Geri Dön

Çocuklarda suprakondiler humerus kırıklarının cerrahi tedavi sonuçları

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 91253
  2. Yazar: OĞUZ DAŞBADEM
  3. Danışmanlar: Belirtilmemiş.
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 88

Özet

SONUÇLAR VE ÖZET Çalışmamızda, kontrollere gelen cerrahi olarak tedavi edilmiş 33 olguya yer verilmiştir. Olguların 19'u erkek, 14'ü kız idi. Hastaların en büyüğü 15 en küçüğü 2 yaşında, ortalama yaş 7.5 idi. En az takip süresi 4 ay, en fazla 36 ay idi. 17 olguda sol dirsekte, 16 olguda sağ dirsekte kırık vardı. 1 olgumuz tip 1 açık kırıktı. Öpere edilen kırıkların 6 'sı (%18) fleksiyon tip tam deplase kırıklardı. Bu oran daha önce yayınlarda bildirilen oranlardan (%2.5-10) daha yüksektir. Tip 3 ekstansiyon tipi kırıklarda distal fragmanın deplasman yönü 11 'i (% 58) posteromedial, 8'i (% 42) si posterolateraldir. Tip 2 ekstansiyon kırıkların sayısı ise 8 (% 24) idi. Suprakondiler humerus kırıkları ile beraber nörolojik ve vasküler lezyon görülme ihtimali olmasına rağmen bizim serimizde hiç nörovasküler patolojiye rastlanmamıştır. Hatta bizim serimizdeki hiç bir olguda da özellikle geç dönemde gecikmiş olarak ortaya çıkabilen ulnar sinir paralizisine de rastlanmadı. Biz bunu her açık redüksiyon ve lateral medialden gönderilen çapraz kişner teli ile tesbiti uyguladığımız vakada ulnar siniri medial epikondilin önüne transver etmemize bağlıyoruz (68). Olgularımızın tamamında basit düşme hikayesi mevcuttu. Olgularımızın % 56 sı yaz aylarında, %20 si bahar aylarında ve % 24'ü kış ayında başvurmuştur. Tip 2 kırıklar öncelikle kapalı olarak redükte edilmeye çalışılmış ancak anatomik redüksiyon sağlanamaması üzerine öpere edilmiştir. Tip 2 tanklardan ikisine kapalı redüksiyon ve perkütan çivileme yöntemi kullanılırken geri kalan 6 olguda açık redüksi yon internal fıksasyon tekniği ile tedavi edilmişlerdir. Açık redüksiyon internal fiksasyon tekniği uygulanan hastaların tamamında posterior insizyon kullanılmıştır. Kırık hattına 17 olguda triceps aponevrozu ters“v”şeklinde açılıp kası kunt geçerek ulaşılırken, 14 olguda triceps kasının lateral ve medial klevajlanndan girilerek ulaşılmıştır. Flynn kriterlerine göre sonuçlar değerlendirilmiştir. Taşıma açısı değişikliklerine yapılan değerlendirmede % 73 mükemmel, % 12 iyi, % 12 orta ve % 3 kötü olarak değerlendirildi. Hareket serbestliği açısından değerlendirmede % 61 mükemmel, % 24 iyi, % 6 orta ve % 9 kötü sonuç elde edilmiştir. 1997'de Yıldırım 75H. ve arkadaşlarının yine bizim kliniğimizde yaptıkları ve posterior insizyonla yapılan 36 suprakondiler humerus kınğınının sonuçlarının değerlendirildiği çalışmada 25 olguda 10°- 15° arası hareket kısıtlılığı varken, 3 olguda 30°, 2 olguda 40° hareket kısıtlılığı vardı. 5 olguda hareket kısıtlılığı yoktu (84). Bizim serimizdeki hareket kısıtlılıklarının bu yayına oranla daha az oranda görülme sebeblerini; Yıldırım H. ve arkadaşlarının çalışmasına alınan olguların takip sürelerinin 7-24 ay arası olması ve cerrahi teknikte posteriordan yapılan girişimlerin tamamının triceps kasını kunt olarak olarak geçip kırığa ulaşmaları ve perkütan çivileme tekniğinin bu çalışmaya alınmaması olarak açıklayabiliriz. Geç gelmiş olan olgular, posterior girişimde kasın kunt olarak geçildiği olgular ve aktif egzersizleri yeterince uygulamayan olgularda özellikle hareket kısıtlılığı görülme şansı artmıştır. Cilt ve iskelet traksiyonu ile ilizarov metodlan uygulanmadı. Yaptığımız çalışmadan çıkardığımız sonuçlar: 1- Deplase tip2 ekstansiyon tipi kırıklarda öncelikle kapalı redüksiyon ve atel ile stabilizasyon denenmeli. Ancak redüksiyon yetersizliği söz konusu ise cerrahi redüksiyon yapılmalıdır. Özellikle floroskopi mevcut ise perkütan pin fiksasyonu daha az invaziv daha az travmatize edici bir teknik olduğundan dolayı kullanılmalıdır. 2- Tip 3 deplase ekstansiyon tipi ve tam deplase fleksiyon tip kırıklarda mutlak olarak açık redüksiyon ve internal fiksasyon uygulanmalıdır. 3- Açık redüksiyon internal fiksasyon uygulanırken posterior insizyon ekspojuru daha iyi sağlamaktadır. Ancak triceps kası, mutlaka kasın lateral ve medialindeki klevajlarından geçilerek kırığa ulaşılmalıdır. 4- Tüm açık redüksiyon olgularında mutlak olarak ulnar sinir anteriora transver edilmelidir. 5- Açık redüksiyon endikasyonu konulmuş olgulara ne kadar erken müdahale edilirse o kadar daha fazla hareket serbestliği sağlanımış olur. 6- Erken aktif egzersizler muhakkak başlanmalı. 76

Özet (Çeviri)

SUMMARY Thirty-three patiens with the supracondylar humeral fractures were operativily treadet and fallow up in the 2nd orthopedics and traumatology Clinic of Ministry of Healt Ankara Research and Training hospital between 10/ march /1997-10/july/2000.All the fractures were closed. There were six cases with the flexion type fractures and twenty- seven cases with the extansion type fracture. When we classified all the cases according to the Gartland classification there were eight cases grade two and nigtheen cases grade three. All flexion type fractures,all Gartland grade three fractures and six of the Gartland grade two cases were operated with open reduction and internal fixtation (ORIF). Remeaning two cases of the Gartland grade two were operated with closed reduction and percutan K-wire fixation. İn all cases that were treated with ORIF we used posterior insizyon and with this type of insizyon we passed Triceps muscle with the reverse“V”techique in seventeen cases and we passed triceps muscle from medial and lateral cleavege in fourteen cases. İn all these cases we transfered ulnar nerve to the anterior. All the pations were evaluated according to Flynn's cosmetic and functional criteria. According to the functional criteria twenty cases were perfect (61 %), eight cases were good (24 %), two cases were fair (6 %) and three cases were poor (9 %). According to the cosmetic criteria, twenty four cases were perfect (73%), four cases were good (12%), four cases were fair (12 %) and one cases was poor (3 %). İn conclusion we believe that of when posterior insizyon in used and triceps muscle's aponeurosis was passed from lateral and medial cleavege, ulnar nerve transfered anteriorly and postoperative exercises started early ORIF is a safe treatment teknique in children with displaced supraconylar humeral fractures. 77

Benzer Tezler

  1. Çocuklarda humerus suprakondiler kırıklarının cerrahi tedavi sonuçları

    Surgical treatment results of pediatric humerus supracondylar fractures

    AYKUT ÖZDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Ortopedi ve TravmatolojiAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖKHAN MARALCAN

  2. Çocuklarda suprakondiler humerus kırıklarının cerrahi tedavi sonucu

    The results of surgical treatment of supracondylar humeral fractures in children

    YUNUS ABDULLATIF

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Ortopedi ve TravmatolojiGazi Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ÖZCAN KAYMAK

  3. Çocuk suprakondiler humerus kırıkları cerrahi tedavi sonuçlarımız

    Results of surgical treatment for pediatric supracondylar humerus fractures

    RAHMİ ALKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Ortopedi ve TravmatolojiYüzüncü Yıl Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SAVAŞ GÜNER

  4. Çocuk suprakondiler humerus kırıklarının açık redüksiyon internal fiksasyon ve kapalı redüksiyon perkütan pinleme sonrası klinik sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of clinical results of closed reduction - percutaneous pinning and open reduction-internal fixation in pediatric patients with supracondylar humeral fractures

    MUSTAFA KEMAL YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ortopedi ve TravmatolojiGaziantep Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN GÜNHAN KARAKURUM

  5. Çocuk suprakondiler humerus kırıkları cerrahi tedavisi orta-uzun dönem sonuçlarımız

    The results of surgical treatment of the supracondylar humerus fractures in children

    ALİ KEMAL TONAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Ortopedi ve Travmatolojiİnönü Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNTEKİN GÜNER