Anjiografik olarak skorlaşmış koroner arter hastalığı ile dehidroepiandrosteron sülfat (DHEA-S) ve bölgesel yağ dağılımı ilişkisinin araştırılması
The Investigation of the relationship between DHEA-S, regional adipose tissue distrubition and angiographically scored coronary artery disease
- Tez No: 91044
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ÖZER ADAK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 65
Özet
46 7. ÖZET Aterosklerotik kalp hastalığı, gelişmiş toplumlarda, mortalite ve morbiditenin birincil nedeni haline gelmiştir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, ateroskleroz gelişiminde metabolik faktörlerin önemi giderek artmaktadır. Ateroskleroz gelişiminde abdominal visseral yağ dokusu (AVYD) artımı ve beraberinde gelişen hiperinsulinemi, dislipidemi, hipertansiyon gibi bilinen faktörlerin yanı sıra son yıllarda çeşitli çalışmalarda KAH olan bireylerde düşük bulunduğu bildirilen DHEA-S düzeylerinin AVYD artımı ile ilişkisi tam olarak bilinmemektedir. Biz de bu çalışmamızda koroner anjiografiyle koroner arter hastalığı varlığı belirlenmiş toplam 54 erkek hastada (31 hasta normal koroner, 23 hasta patolojik koroner), bilgisayarlı tomografi yöntemiyle AVYD düzeyi, HOMA yöntemiyle insulin direnci tayini, DHEA-S, AKŞ, t.kolesterol, trigliserid, HDL, LDL, apo-A, apo-B düzeylerini saptayarak aralarındaki ilişkiyi inceledik. ACC/AHA'nın 1988'de önerdiği kriterlere göre koroner lezyonlar kodlandı ve skorlandı. Hitachi otoanalizörde biyokimyasal parametreler bakıldı. Insulin düzeyleri ve DHEA-S düzeyleri RIA yöntemiyle Immunotech ve DPC ticari kitlen (sırasıyla) kullanılarak tayin edildi. L4-5 seviyesinde abdominal visseral ve subkutan yağ dokusu tayini yapıldı. Hastaların yaş ortalaması 52.5±6,5 yıl olup koroner arter hastası (KAH) olan ve olmayan hastalar arasında anlamlı fark yoktu. KAH olan grup, KAH olmayan grupla karşılaştırıldığında AVYD düzeyi, bazal insulin düzeyi ve HOMA yöntemiyle insulin direnci, t.kolesterol, LDL, apo-B düzeyleri anlamlı yüksek ve DHEAS düzeyi anlamlı düşük bulundu (p
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Anjiyografi görüntülerinde damar daralmalarının evrişimsel sinir ağı yöntemi kullanılarak belirlenmesi
Determination of vascular stenosis on angiography images using convolutional neural network method
AHMET GÖKHAN DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mühendislik BilimleriBaşkent ÜniversitesiBiyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET FEYZİ AKŞAHİN
- Anjiografik olarak kanıtlanan koroner kalp hastalığı ile chlamydia pneumoniae infeksiyonunun ilişkisi
Association of prior infection with chlamydia pneumoniae and angiographically demanstrated coronary artery disease
SERHAN SEYREK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
MikrobiyolojiDicle ÜniversitesiMikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER METE
- Anjiografik olarak koroner arterleri normal bulunan, metabolik sendromu olan ve olmayan kişilerde egzersiz kapasitesi ve kalp hızı rezervi
Exercise capacity and heart rate reserve of patients with normal angiographic coronary arteries, with and without metabolic syndrome
PINAR ÇELEBİOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
KardiyolojiNamık Kemal ÜniversitesiKardiyovasküler Fizyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİYAZİ GÜLER
YRD. DOÇ. DR. AYDIN AKYÜZ
- Anjiografik olarak yaygınlığı belirlenen koroner arter hastalarında bir biyomarker olan TWEAK ve ilişkili parametrelein irdelenmesi
Examination of biomarker TWEAK and related parameters in coronery artery patients with determined angiographic extensity
MARZIYYA HUMMATOVA
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Biyokimyaİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaBiyokimya (Tıp) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN AVNİ SÖNMEZ
- Anjiografik olarak belgelenmiş önemli koroner arter hastalığı ile plazma insülin düzeyi arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
BAHATTİN BALCI