Geri Dön

3D modeling in archaeology Reşitköy Dam excavations

Arkeolojide 3 boyutlu modelleme Reşitköy Barajı kurtarma kazıları

  1. Tez No: 922000
  2. Yazar: KALİN TOK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ORKAN ÖZCAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Arkeoloji, Arkeometri, Bilim ve Teknoloji, Archeology, Archaeometry, Science and Technology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Ekoloji ve Evrim Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Jeoantropoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

3 boyutlu modelleme teknolojilerinin ortaya çıkışı, kültürel mirası belgelemek, analiz etmek ve korumak için kullanılan yöntemlerde köklü bir değişim başlatmıştır. Geleneksel yöntemlerin aksine, elle çizilen taslaklara, statik fotoğraflara veya hassas fiziksel kayıtlara dayanmayan dinamik, etkileşimli ve yüksek hassasiyete sahip sonuçlar sunarak bu tekniklerin sınırlamalarını aşmaktadır. Arkeolojik alanların ve eserlerin ayrıntılı dijital replikalarını oluşturma kapasitesi sayesinde bu teknolojiler, arkeoloji çalışmalarının kapsamını genişletmekte ve değerli kültürel kaynakların korunmasında önemli katkılar sağlamaktadır. Günümüzde arkeolojik alanların belgelenmesi, yalnızca kazılar sırasında elde edilen fiziksel verilerin kaydedilmesiyle sınırlı değildir. Dijital teknolojilerin gelişmesiyle birlikte, arkeologlar artık kazı alanlarını, eserleri ve yapıları dijital ortamda üç boyutlu olarak modelleyerek, sahadaki bilgilerin daha detaylı ve erişilebilir hale gelmesini sağlamaktadır. Bu modelleme yöntemleri, özellikle zorlu arazi koşullarında, ulaşılması güç veya tehlikeli bölgelerde çalışırken büyük avantajlar sunmaktadır. Aynı zamanda, geleneksel belgeleme yöntemlerine kıyasla daha az zaman alırken, daha fazla veri toplanmasına imkân tanımaktadır. Kazı alanlarının dijital ortama taşınması, uzun vadede koruma stratejileri oluşturulmasına ve gelecek nesillere eksiksiz veri aktarılmasına katkıda bulunmaktadır. Özellikle tarihi yapılar ve hassas arkeolojik alanlar için, 3 boyutlu modelleme yöntemleri restorasyon süreçlerinde referans noktası olarak kullanılabilmektedir. 3 boyutlu modellemenin başlıca gücü, sunduğu hassasiyet ve çok yönlülükte yatmaktadır. Dijital modeller, en kırılgan eserler ve karmaşık yapılar dahil olmak üzere, ayrıntılı mekânsal ve dokusal özellikleri büyük bir doğrulukla yakalayarak eksiksiz şekilde koruma imkânı tanır. Bu yüksek kaliteli rekonstrüksiyonları oluşturma yeteneği, arkeologlara alanları ve objeleri özgün bağlamlarında analiz etme olanağı sağlayarak, bunların tarihsel önemi ve işlevsel kullanımı hakkında yeni içgörüler sunmaktadır. Bu tür bir koruma, özellikle çevresel bozulma, doğal afetler veya insan kaynaklı tehditler gibi fiziksel mirasın geri dönüşü olmayan şekilde kaybedilme riskiyle karşı karşıya olduğu durumlarda büyük önem taşımaktadır. Üstelik, dijital verilerin bulut tabanlı sistemlerde saklanabilmesi sayesinde, elde edilen bilgilerin uzun vadede erişilebilir ve güncellenebilir olması sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra, veri analizinde yapay zeka tabanlı yazılımların kullanımı, elde edilen 3 boyutlu verilerin daha verimli ve hızlı bir şekilde sınıflandırılmasını ve yorumlanmasını sağlamaktadır. Geleneksel yöntemlerle karşılaştırıldığında, 3 boyutlu modelleme arkeoloji alanında kayda değer bir ilerlemeyi temsil etmektedir. Geleneksel belgeler, eserlerin ve alanların mekânsal ve dokusal karmaşıklığını yakalamakta yetersiz kalabilir. Fiziksel replikalar değerli kaynaklar olsa da genellikle maliyetlidir ve dijital modellerin sağladığı detay ve ölçeklenebilirlik düzeyine ulaşamaz. Buna karşın, 3 boyutlu teknolojiler, mekânsal, malzeme ve coğrafi verileri birleştirerek kolayca analiz edilebilen, saklanabilen ve dağıtılabilen bütünleşik formatlara dönüştürür ve bu nedenle modern arkeoloji pratiğinde vazgeçilmezdir. Özellikle büyük ölçekli kazılarda, drone destekli fotogrametri ve lazer tarama gibi tekniklerin kullanımı, araştırmacıların alanın tamamını hızlı bir şekilde belgelemesine olanak tanımaktadır. Bu teknolojiler, geleneksel kazı teknikleri ile entegre edilerek arkeolojik bulguların daha kapsamlı analiz edilmesini ve dijital arşivlerin oluşturulmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda, dijital haritalama sistemleri sayesinde büyük ölçekli sitelerde veri yönetimi daha sistematik hale gelmiş, geniş alanlar üzerindeki değişimler uzun vadede takip edilebilir olmuştur. Reşitköy Barajı kurtarma kazıları bağlamında, 3 boyutlu modelleme teknikleri hem saha çalışmaları sırasında verilerin daha etkili toplanmasını hem de kazı sonrası analizlerin daha kapsamlı yapılmasını sağlamaktadır. Alanın su altında kalacak olması, kazı ekibini mevcut yapıları en kısa sürede ve en doğru şekilde belgelemeye zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda, 3 boyutlu modelleme, kazı sürecinin ayrıntılı bir dijital kaydının oluşturulmasına yardımcı olmuş, aynı zamanda bu verilerin gelecek nesillere aktarılmasını mümkün kılmıştır. Modelleme sürecinde kullanılan insansız hava araçları (İHA) ve fotogrametri teknikleri, geniş alanların kısa sürede taranmasını sağlarken, geleneksel yöntemlerle elde edilmesi zor olan açılardan veri toplanmasını da mümkün kılmıştır. Bu süreçte elde edilen veriler, yapay zeka tabanlı analizler ile işlenerek daha doğru ve eksiksiz modellerin oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca, sanal tur uygulamaları ile 3 boyutlu modellerin dijital müzelerde sergilenmesi sağlanarak arkeolojik bilgilerin geniş kitlelere ulaşması kolaylaştırılmıştır. Bu teknolojiler, eğitim ve öğretimde de büyük bir potansiyel sunarak öğrencilerin ve akademisyenlerin saha çalışmalarını desteklemektedir. Ayrıca, 3 boyutlu modelleme yalnızca akademik ve araştırma amaçlı kullanılmamakta, aynı zamanda eğitim ve kamu farkındalığını artırmak için de önemli bir araç olarak değerlendirilmektedir. Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri ile entegre edilen 3 boyutlu modeller, müzelerde, eğitim kurumlarında ve çevrimiçi platformlarda sergilenerek, geniş bir kitleye ulaşılmasını sağlamaktadır. Örneğin, antik bir kentin veya bir tapınağın detaylı dijital rekonstrüksiyonu, öğrencilerin ve araştırmacıların bu mekânları fiziksel olarak ziyaret etmelerine gerek kalmadan incelemelerine olanak tanımaktadır. Bu tür uygulamalar, yalnızca akademik camia için değil, aynı zamanda halkın tarihsel ve kültürel mirasa olan ilgisini artırmak için de büyük bir fırsat sunmaktadır. İnteraktif 3D haritalar, kazı alanlarının gelişimini farklı aşamalarda görselleştirmek için de kullanılabilir, böylece zaman içindeki değişimleri gözlemlemek mümkün hale gelir. Bu teknolojilerin gelecekte daha da geliştirilmesi, sanal müzelerin yaygınlaşmasını ve dijital miras projelerinin artmasını sağlayacaktır. Ülkemizde örmekleri bolca olan 3D modelleme teknolojileri, arkeolojik sit alanlarının korunması, restorasyon süreçlerinin yönetilmesi ve halkın tarihi mirasa erişimini artırmak için yaygın olarak kullanılmaktadır. Dijital arkeoloji sayesinde, tarihi yapıların hasar görmeden belgelenmesi, sanal ortamda sergilenmesi ve bilimsel analizlere katkı sağlaması mümkün olmaktadır. Ülkemizden birkaç örnek verecek olursak; UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Efes antik kentinde (İzmir) Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi ve Hadrian Tapınağı gibi önemli yapılar, fotogrametri teknikleriyle detaylı olarak taranmış ve dijital rekonstrüksiyonlar hazırlanmıştır. Göbeklitepede (Şanlıurfa) ise dünyanın en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilen bu alan da lazer tarama ve fotogrametri teknikleriyle detaylı bir şekilde belgelenmiştir. Kazı alanında bulunan taş kabartmalar, hassas tarama sistemleriyle üç boyutlu olarak modellenmiş ve böylece dijital arşivlere eklenmiştir. Bu çalışmalar sayesinde, Göbeklitepe'nin mimari yapısı ve üzerindeki semboller, herhangi bir bozulma riski olmaksızın korunabilmekte ve analiz edilebilmektedir. Aynı zamanda, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla desteklenen bu modeller, ziyaretçilerin ve araştırmacıların alanı dijital olarak keşfetmesini sağlamaktadır. Troya Antik Kenti'nde (Çanakkale) gerçekleştirilen kazılar da 3D modelleme ile desteklenmekte ve arkeolojik buluntuların dijital ortamda saklanması sağlanmaktadır. Troya'nın farklı dönemlerine ait katmanları, fotogrametri teknikleri kullanılarak modellenmiş ve böylece kazı alanındaki değişimler daha sistematik bir şekilde takip edilebilir hale getirilmiştir. Ayrıca, elde edilen 3D modeller, Troya'nın sanal ortamda daha iyi tanıtılmasını sağlamakta ve halkın bu tarihi mirasa erişimini kolaylaştırmaktadır. Zeugma Mozaik Müzesi'nde (Gaziantep), mozaiklerin korunması amacıyla 3D modelleme teknikleri kullanılmıştır. Kazı alanından çıkarılan mozaikler dijital ortama aktarılarak, sanal müzelerde sergilenmeye uygun hale getirilmiş ve uzun vadeli koruma altına alınmıştır. Bu tür dijital kayıtlar, eserlerin doğal yıpranmalara karşı korunmasını sağlamakta ve araştırmacılara ayrıntılı analiz yapma imkânı sunmaktadır. İstanbul'daki Bizans yapılarında da 3D modelleme restorasyon ve araştırma süreçlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Ayasofya'nın iç mekânı lazer tarama teknikleriyle dijital olarak modellenmiş, Theodosius Limanı kazılarında bulunan batık gemiler fotogrametri ile belgelenmiş ve Kariye Müzesi'ndeki mozaikler, sanal müze projeleri için dijitalleştirilmiştir. Bu çalışmalar, İstanbul'un tarihî dokusunun korunmasına büyük katkı sağlamaktadır. Patara Antik Kenti'nde (Antalya), özellikle tiyatro ve deniz feneri gibi yapılar için 3D belgelenme çalışmaları yürütülmüştür. Kazı sürecinde elde edilen veriler dijital olarak arşivlenmiş ve bu modeller, restorasyon süreçlerinde referans olarak kullanılmıştır. Deniz fenerinin sanal rekonstrüksiyonu, yapının geçmişte nasıl göründüğünü anlamaya yardımcı olmuş ve yapılan müdahalelerin daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamıştır. Gelecekte, yapay zeka destekli analizlerin ve daha gelişmiş sensör teknolojilerinin entegrasyonu ile 3D modelleme yöntemlerinin çok daha etkin hale gelmesi beklenmektedir. Böylece, Türkiye'deki kültürel mirasın korunması ve tanıtımı, modern teknolojilerle daha sürdürülebilir bir hâle gelecektir. Sonuç olarak, 3 boyutlu modelleme teknolojileri, arkeolojide veri toplama, analiz ve koruma süreçlerinde devrim niteliğinde yenilikler getirmiştir. Bu teknolojiler, kazı alanlarının ve eserlerin yüksek hassasiyetle belgelenmesini sağlayarak, fiziksel bozulma ve kayıplara karşı dijital koruma sunmaktadır. Reşitköy Barajı kurtarma kazılarında olduğu gibi, büyük ölçekli projelerde zamanın ve kaynakların etkin kullanımını sağlamak açısından vazgeçilmez hale gelmiştir. Önümüzdeki yıllarda, yapay zeka destekli analizler ve daha gelişmiş sensör teknolojileri ile bu modellerin doğruluğu ve kullanım alanları daha da genişleyecektir. Bu süreç, arkeolojik bilgilerin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlarken, disiplinlerarası çalışmaların da gelişmesine katkı sunacaktır. Böylece, 3 boyutlu modelleme, kültürel mirasın korunması ve araştırılması için güçlü bir araç olmaya devam edecektir.

Özet (Çeviri)

3D (3 Dimensional) modeling has profoundly transformed archaeology by introducing innovative methods for documenting, analyzing, and presenting data. This technology surpasses traditional techniques that rely on sketches, photographs, and physical records by offering dynamic, precise, and interactive means of preserving archaeological sites and artifacts. The integration of 3D technologies addresses the limitations of conventional practices, enriching the scope and depth of archaeological studies and fundamentally enhancing the discipline's ability to safeguard cultural heritage. The primary advantage of 3D modeling is its ability to create detailed digital replicas of archaeological sites. These models capture intricate features with remarkable precision, ensuring that valuable information is preserved and accessible without damaging fragile originals. Furthermore, digital reconstructions enable archaeologists to visualize and analyze historical structures in their original context. This capacity for digital preservation is particularly critical in the face of environmental degradation, conflicts, or other threats to physical resources heritage such as, illegal excavations, environmental factors, or urbanization. 3D modeling provides numerous benefits that make it essential in modern archaeology. It greatly improves the capability to preserve and share archaeological data worldwide, encouraging collaboration among researchers and enhancing public engagement. Techniques like photogrammetry and laser scanning capture fine details often missed by traditional methods, allowing for more accurate measurements and analyses. In educational settings, 3D models offer immersive experiences, including virtual tours of ancient sites, which enrich learning and create a deeper connection to history. These models also play an essential role in restoration efforts, serving as templates for accurately reconstructing damaged or incomplete artifacts and structures. Moreover, employing 3D modeling can shorten the time and reduce costs related to fieldwork and analysis, boosting efficiency without sacrificing accuracy. In comparison to traditional methods, 3D modeling represents a significant advancement. Conventional documentation often lacks the spatial and textural detail provided by digital technologies and is prone to inaccuracies and deterioration over time. Physical replicas, while valuable, are expensive and frequently fail to replicate fine details necessary for comprehensive analysis. By contrast, 3D models ensure exhaustive documentation, integrating spatial, material, and geospatial data into cohesive digital formats that are easily analyzed, stored, and shared. Overall, 3D modeling represents a technological advancement in archaeology, addressing the limitations of traditional documentation while enhancing preservation, research, and public access. Its integration into archaeological practice ensures that cultural heritage is meticulously documented and widely accessible, providing an invaluable resource for future generations and the global community.

Benzer Tezler

  1. Digitizing archaeological excavations in 3d, an image based modeling approach at Komana Pontika

    Arkeolojik kazıların 3D sayısallaştırılması, Komana Pontika' da fotoğraf bazlı modelleme yaklaşımı

    YENAL ORMAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    ArkeolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Yerleşim Arkeolojisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BURCU ERCİYAS

  2. Horseshoe adası Antarktika'da İHA-GPR gözlemlerine dayalı buzul izleme ve 3D modelleme

    Glacier monitoring and 3D modeling based on UAV-GPR observations on horseshoe island, antarctica

    MEHMET ARKALI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Jeodezi ve Fotogrametriİstanbul Teknik Üniversitesi

    Geomatik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MAHMUT OĞUZ SELBESOĞLU

  3. İnsansız hava aracı verilerinden üç boyutlu model oluşturma: Aksaray Üniversitesi Kampüs Camii

    Generating to three dimensional models of unmanned aerial vehicles data: Aksaray University Campus Mosque

    ALI ABDULWAHED MAHMOD

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Jeodezi ve FotogrametriAksaray Üniversitesi

    Harita Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HACI MURAT YILMAZ

  4. İHA ve yersel fotogrametri yöntemlerinin entegrasyonu ile 3B bina modelleme: YTÜ prototip laboratuvarı örneği

    Integration of UAV and terrestrial photogrammetry methods for 3D building modeling: A case study of YTU prototype laboratory

    FAHRİYE GÜLMEZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Jeodezi ve FotogrametriYıldız Teknik Üniversitesi

    Harita Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FÜSUN BALIK ŞANLI

    PROF. DR. BURAK AKPINAR

  5. Digital perspectivism and perception: Virtual reconstruction techniques in archaeological sites

    Dijital perspektivizm ve algı: Arkeolojik kazılarda sanal rekonstrüksiyon teknikleri

    İREM DENİZ AKÇAM ERGİN

    Sanatta Yeterlik

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    ArkeolojiYaşar Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET KAHYAOĞLU