Geri Dön

Milli Mücadele dönemi Urfa aşiretleri

Tribe of Urfa during the National Struggle period

  1. Tez No: 932340
  2. Yazar: İMAM DİREK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. RECEP MURAT GEÇİKLİ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Arşiv, Tarih, Archive, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 235

Özet

Bu çalışmada öncelikle Urfa'nın tarihçesi, aşiret kavramı ve bölgedeki aşiret isimleri ele alınmış, ardından Millî Mücadele döneminde aşiretlerin tutumu ve mücadeleleri incelenmiştir. Mondros Mütarekesi, 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanmış ve I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren bir antlaşma niteliğindeydi. Mütareke sonrasında Osmanlı Devleti'nin birçok bölgesi İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmişti. İngilizler, güney cephesinde başlattıkları ilerleme sonucunda 7 Mart 1919'da Urfa'yı işgal etmişlerdi. İngilizler, işgal sürecinde çeşitli aşiret liderleriyle temas kurmaya çalışmış, ancak bu girişimlerden bir sonuç elde edememişlerdi. Aşiretlerin ayaklanma hazırlığında olduğunu fark eden İngilizler, işgali ancak yedi ay sürdürebilmişlerdi. Ekim 1919'da ise Urfa, Fransızların denetimine geçmişti. Fransız kuvvetleri, kentin çeşitli bölgelerine Fransa bayrağı dikmeye başlamışlardı. İngiliz ve Fransız işgalleri arasındaki en belirgin fark, İngilizlerin işgal sürecini bir misafirlik gibi göstermeye çalışmaları, Fransızların ise Urfa'yı bir sömürge olarak görme eğiliminde olmalarıydı. Özellikle Fransız üniforması altında görev yapan Ermenilerin, Türklere yönelik zulüm ve onur kırıcı davranışları, Urfa halkında büyük bir rahatsızlık yaratmıştı. Urfa halkı, bu baskılara daha fazla dayanamamış ve Şubat 1920'de Fransız işgaline karşı bir ayaklanma başlatmıştı. Bu ayaklanmanın ardından, millî kuvvetlerle Fransızlar arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. Nisan 1920'de bir ateşkes antlaşması imzalanmış ve 10 Nisan 1920 itibarıyla Fransızlar Urfa'dan çekilmeye başlamışlardı. Ankara Hükümeti'nin Millî Mücadele'deki temel amacı, bağımsızlığı sağlamak ve Misak-ı Milli kararlarını hayata geçirmekti. Bu hedefe ulaşmak, zorlu bir mücadeleyi gerektirdiğinden, savaşın sürdürülebilmesi için silah ve diplomatik desteğin temin edilmesi büyük önem taşımıştı. Bu çerçevede, Ankara Hükümeti Urfa ve çevresindeki aşiretlerin desteğini sağlamayı başarmıştı.

Özet (Çeviri)

This study initially explores the history of Urfa, the concept of tribal structures, and the names of the tribes in the region, followed by an examination of the attitudes and struggles of these tribes during the National Struggle period. The Armistice of Mudros, signed on October 30, 1918, between the Ottoman Empire and the Allied Powers, marked the end of World War I. Following the armistice, many territories of the Ottoman Empire were occupied by the Allied Powers. The British, advancing on the southern front, occupied Urfa on March 7, 1919. Despite attempts to establish contact with various tribal leaders during the occupation, the British could not achieve significant results. Realizing that the tribes were preparing for an uprising, the British were able to maintain the occupation for only seven months. In October 1919, Urfa was handed over to the French. French forces began to raise the French flag throughout the city. The most significant difference between the British and French occupations was that the British made their occupation feel more like a temporary stay, while the French aimed to treat Urfa as a colony. Particularly, the oppressive and degrading behavior of Armenians serving under the French uniform towards the Turks caused great discomfort among the people of Urfa. Unable to tolerate the oppression any longer, the people of Urfa initiated an uprising against the French occupation in February 1920. Following this uprising, intense clashes occurred between the national forces and the French. In April 1920, a ceasefire agreement was signed, and from April 10, 1920, the French began to withdraw from Urfa. The primary goal of the Ankara Government during the National Struggle was to achieve independence and realize the objectives outlined in the National Pact (Misak-ı Milli). Achieving this goal required a challenging struggle, making it crucial to secure the necessary military and diplomatic support for the continuation of the war. In this context, the Ankara Government succeeded in gaining the support of the tribes in and around Urfa.

Benzer Tezler

  1. Millî Mücadele Dönemi'nde 13. Kolordu

    13th Corps during the National Struggle

    ENES MERT DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Türk İnkılap Tarihiİstanbul Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA BUDAK

  2. Milli Mücadele dönemi'nde Antep

    Antep during the War of Independence

    DENİZ AYATA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    TarihKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ÇABUK

  3. Milli Mücadele dönemi Albay Selahattin Adil Bey'in Antep savunmasındaki rolü

    The role of colonel Selahattin Adil Bey in the defense of Antep during the period of National Struggle

    FURKAN ALİ SEVİM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    TarihFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASİP SAYGILI

  4. Milli Mücadele'de Kilis

    Kilis in the National War

    HALİL İBRAHİM İNCE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    TarihGaziantep Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SÜLEYMAN ÜNÜVAR

  5. I. TBMM'de Siverek-Şanlıurfa milletvekilleri ve siyasi faaliyetleri

    Siverek-Şanlıurfa members of the I st grand national assembly of Turkey (TBMM) and their political activities

    ESRA UYANIK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Siyasal BilimlerHarran Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İLHAN PALALI