Geri Dön

Ergenlerde kendine zarar verme davranışı ve uyku arasındaki ilişkide depresyon, anksiyete ve dürtüselliğin aracı rolü

The mediating role of depression, anxiety and impulsivity in the relationship between self-injury and sleep in adolescents

  1. Tez No: 910311
  2. Yazar: MÜKERREM SENA BAKIRCIOĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. AYŞE BURCU ERDOĞDU YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: kendine zarar verme davranışı, uyku, depresyon, anksiyete, dürtüsellik, ergen, non-suıcıdal self injury, sleep, depression, anxiety, impulsivity, adolescent
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 155

Özet

Amaç: Çalışmamızda 12-18 yaş aralığındaki kendine zarar verme davranışı (KZVD) olan ergenlerde, uyku sorunlarının kendine zarar verme davranışı ile ilişkisi; depresyon, anksiyete semptomlarının ve dürtüsellik düzeylerinin bu ilişkideki aracı rolünün incelenmesi ve bu değişkenlerin kendine zarar verme davranışı üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Araştırmanın örneklemini Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh sağlığı ve Hastalıkları Kliniği'ne başvuran, başka bölümlerden konsulte edilen 12-18 yaş arası, çalışmaya katılmayı kabul eden zekâ düzeyi normal 100 ergen oluşturmuştur. Katılımcılardan 57 ergen KZVD göstermekte iken 43 ergen KZVD göstermemektedir. Çalışmaya katılan ergenlerden Sosyodemografik Bilgi Formu, Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ), Çocukta Anksı̇yete Depresyon Ölçeği -Yenilenmiş- Çocuk Formu (ÇADÖY), Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11 (BDÖ-11) ve sadece kendine zarar verme davranışı olan ergenlerden Kendine Zarar Verme Davranışı Değerlendirme Envanteri (KZVDDE); ebeveynlerden ise Çocuklarda Uyku Alışkanlıkları Formu (ÇUAA), Çocukta Anksı̇yete Depresyon Ölçeği -Yenilenmiş- Ebeveyn Formu (ÇADÖY-E) doldurmaları istenmiştir. Ayrıca çalışmaya katılan her ergene, Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi- Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu (K-SADS-PL) uygulanarak eşlik eden psikiyatrik bozuklukları değerlendirilmiştir. Toplanan veriler SPSS 25.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Olgu grubunda ders başarısı, ailede kişi başı aylık gelir düzeyi daha düşük ve son bir yılda intihar girişimi, psikiyatri başvurusu ve ilaç kullanma öyküsü, birden fazla psikiyatrik tanı alma durumu, sigara ve alkol denemiş/kullanmış olma durumu, babanın çalışmaması, ailelerinde tıbbi/psikiyatrik hastalığa sahip olma durumu daha sık saptanmıştır. Kendine zarar verme yöntemleri arasında en sık kesme, yara iyileşmesini engelleme ve kendine vurma/çarpma saptanmıştır. Olgu grubundaki ergenlerin en sık affekt regülasyonu ve intikam alma işlevlerini kullanarak kendine zarar verdiği saptanmıştır. KZVDDE işlevler toplam puanı ile PUKİ, BDÖ-11, ÇUAA, ÇADÖY, ÇADÖY-E toplam puanları arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. KZVD sayısı ile KZVDDE işlevler puanları arasında ilişkisellik saptanmamıştır. Olgu grubunda PUKİ uyku bozukluğu, uyku ilacı kullanımı, gündüz işlev bozukluğu alt işlev puanları ve PUKİ toplam puanı daha fazla saptanmıştır. İki grup günlük uyku süresi açısından karşılaştırıldığında, olgu grubunda 9 saatten fazla uyuyan ergenlerin, kontrol grubunda ise 7-9 saat uyuyan ergenlerin sayısının daha fazla olduğu saptanmıştır. Ayrıca olgu grubunda motor dürtüsellik daha yüksek, planlamama dürtüselliği daha düşük olarak saptanmıştır. Kendine zarar veren kız ergenlerde erkek ergenlere göre BDÖ-11 puanı daha yüksek bulunmuştur. Olgu grubunda PUKİ uyku bozukluğu, uyku ilacı kullanımı, gündüz işlev bozukluğu alt ölçek puanları ile BDÖ-11 toplam puanı arasında anlamlı ilişki saptanmış olup kontrol grubunda bu ilişki görülmemiştir. Olgu ve kontrol grubunda kendine zarar verme davranışından bağımsız olarak PUKİ uyku latansı/gecikmesi, uyku bozukluğu, gündüz işlev bozukluğu alt ölçek puanları ve PUKİ toplam puanı ile ÇADÖY anksiyete toplam puan ve ÇADÖY toplam puanı arasında anlamlı ilişkisellik saptanmıştır. Olgu grubunda ÇADÖY majör depresif bozukluk, ayrılık anksiyetesi bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu puanları daha yüksek bulunmuştur. Lojistik regresyon analizinde ders notu ortalaması ve ÇADÖY toplam puanının KZVD'yi yordadığı, lineer regresyon analizinde ÇADÖY toplam puanının KZVDDE otonom ve sosyal işlevler puanı ile KZVDDE toplam puanını pozitif ve anlamlı olarak yordadığı, BDÖ-11 toplam puanının KZVDDE otonom ve sosyal işlevler puanını pozitif ve anlamlı olarak yordadığı saptanmıştır. Sonuç: Kendine zarar veren klinik ergen popülasyonda, uyku kalitesi daha kötü, uyku bozukluğu, gündüz işlev bozukluğu ve gün içi uykululuk daha fazla, depresyon anksiyete düzeyleri daha yüksek, motor dürtüsellik daha fazla, planlamama dürtüselliği daha düşük bulunmuştur. KZVD ile uyku sorunları, dürtüsellik, depresyon ve anksiyete arasında anlamlı ilişkiler saptanmıştır.

Özet (Çeviri)

Aim: The aim of our study is to examine the relationship between sleep problems and non-suicidal self-injury (NSSI) in adolescents aged 12-18, to investigate the mediating role of depression, anxiety symptoms, and impulsivity levels in this relationship, and to explore the effect of these variables on non-suicidal self-injury. Materials and Methods: The sample of the study consists of 100 adolescents aged 12-18 with normal intelligence levels who were consulted from other departments and agreed to participate in the study at the Marmara University Pendik Training and Research Hospital, Child and Adolescent Psychiatry Clinic. Of the participants, 57 adolescents exhibit NSSI, while 43 do not. The adolescents participating in the study were asked to complete the Sociodemographic Information Form, the Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI), the Revised Child Anxiety and Depression Scale-Child Form (RCADS), the Barratt Impulsiveness Scale-11 (BIS-11), and, for the adolescents with non-suicidal self-injury, the Inventory of Statements About Self- injury (ISAS). Parents were asked to complete the Children's Sleep Habits Questionnaire (CSHQ) and the Revised Child Anxiety and Depression Scale-Parent Form (RCADS-P). Additionally, each adolescent was assessed using the Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children-Present and Lifetime Version (K-SADS-PL) to evaluate accompanying psychiatric disorders. The collected data were analyzed using the SPSS 25.0 software package. Results: In the case group, grade point average (GPA), monthly family income per capita were lower, history of suicide attempts in the last year, psychiatric consultations, medication use, having multiple psychiatric diagnoses, experimentation with/usage of cigarettes and alcohol, having an unemployed father and the presence of medical/psychiatric illness in the family were more common. The most frequent methods of self-injury were cutting, preventing wound healing, and self-hitting. It was found that the adolescents in the case group most commonly engaged in self-injury for affect regulation and revenge purposes. A significant relationship was found between ISAS function total scores and PSQI, BIS-11, CSHQ, RCADS and RCADS-P total scores. There was no association found between the frequency of NSSI and the ISAS function scores. In the case group, the PSQI subscale scores for sleep disorder, use of sleep medication, and daytime dysfunction, as well as the total PSQI score, were found to be higher. When comparing the daily sleep duration between the two groups, it was found that the number of adolescents sleeping more than 9 hours was higher in the case group, whereas the number of adolescents sleeping between 7-9 hours was higher in the control group. Additionally, motor impulsivity was found to be higher, while non-planning impulsivity was found to be lower in the case group. Among girls who self-injured, BIS-11 scores were higher than in boys. In the case and control groups, independent of non-suicidal self-injury, a significant correlation was found between PSQI sleep latency/delay, sleep disturbance, daytime dysfunction subscale scores and PSQI total score with RCADS anxiety total score and RCADS total score. RCADS major depressive disorder, separation anxiety disorder, social anxiety disorder, obsessive compulsive disorder, panic disorder, and generalized anxiety disorder scores were found to be higher in the case group. In logistic regression analysis, it was found that the course grade point average and RCADS total score predicted NSSI, in linear regression analysis, it was found that RCADS total score had a positive and significant effect on ISAS autonomic and social functions scores and ISAS total score, and BIS-11 total score had a positive and significant effect on ISAS autonomic and social functions scores. Conclusion: In the clinical adolescent population, adolescents with NSSI have poorer sleep quality, more sleep disturbances, more daytime functional impairment, and higher levels of daytime sleepiness, depression, anxiety and motor impulsivity, while non-planning impulsivity is lower. NSSI was significantly correlated with sleep problems, impulsivity, depression, and anxiety.

Benzer Tezler

  1. Depresif bozukluk tanılı ergenlerde özkıyım ve özkıyım dışı kendine zarar verme davranışlarının uyku ile ilişkisinin incelenmesi

    Investigation of the relationship between suicide and non-suicidal self-injury behaviors with sleep in adolescents diagnosed with depressive disorder

    TUĞÇE TURAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVAY ALŞEN GÜNEY

  2. Otizm spektrum bozukluğunda uyku alışkanlıklarının ve farklı parametrelerle olan ilişkisinin değerlendirilmesi

    Assessment of sleep habits and related clinical parameters of sleep problems in children with autism spectrum disorders

    TUBA MUTLUER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN ABALI

  3. Ergenlerde kendine zarar verme davranışı ve intihar riskinin belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyleri, duygu düzenleme stratejileri, sosyal duygusal davranışsal sorunlar ve ebeveyn tutumları ile ilişkisi

    The relationship between self-harm behavior and suicide risk in adolescents with intolerance of uncertainty, emotion regulation strategies, social-emotional behavioral problems, and parental attitudes

    TUBA SÜRÜCÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Psikiyatriİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALPEREN BIKMAZER

    PROF. DR. VAHDETTİN GÖRMEZ

  4. Ergenlerde kendine zarar verme davranışının risk alma davranışı ve algılanan sosyal destek açısından incelenmesi

    Examining self-injury in adolescents in terms of risk taking behavior and perceived social support

    FATMA İREM DEĞERLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Eğitim ve ÖğretimKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. VESİLE OKTAN

  5. Ergenlerde kendine zarar verme davranışı ile olumsuz otomatik düşünceler arasındaki ilişkinin incelenmesi

    The investigation of the relation between self injury behaviour in adolescents and negative automatic thoughts

    MEHMET DEMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PsikolojiHasan Kalyoncu Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞAZİYE SENEM BAŞGÜL