Contextualizing urban climate justice: Impacts of climate change on vulnerable communities in Gaziantep
Kentsel iklim adaletini mekansallaştırmak: İklim değişikliğinin Gaziantep'teki kırılgan topluluklara etkisi
- Tez No: 937003
- Danışmanlar: PROF. DR. OSMAN BALABAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 295
Özet
İklim krizi, sadece olumsuz etkileri nedeniyle değil, aynı zamanda farklı uluslar ve toplumlar arasındaki mevcut eşitsizlikleri daha da arttırdığı için milyonlarca insanın hayatını ve geçim kaynaklarını tehdit eden en önemli sorunlardan biridir. Çeşitli kaynaklara göre, şehirler küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %70'inden sorumlu olmakta ve iklim değişikliğinin giderek artan etkilerine karşı en kırılgan kesimler arasında yer almaktadır. Dünya çapındaki şehirlerde; kadınlar, yaşlılar, göçmenler, engelliler, kronik hastalığı olan kişiler, kent yoksulları ve marjinalleşmiş kişiler gibi sınırlı uyum kapasitesine sahip dezavantajlı topluluklar, onları iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı daha da kırılgan hale getiren yapısal eşitsizliklerle karşı karşıyadır. İklim yüklerinin kırılgan gruplar arasındaki orantısız bir şekilde dağıtımı, iklim değişikliğinin bir adalet meselesi olduğunu ortaya koymaktadır. İnsan hakları merceğinden bakıldığında, iklim adaleti kavramı, iklim değişikliğine karşı en savunmasız olarak tanımlanan belirli grupların haklarını savunmak, desteklemek ve teşvik etmekle ilgilenmektedir. Yeni gelişen iklim adaleti literatüründe, bağlam temelli çalışmalar iklim eşitsizliklerinin boyutunu ve iklim değişikliğinin belirli kentsel topluluklar üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır. Bu tez, Türkiye, Gaziantep'teki kentsel iklim adaleti kavramını mekansallaştırarak literatüre katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu tez ayrıca, iklim değişikliğinin; dezavantajlı topluluklar arasındaki kırılganlıkları nasıl daha da derinleştirdiğini kesişimsel bir perspektifle inceleyerek ortaya çıkan kentsel iklim adaleti alanına da katkıda bulunmaktadır. Yaş, cinsiyet, etnik köken ve engellilik gibi çoklu kimlik faktörlerinin hem kırılganlıkları hem de başa çıkma stratejilerini şekillendirmek için nasıl etkileşime girdiğini analiz etmek için kesişimsel bir yaklaşım benimsenmiştir. Metodolojik çerçevede, çalışma Türkiye, Gaziantep için bir 'Çoklu İklim Tehlikesi Kırılganlık Değerlendirmesi' önermektedir. Makro ölçekte, maruziyet, hassasiyet ve uyum kapasitesinin bir fonksiyonu olarak kırılganlık haritalaması, Gaziantep'teki birincil iklim tehlikeleri olan sıcaklık ve sel tehlikelerine karşı kırılganlığın sıcak noktalarını ve mekânsal örüntülerini belirler. Mikro ölçekte, dezavantajlı toplulukların kesişen kırılganlıklarını ve uyum stratejilerini kesişimsel bir yaklaşım kullanarak keşfetmek amacıyla, çoklu iklim tehlikesi kırılganlığının en yüksek olduğu mahallelerde yarı yapılandırılmış hane halkı görüşmeleri yürütülmektedir. Bu tez çalışması, mekânsal analizleri nitel iç görülerle bütünleştirerek, kesişen sosyal kimliklerin Gaziantep'te iklim kırılganlığını nasıl şekillendirdiğini kapsamlı bir şekilde anlamayı amaçlamaktadır. Çalışma, iklim değişikliğine uyum ve kapsayıcı kentsel politika yapımına dair önemli görüşler sunmakta; iklim adaletine dayalı kentlerin gerekliliğini ve kırılgan toplulukların dayanıklılığının güçlendirilmesi ihtiyacını vurgulamaktadır.
Özet (Çeviri)
The climate crisis is one of the most significant challenges that threatens the lives and livelihoods of millions of people, not only due to its adverse impacts but also because it exacerbates existing inequalities among different nations and societies. As per various sources, cities are responsible for around 70 percent of global greenhouse gas emissions and are among the most vulnerable to the ever-increasing impacts of climate change. In cities worldwide, disadvantaged communities, such as women, older adults, migrants, people with disabilities, people with chronic diseases, urban poor, and marginalized ones, with limited adaptive capacity, face structural inequalities that make them more vulnerable to the adverse impacts of climate change. The disproportionate distribution of climate burdens among vulnerable groups reveals that climate change is a matter of justice. Through the lens of human rights, the concept of climate justice concerns advocating, supporting, and promoting the rights of certain groups identified as the most vulnerable to climate change. In the newly developing climate justice literature, context-based studies portray the extent of climate inequalities and the impacts of climate change on particular urban communities. This thesis aims to contribute to the literature by the spatialization of the notion of urban climate justice in Gaziantep, Türkiye. This thesis also contributes to the emerging field of urban climate justice by examining how climate change exacerbates vulnerabilities among disadvantaged communities through an intersectionality perspective. An intersectional approach is adopted to analyze how multiple identity factors, such as age, gender, ethnicity, and disability, interact to shape both vulnerabilities and coping strategies. In the methodological framework, the study proposes a 'Multi-Climate Hazard Vulnerability Assessment' for Gaziantep, Türkiye. At the macro-scale, vulnerability mapping as a function of exposure, sensitivity, and adaptive capacity identifies hotspots and spatial patterns of vulnerability to heat and flood hazards, the primary climatic hazards in Gaziantep. At the micro-scale, and semi-structured household interviews are conducted in neighborhoods with the highest levels of multi-climate hazard vulnerability to explore the intersecting vulnerabilities and adaptation strategies of disadvantaged communities using an intersectional approach. By integrating spatial analyzes with qualitative insights, this thesis study aims to comprehensively understand how intersecting social identities shape climate vulnerability in Gaziantep. The study offers critical insights into climate adaptation and inclusive urban policy-making, highlighting the need for climate-just cities and strengthened resilience among vulnerable populations.
Benzer Tezler
- Enhancing urban flood resilience through GIS-AHP andwsud strategies: A case study of Istanbul's Anatolian districts
Kentsel sel direncinin artırılması: istanbul'un Anadolu yakası için CBS-AHP ve SDKT stratejileri üzerine bir uygulama
OMID ZAMANI GHAREHCHAMANI
Yüksek Lisans
İngilizce
2025
Peyzaj Mimarlığıİstanbul Teknik ÜniversitesiPeyzaj Mimarlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA AYÇİM TURER BAŞKAYA
- A decolonial analysis of urban and regional planning education in the global south
Küresel güney ülkelerinde şehir ve bölge planlama eğitiminin dekolonyal bir analizi
İPEK ŞEN
Doktora
İngilizce
2024
Şehircilik ve Bölge Planlamaİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TURGAY KEREM KORAMAZ
- Kamusal mekanlar ve tasarım ilkeleri
Başlık çevirisi yok
RECAİ VOLKAN SAĞLAR
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiŞehir Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TÜRKAN ULUSU URAZ
- Post-oil urban development in the gulf cities: Riyadh, Doha and dDbai
Körfez şehirlerinde petrol sonrası kentsel gelişim: Riyad, Doha ve Dubai
WIAME TAOUSS
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
MimarlıkBahçeşehir ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EMİNE ÜMRAN TOPÇU
- Urban identities in a late Ottoman frontier (A study on the deserted (Palia) Sagiada, Epirus-Greece
Geç Osmanlı dönemi sınırında kent kimlikler (Terk edilmiş (palia) Sagiada, Epir-yYnanistan, üzerine bir araştırma)
ALEXANDRA KOUMPOULI
Doktora
İngilizce
2024
ArkeolojiKoç ÜniversitesiArkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
Prof. Dr. AYŞE FİLİZ YENİŞEHİRLİOĞLU
Assoc. Prof. Dr. NIKOLAOS KONTOGIANNIS