Anoreksiya nervoza tanılı hastalarda kipt sonrası serum BDNF ve leptin düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of serum BDNF and leptin levels in patients diagnosed with anorexia nervosa after ipt
- Tez No: 910984
- Danışmanlar: DOÇ. MEHMET KARADAĞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gaziantep Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 96
Özet
Amaç: Anoreksiya Nervoza bireyin kilo almaktan veya şişman olmaktan aşırı korkması, dolayısıyla kilo alımını engellemeye yönelik davranışlarda bulunması ve beden algısında bozulma ile karakterize bir yeme bozukluğudur. AN yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahiptir ve çocuk psikiyatrisi acillerindendir. KİPT yeme bozukluklarında kullanılan ve görece yeni bir psikoterapi türüdür. Kişiler arası alandaki problemler KİPT'in çalışma alanıdır ve bu alan AN'de başlatıcı ve sürdürücü bir faktör olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı KİPT alan hasta gruplarında ve almayan grupta serumda BDNF ve leptin düzeylerini karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya 12-18 yaş aralığında olan 16 AN tanılı hasta alınmıştır. Katılımcılar gönüllülük esasına göre iki gruba ayrılmışlardır. Bir gruba KİPT yapılmış, diğer grup kontrol grubu olup rutin tedavisine devam edilmiştir. Katılımcılara terapi öncesi ve sonrası Okul Çağı Çocuklar İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi- Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu – Türkçe Uyarlaması (ÇDŞG-ŞY-T) ve sosyodemografik veri ölçeği uygulanmıştır. Katılımcılardan terapi öncesi ve sonrası yeme bozukluğu değerlendirme ölçeği (YEDÖ), yeme tutum testi (YTT), vücut algısı ölçeği doldurmaları istenmiştir. Hem hasta hem de aktif kontrol grubundan terapi öncesi ve sonrası periferik kandan kan alınmıştır. Periferik venöz kandan BDNF ve leptin düzeylerine bakılmıştır. Bulgular: KİPT yapılan olgu grubunda olanlarda, kontrol grubunda olanlara göre Beden Algısı Ölçek puanlarındaki artış oranının daha yüksek (p=0,031); Yeme tutumu testi ve Kısıtlama alt ölçek puanlarındaki azalma oranının ise daha yüksek olduğu tespit edildi (sırasıyla p=0,012; p=0,031).Yeme ile ilgili endişeler alt ölçek , Kilo ile ilgili endişeler alt ölçek ve YBDÖ global ölçek puan ortalamalarında ise hasta grubunda kontrol grubuna göre azalma oranının daha yüksek olmasına karşın aradaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmadı (sırasıyla p=0,105; p=0,058; p=0,064). KİPT yapılan olgu grubunun terapi öncesi leptin düzeyi ve BDNF düzeylerinin gruplar arasındaki ortalamalarında anlamlı bir farklılığa rastlanılmadı (p>0,05).Terapi sonrasında leptin düzeyi ve BDNF düzeylerinin olgu grubunda, kontrol grubuna göre daha yüksek olmasına karşın aradaki fark anlamlı bulunmadı (p>0,05).Olgu grubunda, kontrol grubuna göre leptin düzeyi düzeyindeki artışın daha yüksek olması istatistiksel açıdan anlamlı iken (p=0,046); BDNF düzeyindeki artışında hasta grubunda, kontrol grubuna göre daha yüksek olmasına karşın aradaki fark anlamlı bulunmadı (p=0,172). Sonuç: Sonuç olarak, çalışmamızda KİPT'nin AN tanılı hastaların biyokimyasal parametreleri ve psikolojik ölçümleri üzerindeki etkisi kapsamlı bir şekilde değerlendirilmiştir. KİPT sonrası olgu grubunda leptin düzeyindeki artış istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş, ancak BDNF düzeyinde artış olmakla birlikte istatistiki olarak anlamlı bir fark göstermemiştir. Bununla birlikte, leptin ve BDNF düzeylerinin KİPT sonrası genel olarak yükselme eğiliminde olması, bu parametrelerin terapinin etkilerine duyarlı olabileceğine işaret etmektedir. Çalışmamızda elde edilen sonuçlar, KİPT'in AN tanılı bireylerde beden algısını iyileştirmede ve yeme tutumu ile ilgili patolojileri azaltmada etkili olabileceğini göstermiştir. Ancak, biyokimyasal parametrelerdeki değişimlerin daha geniş örneklemlerle yapılacak ileri çalışmalarla desteklenmesi gereklidir.
Özet (Çeviri)
Purpose: Anorexia Nervosa is an eating disorder characterized by an intense fear of gaining weight or becoming fat, leading to behaviors aimed at preventing weight gain, along with a distorted body image. Anorexia Nervosa has high morbidity and mortality rates and is considered a psychiatric emergency in children and adolescents. Interpersonal Psychotherapy (IPT) is a relatively new type of therapy used for eating disorders, with a focus on interpersonal relationships, which can be a triggering and maintaining factor in AN. The aim of this study is to compare serum BDNF and leptin levels in patient groups receiving IPT and those not receiving it. Materials and Methods: The study included 16 patients diagnosed with AN (Anorexia Nervosa) aged between 12-18 years. Participants were divided into two groups on a voluntary basis. One group received IPT, while the other served as an active control group and continued with routine treatment. Before and after therapy, participants were administered the Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children - Present and Lifetime Version – Turkish Adaptation (K-SADS-PL-T) and a sociodemographic data scale. Participants were also asked to complete the Eating Disorder Examination Questionnaire (EDE-Q), the Eating Attitudes Test (EAT), and the Body Perception Scale before and after therapy. Blood samples were taken from both the patient and control groups before and after therapy, and serum BDNF and leptin levels were measured. Findings: In the group receiving IPT, the increase in Body Image Scale scores was significantly higher compared to the control group (p=0.031). Similarly, the decrease in Eating Attitudes Test and Restraint subscale scores was significantly greater in the IPT group (p=0.012 and p=0.031, respectively). Although the reductions in the Eating Concerns subscale, Weight Concerns subscale, and EAT-26 global scale scores were greater in the IPT group compared to the control group, the differences were not statistically significant (p=0.105, p=0.058, and p=0.064, respectively). No significant differences were found in the pre-therapy leptin and BDNF levels between the groups (p>0.05). Post-therapy, the leptin and BDNF levels were higher in the IPT group compared to the control group, but the differences were not statistically significant (p>0.05). However, the increase in leptin levels in the IPT group was statistically significant compared to the control group (p=0.046). Although the increase in BDNF levels was higher in the IPT group compared to the control group, the difference was not statistically significant (p=0.172). Conclusion: In conclusion, our study comprehensively evaluated the effects of IPT on the biochemical parameters and psychological measurements of patients diagnosed with AN. Post-IPT, the increase in leptin levels in the case group was found to be statistically significant, whereas the increase in BDNF levels did not demonstrate a significant difference. Nevertheless, the general upward trend in leptin and BDNF levels following IPT suggests that these parameters may be sensitive to the effects of therapy. The findings of our study indicate that IPT is effective in improving body image and reducing eating attitude-related pathologies in individuals with AN. However, further studies with larger samples are needed to support the observed changes in biochemical parameters.
Benzer Tezler
- Obsesif kompulsif bozukluk tanısı ile izlenen hastalarda ortoreksiya nervoza
Orthorexia nervosa in patients diagnosed with obsessive compulsive disorder
HAMDİ YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
PsikiyatriÇukurova ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GONCA KARAKUŞ
- Tip 2 diabetes mellitus tanılı hastalarda serum ve tükürük phoenixin seviyelerinin araştırılması
The investigation of serum and saliva phoenixin levels in patients with TYPE 2 diabetes mellitus
BURAK MUHAMMED ÖZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıFırat Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KADER UĞUR
- 12-18 yaş aralığındaki ergenlerde tıkınırcasına yeme bozukluğu ile ayrılma-bireyleşme süreci arasındaki ilişki
The relationship between binge eating disorder and separation-individuation process in adolescents aged 12-18
EZGİ ŞEN DEMİRDÖĞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Psikiyatriİstanbul ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜRKAY DEMİR
- Anoreksiya nervoza tanısı olan ergenlerde duygu düzenleme zorlukları ve aleksitiminin, anksiyete bozukluğu ve depresif bozukluk semptomlarıyla ilişkisi
The relationship of emotional regulation difficulties and alexitimia with anxiety disorder and depressive disorder symptoms in adolescents diagnosed with anorexia nervosa
OYA GÜLEŞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET AYHAN CÖNGÖLOĞLU
- Edirne il merkezindeki lise öğrencilerinde yeme bozuklukları yaygınlığı ve eştanıları
Evaluation of the prevalence rates and comorbidity of eating disorders in high school students in centre Edirne city
MÜCADELE ERZENGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
PsikiyatriTrakya ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. ERDAL VARDAR