Deconstructionism: The notion of the other in Zadie Smith's selected works
Yapısökümcülük: Zadie Smith'in seçili eserlerinde öteki kavramı
- Tez No: 923865
- Danışmanlar: DOÇ. DR. BARIŞ METE
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 134
Özet
Bu çalışma, Zadie Smith'in“öteki”kuramını Derridacı bir perspektiften incelemeyi amaçlamakta ve bu kavramı, yazarın White Teeth ve On Beauty adlı romanları üzerinden ele almaktadır. Bu çalışma, etnik ayrımcılığın yeniden değerlendirilmesine yönelik bir çabadır. Smith'in eserlerinde“öteki”kavramının izlerini sürerken, bu kavramın Batı ve Doğu arasındaki ikili karşıtlık yapısına odaklanarak, bu yapıyı parçalamayı ve modern bir ikiliğe dönüştürmeyi hedeflemektedir. Araştırma, yapısökümcülük kuramı incelemesi ile Jung ve Lacan'ın felsefelerinden yararlanarak, analitik psikolojinin destekleyici çerçevesinde yönlendirilecektir. Çalışmanın odak noktası,“öteki”yapıtaşında Avrupa merkezci yapı taşı haricinde yer alan özgün irdeleyici bir alternatif yapıyı ortaya çıkarmaktır. Bu olgu, iki alt başlık altında incelenecektir. İlk olarak, Batı'nın Doğu'ya karşı üstünlüğünü savunan Batı merkezli düşünce yapısı yani Avrupa merkezcilik kuramı ile incelenip, çokkültürlü bir dönemde kültürel yabancılaşmanın olumsuz etkilerini gösterecektir. İkinci olarak, çokkültürlü bir dünyada kendine yabancılaşma adı verilen, bireyin kendi içinde yaşadığı bir yabancılaşmayı temsil eden psikoanalitik bir bakış açısı ele alınacaktır. Bu alternatif yaklaşım, insan ruhunun derinliklerinde bastırılmış bir bilinçdışı algıyı açığa çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu algı ise kendine yabancılaşma algısıdır. Göçmen ya da melez kimlikler, zaten bir belirsizlik içinde denge arayışındayken, daha karmaşık bir kimlik inşasına yönelirler. Kendine yabancılaşma teorisi, Smith'in karakterleri aracılığıyla somutlaştırılmaktadır. Bu karakterler, kendilerini korumak amacıyla bir farklılık maskesi takınmaktadır. Bunun yanı sıra, baskın baba figürü de karakterlerin kırılgan benliklerinin daha da zarar görmesine yol açmaktadır. Bu ikili çatışmaların etkileri, din, eğitim, kültür, arketipler ve güzellik gibi temaların işlenmesiyle desteklenecek ve hem içsel hem de dışsal güçlerin yarattığı yabancılaşma sorunu üzerinden, baskıcı yapıya karşı kendi kendini besleyen alternatif bir ikilem türünü ortaya çıkarıp, bir ayrışma süreci olarak yeniden ele alınacaktır.
Özet (Çeviri)
This thesis aims to enable a Derridean reading on Zadie Smith's notion of“the Other”in heed to her novels White Teeth and On Beauty. It is an attempt to reframe the picture of ethnic animosity. This will be achieved by tracing the concept of Smith's“the Other”to its binary opposite forces. These are, in their respective manners, the Occident and the Orient, dismantling them to redefine into a contemporary dichotomy. This research will be guided within the boundaries of deconstructive analysis and the supporting frame of analytical psychology, guided by Jungian and Lacanian philosophy. The focus will be on an alternative brick latent under the archaic structure of Smith's“the Other.”This phenomenon will be paved through two subsegments. First, Eurocentrism, which constitutes the prevalent paradigm of the Western hegemony prevailing over the East, portraying the adverse effects of cultural alienation in a melting pot age and society. Second, a psycho-analytical perception called Self-Estrangement, a subjective lens constituting a self-inflicted alienation in a multicultural age. The discovery of an alternative pathway that is collectively inherited. It is a sight that opens the door to an unconscious duality suppressed in the human psyche. A path leading the immigrant or hybrid, already balancing in limbo, into a state of intricacy. The theory of Self-Estrangement is exemplified by Smith's characters, who adopt a mask of dissimilitude for self-protection. Along with the dominant father figure, both contribute to the further deterioration of the already fragile self. The repercussions of these binary oppositions will be supported through the depiction of themes like religion, education, culture, archetypes, and beauty, together with the assistance of inner and outer forces creating the plight of alienation, reconstructing a dichotomy in terms of a hegemonic versus self-breed disunity.
Benzer Tezler
- Mimarlıkta bilimin yeri: Dekonstrüktif mimarlığa bir bakış
The Position of science in architecture: A View to deconstructive architecture
MERAL EKİNCİOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE ŞENTÜRER
- Pragmati̇st ve post-Marksi̇st demokrati̇k si̇yaset anlayışları: Rorty ve Laclau-Mouffe örneği̇
Pragmatist and post-marxist conceptions of democratic politics: The case of Rorty and Laclau-Mouffe
DENİZ KUNDAKÇI
- Orijinal kopya bir mimarlığa doğru: Mimarlıkta bir yüzer gösteren
Towards an original-copy architecture: A floating signifier in architecture
ZEYNEP GÜL SÖHMEN TUNAY
- Atmosferik anlatılar üzerinden post-dijital çizim
Post-digital drawing through atmospheric narratives
AYBİKE BATUK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SAİT ALİ KÖKNAR
- Mapping the body: Major conceptions of human embodiment from the west
Bedenin haritasını çıkarmak: İnsan bedenselliği üzerine batıdan başlıca görüşler
AHMET MURAT AYAŞ