Geri Dön

Nabizade Nazım'ın eserlerinde kadın ve çocuk eğitimi

Women and child educations in Nabizade Nazım works

  1. Tez No: 913427
  2. Yazar: NİSA AYFER ERKAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SABAHATTİN ÇAĞIN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Türkçe ve Sosyal Bilgiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 166

Özet

Tanzimat Fermanı ve Tanzimat Devri edebiyatı, Türk kültür tarihi için önemli bir hareket olarak yerini korumaktadır. Siyasi ve toplumsal hayatın çeşitli değişikliklere uğraması, kadın ve çocuğa bakışı değiştirmeye başlamıştır. Bununla birlikte, toplumu yönlendiren ve toplumun çekirdeği olan bu iki varlığın eğitimi ve de eğitiminin edebî eserlerde işlenişi, önemini günden güne artırmıştır. Türk Edebiyatı tarihine bakıldığında kadının psikolojisi, eğitimi, toplumsal konumu ile ilgili batılı tarzda ilk edebi eserlerin Tanzimat Dönemi'nde verildiği görülür. Çünkü kadın, toplumun içinde önemli roller alan dolayısıyla da toplumu yönlendiren güçlü bir figür olarak yer almaktadır. Bu sebeple Tanzimat Devri yazarları bu konunun üzerinde özellikle durmuşlardır. Baba otoritesi toplum için ne kadar önemliyse kadının anne, eş, insan olarak çeşitli rollerinin de toplum için önemli olduğunun farkında olmuşlardır. Onun için hikâyelerinde, romanlarında özellikle çeşitli kadınlar ile bu kadınların kaderleri üzerinden kadını hem ahlaki hem de ilmî olarak eğitecek, yönlendirecek, mesajlar çıkarmasını isteyecek bir kimliğe, öğretmenliğe bürünmüşlerdir. Çocuk ise toplumun geleceğini şekillendirecek,“vatana, millete hayırlı olması beklenen”bir değişken ve güç olarak kabul edildiği için önceki dönemlerden itibaren eğitimi üzerinde hassasiyetle durulmuştur. Mekteplerde okutulan fennî ve ilmî derslerin yanı sıra atasözleri ve sözlüklerin, çocuğun ahlakına yararlı tesirler bırakması beklenen masalların, halk hikâyelerinin, şiirlerin toplumsal hayatta kendine yer bulması, çocuk eğitiminin kültürümüzde büyük bir önem taşıdığının açık ispatıdır. Mehmet Kaplan'ın ifadesiyle 'Ara Nesil'den olan Nabizade Nazım, daha çok Karabibik ve Zehra'sı ile tanınmıştır. Nabizade Nazım, Tanzimat dendiğinde akla ilk gelen ve dönemi yönlendiren yazarlardan değildir. Buna rağmen yazar; kısacık ömrüne, önemli konulara değindiği, kurmaca üzerinde çalıştığı, pedagoji üzerine eğildiği bir külliyat sığdırmıştır. Nabizade Nazım, hayatı ve eserleriyle şüphesiz incelenmeye değer bir yazardır ancak bu incelemenin esas konusu Nabizade Nazım'ın kadını ve kadın eğitimini nasıl işlediği, çocuğu eserlerinde nasıl konumlandırdığı ve çocuk eğitimi meselesine nasıl yaklaştığıdır. Dönemin takdir kazanmış ilk natüralist örneklerinden sayılan, kıskançlık ve intikam romanı olarak bilinen Zehra, adından da anlaşılacağı üzere kadınları merkezine alarak kıskançlık, aşk, evlilik, aldatma ve intikam üzerine kurgulanmış gerçekçi bir kadın psikolojisi romanıdır.Yanlış ve de eksik bir bilgi olarak hâlâ lise öğretiminde 'ilk köy romanı' olarak öğretilen köy öyküsü Karabibik; köy, köylü meseleleri üzerinde durmasıyla birlikte Huri ile de kadın psikolojisi üzerine incelenebilecek bir eser olmuştur. Yazarın çocukluğundan izler taşıyan Yadigârlarım, kadın ve çocuk psikolojisi, kadın ve çocuğun toplumdaki yeri, eğitimiyle ilgili bize derin tespit ve izlenimler sunmaktadır. Hikâyelerinde kendisi gibi öksüz kişilere ve tek çocuklara sıklıkla rastlanır. Yazarın külliyatına baktığımızda şiirleri ve romanı kadar göz önünde bulundurulmamış iki kitabının sadece çocuk eğitimi ile ilgili olduğunu görülmektedir. Mini Mini Mektepli ve Hanım Kızlara kitapları yazarın çocuk eğitiminde kullanılmasını planlayarak oluşturduğu pedagojik eserlerdir. Bu iki eser; yazarın sadece kurmacaya değil, çocuk eğitimi üzerine emek verdiğinin de açık göstergesidir. Yazarın bu konuya hassasiyetle eğilmesinin sebebini Tanzimat birinci dönem sanatçılarının toplum eğitimine özel bir önem vermelerine bağlamak mümkündür. Bununla birlikte yazar, çocukluğunun“tarik-i hayatta attığı ilk hatvelerin kaygan bir dik bayıra tesadüf etmesi”nden bahseder. Burada, babasının sert mizacından ve annesinin erken ölümünden dolayı zor bir çocukluk geçirmesine işaret eder. Buna rağmen zeki bir genç olarak parlak okullarda okuması, iyi bir terbiye ve askerî disiplin alması, yine aynı şekilde askerî bir okulda öğretmenlik yapması, yazara eğitim konusunda özel bir bakış ve duyarlılık kazandırmıştır. Çocuk eğitimi üzerine yazdığı iki eserde de sık sık değindiği üzere yazarın“Kız çocuklarının eğitimi eksik olursa medeniyet yükselemez.”cümlesi toplumsal hayatta kadını arka plana atan Osmanlı'da ve Türk edebiyatında ciddi bir değişim rüzgârının esmekte olduğunun bir habercisidir. Nabizade Nazım, sözü edilen iki esere çocuklar için fennî ve ahlaki bilgiler, değerlerle ilgili öğütler yerleştirmiştir. Bu eserlerde çocuk eğitiminin mayalandığı aileye ve çocuğu topluma taşıyan öğretmenlere çocuk eğitiminin nasıl olması gerektiği ile ilgili açıkça yönlendirmelere ve metinlerle kolay uygulama önerilerine başvurmuştur. Nabizade Nazım'ın şahsî hayatının talihsizliklerine rağmen aldığı yüksek eğitimi, yazarlık yeteneği, öğretmenliği dikkat çekicidir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda onun eserlerinin kadın ve çocuk eğitimi konusunda; kurmaca, psikoloji, sosyoloji alanlarında bugüne farklı bir ışık tutacağı açıktır.

Özet (Çeviri)

The Tanzimat Edict and Tanzimat Literature maintain their place as significant milestones in Turkish cultural history. Tanzimat culture brought notable changes to political and social life. These changes also affected societal perceptions of women and children. The education of these two groups, who guide and transform society, gained prominence during this era. This topic was frequently discussed in literary works, and its importance continues to resonate today. When examining the history of Turkish Literature, we observe that the first Western-style literary works addressing the psychology, education and social roles of women were published during the Tanzimat period. Women are portrayed as strong figures who play critical roles in society, shaping and influencing it. Consequently, Tanzimat writers particularly emphasized this issue. They recognized that, just as the father's authority is crucial for societal stability, so are the various roles of women as mothers, wives and individuals. Therefore, these writers crafted female characters in their stories and novels to convey their own messages, intending for readers to draw moral and educational lessons from these descriptions. These lessons, moral and scientific in nature, highlight how Tanzimat writers adopted the role of educators for their era. Children, too, are seen as shaping the future of society. In Turkish culture, children are regarded as vital and adaptable individuals expected to be“beneficial to the nation and country”. As such, significant importance was placed on their education. Schools taught children both science and morality, while nursery rhymes, proverbs, fairy tales, stories and poems were integral parts of their social education. The abundance of such cultural elements underscores the value placed on child education.Nabizade Nazim, a member of the 'Intermediate Generation', as Mehmet Kaplan describes, is best known for his works Karabibik and Zehra. Although he is not typically among the first names associated with the Tanzimat period or its guiding figures, Nabizade Nazım's short but productive life yielded a corpus addressing essential themes and experimenting with fiction. While his overall body of work is worth analysis, the discussion focuses on how he portrays women and their education. Nabizade Nazim was the first writer to successfully apply the naturalism in the literature of Tanzimat literature. Zehra earned acclaim in its time and continues to be appreciated today as a novel centered on femalepsychology. The novel explores themes such as love, marriage, betrayal, hatred and revenge-essential realities of life. The story of Karabibik is often incorrectly taught to high school students as a village novel. However, due to its brevity, it does not qualify as a novel. Nevertheless, Karabibik was the first work to emphasize the rural life and peasant issue. Moreover, the character of Huri in this short story illustrates Nabizade's success in depicting women's psychology.“Yadigarlarım”which can be considered the author's autobiographical story, offers deep observations and insights into the psychology of women and children, the role of women in society, and their education. His stories frequently feature orphans and orphaned characters, seemingly reflecting elements of his own life. A closer look at the author's body of work reveals two books, often overlooked compared to his poems and novels, that focus exclusively on children's education.“Mini Mini Mektepli”and“Hanım Kızlara”were written with the intention of being used as educational resources for children. These works serve as clear evidence of Nabizade's dedication not only to fiction but also to advancing children's education. The author's personal life sheds lights on this focus on education. In his own words, his childhood 'coincided with a slippery slope', marked by his mother's early death and his father's harsh temperament. Despite these challenges, his intelligence, disciplined upbringing, education, in prestigious schools, and teaching experience at a military academy gave him a unique perspective on and sensitivity toward education. The author has two books on child education. In these books, he emphasizes the education of girls. Nabizade believed that“If the education of girls is incomplete, civilization cannot advance.”This statement reflects a shift in the Ottoman Empire, which had traditionally marginalized women. In his books on child education, Nabizade included scientific and moral lessons for children, presenting these works as guides for teachers, parents and society on how to educate younger generation. Despite the hardship of Nabizade Nazım's personal life, his achievements as a writer, teacher, and intellectual are remarkable. Considering all these aspects, it is evident that his works provide a unique lens on the education of women and children, as well as offering insights into fiction, psychology and sociology that remain relevant today.

Benzer Tezler

  1. Tanzimat dönemi romanlarında eğitim

    Education in novels of the Tanzimat period

    NURKAN BAYINDIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Eğitim ve ÖğretimKırıkkale Üniversitesi

    Eğitim Yönetimi ve Denetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL AYDOĞAN

  2. Tanzimat Dönemi romanlarında eğitim unsurları

    Educational components of novels in Tanzimat era

    BURCU ÇAKIN ERDAĞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Türk Dili ve EdebiyatıDokuz Eylül Üniversitesi

    Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SABAHATTİN ÇAĞIN

  3. XIX. yüzyıl Türk romanında mimari kültür

    Architectural culture in the nineteenth-century Turkish novel

    SEZGİ BALCI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    MimarlıkHacettepe Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜZİN GONCA GÖKALP ALPASLAN

  4. Tanzimat Dönemi Türk romanlarında mektubun işlevi

    The function of letter in Tanzimat Period Turkish novels

    BÜŞRA ÖZMEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Türk Dili ve EdebiyatıBilecik Şeyh Edebali Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAKUP ÖZTÜRK

  5. Abbas Sayar'ın eserlerinde halk bilimi unsurları

    Folklore elements in Abbas Sayar's works

    EMRAH KURUL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Halk Bilimi (Folklor)Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

    Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEDİM BAKIRCI