Geri Dön

Over rezerv testlerinin intrauterin inseminasyon başarısını öngörmedeki değeri

The predictive value of ovarian reserve tests for intrauterine insemination (IUI) success

  1. Tez No: 942494
  2. Yazar: SILA ESEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SEFA ARLIER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Adana Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Over Rezerv Testlerinin İntrauterin İnseminasyon Başarısını Öngörmedeki Değeri ​Amaç: İnfertilite tedavisinde ovulasyonun farmakolojik olarak uyarılması ve intrauterin inseminasyon (IUI) uygulaması, en sık tercih edilen yardımcı üreme yöntemlerinden biridir. Literatürde IUI sikluslarında gebelik oranlarının %8 ile %22 arasında değiştiği bildirilmektedir. Bu çalışmanın amacı, IUI uygulanan infertil kadınlarda over rezerv testlerinin (Antimüllerian Hormon (AMH), Folikül Stimulan Hormon (FSH), Lüteinizan Hormon (LH), Estradiol (E2), Antral Folikül Sayımı (AFC) vb.) gebelik başarısını öngörmedeki prediktif değerini bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmek ve klinik karar verme süreçlerine katkı sağlayabilecek parametreleri belirlemektir. ​Gereç ve Yöntemler: Bu kesitsel çalışma, 01.01.2023 - 31.12.2024 tarihleri arasında Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi'ne başvuran 274 çiftin 368 IUI siklusunu kapsamaktadır. Çalışmada IUI sonrası gebelik elde edilmesini etkileyen faktörler ve bu faktörlerin prediktif değeri analiz edilmiştir. ​Hastalara ait demografik ve klinik veriler; menstrüel siklusun 3. gününde ölçülen FSH, LH, E2, progesteron düzeyleri; menstrüel dönemden bağımsız olarak belirlenen AMH düzeyi; tubal açıklık durumu (HSG ya da laparoskopi ile); semen analiz parametreleri ve jinekolojik muayene bulguları kaydedilmiştir. Over rezervi AFC, bazal hormon düzeyleri ve AMH ile belirlenmiştir. Ovulasyon indüksiyonu protokolü bireysel olarak planlanmış, toplam ve başlangıç dozlar ile trigger günü hormon düzeyleri kaydedilmiştir. İnseminasyon işlemini takiben 14. gün serum β-hCG ile gebelik testleri değerlendirilmiştir. Semen analizi WHO 2021 kıstaslarına göre yapılmıştır. ​İstatistiksel analizler Jamovi v2.3.28.0 programı kullanılarak yapılmış, anlamlı bulunan değişkenler ve klinik olarak önemli faktörler çok değişkenli lojistik regresyon ile analiz edilmiş, model uyumu AIC, BIC ve Nagelkerke R² kriterleri ile değerlendirilmiştir. ​Bulgular: 368 IUI siklusunun analizinde, siklus başı gebelik oranı %11,9 (n=44) olarak bulunmuştur. Gebelik elde edilen olgular ile edilemeyenler arasındaki karşılaştırmada, bazı klinik ve biyokimyasal parametrelerin istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği saptanmıştır. ​Gebelik elde eden grubun medyan yaşı 28 olup, gebe kalamayan gruba (medyan: 29) kıyasla anlamlı şekilde daha düşüktü (p=0,034). Bu bulgu, yaş ilerledikçe fertilitenin azaldığını desteklemektedir. D3 FSH düzeyi gebelik elde edenlerde ortalama 5,97 IU/L, edemeyenlerde 6,36 IU/L olup fark anlamlıdır (p=0,031). Düşük FSH düzeyleri daha iyi over rezervine işaret etmektedir. ​Toplam progresif motil sperm sayısı (TPMSS), gebelik elde eden grupta ortalama 53,25 milyon; elde edemeyenlerde 36,55 milyon olarak bulunmuş ve fark anlamlıdır (p=0,036). Ayrıca, toplam gonadotropin dozu gebelik elde edenlerde anlamlı şekilde daha yüksek saptanmıştır (738 IU vs. 575 IU; p=0,036). ​Sonuç: Bu çalışma, IUI uygulanan hastalarda gebelik başarısını öngörmede etkili olabilecek parametreleri ortaya koymuştur. Kadın yaşı, toplam indüksiyon dozu, D3 FSH ve Total Potent Motil Sperm Sayısı (TPMSS) gebelikle anlamlı ilişkili bulunmuştur. Buna karşın AMH ve trigger günü hormon düzeyleri gibi parametrelerin gebelik öngörüsünde anlamlı olmadığı belirlenmiştir. Bulgular, IUI başarısının multifaktöriyel bir yapıya sahip olduğunu göstermekte ve tedavi protokollerinin kişiselleştirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.

Özet (Çeviri)

The Predictive Value of Ovarian Reserve Tests for Intrauterine Insemination (IUI) Success ​Objective: Ovulation induction combined with intrauterine insemination (IUI) is one of the most widely used assisted reproductive techniques in the treatment of infertility. Reported pregnancy rates per IUI cycle vary between 8% and 22% in the literature. This study aimed to comprehensively evaluate the predictive value of ovarian reserve tests-including AMH, FSH, LH, E2, and antral follicle count (AFC)-in forecasting pregnancy outcomes in infertile women undergoing IUI. The goal was to identify clinically relevant parameters that may guide decision-making in routine infertility management. ​Materials and Methods: This cross-sectional study analyzed 368 IUI cycles performed on 274 couples at the Assisted Reproductive Treatment Unit of Adana City Training and Research Hospital, between January 1, 2023, and December 31, 2024. Clinical and demographic data were collected, including day-3 hormone levels (FSH, LH, estradiol, progesterone), AMH values measured irrespective of the cycle day, tubal patency (assessed via HSG or laparoscopy), semen analysis (WHO 2021 criteria), and gynecological findings. Ovarian reserve was evaluated using AFC, basal hormone levels, and AMH. Ovulation induction protocols were individualized, and total gonadotropin doses, as well as hormone values on the trigger day, were recorded. Pregnancy was confirmed by serum β-hCG testing 14 days after insemination. ​Statistical analyses were conducted using Jamovi version 2.3.28.0. Group differences were assessed using appropriate statistical tests, and multivariate logistic regression analysis was performed for clinically relevant and statistically significant variables. Model performance was evaluated using AIC, BIC, and Nagelkerke R². ​Results: The overall clinical pregnancy rate per cycle was 11.9% (n=44). Comparison between pregnant and non-pregnant groups revealed statistically significant differences in several parameters. The median age of the pregnant group was 28, which was significantly lower than the non-pregnant group (median: 29) (p=0.034), consistent with the known negative impact of advanced maternal age on fertility. ​Day-3 FSH levels were significantly lower in women who conceived (mean: 5.97 IU/L) compared to those who did not (mean: 6.36 IU/L) (p=0.031), indicating better ovarian reserve. Total progressive motile sperm count (TPMSC) was also significantly higher in the pregnant group (mean: 53.25 million vs. 36.55 million; p=0.036), emphasizing the contribution of male factor. Moreover, the total gonadotropin dose was higher in cycles that resulted in pregnancy (738 IU vs. 575 IU; p=0.036), suggesting enhanced follicular response may improve outcomes. ​Conclusion: This study highlights several parameters that are significantly associated with IUI success, including maternal age, total gonadotropin dose, day-3 FSH level, and TPMSC. Conversely, AMH and trigger-day hormone levels (E2, progesterone) were not significant predictors. These findings underscore that IUI success is influenced by a multifactorial interplay of clinical and laboratory parameters, and that ovarian reserve markers alone may not be sufficient to predict outcomes. Personalized treatment planning is essential to optimize reproductive success

Benzer Tezler

  1. Subfertil hastalarda klomifen sitrat ile uygulanan ovulasyon indüksiyonunun over rezervini ölçmeye yarayan testler üzerindeki etkisi

    Başlık çevirisi yok

    ALPER ŞİŞMANOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Kadın Hastalıkları ve DoğumMarmara Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH DURMUŞOĞLU

    UZMAN KORAY ELTER

  2. Farklı yaş grupları kadınlarda infertilite nedenlerinin klinik önemi

    The clinical importance of the infertility reasons in a women of different age groups

    LALA KAZIMOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ULAŞ FİDAN

  3. IVF sikluslarındaki over yanıtının dğerlendirilmesinde over rezerv testlerinin yeri

    The role of ovarian reserve tests in assessment of ovarian response in İVF cycles

    OYTUN TÜRKKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET BAŞAR TEKİN

  4. İnfetil hastalarda beslenme alışkanlıklrının ve psikosoyal parametrelerin over rezerv testleri ile ilişkisinin araştırılması

    Investigating the relationship between dietary habits and psychosocial parameters with ovarian reserve tests in infertile patients

    ESMAHAN NİDA KAPLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SÜMEYRA NERGİZ AVCIOĞLU

  5. Otoimmün tiroiditli hastalarda tiroid otoantikorlarının over rezervi üzerine etkisi

    The effect of hyroid autoantibodies on ovarian reserve in patients with autoimmune hyroiditis

    HÜSEYİN MERTSOYLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. GÖKSUN AYVAZ