sisteminde, KİYSS alaşımları tipik olarak YMK (A1) ve HMK (A2+B2) kristal yapılarından oluşmaktadır. Al içeriği arttıkça, diğer alaşımlarda da gözlemlendiği üzere, çift fazlı yapıdan tamamen HMK yapıya geçiş gözlenmekte ve buna bağlı olarak sertlik artmaktadır. Al0.5CoCrFeNi alaşımına mangan ve kromun birlikte ilavesi sertliği çözelti sertleşmesi prensibine göre arttırmaktadır. Vakum ark ergitme metodu ile ergitilmiş ve dökülmüş KİYSS alaşımları, döküm öncesine benzer mikro yapılar sergilemektedir, ancak genellikle gözeneksiz ve daha az inklüzyon fazı içermektedirler. Döküm ile, daha yüksek soğuma hızları nedeniyle genellikle daha ince mikro yapılar ile elde edilmektedir ve bakır içeren alaşımlarda önemli miktarlarda dendritik kol mesafesi farklılıkları gözlenmiştir. Bu alaşımların sertliği, mevcut faz oranlarından etkilenmektedir. Molibden içeren alaşım sisteminde döküm sonrası mikroyapılar tanımsal olarak KİYSS alaşımlarına oldukça benzemekte, fakat sadece fazların oranı değişmektedir. Döküm sonrası B2 birincil dendrit faz oranının arttığı özlelikle Al3.0Mo0.5 ve Al3.0Mo1.0 alaşımlarında gözlemlenmiştir ve sertlikler de bu değişimlerle anlamlı olarak değişmiştir. YMK bazlı alaşımlar, HMK alaşımlarına kıyasla daha yüksek soğuk şekillendirilebilirlik göstermiştir ve Al0.5CoCrFeNi alaşımı, soğuk haddeleme sonrası %131'lik bir kesit daralması ve %109'luk bir sertlik artışı elde edilmiştir. YMK fazının sünek olması ve çok fazla kayma düzlemi içermesinden ötürü bu beklenen bir durumdur. Alaşıma Cu eklenmesi, Al0.5CoCrFeNiCu0.5 ve Al0.5CoCrFeNiCu alaşımlarında, sırasıyla %145 ve %170'lik kesit daralması sağlamış ve sertlik de deformasyon sertleşmesi mekanizması ile artmıştır. YMK alaşımlarında sıcak şekillendirilebilirlik, B2 ve sigma fazlarının dinamik olarak çökelmesi ve çökelme sertleşmesi mekanizmaları nedeniyle azalmıştır. Al0.5CoCrFeNi alaşımı, sıcak hadde sonrası %36 kesit daralması göstermiş, Al0.5CoCrFeNiCu0.5 ve Al0.5CoCrFeNiCu alaşımları ise sırasıyla %62 ve %85 kesit daralması gösterebilmişlerdir. Cu içeren alaşımlarda sıcak hadde sonrası yalnızca sigma fazı oluştuğu, Al0.5CoCrFeNi alaşımından farklı olarak Al-Ni'ce zengin HMK-B2 fazının oluşmadığı gözlemlenmiştir. Alaşımlarda bakır bulunmasının, CALPHAD simülasyonlarında tahmin edilenin aksine, alüminyum çözünürlüğünü arttırdığı ve yüksek entropi prensibinin bir sonucu olarak düzenli faz oluşumunu engellediği düşünülmektedir. Alaşımlar soğuk hadde ile 14 pasoda elde edilen sertlik değerlerine sadece 7 sıcak paso sonrası ulaşabilmektedirler. Sıcak şekillendirme sıcaklığının artırılması ile, B2 ve sigma fazlarının çökelmesi önlenerek sıcak şekillendirilebilirliği artırabileceği düşünülmektedir. Ancak 1000°C'nin üzerindeki sıcaklıklar Cu'ca zengin fazlarının sıvılaşması gibi sorunlara neden olabileceği CALPHAD simülasyonları sonucu gözlemlenmiştir. HMK alaşımları, oldukça sert ve kırılgan olmalarının yanında muhtemelen ekipman gücü sınırlamaları nedeniyle kötü sıcak şekillendirilebilirlik sergilemişlerdir. Soğuk hadde sonrası 1000 ºC'de 3 saat uygulanan tavlama ısıl işlemiyle, Al0.5CoCrFeNi alaşımında tamamen yeniden kristallenme sağlanmış, sigma fazının yanında eş eksenel B2 fazı ile tavlama ikizlenmesi gösteren YMK tanelerin oluştuğu gözlemlenmiştir. Yoğun deformasyon (%131) sonrası tavlama sonucu Cr'za zengin sigma ve Al-Ni'ce zengin eş eksenel B2 tanelerine temas halinde bulunan YMK fazının Al içeriğinin az olmasının istif hatası enerjisini düşürdüğü ve ikizlenmeye sebep olduğu düşünülmektedir. Yinede KİYSS ile üretilen alaşıma kıyasla sertliği %42 arttırılmış ve kesit alanı %131 daraltılmış Al0.5CoCrFeNi alaşımının bu metodla üretilebileceği gözlemlenmiştir. Ayrıca 1000 ºC'den su verme yoluyla soğutulan bu alaşımda CALPHAD faz diyagramında gözlemlenenin aksine sigma fazının bulunması, bu fazın simülasyonların aksine bu sıcaklıklara kadar stabil olabileceğini göstermektedir. Bu kapsamda, daha yüksek veya düşük tavlama sıcaklıkları da denenerek bu kırılgan fazdan kurtulabileceği öngörülmektedir. Al0.5Cu0.5 alaşımında ise tavlama sonucu efektif olarak yeniden kristallenme sağlanabilmiştir. Bu metodla, tek fazlı YMK yapının elde edilebilirliği bu alaşımın korozyon direnci için oldukça önemlidir ve korozyon özelliklerinin detaylı çalışılması önerilmektedir. Al0.5Cu1.0 fazında ise kısmen yeniden kristalizasyon sağlanmıştır. Daha yüksek ya da düşük tavlama sıcaklıklarının da etkisi ilerde incelenmelidir, fakat 1000 ºC sonrası CALPHAD metoduna göre Cu'za zengin fazların sıvılaşmaları muhtemel olduğundan, yüksek sıcaklıklarda tavlamanın pek de mümkün olmayabileceği sonucuna varılmıştır. Al0.5CoCrFeNi alaşımına molibden eklenmesinin alaşımının 800 ºC'deki yüksek sıcaklık oksidasyon direncini düşürebileceği gözlemlenmiştir. CALPHAD simülasyonları, SEM ve Raman analizleri sonucu bunun sebebinin, koruyucu ve kalın bir alpha Al2O3 ve M2O3 (,θ-Al2O3) oksit tabakası oluşamadan MoOx süblimleşmesi ve/veya yoğun MoO2 içeren oldukça kalın“intermixed”oksit tabakası oluşumu olduğu düşünülmektedir. Alaşımlarda Al/Mo oranın artmasıyla Al2O3 ve M2O3 tabaka oluşumu ve stabilitesinin artarak, oksidasyona karşı koruduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca yüksek Mo içeren alaşımlarda (Al1.0Mo1.0 ve Al3.0Mo1.0), geometrik faktörlere ve/veya termal ve büyüme streslerine bağlı olarak, stabil oksit tabakasının çatlayarak, oksijen kısmı basıncının değişmesin esebep olmasına bağlı Mo'ca zengin kalın başka bir oksit katmanının oluşabileceği gözlemlenmiştir. Bu da bu alaşımlarda özellikle yüksek sıcaklık aşınma veya yapısal uygulamalarda uzun soluklu bir korumanın zorlaşacağını göstermektedir. AlxCoCrFeNi alaşım sistemine Mn eklenmesi, KİYSS metodu sonrası doygunluk manyetizasyonunu literatürde de beklendiği üzere artırarak 83 emu/g (552,4 kA/m) değerlerine çıkardığı gözlemlenmiştir. Yoğunluk değerinin ise 6,63 g/cm³ olduğu bulunmuştur. Ancak bu manyetizasyon seviyesi, A2/B2 fazlarının dağılımından ve bileşiminden büyük ölçüde etkilenmektedir. Bu sebeple alüminyum içeriği artırıldığında, Al1.5Mn1.0 alaşımında olduğu gibi, doygunluk manyetizasyonu, daha düşük bir yoğunluk 6,40 g/cm³ değerine sebep olmasına rağmen, artan düzenli B2 fazı nedeniyle 147,2 kA/m'ye düşmektedir. AlCoCrFeNiMn alaşımının tane sınırlarında Cr bakımından zengin ve paramanyetik olduğu oldukça muhtemel olan bir faz bulunması alaşımın gram başına manyetizasyon değerini düşürmekte olduğu, Cr'nin antiferromanyetik özellik gösterdiği bilinmesinden dolayı oldukça muhtemeldir. Yüksek maliyet ve yoğunluk değerinden ötürü, alaşımın yumuşak-manyetik özelliklerini artırmak için Cr'un alaşım sisteminden tamamen çıkarılmasının oldukça faydalı olabileceği öngörülmektedir. Ayrıca, genellikle yumuşak-manyetik uygulamalarında, elektrik motolarındaki rotor ve stator parçaları gibi, histerezis kaybını en aza indirmek için düşük olması beklenen koersivite değerleri Al1.0Mn1.0 ve Al1.5Mn1.0 alaşımlarında sırasıyla 43 Oe (3421 A/m) ve 54 Oe (4297 A/m) olarak bulunmuştur. Bu değerler görece yüksektir fakat koersivite değeri tane sınırlarında bulunan paramanyetik fazlardan, porozite ve inklüzyonlardan oldukça çok etkilenen mikroyapıya ve safsızlığa oldukça bağlı bir parametredir. Bu sebeple yapıdan kromun çıkarılması ve ark ergitme ile porozite ve hammadde safsızlıklarının azaltılması ile koersivite değerinin daha da düşürülebileceği düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

This thesis demonstrates the successful synthesis of high-entropy alloys (HEAs) such as AlxCoCrFeNi, AlxCoCrFeNiCuy, AlxCoCrFeNiMoy, and AlxCoCrFeNiMn using a metallothermic non-centrifugal Self-Propagating High-Temperature Synthesis (SHS) method. This process employed relatively low-cost oxide raw materials like Co3O4, Cr2O3, Fe2O3, NiO, MoO3, and MnO2, with metallic aluminum as a reductant, achieving synthesis within seconds with minimal energy input. The introduction of metallic copper was found effective in promoting exothermic reactions in Cu-containing alloys. Thermochemical simulations using FactSageTM's“Equilib”module were highly effective in predicting SHS outcomes, despite slight deviations due to reactor lid sealing issues and gas release. Experimental results closely matched theoretical predictions, with minor fluctuations attributed to experimental conditions and measurement errors. These simulations were particularly accurate in representing SHS under adiabatic conditions, even though real experiments exhibited some heat loss and scattering. The slag phase separation from alloys was relatively easy, though small amount of slag and inclusions were present within the alloys. The lack of a reliable correlation between adiabatic temperatures or charge mixture compositions and reaction yields was noted due to scattering and gasification. Larger scale experiments are recommended to better assess SHS scalability, as gaseous products and scattering effects may diminish with increased batch sizes. Mn loss in the AlxCoCrFeNiMn system could be mitigated by optimizing the use of Al2O3 as a heat suppressant, reducing MnO2 waste and increasing yield. However, excessive Al2O3 can form MnAl2O4 spinel, lowering manganese reduction efficiency. Optimizing the heat suppressant amount through thermochemical simulations is crucial, with 12 g of Al2O3 found to be optimal for a 150 g charge mixture. Al content influences adiabatic temperature and alloy phase composition. Excess Al absorbs heat without participating in reduction reactions, lowering adiabatic temperature. Reducing Al content below x=0.5 proved difficult, as Al tends to dissolve into the liquid to achieve the desired Cr content. Al's impact extends to altering the crystal structure from FCC to BCC in CoCrFeNi-based HEAs due to atomic radius differences and valence electron concentration. High Al content leads to the formation of BCC phases, including the ordered BCC-B2 phase rich in Al-Ni and the disordered BCC-A2 phase rich in Fe-Cr. This phase transformation, consistent with phase diagram calculations, results in increased alloy hardness, particularly with higher Al content. The addition of Cu to the AlxCoCrFeNi system introduces another FCC phase rich in Cu, with its fraction depending on the Cu content. Low Al and Cu content (e.g., Al0.5CoCrFeNiCu0.5) results in lower secondary FCC phase fractions, while higher Cu and Al content leads to complex duplex FCC+BCC microstructures. The hardness of these alloys varies, with Cu and Al content. Mo addition to AlxCoCrFeNi primarily results in the formation of a brittle sigma phase. As Al content increases, complex microstructures comprising A2, B2, and sigma phases emerge. The hardness of Mo-containing alloys increases with Al content, peaking for the Al1.0Mo1.0 alloy, then decreasing due to the reduced sigma phase fraction at higher Al levels. In the Mn system, SHS alloys typically consist of FCC (A1) and BCC (A2+B2) crystal structures. Increasing Al content leads to a transition from a dual-phase structure to a fully BCC structure, with corresponding increases in hardness. The addition of Mn and Cr enhances hardness in the FCC Al0.5CoCrFeNiMn alloy. Arc-remelted and suction-casted SHS alloys exhibit similar microstructures but are generally porosity-free and contain fewer inclusions. Suction casting results in finer microstructures due to higher cooling rates, with notable differences in dendritic arm spacing observed in Cu-containing alloys. The hardness of these alloys is influenced by the phase fractions present, with BCC phases contributing to higher hardness. FCC-based alloys showed higher cold deformability than BCC alloys, with the Al0.5CoCrFeNi alloy achieving a 131% reduction in area and a 109% increase in hardness after cold rolling. The addition of Cu further enhanced cold deformability in Al0.5CoCrFeNiCu0.5 and Al0.5CoCrFeNiCu alloys, reaching 145% and 170% true reduction in area, respectively, along with significant work hardening. Hot deformability was lower in FCC alloys due to the precipitation of B2 and sigma phases, which increased flow stress through precipitation hardening and dislocation pinning mechanisms. However, increasing the hot deformation temperature could improve hot formability by preventing B2 and sigma precipitation, though temperatures above 1000°C might cause issues like liquefaction of Cu-rich phases. BCC alloys exhibited poor hot deformability, likely due to equipment limitations and high hardness. Annealing the cold-rolled alloys reduced hardness through static recrystallization or recovery, but also resulted in improved hardness and substantial area reduction. Notably, cold rolling followed by annealing produced an equiaxed single-phase FCC structure in Al0.5CoCrFeNiCu0.5, which could be important for corrosion resistance, suggesting further investigation into the corrosion properties of this alloy is warranted. It was found out that introduction of Mo to the AlCoCrFeNi alloy system decreases the high-temperature oxidation resistance (at 800 ºC). Consistent with the CALPHAD simulations, SEM and Raman analyses, the reason for this that presence of low Al and high Mo in the Al1.0Mo01.0 alloy, leads to a thick intermixed oxide layer consisting of spinel and MoOx oxides, before the stabilizaiton of thick protective M2O3 layer (M=Cr, Al). Increasing the Al/Mo ratio, allows the formation of thick protective M2O3 layer and protects and/or slows from further oxidation. Adding Mn to the AlxCoCrFeNi alloy system boosts its saturation magnetization, achieving 83 emu/g (552.4 kA/m) at a density of 6.63 g/cm³. However, this magnetization level is highly influenced by the distribution and ordering of the A2/B2 phases. When the Al content is increased, as in the Al1.5Mn1.0 alloy, the saturation magnetization drops to 147.2 kA/m despite a lower density of 6.40 g/cm³ due to a higher proportion of the ordered B2 phase. The presence of Cr-rich regions near grain boundaries, which are likely paramagnetic due to Cr's antiferromagnetic properties, further diminishes magnetization. To enhance the alloy's soft-magnetic properties, removing Cr could be beneficial. Moreover, the coercivity, which is crucial for minimizing hysteresis loss, rises in alloys with Cr-rich phases and inclusions, with values of 43 Oe (3421 A/m) and 54 Oe (4297 A/m) observed in the Al1.0Mn1.0 and Al1.5Mn1.0 alloys, respectively.

Benzer Tezler

  1. Yüksek entropili AlCoCrFeNi alaşımının üretilmesi ve termokimyasal yöntem ile borlanması

    Production of AlCoCrFeNi high entropy alloy and boriding with thermochemical method

    EVRİM BURKUT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Metalurji MühendisliğiGebze Teknik Üniversitesi

    Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YÜCEL GENÇER

  2. Mekanik alaşımlama yöntemi ile süperalaşım altlık yüzeylerinde Al-Si esaslı kaplamaların üretilmesi ve karakterizasyonu

    Production and characterization of Al-Si based coatings on superalloy substrates via mechanical alloying method

    SERHAN KÖKTAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Metalurji MühendisliğiDokuz Eylül Üniversitesi

    Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ BÜLENT ÖNAY

  3. Al-Ni/GO ve Al-Ni/TiO2 metal matrisli kompozit malzemelerin üretilmesi ve karakterizasyonu

    Production and characterization of Al-Ni/GO and Al-Ni/TiO2 metal matrix composite materials

    BERNA BÜLBÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Makine MühendisliğiBatman Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA OKUMUŞ

  4. Al, Ga katkılı N-tipi ZnO saydam iletken oksitlerin üretimi ve karakterizasyonu

    Production and characterization of Al, Ga doped N-type ZnO transparent conducting oxides

    AYŞEN KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Metalurji Mühendisliğiİskenderun Teknik Üniversitesi

    İleri Metalurji ve Malzeme Teknolojileri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. VOLKAN AYLIKCI

  5. Production and characterization of ZnO and Al doped ZnO films by SILAR method

    SILAR yöntemiyle katkısız ve Al katkılı ZnO ince filmlerin ile üretilmesi ve karakterizasyonu

    IHSAN SADEQ RAHEEM WAELI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Fizik ve Fizik MühendisliğiÇankırı Karatekin Üniversitesi

    Fizik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İLKER KARA