İkinci Dünya Savaşından sonra müzik tiyatrosundaki çok yönlü performans oyunculuğu
Versatile performing acting in music theater after the Second World War
- Tez No: 929493
- Danışmanlar: PROF. DR. AYRİN ERSÖZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Müzik, Sahne ve Görüntü Sanatları, Music, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı
- Bilim Dalı: Müzik ve Sahne Sanatları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
Bu araştırma, İkinci Dünya Savaşı sonrasında şekillenen yeni dünya düzeni bağlamında ortaya çıkan“müzik tiyatrosu”kavramını kapsamlı biçimde ele almayı amaçlamaktadır. 1950'lerden itibaren sanat akımlarının etkisiyle, bu terim opera ve müzikal gibi tüm müzikli teatral biçimleri kapsayacak şekilde kullanılmaya başlanmış olsa da,“müzik tiyatrosu”nun farklı anlamlara gelmesi terminolojik sorunlara yol açmıştır. Bu sebeple, terimin kapsam ve anlam açısından netlikten uzak oluşu, alandaki ayrımların belirlenmesini öncelikli bir gereksinim hâline getirmiştir. Günümüzde klasik teatral kategorilerin ötesinde konumlanan müzik tiyatrosu, müzik, dans, drama, multimedya, ışık ve görsel sanatlar gibi alanları bir araya getiren disiplinlerarası bir yöntem olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, performansçılardan yalnızca enstrüman, oyunculuk ve dans becerilerine sahip olmaları değil, aynı zamanda teknik, entelektüel ve duygusal yeteneklerini de etkili biçimde kullanmaları beklenmektedir. Araştırma kapsamında, John Cage, Mauricio Kagel, Vinko Globokar ve Alexander Schubert gibi öncü bestecilerin“tanınan”ya da“popüler”yapıtları, müzikte teatralleşme olgusu çerçevesinde incelenmiş ve çok yönlü performans pratikleri üzerindeki etkileri değerlendirilmiştir. Bu çalışma, nitel bir araştırma yöntemi tercih edilerek, müzik tiyatrosunun tarihsel dönüşümünü ve performansçının rolünü derinlemesine anlamayı amaçlamıştır. Öte yandan, savaş öncesi dönemde çok yönlülük kavramının anlaşılabilmesi amacıyla Richard Wagner, Arnold Schönberg, Alban Berg ve Bernd Alois Zimmermann gibi bestecilerin yapıtlarına sınırlı ölçüde değinilmiş; ancak ayrıntılı çözümlemeler, savaş sonrasında bu alana belirleyici katkılarda bulunan yapıtlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu doğrultuda müzik tiyatrosu (ya da“enstrümantal müzik tiyatrosu”) alanında performans pratiklerini derinleştirmek isteyen çok yönlü performans oyuncularının sanat tarihi veya felsefe gibi entelektüel referanslarla desteklenmesinin, Türkiye'de benzer uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sunabileceği düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
This research aims to comprehensively examine the concept of“music theater,”which emerged in the context of the new world order shaped by World War II. Beginning in the 1950s, under the influence of art movements, this term started to be used to encompass all musical theatrical forms, including opera and musicals. However, the fact that“music theater”has different meanings has led to terminological problems. Consequently, the lack of clarity regarding the scope and meaning of this term has made identifying distinctions within the field a primary necessity. Today, music theater, positioned beyond classical theatrical categories, is defined as an interdisciplinary method that brings together music, dance, drama, multimedia, lighting, and the visual arts. In this context, performers are expected not only to possess instrument-playing, acting, and dance skills but also to effectively utilize their technical, intellectual, and emotional abilities. Within the scope of this research, which is a qualitative study, 'recognized' or 'popular' works by pioneering composers such as John Cage, Mauricio Kagel, Vinko Globokar, and Alexander Schubert have been examined within the framework of theatricalization in music, and their effects on multifaceted performance practices have been evaluated. Meanwhile, to understand the concept of multifacetedness in the pre-war period, limited reference has been made to the works of composers such as Richard Wagner, Arnold Schönberg, Alban Berg, and Bernd Alois Zimmermann; however, detailed analyses have focused on the works that made decisive contributions in the post-war period. In this regard, it is thought that supporting multifaceted performance players—who aim to deepen their performance practices in the area of music theater (or“instrumental music theater”)—with references from art history or philosophy could contribute to the broader adoption of similar practices in Turkey.
Benzer Tezler
- Türkiye'nin Avrupa Birliğine katılım sürecinde geleneksel dans ve müzik
Traditional dance and music in the process of Turkey's participation in the European Union
F. BELMA KURTİŞOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
Halk Bilimi (Folklor)İstanbul Teknik ÜniversitesiTürk Halk Oyunları Ana Sanat Dalı
PROF. DR. FİKRET DEĞERLİ
- Reklamlarda karar vermeyi tetikleyen bilinçaltı unsurlar
Great considerations that give decisions in advertising
CÜNEYT GÖK
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Güzel Sanatlarİstanbul Aydın ÜniversitesiGrafik Tasarımı Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ NURSAN KORUCU TAŞOVA
- Çağdaş sanatta işitsellik ve görsellik bütünlüğünde John Cage ve Joseph Beuys
Audial and visual dimension of contemporary art John Cage and Joseph Beuys
A. SEVGİ TAN
Sanatta Yeterlik
Türkçe
1998
Güzel SanatlarMarmara ÜniversitesiResim Ana Sanat Dalı
PROF. DR. ERGİN İNAN
- Türk resminde ekspresyonizm
Exspressionism in Turkish painting
SABİHA AKMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Güzel Sanatlarİstanbul Teknik ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF.DR. AFİFE BATUR
- 1950 sonrası flüt müziği ve özel efektler
After 1950? s flute music and special effects
EMİNE MERVE SEÇKİN