Ben seni çok sevdim
I loved you so much
- Tez No: 946034
- Danışmanlar: PROF. BÜLENT VARDAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İSTANBUL BEYKENT ÜNİVERSİTESİ
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sinema Televizyon Ana Sanat Dalı
- Bilim Dalı: Sinema Televizyon Sanat Dalı
- Sayfa Sayısı: 53
Özet
“Ben Seni Çok Sevdim”isimli Yüksek Lisans tez çalışmasıyla, varoluş bağlamında imkansız bir aşk ilişkisi üzerinden sahaf dükkânında çalışan bir üniversite öğrencisi Ruhale Ali Kemal adlı nihilist bir gencin arasındaki ilişkiye yoğunlaşılmış; bu bağlamda insanların aşkın ve duygularının peşinden savruluşu ve bu olguların toplumsal ilişkileri nasıl şekillendirdiğinin araştırılması amaçlanmış; ayrıca, platonik bir aşkın insan hayatındaki kararları etkileyişi ve nihilist bir karakterin hayata bakışının bu olgudaki payı da irdelenmek istenmiştir. Tezi oluşturan kısa film çalışmasında, klasik bir sinema dili kullanılmıştır. Böylesi bir sinema dilininin kullanılmasıyla varoluşsal bir çıkarım elde edilmesi ve yaşam hakkında bir muhakeme yapılması amaçlanmıştır. Ruhan ve Ali Kemal isimli karakterler aracılığıyla, iki insanın karşılaşmasının bir saplantıya dönüşmesi ve bu saplantıya neden olan duygu yoğunluğu, sinema sanatının olanaklarıyla derinlikli bir yolculuğa dönüştürülmüştür. Sinemanın toplumla ya da insanlar arası bir etkileşim aracı olması sebebiyle, klasik sinema dili içinde deneyselliklere de başvurulmuş, kimi imge, metafor, simge ve benzetmelerden de yararlanılmıştır. Bu bağlamda farklı kültürlerin ortaya çıkardığı sinema diliyle diyalektik bir sorgulama kurulmaya çalışılmış; filmin dili klasik Hollywood film dilinden farklılaştırılmıştır. Çünkü metafor ve diğer nitelikler, her sanatta ve özellikle de sinemada var olduğundan beri güçlü bir ifade aracı olmuştur. Bu açıdan sinema ve edebiyat ilişkisi ve bu bağlamda özellikle şiir sanatı; özellikle de görüntü ve ışık aracılığıyla estetik bir algı oluşturmak ve sinema dilinin potansiyelini güçlendirmek için kullanılmıştır. Bu çalışma, belirtilen özellikler bağlamında sinemanın insanlar arası iletişimi, duygusal bağları ve insanların kültürel anlayışını nasıl yönlendirdiğini incelemek amacıyla bir perspektif de sunmayı amaçlamıştır. Nihilist Ali Kemal ile aşka değer veren Ruhan arasında gözlemlenen ve hayata farklı pencerelerden bakma olgusunun, nasıl büyük bir hayal kırıklığı yarattığı da yansıtılmak istenmiştir. Ben Seni Çok Sevdim isimli tez filmiyle; sosyo kültürel bir bakış açısıyla, Ruhan ve Ali Kemal isimli karakterlerin hikâyesi üzerinden, sanatın toplumsal işlevinin sınırları hakkında bir perspektif sunulması da amaçlanmıştır.
Özet (Çeviri)
This thesis examines the love connection—or the failure to form such a connection—between Ruhan, who works in a second-hand bookstore and is a university student, and Ali Kemal, a nihilist character. The film that constitutes the thesis employs classical cinematic language. It aims to explore how people are swept away in pursuit of love and emotions, as well as how social relationships are formed. Furthermore, it seeks to analyze how platonic love influences a person's life decisions and the perspective of a nihilist character on life. In doing so, it aims to provide an existential reflection on the reasoning of our lives. The emotions behind Ruhan and Ali Kemal's encounters—obsession and attraction—are transformed into a profound journey through cinematic art. Given that cinema serves as a medium for societal and interpersonal interaction, the work incorporates experimental elements within classical cinematic language, utilizing various images, metaphors, symbols, and analogies. Careful efforts have been made to establish bridges between disciplines, differentiating the film's language from classic Hollywood style. This is because metaphors and other qualities have historically served as powerful means of expression in all forms of art, especially in cinema. In this sense, cinema, literature, and poetry intertwine, particularly through images and light, enhancing the potential of cinematic language in terms of aesthetics, perception, and reception. This study also aims to provide a perspective on how cinema directs interpersonal communication, emotional connections, and cultural understanding. It seeks to observe how the phenomenon of viewing life through different lenses—between nihilist Ali Kemal and love-valuing Ruhan—creates significant disappointment. In this context, the study is also a cultural exploration. Through the story of Ruhan and Ali Kemal, it aims to examine how art scrutinizes the boundaries of social connections. Although the passionate Ruhan, who values love, and the disillusioned Ali Kemal exhibit tendencies toward forming a connection, many people's lives, like theirs, ultimately end in disappointment. This thesis and film also address how these traces can be conveyed through cinema.
Benzer Tezler
- Şeyyad Hamza Mi'rac-name
Başlık çevirisi yok
GÜLTEN FEŞEL GÜZELIŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
1996
Türk Dili ve EdebiyatıMarmara ÜniversitesiEski Türk Edebiyatı Bilim Dalı
PROF. DR. METİN AKAR
- Konuşmak çok güzel (Kısa film)
It is very good to speak (Short film)
ARMAĞAN GÜNEŞ
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2015
Güzel SanatlarBeykent ÜniversitesiSinema Televizyon Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. CENGİZ ASİLTÜRK
- Tarih-i Burhaneddin-i Belhi (Lady Sheil'in anıları)
History of Burhaneddin-i Belhi (Memories of Lady Sheil)
NİHAL ÇANKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
1999
Doğu Dilleri ve Edebiyatıİstanbul ÜniversitesiFars Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET KANAR