Boğaziçi'nde bir işçi semtinin görünümleri: Farklı faillik eksenlerinde beykoz/ paşabahçe'de mekânın örgütlenmesi
Scenes from a workers' nei̇ghbourhood in boğaziçi: formation of space in beykoz/paşabahçe across various agencies
- Tez No: 933957
- Danışmanlar: PROF. DR. MURAT CEMAL YALÇINTAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Mimarlık, Tarih, Şehircilik ve Bölge Planlama, Architecture, History, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Şehircilik Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 310
Özet
Bu tez, mekânsal süreçlerin failler (agency) odağında işleyişini anlamaya yönelik bir araştırmanın ürünüdür. Çalışma, Boğaziçi'nde, 19. yüzyıldan başlayarak 20. yüzyıl sonlarına dek bir işçi semti olarak gelişen fakat fabrika kapanmalarıyla bu karakteri dönüşmeye başlayan Paşabahçe'ye odaklanır. Paşabahçe, özellikle Erken Cumhuriyet'in sanayileşmeye dayalı kalkınma ideali doğrultusunda 1930'larda burada kurulan iki büyük fabrika – Paşabahçe Şişecam ile Tekel İspirto ve İçki Fabrikası- odağında şekillenir. Bu fabrikalarda çalışmak üzere göçle gelen işçilerin evlerini kurduğu yamaçlarda yerleşim alanları genişlerken, semt peyzajı cam ve içki üretiminin ritimleriyle bütünleşir. Özellikle cam üretimi, atölyeler ve imalathaneler aracılığıyla fabrikanın sınırlarını aşarak, evlerin altına ve semtin içine doğru yayılır. 1980'lerden itibaren fabrikalar için özelleştirme, küçülme, yer değiştirme ile birlikte anılan sanayisizleşme tartışmaları sürerken, Paşabahçe'de de 2000'lerin başındaki kapanmalarla birlikte arazinin karakteri bu kez fabrikaların geride bıraktığı büyük boşluklar üzerinden şekillenmeye başlar. Bu dönüşüm, tez kapsamında, salt üst ölçekte işleyen süreçlerin yereldeki tezahürü olarak değil; işçilerin gündelik pratikleri, kolektif etkinliği ve öznel deneyimleri üzerinden ele alınır. Çalışma, işçi semtinin tarihsel güzergahlarını anlamak üzere, Paşabahçeli işçilerin gündelik yaşamlarının büyük bölümünü geçirdiği fabrika, atölye ve ev mekânlarına ve bu mekânlar arasında kurulan süreğen ilişkilere odaklanır. Bu bağlamda tez, bir mekân okuması önerir. Mekânın ikilik temelli ve yukarıdan aşağı kurulan hakim anlatılarına karşın, fail odaklı yaklaşımın, ev-işyeri, kamusal-özel, üretim-yeniden üretim gibi ikiliklerin ötesinde düşünmeyi, mekânsal süreçlerin ilişkisel ve çoklu katmanlarını anlamayı mümkün kılacağını kabul eder. Bu doğrultuda araştırma, konuya yerinden, yakından ve yatayda bakmayı benimser. Yerindenlik, araziyi yalnızca edilgen bir bağlam olarak değil, fail olarak da ele almayı; yakınlık, işçilerin deneyimlerine doğrudan odaklanmayı; yataylık ise farklı faillikleri, hiyerarşik bir üstünlük olmaksızın, birbirleriyle ilişkili ancak eş düzlemde konumlandırmayı ifade eder. Çalışma; fabrika/işletme, ürün/eşya, sendika/işçi ve araziyi birbiriyle ilişki içindeki faillikler olarak ele alır ve doğrudan bu faillere ve onların ürettiği bilgiye odaklanır. Bu bağlamda, mekânı örgütleyen faillikler arasından, etkinliğine karşın temsili sınırlı olan işçi failin deneyimleri öncelenir. İşçilerin kendi içindeki cinsiyet, yaş, vasıf, siyasal angajman gibi farklılıkları ise, barındırdığı olası çatışma-dayanışma hatları üzerinden bu çözümlemeye dahil edilir. Böylece çalışma, mekânın, fail konumlarının ve tarihsel-toplumsal etkileşimlerin birbiriyle sürekli ilişki halinde olduğu, iç içe geçmiş süreçleri kavramsallaştırmayı amaçlar. Araştırmada, ilişkisel ve çoklu mekânsal süreçleri fail odağından anlamak amacı, konuya yaklaşım ve yönteme de işaret eder. Epistemolojik çerçeve, bilgi üretiminin imkânını konumlu bilginin (situated knowledge) ortaya konulmasında gören yaklaşımlara dayanır. Belirli bir zaman-mekânda, faillerin birbirleriyle ve farklı düzeylerde etkin olan diğer faillerle ilişkilerini anlamak, çözümlemek; mekânın nasıl kurulduğu ve/veya nasıl çözüldüğü ile nasıl başka türlü de olabileceğine (contingency) ilişkin fikirler barındırır. Niteliksel araştırma yöntemleri çerçevesinde; gözlem, derinlemesine görüşme, görsel çevrenin okunması, anlatılar ve fotoğraflardan yararlanma, haritalarla düşünme temel araçlardandır. Bu teknikler, en doğru bilgiye ulaşma kaygısından öte, geçmişte bir işçi-fail grubunu oluşturan bireysel ve kolektif faillerin algı ve anlam dünyalarını, mekânsal deneyimlerini ve pratiklerini anlamaya yöneliktir. Kaynak olarak arşivler ve süreli yayınlardan elde edilen bilgi de konumlu içeriği göz önünde bulundurularak anlatıya dahil edilir. Paşabahçe'nin, Geç Osmanlı'dan bugüne uzanan dönüşümü, yukarıdan aşağı kurulan anlatılardan izlendiği gibi yalnızca kuruluş-yükselme-çözülme şeklinde okunabilecek doğrusal bir hikâye sunmaz. Tarihsel katmanlar semt peyzajında birikirken, işçi faillerin seslerini, geçmiş ve bugün arasında içerdikleri çelişkilerle birlikte duyabilmek, mekânın örgütlenmesini ilişkisel bir perspektiften anlamayı mümkün kılacaktır. Semt peyzajında, gündelik hayatın çok katmanlı deneyimi göz önüne alındığında, sanayileşme ve sanayisizleşme gibi süreçler de farklı görünümleriyle, anlatının dinamik yapısı içine yeniden yerleşecektir.
Özet (Çeviri)
This thesis is the outcome of a research aimed at understanding how spatial processes operate within an agency oriented perspective. The research focuses on Paşabahçe, a neighborhood along the Bosphorus that developed as a workers' district starting from the 19th century until the late 20th century, but began to transform following factory closures. Paşabahçe particularly evolved around two major factories established here in the 1930s in line with the Early Republican ideal of industrialization-based development – that are Paşabahçe Şişecam and Tekel Alcohol Factories. As workers who migrated to work in these factories set up their homes on the slopes, residential areas expanded, and the landscape became integrated with the rhythms of glass and alcohol production. Particularly, glass production, through workshops and small-scale manufacturing units, extended beyond the boundaries of the factory, spreading under the houses and dispersed throughout the neighborhood. Since the 1980s, discussions on deindustrialization—linked to the privatization, downsizing, and relocation of factories—have continued. In Paşabahçe though, after shut-downs in the early 2000s, the character of the land began to reshape through the large vacant spaces left behind by the factories. Within the scope of this thesis, rather than interpreting the neighborhood's transformation as merely a local manifestation of macro-scale processes, the study emphasizes workers' everyday life practices, collective actions, and subjective experiences. In order to understand the historical paths of the neighbourhood, the study focuses on the factories, workshops and homes -—spaces in which Paşabahçe workers spent most of their daily lives— as well as the continuous relationships established between these spaces. In this context, the thesis proposes a spatial reading. Contrary to dualistic and top-down narratives of space, the study argues that an agency-oriented approach, which thinks beyond binaries such as workplace-home, public-private, production-reproduction, enables an understanding of relational and multi-layered spatial processes. Accordingly, the research adopts a perspective that is local, proximite and horizontal. Locality refers to considering the land not merely as a passive context but also as an active agent; proximity involves directly focusing on workers' experiences; and horizontality denotes positioning different agencies as interconnected, without hierarchical superiority, on an equal level. The study treats factories/enterprises, products/objects, unions/workers, and the land itself as interrelated agents; focusing explicitly on these agents and the knowledge they produce. Within this framework, the experiences of worker-agents, whose representation is limited despite their significant role, are prioritized. Internal differences among workers—such as gender, age, qualification, and political engagement—are integrated into the analysis through possible lines of conflict and solidarity. Thus, the study conceptualizes space as continuously intertwined processes where positions of agency and social interactions are mutually constitutive. In the research, the aim of understanding relational and multiple spatial processes from an agency-oriented perspective also points out the approach and methodology.The epistemological foundation relies on approaches that see the possibility of knowledge production in the articulation of situated knowledge. Analyzing how different agents that are operating at different positions relate to each other within a specific time-space, reveals insights about how spaces are established, dissolved and/or might be otherwise, contingently. Within the framework of qualitative research methods, primary tools include observation, in-depth interviews, visual analysis, narratives, photographs, and map-based thinking. These techniques aim not merely at obtaining the most accurate information, but rather at understanding the perceptions, meanings, spatial experiences, and practices of individual and collective agents who constituted a worker-agency group in the past. The information obtained from archives and periodicals is also incorporated into the narrative, taking into account their situated content. The transformation of Paşabahçe, from the late Ottoman period to the present, does not offer a simple linear narrative of establishment, growth, and decline, as depicted in top-down accounts. While historical layers accumulate within the landscape, listening to the voices of worker-agents, along with the contradictions they embody between the past and the present, allows for a more relational understanding of spatial formation. Considering the multilayered experiences of everyday life, the different facets of industrialization and deindustrialization can become visible within the dynamic structure of the narrative.
Benzer Tezler
- Working class in Turkey during the World War II period: Between social policies and everyday experiences
İkinci Dünya Savaşı döneminde Türkiye'de işçi sınıfı: Sosyal politikalar ve gündelik deneyimler
CAN NACAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2004
SosyolojiBoğaziçi ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. NADİR ÖZBEK
- New workers confronting the old rules of industrial vocational education in a New era: Working class experience in Alibeyköy School
Yeni çağ?da endüstri mesleki eğitimle üretilen yeni işçiler: Alibeyköy Okulu?nda işçi sınıfı deneyimi
ILGIN ERDEM
Yüksek Lisans
İngilizce
2008
AntropolojiBoğaziçi ÜniversitesiSosyoloji Bölümü
YRD. DOÇ. DR. NAZAN ÜSTÜNDAĞ
- Reconstructing the experiences of lower class women in urban Turkey during World War II
İkinci Dünya Savaşı dönemi kent Türkiyesi'nde yaşayan alt sınıf kadınların deneyimleri
ESRA SARIOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2004
SosyolojiBoğaziçi ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. CENGİZ KIRLI
- Political mobilization in Turkey in the 1970s: The case of the Kahramanmaraş incidents
1970'ler Türkiye'sinde politik mobilizasyon: Kahramanmaraş olayları örneği
BURAK GÜREL
Yüksek Lisans
İngilizce
2004
Siyasal BilimlerBoğaziçi ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. NADİR ÖZBEK
- Education for 'motherhood': A case study on subjectivities of the women participating in the Mother-Child Education Program
'Anneliğin? eğitimi: Anne-Çocuk Eğitim Programı?na katılan kadınların öznellikleri üzerine bir saha çalışması
SEVİ BAYRAKTAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2009
Eğitim ve ÖğretimBoğaziçi ÜniversitesiSosyoloji Bölümü
DOÇ. DR. MELTEM AHISKA