Yukarı Fırat Havzası'nda İlk Tunç Çağı'ndan Demir Çağı'na yerleşim modelleri
Settlement patterns in the Upper Euphrates Basin from the Early Bronze Age to the Iron Age
- Tez No: 920345
- Danışmanlar: PROF. DR. ERKAN KONYAR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Arkeoloji, Tarih, Archeology, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 402
Özet
Yukarı Fırat Havzası'nda İlk Tunç Çağı'ndan (MÖ 3200-2000) Demir Çağı'na kadar (MÖ 1200-800) farklı dönemlerde yerleşim görmüş, arkeolojik olarak araştırılmış otuza yakın yerleşim bulunur. Bu yerleşimlerdeki III. II. ve I. binyıla ait dokuz anahtar yerleşim seçilerek, Fırat Nehri'nin iki yakası arasındaki benzerlikler ve farklılıklar incelenmiştir. Bölgenin yerleşim düzeni ve gelenekleri belirlenip, bölgedeki kentleşme süreci anlaşılmaya çalışılmıştır. Etnoarkeolojik olarak da incelediğimiz bu alanda göçer hayvancılık modelinin merkez ve köy yerleşimleri ile ilişkisi tartışılmıştır. Yukarı Fırat Havzası'ndaki yerleşimler merkez ve köy yerleşimleri olarak değerlendirilmiş, bu doğrultuda yerleşim kriterleri belirlenmiştir. Ova tabanında merkezi, tahkimatlı yerleşimler, merkez köyler, geçici/mevsimlik yerleşimler bulunur. Merkezi yerleşimlerin uzağında, merkezden uzak köyler ve yaylak alanlar yer alır. Merkezi yerleşimlerin gelişiminde IV. binyılda (MÖ 3400-3200) Mezopotamya, III. binyılda (MÖ 2500-2000) yerel dinamikler, II. binyılda (MÖ 1500-1200) Hitit, I. binyılda (MÖ 1200-800) ise Geç Hitit kültürü etkili olmuştur. Erken Transkafkasya kültürünün merkezi gücün gelişimine olan katkısı sınırlı görülür. Yukarı Fırat Havza'sı M.Ö. III. binyıl boyunca, en büyük alanın 3 hektardan küçük olduğu dağınık bir yerleşim düzeni ile karakterize edilmiştir. Genel olarak İlk Tunç Çağı I (MÖ 3200-2800) ve II'de (MÖ 2750-2500) arkeolojik olarak tespit edilmiş göçebe veya yarı göçebe bir yaşam tarzı hakimdir. Merkezi olarak değerlendirdiğimiz tahkimatlı yerleşimler arasında Arslantepe ve Norşuntepe ön plana çıkmaktadır. İlk Tunç Çağı III'de (MÖ 2500-2000) Norşuntepe'de saray, büyük depolama sistemi gibi yapılar görülür. Tahkimatlı yerleşimler, nehrin doğusunda daha fazladır. İlk Tunç Çağı'da bölgede Erken Transkafkasya ve boyalı İlk Tunç Çağı seramiği yaygın olarak tespit edilen buluntular arasındadır. Erken Transkafkasya buluntuları Elazığ bölgesinde daha fazladır. II. binyılın sonunda (MÖ 1500-1200) Fırat'ın doğusunda ve batısında Hitit kültürünün etkisi mimari ve seramikte görülür. Tahkimatlı Hitit merkezi yerleşimleri Fırat'ın doğusunda daha fazladır. Arslantepe, Norşuntepe, Korucutepe, Tepecik, İmikuşağı bu dönemdeki tahkimatlı yerleşimlerdir. Bu dönemde Fırat Nehri'nin doğusunda gelişkin bir mimari anlayış hakimdir. Malatya'da bölgesel Geç Hitit krali yerleşimi olan ''Melid Krallığı'' Erken Demir Çağı'nda kurulmuş, Orta Demir Çağı'na kadar bölgeye egemen olmuştur. Doğuda Erken Demir Çağı'nda ''yivli çanak çömlekle'' temsil edilen göçebe veya yarı göçebe Erken Demir Çağı toplulukları bulunur. Elazığ bölgesinde, Murat Nehri'nin güneyinde Assur tehdidi yüzünden kent ölçeğinde Urartu krali yerleşimi kurulmamıştır. Fırat geçilmesine rağmen kalıcılık sağlanamamıştır. Yukarı Fırat Havzası'ndaki merkezi yerleşimler, Mezopotamya kent modelinden farklı olarak III. binyılda yerel, II. ve I. binyılda bölgesel krallıkların yönetim merkezleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Coğrafi etkiler, göçer hayvancılık gibi hareketli yaşam tarzı, Yukarı Fırat Havzası'nda kentleşmenin gelişmesini kısıtlayan unsurlardır. Bu nedenle bölgede Güney Mezopotamya'da olduğu gibi büyük çaplı kentler gelişmemiştir. İlk Tunç Çağı'ndan itibaren kentleşme kendine özgü dinamikleri ile bölgeye özgü ''Anadolu Kent Modeline'' uygun bir gelişim göstermiştir. Güney Mezopotamya kentleşme modelinde din belirleyici unsur olurken, Yukarı Fırat Havzası'nda yönetim düzeninde din ön plana çıkmamıştır. Geç Kalkolitik dönem dışında çalıştığımız bölgede dini yapı izleri zayıftır.
Özet (Çeviri)
There are about thirty archaeologically researched settlements in the Upper Euphrates Basin, which were inhabited in different periods from the Early Bronze Age (3200-2000 BC) to the Iron Age (1200-800 BC). Nine key settlements from the III, II and I millennia, including all three strata, were selected and the similarities and differences between the two sides of the Euphrates River were analysed. The settlement pattern and traditions of the region were determined and the urbanisation process in the region was tried to be understood. The relationship between the nomadic animal husbandry model and the central and village settlements in this area, which was also examined ethnoarchaeologically, was discussed. The settlements in the Upper Euphrates Basin were evaluated as central and village settlements, and settlement criteria were determined accordingly. Central, fortified settlements, central villages, and temporary/seasonal settlements are located at the bottom of the plain. Far from the central settlements, there are villages and highland areas far from the center. In the development of central settlements, Mesopotamia in the 4th millennium (3400-3200 BC), local dynamics in the 3rd millennium (2500-2000 BC), Hittite in the 2nd millennium (1500-1200 BC), and Late Hittite culture in the 1st millennium (1200-800 BC) were influential. The contribution of the early Transcaucasian culture to the development of the central power is seen as limited. The Upper Euphrates Basin was characterised by a dispersed settlement pattern during the III millennium BC, with the largest area being less than 3 hectares. In general, a nomadic or semi-nomadic lifestyle prevailed during the EBA I (3200-2800 BC) and II (2750-2500 BC). Arslantepe and Norşuntepe stand out among the fortified settlements that we consider as central. In the Early Bronze Age III (2500-2000 BC), structures such as palaces and large storage systems are observed at Norşuntepe. Fortified settlements are more common east of the river. During the Early Bronze Age, Early Transcaucasian and painted Early Bronze Age pottery are among the common finds in the region. Early Transcaucasian finds are more abundant in the Elazig region. At the end of the 2nd millennium (1500-1200 BC), the influence of Hittite culture in the east and west of the Euphrates is seen in architecture and ceramics. Fortified Hittite central settlements are more numerous east of the Euphrates. Arslantepe, Norşuntepe, Korucutepe, Tepecik, Imikuşağı are the fortified settlements of this period. In this period, an advanced architectural understanding prevails east of the Euphrates.“Melid Kingdom”, a regional Late Hittite royal settlement in Malatya, was established in the Early Iron Age and dominated the region until the Middle Iron Age. In the east, there are nomadic or semi-nomadic Early Iron Age sections represented by“grooved pottery”. In the Elazığ region. Due to the Assyrian danger of the Murat River in the world, an Urartian royal settlement was not established in the city. Despite crossing the Euphrates, permanence could not be achieved. Unlike the Mesopotamian urban model, central settlements in the Upper Euphrates Basin appear as administrative centers of local kingdoms in the III millennium and regional kingdoms in the II and I millennia. Geographical influences and mobile lifestyle such as nomadic animal husbandry are the factors that restrict the development of urbanization in the Upper Euphrates Basin. For this reason, large-scale cities did not develop in the region as in Southern Mesopotamia. Since the Early Bronze Age, urbanization has developed in accordance with the“Anatolian City Model”specific to the region with its own dynamics. While religion was the determining factor in the urbanization model of Southern Mesopotamia, religion was not prominent in the administrative order in the Upper Euphrates Basin. Except for the Late Chalcolithic period, traces of religious structures are weak in the region we studied.
Benzer Tezler
- Erzurum Çat ilçesinde tarihi ve arkeolojik araştırmalar
Historical and archeological studies in Çat of Erzurum
CİHAT GENÇ
- Erken Hristiyan ve ilk Bizans resim ve kabartma sanatında kaynak ve okullar (2 cilt)
Sources and school of painting and sculpture during the early Christian and first Byzantine period
AHMET MEHMET KİPMEN
- Tayinat höyük erken tunç çağı Iva evresi tarımsal ekonomisi ve Asi Havzası'ndaki çağdaş yerleşimlerle olan ilişkisinin arkeobotanik açıdan incelenmesi
Early bronz age Iva agricultural economy at tell Tayinat and its interrelationship with the contemporary sites in the Orontes Basin
AYŞENUR PALA
- Büyük Menderes havzasının Demir Çağı öncesi kültürleri
Pre-Iron age cultures of meander valley
ENGİN AKDENİZ
- Kemah ilçesi ve çevresinin Eskiçağ tarihi
Kemah and the surrounding area in Ancient history
YUNUS KARAMAHMUT
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
TarihErzincan Binali Yıldırım ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM ÜNGÖR