Geri Dön

Çocukluk çağı solid tümör ve lenfoma sağ kalanlarında kemik sağlığının değerlendirilmesi

The evaluation of bone health in childhood solid tumor and lymphoma survivors

  1. Tez No: 927070
  2. Yazar: MEDİS ÇÖLLÜ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DENİZ TUĞCU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Çocukluk çağı kanser sağ kalanları, D vitamini, kemik mineral yoğunluğu
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

Giriş: Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi başarısıyla orantılı olarak uzun dönem sağ kalma oranı giderek artmaktadır. Uzun dönemde takibi gereken alanlardan biri de kemik sağlığıdır. Çocukluk çağı kanser sağ kalanlarında D vitamini yetersizliği, düşük kemik mineral yoğunluğu (KMY) ve kırık riskinde artış bildiren oldukça fazla çalışma bulunmaktadır. Hem D vitamini yetersizliği hem de KMY değerlendirmesi yapan özellikle de solid tümör ve lenfoma grubunda ise çok az çalışma bulunmaktadır. Amaç: Çalışmamız, oransal olarak daha az araştırılmış olan solid tümör ve lenfoma vakalarındaki kemik sağlığını incelemeyi amaçlamaktadır. İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.), İstanbul Tıp Fakültesi (İ.T.F.), Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı'nda takip edilen solid tümör ve lenfoma sağ kalanlarının kemik sağlığını araştırmak üzere esas olarak D vitamini düzeyleri ve KMY ölçümleri değerlendirilmiştir. Araç ve Yöntemler: Çalışmamıza İ.Ü. İ.T.F. Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı'nda 18 yaşından önce lenfoma ve solid tümör tanısı almış ve tedavisi tamamlanmış olan, çalışmaya katılmayı kabul eden ve kemik sağlığını etkileyecek ek hastalığı olmayan toplam 70 vaka dâhil edildi. Güneş maruziyeti süresi, güneşten koruyucu önlemler, kemik kırığı öyküsü, fiziksel aktivite sıklığı ile ilgili sorular içeren hasta bilgi formları aileler ile beraber dolduruldu. Hastalık süreçleri ve aldıkları tedaviler ile ilgili bilgiler poliklinik dosyaları incelenerek edinildi. Vakaların antropometrik ölçümleri, kalsiyum, fosfor, magnezyum, alkalen fosfataz, parathormon, 25(OH)D düzeyleri ve dual enerji X-ray absorbsiyometri (DXA) ile elde edilen KMY değerleri incelendi. Aynı zamanda, bilinen hastalığı ve kullandığı ilaç olmayan 18 yaş altı 70 kontrol vakanın da antropometrik ölçümleri, biyokimyasal verileri ve 25(OH)D düzeyleri geriye dönük olarak kaydedildi. Bulgular: Vaka grubu, %40 lenfoma ve %60 solid tümörlerden oluşmaktaydı. Ortalama tanı yaşı 6,6, tetkik yaşı 11,4 ve takip süresi 4,9 yıl saptandı. Vaka grubunda D vitamini yetersizliği (25(OH)D ≤20) %45,7 iken kontrol grubunda %47,1 oranda benzer saptanmıştır (p=0,927). Z-skorları hacimsel olarak düzeltilmiş olup vaka grubunda düşük Z-skoru (≤ -1) sıklığı %30 ve çok düşük Z-skoru (≤ -2) sıklığı %2,9 saptanmıştır. Hacimsel Z-skorlarının ortalaması -0,3 olarak normal saptanmıştır. Kız vakaların D vitamini düzeyi daha düşük (p=0,060) ve D vitamini yetersizliği olan grupta kız çocuklar 2 kat daha fazla saptanmıştır (p= 0,011). Bunun nedeninin ise sosyokültürel etkiler sonucu dışarıya daha az çıkma veya muhafazakâr giyimi tercih etme ile ilişkisi olmadığı gösterilmiştir (p=0,378). Tanı sonrası geçen süre arttıkça, özellikle 3 yılı geçtikten sonra, Z-skorlarının düzeldiği saptanmıştır (p=0,020). Ayrıca, bir gözlem olarak, düşük Z-skoru olan vaka grubunun tanı yaşı ortalama 8,5 yıldı ve daha ileriydi (p=0,081). Lenfoma ile solid tümör vakaları kendi içlerinde karşılaştırıldığında ise lenfoma grubundaki düşük Z-skoruna sahip vaka sayısı solid tümörlere göre daha fazla saptanmış olup (p=0,055) D vitamini yetersizlik sıklıkları benzer saptanmıştır (p=0,557). Sonuçlar: Sonuç olarak, çocukluk çağı lenfoma ve solid tümör sağ kalanlarında D vitamini yetersizliği sağlıklı popülasyonla benzer saptanmıştır fakat %70'inin geçmişte D vitamini kullanma öyküsü dikkat çekici bulunmuştur. KMY değerlerinde de ciddi düşüklük saptanmamıştır fakat tanı aldıktan sonraki özellikle ilk 3 ile 5 yıl içerisinde, tanı yaşı 8 ve daha fazla olan hastalarda KMY ölçümünün değerli olabileceği düşünülmüştür.

Özet (Çeviri)

Introduction: Long-term survival in childhood cancer survivors is gradually increasing as the treatments' success improves. Bone health is one of the areas that need long term follow-up. There are many studies on vitamin D insufficiency, low bone mineral density (BMD), and increased fracture rates in childhood cancer survivors. However, research on solely solid tumor and lymphoma cases involving both vitamin D status and BMD are relatively few. Aim: This study aims to investigate bone health status in solid tumor and lymphoma cases. To investigate bone health of solid tumor and lymphoma survivors involved in Istanbul Medical Faculty, Pediatric Hematology and Oncology, mainly vitamin D levels and BMD measurements were evaluated. Material and Methods: A total of 70 cases that were diagnosed with solid tumors and lymphoma before the age of 18 and whose treatment was completed in Istanbul University, Istanbul Medical Faculty, Pediatric Hematology and Oncology Clinic, also who accepted to participate in the study and didn't have an additional disease that would affect bone health were included in the study. Patient information forms about the duration of sun exposure, sun protection measures, bone fracture history, and physical activity habits were filled with patients and families. Information about the disease course and the details of treatments were obtained from the medical files. The anthropometric measurements, calcium, phosphorus, magnesium, alkaline phosphatase, parathormone, 25(OH)D levels and BMD values obtained by the dual energy X-ray absorptiometry (DXA) were evaluated. Also, the anthropometric measurements, biochemical data, and 25(OH)D values of 70 control cases under the age of 18, without a known disease or medication use, were recorded retrospectively. Results: Cases involved in the study consisted of 40% lymphoma and 60% of solid tumors. The average age of diagnosis was 6,6, age at study time was 11,4, and time from diagnosis was 4,9 years. Vitamin D insufficiency (25(OH)D ≤20) was seen in 45,7% of the cases and similarly in 47,1% of the control group (p=0,927). The Z-scores were corrected volumetrically. Low Z-score (≤ -1) was seen in 30% and very low Z-score (≤ -2) was seen in 2,9% of the cases. The average volumetric Z-score was normal with a value of -0,3. Girls' vitamin D levels were lower (p=0,060) and the prevalence of girls in the vitamin D deficient group was 2 times higher (p=0,011). In contrast to the common belief, the reason for these findings was unrelated to girls going out less or preferring conservative clothing due to sociocultural influences (p=0,378). It was found that the Z-scores improved as the time from diagnosis increased, especially from the third year on (p=0,020). In addition, as an observation, the average age at diagnosis was 8,5 years and higher in the low Z-score case group (p=0,081). The prevalence of low Z-score was higher in the lymphoma group compared to the solid tumor group (p=0,055) but the vitamin D insufficiency frequencies were similar (p=0,557). Conclusion: Vitamin D insufficiency was found to be similar in childhood lymphoma and solid tumor survivors and healthy population, but the fact that 70% of the cases had a history of vitamin D use is remarkable. There was no significant defect in BMD values, however in patients diagnosed after the age of 8, a BMD measurement might be valuable in the first 3 to 5 years after diagnosis.

Benzer Tezler

  1. Kanserli çocuklarda tedavi ile ilişkili akut ve kronik kardiyotoksisitenin değerlendirilmesi

    Evaluation of the treatment related acute and chronic cardiotoxicity in children with cancer

    HİLAL ÇETİNKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    OnkolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. KAMER MUTAFOĞLU UYSAL

  2. Çocukluk çağı kanserlerinde antrasiklin kullanımına bağlı gelişen kardiyotoksisiteye karşı deksrazoksan'ın değerlendirilmesi

    Evaluation of dexrazoxan against cardiotoxicity due to anthrachyline use in childhood cancer

    NAZMİYE TÜRKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURDAN TAÇYILDIZ

  3. Çocuk Onkoloji Bilim dalında takip edilen lenfoma ve solid tümör nedeniyle tedavi almış hastalarda kan transfüzyonlarına ikincil demir birikiminin araştırılması

    Investigation of iron accumulation secondary to blood transfusions in patients treated for lymphoma and solid tumor followed in the department of pediatric oncology

    IŞIL SEREN ARISÜT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HematolojiGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FARUK GÜÇLÜ PINARLI

  4. Lenfoma ve solid tümör tanılı pediatrik onkoloji hastalarında antrasikline bağlı akut ve kronik kardiyotoksisitenin retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of anthracycline-induced acute and chronic cardiotoxicity in pediatric oncology patients with lymphoma and solitary tumors

    ESRA KARATAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    OnkolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DENİZ KIZMAZOĞLU

  5. Çocukluk çağı kanserlerinde tedavinin büyüme ve kemik sağlığı üzerine etkileri

    The effects of pediatric cancer therapy on growth and bone health

    FİLİZ KART

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BETÜL SEVİNİR