Geri Dön

Sinema sanatında kaynağı görünmeyen sesin kurucu bir unsur olarak işlevi ve anlatım dili üzerindeki semantik ve estetik etkisi

The function of voices whose source is invisible (Disembodied) as a constitutive element in cinema art and its semantic and aesthetic impact on the language of narration

  1. Tez No: 909337
  2. Yazar: ALİCAN YILDIRIM
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ESRA GÜLAY ER PASİN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Sahne ve Görüntü Sanatları, Sanat Tarihi, Fine Arts, Performing and Visual Arts, Art History
  6. Anahtar Kelimeler: ses, akusmetre, iç ses, voice-over, üst ses, söz, çerçeve, bakış, voice, acousmêtre, inner voice, voice-over, narrator, logos, frame, gaze
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 391

Özet

İnsanlar, ilk dönemlerden itibaren kaynağı görünmeyen seslere kutsallık ve güç atfetmiştir. Bu seslerle temas kurmak amacıyla ritüeller düzenlenmiş; bu ritüellerde maske, dans ve çizimler kullanılmıştır. Kaynağı görünmeyen ses, mitolojik hikayeler ve dinlerde de yer bulmuş, bu hikayeler kuşaktan kuşağa aktarılarak sözlü kültür geleneği oluşturmuştur. Müzik ise ilk çalgı aletlerinden itibaren sosyal yaşamın ve dini ritüellerin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Kilise ve katedral gibi dini mekanlarda gerçekleştirilen sesli performanslarda, sesin kaynağı kimi zaman gizlenmiş, bu yolla ona eski dönemlerdeki kutsiyet ve ruhaniyet kazandırılmaya çalışılmıştır. Ses kayıt cihazlarının icadıyla birlikte, sesin bedenden ayrılması insanlarda yine benzer bir etki yaratmıştır. Ses üzerine en önemli çalışmalar 20. yüzyılda yapılmış, bu çalışmalarda sesin kaynağından teknik olarak tamamen ayrılması hedeflenmiştir. Resimdeki bakış ve kompozisyon anlayışı, dönemlere ve coğrafyalara göre farklılık göstermiştir. Rönesans'la birlikte, tek gözün bakışına odaklanan ve çerçeveyle sınırlanan bir resim anlayışı benimsenmiş; ilerleyen dönemlerde fotoğraf ve sinema gibi yeni sanat biçimleri, resimdeki bu kompozisyon anlayışını değiştirmiştir. Sinema icat edildiğinde, anlatı başlangıçta yalnızca görüntülerle kurulmuş, sesin kullanılabilmesiyle yeni bir anlatı biçimi gelişmiştir. Sessiz sinemanın önemli yönetmenleri, eşzamanlı ses kullanımının filmlerin anlatı diline zarar vereceğini düşünmüş ve bunun yerine ses ile görüntünün karşıtlığını temel alan bir teknik önermişlerdir. Sesin filmlerde görüntüden bağımsız bir unsur olarak kullanılması, hem çerçeve dışındaki alanların film anlatısına dahil edilmesini sağlamış hem de kaynağı görünmeyen seslerin sinemadaki anlatı olanaklarının keşfine zemin hazırlamıştır. Kaynağı görünmeyen seslerden biri olan akusmetre, filmin diyejetik zamanındaki bir karakterin yüzünün gizlenmesiyle oluşturulmakta; bu sayede karakter, bedensiz sesin tekinsiz güçlerine sahip olmaktadır. Diyejetik zamanın dışından gelen iç ses ve üst ses (voice-over) ise anlatı zamanında sıçramalar yaparak aynı zamanda görüntü alanını da şekillendirmektedir. Bu tezde, kaynağı görünmeyen üç ses türü — akusmetre, iç ses ve voice-over — filmlerdeki kullanım örnekleriyle birlikte incelenmiştir.

Özet (Çeviri)

Since ancient times, people have attributed sacredness and power to voices without a visible source. Rituals were organized to communicate with the unseen, often using masks, dances, and drawings in these practices. Disembodied voices also found their place in mythological stories and religions, and these stories were passed down through generations, forming an oral tradition. Music has become an integral part of social life and religious rituals since the first instruments were created. In vocal performances in religious spaces such as churches and cathedrals, the source of the sound has sometimes been concealed, giving it the sanctity and spirituality of ancient times. With the invention of sound recording devices, the separation of sound from the body had a similar effect on people. The most important studies on sound were conducted in the 20th century, with the aim of completely separating recorded sound from its source on a technical level. The understanding of gaze and composition in painting has varied across different periods and regions. With the Renaissance, an understanding of painting that focused on the gaze of one eye and was limited by the frame was adopted; in the following periods, new art forms such as photography and cinema changed this understanding of composition in painting. When cinema was invented, narrative was initially constructed through images, but with the addition of sound, a new form of storytelling emerged. Important directors of silent cinema thought that the use of simultaneous sound would harm the narrative language of films and instead proposed a technique based on the contrast of sound and image. The use of sound as an element separate from the image in films not only incorporated off-frame spaces into the narrative but also opened up new narrative possibilities for disembodied voices in cinema. The acousmêtre, one type of the disembodied voices, is created by concealing the face of a character in the diegetic time of the film; in this way, the character possesses the uncanny powers of disembodied sound. The inner voice and voice-over, originating outside the diegetic world, also shape the visual space by creating shifts in narrative time. In this thesis, three types of voices without a visible source - acousmêtre, inner voice and voice-over - are analyzed with examples of their use in films.

Benzer Tezler

  1. Bilim kurgu sinemasında iç mekân tasarımını şekillendiren karakter-mekân bütünlüğünün Star Wars filmleri üzerinden incelenmesi

    Analysis of the character-space integrity that shapes the interior space design in science fiction cinema through Star Wars film

    SELVA BAŞÇI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    İç Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMAİL EMRE KAVUT

  2. Ana akım ve bağımsız sinemada; sinema ve resim ilişkisinin göstergebilimsel bağlamda Peter Greenaway sineması analizi

    Analysis of the relationship between cinema and painting in mainstream and independent cinema in the semiotic context: A study of Peter Greenaway's cinema

    SERAP BEGİÇARSLAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Radyo-TelevizyonİSTANBUL NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BURCU KURTİŞ

  3. Sufi anlatı alanı olarak sinema

    Cinema as a Sufi narrative area

    YUNUS ÖZMODANLI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    DinAnkara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VAHİT GÖKTAŞ

  4. Landscape fotoğrafı ve 1970 sonrası dönüşümler

    Başlık çevirisi yok

    IŞIK ÖZDAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Güzel SanatlarDokuz Eylül Üniversitesi

    Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. R. SİMBER ATAY

  5. Sinemanın resim sanatına etkileri

    Inluences of cinema on the art of painting

    ÖZLEM AKGÜNDÜZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Resim Ana Sanat Dalı

    PROF. KEMAL İSKENDER