Geri Dön

Akciğer adenokarsinomlarında yapılan rezeksiyon sonrası hava boşlukları ile yayılım (STAS) tespit edilen hastalarda sağkalım

Survival outcomes in patients with spread through air spaces (STAS) following resection for pulmonary adenocarcinoma

  1. Tez No: 917328
  2. Yazar: REYHAN ERTAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. KORKUT BOSTANCI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Cerrahisi, Thoracic Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Akciğer kanseri, adenokarsinom, STAS, Lung cancer, adenocarcinoma, STAS
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Giriş: Akciğer kanseri, dünya genelinde kansere bağlı ölümler içinde en sık nedendir. Hastalığın seyri ve prognozunu belirleyen en kritik parametre evresidir. 2015 yılında literatürde tanımlanan tümörün hava boşlukları yoluyla yayılımı (STAS), son yıllarda prognostik bir faktör olarak önem kazanmaktadır. Bu çalışmada, patolojik olarak saptanan STAS varlığının akciğer kanseri hastalarının sağkalım üzerindeki etkisini incelemeyi, hastalığın evrelemesindeki rolünü değerlendirmeyi ve STAS pozitif olgularda uygulanabilecek olası terapötik yaklaşımları tartışmayı amaçladık. Yöntem: Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı'nda 2016-2023 yılları arasında opere edilen çalışma kriterlerini sağlayan adenokarsinom tanılı hastalar dahil edildi. Anatomik rezeksiyon yapılan 230 hasta retrospektif olarak tarandı hastaların takip ve tedavi sürecinde kayıt altına alınmış sosyodemografik ve klinik özellikleri değerlendirilerek elde edilen veriler STAS izlenen ve izlenmeyen hastalar olacak şekilde 2 gruba ayrıldı. Gruplar kendi aralarında değerlendirildi. Ayrıca sublober rezeksiyon yapılan wedge ve segmentektomi hastaları da lober rezeksiyon yapılan grupla nüksüz sağkalım (DFS) ve genel sağkalım (OS) açısından değerlendirildi. Subtipler 2021 DSÖ sınıflamasına göre sınıflandırıldı. Patolojik evrelemede 8. TNM evreleme sistemi kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 230 hastanın 159'u erkek (%69.1), 71'i kadın (%30.9) şeklindedir. Median yaşları 63 olarak bulundu. Hastaların 96'sında (%41.7) STAS (-), 134 hasta (%58.3) STAS (+) idi. En sık STAS pozitifliği mikropapiller subtipinde (%89.5) görüldü. Lenfovasküler invazyon STAS (+) grupta istatistiksel anlamlı (p< 0.01) bulundu. Hastaların ortalama tümör boyutu açısından istatistiksel fark izlenmese de tümör boyutu arttıkça STAS görülme sıklığının arttığı izlendi. Lenf nodu metastazı ile STAS arasında anlamlı ilişki saptanmıştır (p=0.028), en yüksek oran N2- multiple metastatik grupta idi. STAS pozitifliğinin nüks ve mortaliteye etkisini anlayabilmek için 47 sublober ve 205 lober rezeksiyon yapılan toplamda 252 hastayı tekrar inceledik. Gruplar STAS durumuna göre ayrıldığında sublober STAS (+) hasta grubunun %50 mortalite oranı ile en kötü prognozlu grup olduğunu, mortalite riskinin 3.37 kat [%95 GA=1.10;10.3] arttığını, OS daha düşük olduğunu (p< 0.014) saptadık. Nüks ve DFS açısından ise gruplar arasında fark saptanmadı . Sonuç: STAS, literatürde bağımsız bir kötü prognostik faktör olarak tanımlanmış olup, klinik yönetimde henüz standart bir tedavi algoritmasının parçası haline gelmemiştir. STAS pozitif hastaların evreleme sürecindeki yeri, multimodal tedavi gereksinimi, cerrahi yaklaşımlar ve postoperatif izlem konularında daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda, STAS'ın akciğer kanseri evrelemesine etkisinin daha iyi anlaşılması ve bu hasta grubu için uygun takip ve tedavi stratejilerinin belirlenmesi gereklidir.

Özet (Çeviri)

Survival Outcomes in Patients with Spread Through Air Spaces (STAS) Following Resection for Pulmonary Adenocarcinoma Objective: Lung cancer is the leading cause of cancer-related deaths worldwide. The most critical parameter determining the course and prognosis of the disease is its stage. Spread through air spaces (STAS), first described in the literature in 2015, has gained importance as a prognostic factor in recent years. In this study, we aimed to investigate the impact of pathologically detected STAS on the survival of lung cancer patients, evaluate its role in disease staging, and discuss potential therapeutic approaches for STAS-positive cases. Methods: Patients diagnosed with adenocarcinoma who met the study criteria and underwent surgery at the Department of Thoracic Surgery, Marmara University Pendik Training and Research Hospital between 2016 and 2023 were included. A total of 230 patients who underwent anatomical resection were retrospectively reviewed. The sociodemographic and clinical characteristics recorded during the follow-up and treatment process were evaluated, and the data were divided into two groups based on the presence or absence of STAS. The groups were compared among themselves. Additionally, patients who underwent sublobar resection (wedge and segmentectomy) were evaluated in terms of disease-free survival (DFS) and overall survival (OS) compared to the group that underwent lobar resection. Subtypes were classified according to the 2021 WHO classification. Pathological staging was performed using the 8th TNM staging system. Results: Of the 230 patients included in the study, 159 were male (69.1%) and 71 were female (30.9%). The median age was 63 years. STAS was absent in 96 patients (41.7%) and present in 134 patients (58.3%). STAS positivity was most frequently observed in the micropapillary subtype (89.5%). Lymphovascular invasion was significantly higher in the STAS-positive group (p < 0.01). Although no statistical difference was observed in the mean tumor size, the frequency of STAS increased with larger tumor sizes. A significant relationship was found between lymph node metastasis and STAS (p = 0.028), with the highest rate observed in the N2-multiple metastatic group. To understand the impact of STAS positivity on recurrence and mortality, we re-evaluated a total of 252 patients, including 47 who underwent sublobar resection and 205 who underwent lobar resection. When the groups were divided based on STAS status, the sublobar STAS-positive group had the worst prognosis, with a 50% mortality rate, a 3.37-fold increased risk of mortality [95% CI = 1.10; 10.3], and lower OS (p < 0.014). No difference was observed between the groups in terms of recurrence and DFS. Conclusion: STAS has been described in the literature as an independent poor prognostic factor, but it has not yet been incorporated into standard treatment algorithms in clinical management. Further comprehensive studies are needed to determine the role of STAS-positive patients in the staging process, the need for multimodal treatment, surgical approaches, and postoperative follow-up. In this context, a better understanding of the impact of STAS on lung cancer staging and the development of appropriate follow-up and treatment strategies for this patient group are essential.

Benzer Tezler

  1. Akciğer adenokarsinomlarında hava boşlukları içerisitümör yayılımı (STAS) pozitifliğinin prognoza etkisi

    Başlık çevirisi yok

    UMUT KİLİMCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AYSUN ÖLÇMEN

  2. EGFR mutasyonu bulunduran ve bulundurmayan akciğer karsinoması olgularında morfolojik ve immünhistokimyasal özellikler

    Morphological and immunohistochemical features of lung carcinoma with or without EGFR mutation

    MALAHAT MUSAYEVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PatolojiAnkara Üniversitesi

    Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERPİL DİZBAY SAK

  3. Küçük hücreli dışı akciğer kanseri nedeni ile lobektomi veya daha geniş rezeksiyon yapılan hastalarda preoperatif PET-BT'nin tanısal verimliliği

    Diagnostic efficiency of preoperative PET-CT in patients undergoing lobectomy or more extensive resection for non-small cell lung cancer

    VASIF İNAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET ÜÇVET

  4. Koyun pulmoner adenokarsinomlarında primer ve metastatik kitlelerde epitelyal hücre markırları, surfaktan proteinler ve lenfositik fenotiplerin immünohistokimyasal olarak araştırılması

    Immunohistochemical investigation of epithelial cell markers, surfactant proteins and lymphocytic phenotypes in primary and metastatic masses in sheep pulmonary adenocarcinomas

    BETÜL KAVAS

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Veteriner HekimliğiKafkas Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ENVER BEYTUT

  5. Akciğer kanseri ve programlanmış hücre ölüm proteinlerinin klinik önemi

    Lung cancer and clinical significance of programmed cell death proteins

    OZAN USLUER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiDokuz Eylül Üniversitesi

    Onkoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İLHAN ÖZTOP