T1-T2 epitelyal cilt karsinomlu olgularda hipofraksiyone radyoterapi rejiminin erken sonuçları
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 91913
- Danışmanlar: DOÇ.DR. AHMET KİZİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
ÖZET Kasım 1998, Eylül 2000 yıllan arasında kliniğimizde prospektif olarak yürüttüğümüz ve halen takipleri devam eden, T1-T2 evreli 24 primer cilt karsinomlu olgu (22 hastadan 2'sinde birden çok lezyon), 430 cGy/gün/lOfr/12 günde tamamlanan hipofraksiyone radyoterapi rejimi ile tedavi edildi. Tedaviler, Stabilipan-n cihazı ile, 100 kV/2 mmAl filtre/HVL: 2,2 mm Al eşdeğeri enerji kullanılarak, yuvarlak-dikdörtgen konüsler yardumyla uygulandı. Cilt lezyonlan tüm olgularda baş-boyun yerleşimliydi. Hastalar, 50 yaşm üstünde ve tümörü nedeniyle herhangibir tedavi almamıştı. Yaş ortalaması 62, medyan takip süresi 18 aydı. 13 olguda YEHK, 9 olguda BHK ve 2 olguda bazo-skuamöz karsinom saptandı. Tümörlerin 21'i Tl, 3'ü T2 evreliydi. Akut ve geç radyoterapi reaksiyonları, RTOG/EORTC ve SOMA/LENT skor kriterlerine göre değerlendirildi. İki hastaya,3. ay ve 6. ay kontrollerinden sonra ulaşılamadı, bir hasta ise 12. ayda serviks karsinomundan ölmüştü. Tedaviler, tüm olgulara 12 günde kesintisiz ve sorunsuz olarak uygulandı. Tedavi bitiminde daha çok grad 1 reaksiyonlar gözlendi. Tedaviden üri hafta sonra ise daha çok tümör nekroz reaksiyonu ve yamalı yaş reaksiyonların ön planda olduğu gözlendi ve 2 olguda grad 4 ülserasyon saptandı. Olguların %20'sinde semptomatik tedavi gereksinimi oluştu. Birinci ayın sonuna doğru reaksiyonların iyileştiği, ikinci ayın sonunda geç reaksiyonlardan atrofi ve depigmentasyonun geliştiği görüldü. Üçüncü ayda atrofi ve depigmentasyon reaksiyonları belirginleşerek, 12. aya kadar grad 1 düzeyinden grad 2 düzeyine artışlar devam etti. Birinci yıldan son kontrollere kadar geçen sürede, geç reaksiyonların stabil bir seyir izlediği gözlendi ve 2 olguda telenjiektazi saptandı. Olguların tümünde lokal kontrol sağlandı (%100). Bir alt dudak tümör olgusunda 12. ayın sonunda bölgesel submandibuler nüks gelişti ve ek 55tedavilerle kür sağlandı. Takipler boyunca geç komplikasyon görülmedi. Kozmotik sonuçların 21 olgu üzerinden genel değerlendilmesinde %90,5 düzeyinde iyi sonuç elde edildi ve fonksiyonel bozukluk saptanmadı. Çalışmanın sonucunda, 430 cGy/gün/lOfr/12 günde uygulanan hipofraksiyone tedavi rejiminde, ciddi bir komplikasyon oluşmaması, reaksiyonların iyi tolere edilmesi, tedavinin sonuçlarım ve geç dönem komplikasyonlarmı değerlendirmek erken olmakla beraber, iyi düzeyde fonksiyonel ve kozmotik sonuçların elde edilmesi, yüksek lokal-bölgesel kontrol oranıyla bu tedavi rejiminin 50 yaş üstü T1-T2 evreli cilt karsinomlu olgulara uygulanabileceğini telkin etmektedir. Bu konuda daha fazla yorum yapabilmek için uzun takip süresine ve değişik hipofraksiyone tedavi rejimleriyle karşılaştırmalı çalışmalara gereksinim vardır 56
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Allojenik transplantasyonlarda kullanılan immünsupresif ilaç dozlarının azaltılmasında umblikal kord mezenkimi kaynaklı kök hücrelerin rolü
The role of stem cells derivated from mesenchym of umblical cord in reducing immunsupressive drug doses used in allogenic transplantations
ŞEYDA GÜRAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiSelçuk ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA SÜTÇÜ
- Mesanenin yüksek ve düşük dereceli invaziv ürotelyal karsinomlarında epitelyal mezenkimal transisyonun galectin-3 ile ilişkisi
The relationship between epithelial mesenchial transition with galetin-3 in high and low grade invasive urotelial carcinomas of bladder
MERVE CİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. AYŞENUR İĞDEM AKYILDIZ
- Akrilik ortodontik apareylerin oral mukoza hücreleri üzerine sitotoksik etkisinin ve rezidüel monomer salınımı ile ilişkisinin in vivo değerlendirilmesi
Evaluation of the cytotoxic effect of orthodonthic acrylic appliances on oral mucosal cells and the relationship wi̇th residual monomer released: An in vivo study
AYŞE MENZEK YILDIRIM
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2016
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiOrtodonti Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZEHRA İLERİ
- Baş boyun tümörlerinin tedavi sonrası takibinde dinamik kontrastlı manyetik rezonans görüntülemenin yeri
The Value of dynamic contrast enhanced magnetic resonance imaging in the follow-up previously threated head and neck cancers
ASLIHAN SEMİZ OYSU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
OnkolojiMarmara ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. NİHAT KODALLI
- Antioksidan enzim sistemine ait genlerin protein düzeylerinin mesane kanseri ile ilişkisi
Relation between protein levels of antioxidant system enzyme genes with bladder cancer
ABUBEKİR BÖYÜK