Geri Dön

Metamfetamin Kullanan Bireylerde SOD2 rs5746136 ve SOD1 50-bp Ins/Del Polimorfizmlerinin Plazma SOD Düzeyine Etkisi

The Effect of SOD2 rs5746136 and SOD1 50-bp Ins/Del Polymorphisms on Plasma SOD Levels in Methamphetamine Users

  1. Tez No: 927066
  2. Yazar: SERCAN POLAT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DİLEK AKYÜZLÜ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Biyoloji, Biology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Disiplinlerarası Adli Bilimler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

Metamfetamin kullanım bozukluğu toplumda önemli düzeyde ölüme sebep olan, kişilerin mesleki işlevselliğini, aile yaşantısını, sosyal hayatını ve beden sağlığını ciddi düzeylerde etkileyen bir beyin rahatsızlığıdır. Metamfetamin, ülkemizde ve dünya çapında kullanımı her gün artan bağımlılık potansiyeli yüksek, sentetik bir psikostimulan olarak bilinmektedir. Etkileri kullanılan doza, kimyasal formuna, kullanım yoluna bağlı olarak önemli ölçüde değişkenlik göstermektedir. Madde kullanım bozukluğunda oksidatif stresin rolü büyüktür. Oksidatif stres, farklı yaşam tarzları ve genetik faktörlere bağlı olarak değişebilir. Oksidatif stres, oksidan oluşumu ile antioksidan savunma arasındaki dengenin bozulduğu bir durumdur. Metamfetamin gibi bağımlılık yapan maddelerin meydana getirdiği serbest radikalleri temizlemede önemli bir enzim sistemi süperoksit dismutaz (SOD) enzimidir. SOD enzimi süper oksit radikalini oksijen molekülüne yükseltgeyerek, başka bir süperoksit olan hidrojen perokside indirgenmesini sağlayarak katalize edilmesini sağlar. SOD seviyelerinin düşmesi ile serbest radikallerin oluşumu artmaktadır. Bu çalışmada süperoksit oksidaz enzimini kodlayan SOD1 ve SOD2 genlerinde sırasıyla bulunan 50-bp Ins/Del ve rs5746136 polimorfizmlerinin metamfetamin kullanım bozukluğu riskine ve plazma SOD düzeyine etkisi değerlendirilmiştir. Bu amaçla, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi- Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi'ne (AMATEM) başvuran, DSM-5 kriterlerine göre metamfetamin kullanım bozukluğu (MKB) tanısı konmuş bireyler (n=50) ile geçmiş ya da mevcut madde kullanımı olmadığını beyan eden (n=53) sağlıklı bireylerden kan örnekleri toplanmıştır. Kan örneklerinden izole edilen DNA'lar kalıp DNA olarak kullanılmış ve toplam 103 bireyin SOD2 rs5746136 ve SOD1 50-bp Ins/Del genotipleri sırasıyla PCR-RFLP ve PCR yöntemleri ile belirlenmiştir. Aynı bireylerden toplanan kan örneklerinde plazma SOD düzeyleri ise ELISA yöntemi ile ölçülmüştür. Analiz edilen polimorfizmlerin metamfetamin kullanım bozukluğu riskine ve plazma SOD düzeyine etkileri istatiksel açıdan SPSS paket program kullanılarak değerlendirilmiştir. SOD2 rs5746136 polimorfizmi varyant alel (T) frekansı MKB'li bireylerde ve kontrol grubunda sırasıyla %44 ve %38; SOD1 50-bp Ins/Del polimorfizmi Del alel frekansı ise MKB'li bireylerde ve kontrol grubunda sırasıyla %12 ve %14 olarak hesaplanmıştır. Her iki polimorfizm için de genotip frekanslarının Hardy-Weinberg dengesinde olduğu belirlenmiştir (p>0,05). MKB'li bireyler ve kontrol grubu arasında SOD2 rs5746136 ve SOD1 50-bp Ins/Del alel frekansları açısından istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (sırasıyla p=0,502 ve p=0,859). Plazma SOD düzeyleri MKB'li bireylerde (58,72 ng/ml), kontrol grubuna göre (71,41 ng/ml) daha düşük ölçülmüştür. Bununla birlikte, iki grup arasında SOD düzeyleri açısından istatistiksel açıdan anlamlı bir fark görülmemiştir (p=0,435). SOD2 rs5746136 ve SOD1 50-bp Ins/Del genotipleri, plazma SOD düzeyleri açısından da karşılaştırılmış ve genotipler arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark tespit edilmemiştir (p>0,05). Sonuç olarak, Türk bireylerde SOD2 rs5746136 ve SOD1 50-bp Ins/Del polimorfizmlerinin plazma SOD düzeylerine ve metamfetamin kullanım riskine etkisi olmadığı görülmüştür. Bu bulgumuzun desteklemesi için daha çok bireyin dahil edileceği ileri çalışmaların gerekli olduğu düşünülmüştür.

Özet (Çeviri)

Methamphetamine use disorder is a brain disorder that causes a significant level of death in the society and seriously affects people's occupational functionality, family life, social life and physical health. Methamphetamine is known as a synthetic psychostimulant with a high addictive potential, whose use in our country and worldwide is increasing every day. Its effects vary significantly depending on the dose, chemical form and route of administration. Oxidative stress plays a major role in substance use disorder. Oxidative stress may vary depending on different lifestyles and genetic factors. Oxidative stress is a condition in which the balance between oxidant formation and antioxidant defence is disrupted. An important enzyme system in scavenging free radicals produced by addictive substances such as methamphetamine is the enzyme superoxide dismutase (SOD). SOD enzyme catalyses the reduction of super oxide radical to hydrogen peroxide, another superoxide, by oxidising it to oxygen molecule. The formation of free radicals increases with decreasing SOD levels. In this study, the effects of 50-bp Ins/Del and rs5746136 polymorphisms in SOD1 and SOD2 genes, which encode superoxide oxidase enzyme, on the risk of methamphetamine use disorder and plasma SOD levels were evaluated. For this purpose, blood samples were collected from individuals with methamphetamine use disorder (MDD) diagnosed according to DSM-5 criteria (n=50) and healthy individuals who declared that they had no past or current substance use (n=53) who applied to Ankara Training and Research Hospital - Alcohol and Drug Addiction Treatment and Training Centre (AMATEM). DNA isolated from the blood samples were used as mould DNA and SOD2 rs5746136 and SOD1 50-bp Ins/Del genotypes of 103 individuals were determined by PCR-RFLP and PCR methods, respectively. Plasma SOD levels in blood samples collected from the same individuals were measured by ELISA method. The effects of the analysed polymorphisms on the risk of methamphetamine use disorder and plasma SOD levels were statistically evaluated using SPSS package programme. The variant allele (T) frequency of SOD2 rs5746136 polymorphism was 44% and 38% in methamphetamine users and control group, respectively, and the Del allele frequency of SOD1 50-bp Ins/Del polymorphism was 12% and 14% in methamphetamine users and control group, respectively. Genotype frequencies for both polymorphisms were found to be in Hardy-Weinberg equilibrium (p>0.05). There was no statistically significant difference between methamphetamine users and the control group in terms of SOD2 rs5746136 and SOD1 50-bp Ins/Del allele frequencies (p=0.502 and p=0.859, respectively). Plasma SOD levels were lower in individuals using methamphetamine (58.72 ng/ml) compared to the control group (71.41 ng/ml). However, no statistically significant difference was observed between the two groups in terms of SOD levels (p=0.435). SOD2 rs5746136 and SOD1 50-bp Ins/Del genotypes were also compared in terms of plasma SOD levels and no statistically significant difference was found between the genotypes (p>0.05). In conclusion, SOD2 rs5746136 and SOD1 50-bp Ins/Del polymorphisms had no effect on plasma SOD levels and risk of methamphetamine use in Turkish individuals. Further studies including more individuals are thought to be necessary to support this finding.

Benzer Tezler

  1. Eroin ve metamfetamini birlikte kullanan bireylerde PDYN VNTR polimorfizminin genotip frekanslarının belirlenmesi

    Determination of genotype frequencies of PDYN VNTR polymorphism in heroin and methamphetamine co-users

    MERVE AK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    BiyolojiAnkara Üniversitesi

    Adli Bilimler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK AKYÜZLÜ

  2. Yağ asidi amid hidrolaz (FAAH) rs324420 polimorfizminin metamfetamin ve/veya eroin kullanan bireylerde dürtüselliğe etkisi

    The effect of fatty acid amide hydrolase (FAAH) rs324420 polymorphism on impulsivity in individuals using methamphetamine and/or heroin

    ÖZLEM ARAT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    BiyolojiAnkara Üniversitesi

    Disiplinlerarası Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK AKYÜZLÜ

  3. Madde kullanım bozukluğu olan bireylerde çocukluk çağı travmaları, bağlanma biçimleri ve zihin kuramı işlevleri arasındaki ilişkiler

    The relationship between childhood traumas, attachment styles and theory of mind functions in individuals with substance use disorder

    MURAT AKTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SİNAY ÖNEN

  4. Alkol ve madde kullanım bozukluğu olan bireylerde içselleştirilmiş damgalanma, psikolojik dayanıklılık ve öznel iyi oluş düzeyleri ve aralarındaki ilişki

    Internalized stigma, psychological resilience and subjective well-being levels and the relationship between them in individuals with alcohol and substance use disorder

    MERVE ÖĞÜTÇÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    HemşirelikLOKMAN HEKİM ÜNİVERSİTESİ

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA ÖZ

  5. Madde kullanım bozukluğu olan/olmayan bireylerde kardeş ilişkisi, psikolojik dayanıklılık ve ilişkilerle ilgili bilişsel çarpıtmalar

    Relationships between sibling relationships, psychological endurance and cognitive distortions related to relationships in individuals with and without substance use disorder

    KÜBRA ÇATALBAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikolojiHasan Kalyoncu Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET DİNÇ