Geri Dön

Tafsil dönemi Selefiliği'nin Nakil ve Re'ye bakışı (İbn Teymiyye örneği)

Approach to the mind and conveyance of tafsil period of the Salafism: İbn Taimiyya case

  1. Tez No: 914234
  2. Yazar: OKTAY YAHŞİ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SALİH SABRİ YAVUZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

İslâm dininin en orijinal haliyle yaşandığı dönem, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hayatta olduğu dönemdir. Bu dönemde dînî meselelerde başvurulan merci, doğrudan Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kendisi iken, onun vefatından sonra bu rol sahâbeler tarafından üstlenilmiştir. Hz. Peygamber'in vefatına yakın bir dönemde bazı ihtilaflar ortaya çıkmış olsa da İslâm toplumunun bünyesini zedeleyecek boyutta ilk büyük ihtilaf halîfe seçimiyle başlamıştır. Hz. Osman (r.a.)'ın şehit edilmesinin ardından ise ihtilaflar itikadî alanlara taşmaya başlamış, farklı kültür ve medeniyetlerden gelen insanların İslâm ile tanışması ve tercüme faaliyetlerinin etkisiyle bu ihtilaflar daha da artmıştır. Bu süreç, farklı itikadî ve fıkhî ekollerin ortaya çıkmasına yol açmış; bu ekollerin dışında kalanlar ise sahâbe ve tabiînin görüşlerini benimseyip onları model alarak Selefîyye adı altında bir araya gelmişlerdir. Selefîyye ekolunu sistemleştiren ve önceki Selefî alimlerden miras kalan icmâli ilimleri tafsîlatlandıran İslâm âlimi İbn Teymiyye'dir. O, İslâm kültür ve medeniyetine birçok alanda katkı sunmuş bir âlim olup onun en büyük katkısı kelâm alanında akıl-nakil ilişkisi ile alakalı olmuştur. Bu dönemde İbn Teymiyye, Fahreddin er-Râzî ile takipçileri tarafından“kânun-i küllî”olarak adlandırılan akıl ile naklîn çatışması durumunda aklın esas alınarak naklîn te'vil edilmesi prensibine karşı Der'ü teâruzi'l-akl ve'n-nakl adlı eserini kaleme almıştır. İbn Teymiyye, bu eserinde sâlim akıl ile sahih nakil arasında hiçbir çatışma olmadığını savunmuş ve bu görüşünü çeşitli açılardan gerekçelendirerek ispata çalışmıştır.

Özet (Çeviri)

The period when Islam was practiced in its most original form was during the lifetime of Hz. Muhammad (s.a.v.). During this period, Hz. Muhammad (s.a.v.) himself was the authority on religious matters. After his passing, this role was assumed by the Sahabah. Although some disputes arose toward the later period of the Hz. Muhammad (s.a.v.), the first major conflict that threatened the unity of the Islamic community began with the selection of a caliph. Following the martyrdom of Hz. Osman (r.a.), disagreements began to expand into theological matters. As Islam spread across various cultures and absorbed influences from different civilizations, alongside the growth of translation activities, these disputes became even more pronounced. This dynamic eventually led to the formation of distinct theological and jurisprudential schools. Those who chose not to align with these schools instead embraced the views of the Sahabah and the Tabi'un, shaping their beliefs accordingly and ultimately coming together under the framework of Salafism. Ibn Taymiyyah, a prominent Islamic scholar, played a crucial role in systematizing the Salafi school of thought and expanding the foundational knowledge passed down by earlier Salafi scholars. His contributions to various fields of Islamic culture and civilization were significant, particularly in the discipline of Kalam, where he addressed the relationship between reason and revelation. During this time, Ibn Taymiyyah authored his work Der'u ta'âruzi'l-akl ve'n-nakl as a response to the principle of kânûn-i küllî, introduced by Fahreddin er-Râzî and his followers. This principle asserted that in situations where reason and revelation appear to conflict, reason should take precedence, and revelation should be interpreted in alignment with rationality. In his book, Ibn Taymiyyah contended that sound reason and authentic revelation are fundamentally compatible and cannot genuinely contradict each other, supporting his argument with a range of justifications.

Benzer Tezler

  1. Vehbe ez-Zuhaylî'nin haberi sıfatlarla ilgili görüşleri

    The opinions of Wahba az-Zuhaili about reported attributes

    HAMZA ÇALIŞKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DinÇukurova Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NASİ ASLAN

  2. Mütekaddimîn dönemi Eş'arî Kelâmında yöntem

    Methodology in al-Mutaqaddimin period Ash'ari Theology

    ZÜBEYİR ÜÇTAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    DinOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FARUK SANCAR

  3. Tâbiûn dönemi tefsiri ve Medineli müfessirler

    Tafsīr of Tābi'ūn period and Medina mufassirs

    CEYDA GÜRMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DinYalova Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SÜLEYMAN AYDIN

  4. Cerh edilen tâbiî müfessirlerin tefsir rivayetleri ve ilmî değeri

    The tafsīr rivāyas of jarh-ed tābi'ī mufassirs and their scholarly value

    ZEHRA AYDIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Dinİstanbul Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUHAMMED SELMAN ÇALIŞKAN

  5. İkinci Meşrutiyet Dönemi (1908-1918) tefsir hareketleri

    The Tafsir movements in the second constitutional period (1908-1918)

    MEHMET ZORLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    DinSelçuk Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. DURMUŞ ALİ KAYAPINAR