Geri Dön

Nüks nedeniyle yeniden ameliyat edilen glial tümörlü hastalarda tümör dokusu VEGF ekspresyonu düzeyinin ilk cerrahi tümör dokusu VEGF düzeyi ile karşılaştırılması

Comparison of tumour tissue VEGF expression level with initial surgical tumour tissue VEGF level in patients with glial tumours who underwent reoperation for recurrence

  1. Tez No: 946229
  2. Yazar: SHARIGAT IBRAGIMOV
  3. Danışmanlar: PROF. DR. METİN KAPLAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Glial tümör, vasküler endotelyal büyüme faktör, antianjiyogenik tedavi, Glial tumour, vascular endothelial growth factor, antiangiogenic therapy
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 57

Özet

ÖZET Gliomlar, nöroektodermal dokuları oluşturan ve devamlılığını sağlayan progenitör hücrelerinden köken alır ve beyin dokusunun en sık görülen primer tümörleridir. Çeşitli genomik farklılıklara ve klinik sonuçlara sahip bu tümörlerin anjiyogenez ve vaskülogenezisinde vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) önemli rol oynar. Bu çalışmada glial tümörlerin nüksü nedeniyle yeniden ameliyat edilen hastalarda tümör VEGF ekspresyonu düzeyi ilk cerrahi tümör dokusu VEGF düzeyi ile karşılaştırıldı. Elde edilen sonuçlar medikal tedavinin yönetimi dikkate alınarak tartışıldı. İlk ve nüks ameliyatı kliniğimizde yapılan 16 glial tümör olgusu çalışmamıza dâhil edildi. VEGF düzeyi immünohistohimyasal yöntemle incelendi. Tümör dokusu VEGF düzeyinin yaş, cinsiyet, ilk ve nüks tümör olgusu ve tümör derecesiyle ilişkisi çoklu regresyon analiziyle incelendi. Çalışmaya dahil edilen 16 hastanın 12'si erkek, 4'ü kadındı. Incelenen hastaların ilk ameliyatındaki medyan yaş ortalaması 50.5 (14-68) ve nüks ameliyatında medyan ortalaması ise 51 (15-69)'di. Olguların yaşı, cinsiyeti, ilk ve nüks sonrası doku VEGF düzeyleri karşılaştırıldığında anlamlı bir ilişki izlenmedi, tümör dokusu VEGF düzeyi ve tümör derecesi karşılaştırıldığında ise anlamlı bir ilişki görüldü. Son yıllarda nöro-onkolojide tümör anjiogenezisinin inhibisyonu önemli bir terapötik strateji olmuştur. Tümör nüksünde VEGF düzeyinin arttığı bazı raporlarda bildirilmiştir. Bununla ilişkili olarak özellikle nüks glial tümör tanılı hastalarda anjiogenik ilaçların etkili olduğu rapor edilmiştir. Çalışmamızda nüks eden glial tümör olgularımızda VEGF düzeylerinin ilk cerrahi doku VEGF düzeyleri ile karşılaştırıldığında anlamlı bir değişiklik göstermediği gözlendi. Bu sonucumuz medikal tedavinin yönetimi açısından glial tümörlerin nüksü sonrası anjiogenik ilaçların bir seçenek olarak gündeme gelmesiyle örtüşmemektedir. Glial tümörlerde anjiogenik ilaçların kullanımı tümör nüksünden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Sonuçlarımız daha geniş serilerde yapılacak çalışmalarla desteklenmelidir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT COMPARISON OF TUMOUR TISSUE VEGF EXPRESSION LEVEL WITH INITIAL SURGICAL TUMOUR TISSUE VEGF LEVEL IN PATIENTS WITH GLIAL TUMOURS WHO UNDERWENT REOPERATION FOR RECURRENCE Gliomas originate from progenitor cells that form and maintain neuroectodermal tissues and are the most common primary tumours of brain tissue. Vascular endothelial growth factor (VEGF) plays an important role in the angiogenesis and vasculogenesis of these tumours with various genomic differences and clinical outcomes. In this study, tumour VEGF expression level was compared with the initial surgical tumour tissue VEGF level in patients who underwent reoperation for recurrence of glial tumours. The results obtained were discussed in relation to the management of medical therapy. Sixteen glial tumour patients who underwent initial and recurrence surgery in our clinic were included in our study. VEGF level was analysed by immunohistochemical method. The relationship of tumour tissue VEGF level with age, gender, first and recurrent tumour cases and tumour grade was analysed by multiple regression analysis. Of the 16 patients included in the study, 12 were male and 4 were female. The median age at the first operation was 50.5(14-68) and the median age at the recurrence operation was 51(15-69). There was no significant correlation between age, gender, initial and recurrence tissue VEGF levels, but there was a significant correlation between tumour tissue VEGF level and tumour grade. In recent years, inhibition of tumour angiogenesis has been an important therapeutic strategy in neuro-oncology. Increased VEGF levels in tumour recurrence have been reported in some reports. In relation to this, angiogenic drugs have been reported to be effective especially in patients with recurrent glial tumours. In our study, it was observed that VEGF levels in our recurrent glial tumour patients did not show a significant change when compared with the initial surgical tissue VEGF levels. This result does not coincide with the fact that angiogenic drugs have been brought to the agenda as an option after recurrence of glial tumours in terms of medical treatment management. The use of angiogenic drugs in glial tumours should be considered independently of tumour recurrence. Our results should be supported by studies in larger series.

Benzer Tezler

  1. Sakrokoksigeal pilonidal sinüs tanısıyla ameliyat edilen hastalarda nüksü etkileyen faktörler

    Factors affecting recurrence in patients operated with the diagnosis of sacrocoxygeal pilonidal sinus

    ERHAN ALTINTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Genel CerrahiErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARDA IŞIK

  2. Hidatik kist tanısında DD5 (Double Diffusion ARC5) deneyinin yeri ve önemi, ELISA (Enzyme-linked immunosorbent assay) ve IHA (İndirect hemagglutination) ile karşılaştırılması

    The Position and the importance of the DD5 (Double Diffusion ARC5) test in the diagnosis of hydatid cysts and its comparison with the ELISA (Enzyme-linked immunosorbent assay) and the IHA (Indirect hemagglutination) tests

    NİLGÜN SAHİP (DİNÇER)

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Mikrobiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERGENE BÜGET

  3. Lokal ileri rektum kanserinde neoadjuvan tedavi sonrasında tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde görüntüleme yöntemlerinin duyarlılıkları ve postoperatif sonuçlarımız

    Sensitivity of imaging methods in treatment response after neoadjuvant treatment in locally advanced rectal cancer and our postoperative results

    AHMET ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Genel CerrahiSakarya Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FEHMİ ÇELEBİ

  4. Periprostetik eklem enfeksiyonlarında preoperatif ve peroperatif değişken parametrelerin risk faktörü olarak belirlenmesi

    Determination of preoperative and peroperative variable parameters AS risk factors in periprosthetic joint infections

    SHIKHALI ISGANDARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Ortopedi ve TravmatolojiMarmara Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EVRİM ŞİRİN

  5. Nörolojik defisitli çocuklarda gastroözofageal reflü hastalığına cerrahi yaklaşım ve antireflü cerrahi yöntemlerinin sonuçları

    Surgical approach and anti-reflux surgery results to gastroesophageal reflux disease in children with neurological defisits

    AYBEGÜM KALYONCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk CerrahisiMarmara Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜRSU KIYAN