Doğu-Batı, Kuzey-Güneye karşı: Aras Havzası'nın jeopolitik analizi
East-West versus North-South: The geopolitical analysis of the Aras Basin
- Tez No: 933596
- Danışmanlar: PROF. DR. İLHAN OĞUZ AKDEMİR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Coğrafya, Geography
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Fırat Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Coğrafya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Beşeri ve İktisadi Coğrafya Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 417
Özet
Aras Havzası İran, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan gibi önemli bölgesel aktörler arasında yer alan, Güney Kafkasya'nın jeopolitik ve jeoekonomik dengesini şekillendiren stratejik bir bölgedir. Bu çalışma, Aras Havzası'nın tarihi, coğrafi, ekonomik ve politik boyutlarını inceleyerek havzanın hem bölgesel hem de küresel dinamikler üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde analiz etmeyi amaçlamaktadır. Havzanın Doğu-Batı ve Kuzey-Güney yönlü kara ve suyollarının kesişim noktasında yer alması, stratejik konumunu daha da önemli hale getirmektedir. Aras Havzası tarih boyunca medeniyetler için bir geçiş noktası olmuş; ticari yollar ve enerji nakil hatları açısından bölgenin bağlantı merkezi işlevini üstlenmiştir. Özellikle TRACECA, Kuşak-Yol ve Lapis Lazuli projeleri, bu bölgenin uluslararası ekonomik ve siyasi sistemlerdeki rolünü güçlendirmektedir. Havzanın stratejik önemi yalnızca ekonomik projelerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda Çin'in enerji güvenliği politikalarından Rusya'nın Kafkasya stratejilerine kadar geniş bir yelpazede etkisini göstermektedir. Hidropolitik açıdan Aras Havzası, bölgedeki en önemli su kaynaklarından birini temsil etmektedir. Sınıraşan bir nehir olan Aras, Türkiye, İran, Azerbaycan ve Ermenistan için ekonomik ve stratejik bir öneme sahiptir. Ancak nehre dair kapsamlı bir su paylaşım anlaşmasının bulunmaması, ülkeler arasında uzun vadeli iş birliğini zorlaştırmakta ve bölgesel gerilimleri artırmaktadır. Hidropolitik bağlamda havzanın su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde yönetimi, bölgedeki ekosistemin korunması ve sınıraşan su kullanımında adil bir düzenin sağlanması gerekliliği vurgulanmaktadır. Etnopolitik bağlamda Aras Nehri'nin bir sınır hattı olarak işlev görmesi, bölgedeki etnik grupların, özellikle Türk nüfusunun iki farklı yakada bölünmesine neden olmuştur. Bu durum sınır ötesi etkileşimleri karmaşıklaştırmakla kalmamış, aynı zamanda sosyal bağların zayıflamasına ve siyasi gerilimlere yol açmıştır. Nehrin sınır oluşturması sadece bir coğrafi sınır değil, aynı zamanda etnik ve kültürel sınır olarak bölgesel dinamikleri etkilemiştir. Çalışmada, Zengezur Koridoru'nun bölgesel ve küresel etkilerine özel bir vurgu yapılmıştır. Koridor, ticari yolların bağlanması ve enerji hatlarının güvenliğinin sağlanması açısından stratejik bir öneme sahiptir. Ancak bu durum aynı zamanda bölgedeki rekabeti ve siyasi gerginlikleri artırma potansiyeline de sahiptir. Bölgenin ekonomik entegrasyonu ve lojistik ağların sürdürülebilirliği için koridorun güvenliği kritik bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Araştırma Aras Havzası'nın çevresel ve ekolojik sorunlarına da dikkat çekmektedir. Su kıtlığı, çölleşme ve ekosistem üzerindeki baskılar, bölgenin uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma hedeflerini tehdit etmektedir. Havzanın çevresel sorunlarının çözümü için uluslararası iş birliği ve çevresel denetim mekanizmalarının oluşturulması önerilmektedir. Aras Havzası'nın mevcut jeopolitik ve hidropolitik sorunlarına yönelik kapsamlı öneriler, bölgenin istikrarını ve sürdürülebilir kalkınmasını sağlamak amacıyla belirlenmiştir. İlk olarak Aras Nehri üzerinde bölge ülkelerinin katılımıyla kapsamlı bir su paylaşım anlaşması yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu anlaşma adil kullanım ilkelerine dayanmalı ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini garanti altına almalıdır. Hidropolitik gerilimlerin azaltılması ve bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi için bu adım hayati önem taşımaktadır. Sınırların mevcut coğrafi özelliklere uygun şekilde, dağların zirvelerine göre yeniden düzenlenmesi, bölgesel güvenliğin artırılmasına ve doğal kaynaklar üzerindeki rekabetin azaltılmasına katkı sağlayabilir. Bu yaklaşım çevresel sürdürülebilirliği teşvik ederken, aynı zamanda siyasi gerilimleri azaltarak uzun vadeli çözümler sunabilir. Bunun yanı sıra Zengezur Koridoru'nun güvenliği ve etkinliği artırılmalı, bölgesel lojistik ağların sürdürülebilirliği için ortak stratejiler geliştirilmelidir. Koridorun ekonomik entegrasyonu teşvik eden bir şekilde kullanılması, bölgedeki ticaret potansiyelini artırabilir. Bölgedeki çevresel sorunların çözülmesi için çevresel denetim mekanizmaları oluşturulmalı ve doğal kaynakların korunmasına yönelik uluslararası iş birliği teşvik edilmelidir. Su kaynaklarının korunması ve ekosistem üzerindeki baskıların azaltılması, bölgenin sürdürülebilir kalkınması için kritik bir gerekliliktir. Ayrıca sınır ötesi etnik gruplar arasındaki sosyal uyumu artırmak amacıyla kültürel ve sosyal projelerin desteklenmesi önerilmektedir. Enerji ve ticari hatların güvenliği için bölgesel iş birliği mekanizmaları güçlendirilmelidir. Uzun vadeli stratejik planlar, bölgedeki ekonomik entegrasyonu artırarak kalkınmayı teşvik edebilir. Tüm bu öneriler, Aras Havzası'nın barış ve iş birliği merkezi haline gelmesine katkı sağlamayı ve bölgesel istikrarı kalıcı bir şekilde güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu çalışmada konsosyasyonalist yaklaşım, somut mekân yöntemi, progressif yaklaşım ve yorumlayıcı reflektivist yöntem gibi disiplinler arası metotlar kullanılarak Aras Havzası'nın güncel jeopolitik önemi analiz edilmiştir. Çalışma ayrıca Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve tarihi analiz tekniklerini bir araya getirerek kapsamlı bir inceleme sunmaktadır.
Özet (Çeviri)
The Aras Basin is a strategic region situated among key regional actors such as Iran, Turkey, Azerbaijan, and Armenia, shaping the geopolitical and geoeconomic balance of the South Caucasus. This study aims to comprehensively analyze the historical, geographical, economic, and political dimensions of the Aras Basin and its impact on both regional and global dynamics. The basin's location at the intersection of East-West and North-South land and water routes further enhances its strategic significance. Throughout history, the Aras Basin has served as a passageway for civilizations, functioning as a hub for trade routes and energy transmission lines. Notably, the TRACECA, Belt and Road, and Lapis Lazuli projects reinforce the region's role within international economic and political systems. The strategic importance of the Aras Basin is not limited to economic projects; it also influences a broad spectrum of geopolitical interests, ranging from China's energy security policies to Russia's strategies in the Caucasus. From a hydropolitical perspective, the Aras Basin represents one of the most crucial water resources in the region. As a transboundary river, the Aras holds significant economic and strategic importance for Turkey, Iran, Azerbaijan, and Armenia. However, the lack of a comprehensive water-sharing agreement complicates long-term cooperation among these countries and exacerbates regional tensions. In the hydropolitical context, the sustainable management of the basin's water resources is essential to preserving the regional ecosystem and ensuring a fair and equitable framework for transboundary water usage. In the ethnopolitical context, the Aras River serving as a borderline has led to the division of ethnic groups, particularly the Turkish population, on opposite banks. This situation has not only complicated cross-border interactions but has also weakened social ties and contributed to political tensions. The river as a boundary is not merely a geographical border; it also functions as an ethnic and cultural divide, shaping regional dynamics. The study places special emphasis on the regional and global impacts of the Zangezur Corridor. The corridor holds strategic importance in terms of connecting trade routes and ensuring the security of energy pipelines. However, it also has the potential to intensify regional competition and political tensions. For the economic integration of the region and the sustainability of logistic networks, ensuring the security of the corridor emerges as a critical factor. The research also highlights the environmental and ecological issues of the Aras Basin. Water scarcity, desertification, and pressures on the ecosystem pose significant threats to the region's long-term sustainable development goals. To address the environmental challenges of the basin, the study recommends the establishment of international cooperation and environmental monitoring mechanisms. Comprehensive recommendations addressing the current geopolitical and hydropolitical challenges of the Aras Basin have been formulated to ensure the region's stability and sustainable development. First, it is emphasized that a comprehensive water-sharing agreement should be established among the regional countries concerning the Aras River. This agreement should be based on principles of equitable use and guarantee the sustainable management of water resources. Taking this step is crucial for reducing hydropolitical tensions and enhancing regional cooperation. Reconfiguring borders in alignment with existing geographical features, particularly by tracing mountain ridges, could contribute to enhancing regional security and reducing competition over natural resources. While promoting environmental sustainability, this approach could also mitigate political tensions and offer long-term solutions. Furthermore, the security and efficiency of the Zangezur Corridor should be enhanced, and joint strategies should be developed to ensure the sustainability of regional logistic networks. Utilizing the corridor as a means to foster economic integration could significantly boost the region's trade potential. To address environmental challenges, environmental monitoring mechanisms should be established, and international cooperation should be encouraged to protect natural resources. Preserving water sources and reducing pressures on the ecosystem are critical for the region's sustainable development. Additionally, to enhance social cohesion among cross-border ethnic communities, cultural and social projects should be supported. Regional cooperation mechanisms should also be strengthened to ensure the security of energy and trade routes. Long-term strategic planning could promote economic integration and drive sustainable development in the region. All these recommendations aim to transform the Aras Basin into a hub of peace and cooperation, thereby permanently strengthening regional stability. In this study, the geopolitical significance of the Aras Basin is analyzed using interdisciplinary methods, including the consociationalist approach, concrete space method, progressive approach, and interpretive reflexivist method. Additionally, the study integrates Geographic Information Systems (GIS) and historical analysis techniques to provide a comprehensive examination.
Benzer Tezler
- Doğu Karadeniz bölümünde göçmen kuşlar üzerine araştırmalar
Observations on migratory birds in the eastern Karadeniz region
ŞAĞDAN BAŞKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
Ormancılık ve Orman MühendisliğiKaradeniz Teknik ÜniversitesiOrman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SEREZ
- Doğu Azerbaycan eyaleti'nin (İran) kültürel coğrafyası
Cultural geography of the Eastern Azerbaijan province (Iran)
FARIBA BABAEI