Türk adalet sisteminde inşaat sektörü ile ilgili davaların teknik ve hukuki sınıflandırılması ve teknik bilirkişi çalışmalarının süreci
Technical and legal classification of construction sector related cases in the turkish justice system and the process of technical expert studies
- Tez No: 947292
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ONUR BEHZAT TOKDEMİR, DR. MURAT KURUOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İnşaat Mühendisliği, Civil Engineering
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yapı İşletmesi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 123
Özet
İnşaat sektörü, binaların, altyapıların ve diğer yapıların tasarımını, inşaatını, onarımını ve bakımını kapsayan ekonomik bir alandır. Bu sektör, fiziksel yapıların geliştirilmesi ve inşa edilmesiyle ilgilenirken, aynı zamanda iş gücü, malzeme, mühendislik ve tasarım gibi çeşitli disiplinlerin bir araya gelmesini gerektirir. İnşaat sektörü, ekonomik kalkınmada önemli bir rol oynar çünkü konut, ticaret, sanayi ve altyapı gibi kritik yapıların inşa edilmesini sağlayarak toplumların ve ekonomilerin gelişmesine katkı sağlar. İnşaat sektörü, birçok farklı tarafın iş birliği içinde çalıştığı karmaşık bir alandır. Bu taraflar arasında ilk olarak işveren (proje sahibi) yer alır; proje finansmanını sağlayan ve inşaatı başlatan kişidir. Yüklenici (ana müteahhit), projenin inşaat işlerini üstlenen ve tüm süreci yöneten firmadır. Yüklenici, gerekirse alt yükleniciler (taşeronlar) ile belirli işlerde iş birliği yaparak uzmanlaşmış hizmetler sağlar. Proje yöneticisi, inşaatın her aşamasını koordine eder, zaman çizelgesine uygunluk sağlar ve projenin kalitesini denetler. Mimarlar ve inşaat mühendisleri gibi mühendislik danışmanları, yapının estetik tasarımını oluşturur, güvenliğini ve sağlamlığını hesaplar. Ayrıca, elektrik, mekanik ve HVAC mühendisleri gibi uzmanlar, yapının iç sistemlerinin kurulumu ve tasarımını gerçekleştirir. Bilirkişiler, inşaatla ilgili teknik değerlendirmeler yaparak mahkemelerde veya uyuşmazlıklarda tarafsız görüş bildirir. Yasal ve mali danışmanlar ise inşaat sözleşmelerini düzenler, hukuki sorunları çözer ve finansal yönetimi sağlar. Son olarak, denetçiler, inşaat sürecinin ve tamamlanan yapının standartlara uygunluğunu kontrol eder. Tüm bu taraflar, inşaat projelerinin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için birbirleriyle uyum içinde çalışır. Bu kadar çok tarafın olduğu yerde ihtilaf olmaması da kaçınılmazdır. Özellikle inşaat sektörünü ilgilendiren davalardaki teknik bilirkişi raporları incelendiğinde davaların çok uzun sürdüğü, dava süresince davaya birçok farklı bilirkişi atandığı, dava için gerekli evrakların eksik olduğu, davacı veya davalı tarafından belirtilen talebin teknik bir konu olması nedeniyle hukuk tarafında çalışanların teknik konuda bilgisinin yetersiz olduğu değerlendirilmiştir. Diğer yandan inşaat davalarının bu kadar uzun sürmesinin temel sebebi olarak inşaat davasının konusuna, teknik bilirkişilerin teknik açıdan bakması karşısında hukuk çalışanlarının hukuki açıdan bakarak dava konusuna farklı bakış açılarından yaklaşımın yarattığı karmaşa olduğu gözlemlenmiştir. Fakat davalı veya davacı, dava konusuna teknik açıdan bakılarak kısa süre içerisinde davanın sonuçlanmasını ve işini tamamlamayı amaçlarken hukuki bakış açısında teknik bilginin yetersiz veya zayıf olmasından kaynaklı dava konusu talebin değerlendirilmesindeki farklı bakış açısının yarattığı girdaba girerek sorunlu bir inşaat davası açılmış bulunmaktadır. Bu nedenle tez kapsamında ilk olarak Türk Adalet Sistemi'nin işleyişi ve genel yapısı incelenmiştir. Çeşitli hukuk kaynaklarından Türk Adalet Sistemi'ndeki yargı kolları, görev ve yetkileri, çalışma düzeni, işleyişi, mahkeme türleri ve inşaat davalarının hangi mahkeme türlerinde görüldüğü incelenmiştir. Ardından incelenen teknik bilirkişi raporları ve literatür taramasına göre inşaat dava türleri belirlenmeye ve tasnif edilmeye başlanmıştır. Türk Adalet Sistemi'nde davaların kaderini doğrudan etkileyen diğer bir unsur ise davaya hakim tarafından atanan inşaat bilirkişileridir. Bu bilirkişiler, teknik bir konuda görüş vermesi ve davanın sonuçlanmasını doğrudan etkilemesi açısından son derece önemli kişilerdir. Bu tez kapsamında teknik bilirkişilerin Türk Adalet Sistemi'nde nasıl çalıştığı ve görevleri araştırılmıştır. Davaya atanan bilirkişilerin dava sürecine etkisini, dava süresinin uzunluğunu, davanın doğru mahkemede açılmaması nedeniyle oluşacak zaman kaybını, davada gerekli olabilecek evrak ve dokümanların eksikliği nedeniyle dava süresine etkisini, verilen kararlara itiraz nedeniyle davanın sonuçlandırılamadığı ve bu sebeple de dava süresinin uzunluğunu gösterebilmek amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre Bilirkişi Akış Diyagramı hazırlanmıştır. Bilirkişi Akış Diyagramı, bir inşaat davasının tüm süreçlerini gösteren ve inşaat bilirkişisinin bu süreçlerde ne yapması gerektiğini açıklayan önemli bir diyagramdır. Bu diyagram izlenerek herhangi bir davanın hangi aşamada olduğunu, öncesinde neler yapıldığını ve sonrasında neler yapılacağını görebilmek açısından davacı, davalı, hakim, avukat, bilirkişi vb. kişiler tarafından oldukça önem arz etmektedir. Bilirkişi Akış Diyagramını oluşturduktan sonra diyagramın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun şekilde oluşturulduğunu doğrulamak amacıyla örnek dava dosyalarının diyagrama uygunluğu incelenmiştir. İnceleme neticesinde diyagramın dava süreçlerine uygun şekilde oluşturulduğu gözlemlenmiştir. Ardından, inşaat davalarının ne kadar uzun sürdüğünü göstermek amacıyla üç adet gerçek dava dosyası incelenmiştir. Bu dava dosyaları, Bilirkişi Akış Diyagramı'na göre düzenlendikten sonra yapılan incelemede normalde altı ay sürmesi gereken dava dosyası halen dördüncü senesine ulaşmasına rağmen sonuçlanmamıştır. Bu durum Türk Adalet Sistemine, hakimlere, avukatlara, davacıya, davalıya, teknik bilirkişiye vb. birçok kişi ve kuruma önemli derecede sorun yaratarak zaman kaybına neden olmaktadır. İnşaat teknik bir konu olduğu için ve hukuk alanında inşaat teknik bilgisine sahip kişilerin azınlıkta olması nedeniyle inşaat davalarının sonuçlanması uzun sürmektedir. Avukatların teknik konuya bakış açısı, hukuk kitaplarında inşaat sınıflandırması ne kadarıyla mevcutsa o kadar bilgiyle sınırlı kalmaktadır. Ancak, hukuki sınıflandırmada tek bir konuya dahil olan dava türü, inşaat teknik sınıflandırmasına göre onlarca konuya dahil olabilmektedir. Bu durum, avukatlar tarafından açılan davanın ne kadar açık ve anlaşılır olduğu, davanın görüldüğü mahkeme türünün ne kadar doğru olduğu, davacı tarafından talep edilen konunun hakim tarafından ne kadar doğru değerlendirildiği ve davaya atanan teknik bilirkişilerin davayı ne kadar doğru yorumladığı kuşkuludur. Bu konunun aydınlatılması için yapılan araştırmada teknik sınıflandırma için 54 konu başlığı altında 215 dava türü; hukuki sınıflandırmada ise 27 adet konu başlığı altında 66 adet dava türü bulunduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırmadan da anlaşılacağı üzere hukuki açıdan tek bir konuda incelenen dava, teknik olarak birçok dava konusuna dahil olabilmektedir. Hukukçulara göre inşaat dava türleri borç adı altında sınıflandırılmaktadır. Özellikle özen ve sadakat borcu gibi çok geniş kapsamlı bir sınıflandırmaya, teknik sınıflandırmanın tamamının dahil edilebilir olduğunun söylenmesi yanlış olmayacaktır. Bu nedenledir ki avukatların inşaat davalarında genellikle bu tarzdaki geniş kapsamlı hukuki inşaat dava türü sınıflandırmalarını kullanmaları, davaların amacının ve kapsamının tam olarak belirlenememesine, tam olarak belirlenemeyen talep yüzünden doğru mahkeme türünde davaların görülememesine, davaya tecrübeli teknik bilirkişinin atanana kadar ki süreç içerisinde dava süresinin oldukça uzamasına ve en başta davacı tarafından doğru talep yapılamamasından dolayı geçen dava süresine rağmen davanın neredeyse en başa dönüp tekrar görülmesine neden olmaktadır. Halbuki inşaat sektöründeki davaların çoğunun konusu alacak-verecek davalarıdır. Bu davalarda, spesifik bir teknik konu üzerinden matematiksel hesaplar yapılır ve doğru sonuca ulaşmak kesindir. Ancak hukuk sektöründeki insanların inşaat teknik bilgisinin çok zayıf olmasından kaynaklı davacı veya davalı tarafından talep edilen konu tam anlamıyla anlaşılamamakta ve dolayısıyla dava en başından itibaren hatalı bir şekilde ilerlemektedir. Sonuç olarak, teknik ve hukuki sınıflandırmadaki hem sayısal açıdan hem de kapsam açısından oluşan farkın çözümlenebilmesi için bir dava matrisi oluşturulmuştur. Bu matris ile amaç hukuki ve teknik dava türlerinin birbirleri ile uygunluğunu belirleyebilmektir. Böylece, teknik sınıflandırmada yer alan dava türlerinin hukuki sınıflandırmadaki karşılığı eşleşecek ve tam tersi durum da geçerli olacaktır. Böyle bir çalışma hem teknik bilirkişilere hukuki açıdan bakmayı hem de hukuk çalışanlarına teknik açıdan bakmayı sağlayacaktır.
Özet (Çeviri)
The construction sector is an economic field that encompasses the design, construction, repair, and maintenance of buildings, infrastructure, and other structures. While this sector deals with the development and construction of physical structures, it also requires the integration of various disciplines such as labor, materials, engineering, and design. The construction sector plays a vital role in economic development by enabling the construction of critical structures such as residential, commercial, industrial buildings, and infrastructure, thereby contributing to the advancement of societies and economies. The construction sector is a complex field involving the collaboration of many different parties. Among these parties, the primary one is the employer (project owner), who provides the financing and initiates the project. The contractor (main contractor) is the firm responsible for managing and executing the construction work. If necessary, the contractor collaborates with subcontractors to provide specialized services. The project manager coordinates all phases of construction, ensures compliance with the timeline, and oversees the quality of the project. Engineering consultants such as architects and civil engineers are responsible for the aesthetic design of the structure and for ensuring its safety and structural integrity. Moreover, specialists like electrical, mechanical, and HVAC engineers handle the design and installation of the internal systems of the building. Experts (technical experts or court-appointed experts) provide impartial opinions in court or during disputes through technical assessments related to construction. Legal and financial consultants draft construction contracts, resolve legal issues, and manage financial processes. Finally, inspectors check the conformity of both the construction process and the completed structure with relevant standards. All of these parties must work harmoniously for the successful completion of construction projects. Naturally, with so many parties involved, disputes are inevitable. When reviewing technical expert reports in legal cases related to the construction sector, it is often observed that cases are prolonged, multiple experts are appointed during the process, necessary documents are missing, and that the legal professionals lack adequate technical knowledge due to the technical nature of the claims made by plaintiffs or defendants. Furthermore, one of the main reasons for the prolonged duration of construction lawsuits is the divergence in perspective: while technical experts evaluate the case from a technical standpoint, legal professionals approach it from a legal viewpoint, resulting in confusion. Plaintiffs or defendants aim for the case to be resolved quickly through a technical evaluation so that the work can be completed. However, the lack of technical knowledge in the legal approach causes misunderstandings in interpreting the claims, leading to complicated lawsuits. Therefore, this thesis first examines the structure and operation of the Turkish Judicial System. Using various legal sources, the branches of the judiciary, their duties and jurisdictions, operational structures, types of courts, and the types of courts where construction disputes are heard are explored. Then, based on the examination of technical expert reports and a literature review, construction-related case types have been identified and categorized. Another element that directly affects the outcome of cases in the Turkish Judicial System is the technical expert appointed by the judge. These experts are crucial because their opinions on technical matters can directly influence the outcome of the lawsuit. In this thesis, the role and working procedures of technical experts within the Turkish Judicial System are analyzed. To demonstrate the impact of expert involvement on case duration, time lost due to incorrect court assignments, and the consequences of missing documents or unresolved objections, a Technical Expert Workflow Diagram has been developed in accordance with the Turkish Code of Civil Procedure. This diagram outlines all stages of a construction lawsuit and explains the duties of the construction expert at each phase. It is an important reference for all stakeholders in the legal process—including judges, lawyers, experts, plaintiffs, and defendants—as it allows them to see the current stage of the case, what has been done, and what will happen next. To verify the alignment of the diagram with the Code of Civil Procedure, sample case files were analyzed, and the results confirmed that the diagram accurately reflects real-life case processes. Subsequently, three real case files were examined to demonstrate the prolonged duration of construction lawsuits. According to the workflow diagram, these cases should have concluded in six months, yet one was still unresolved after four years. This results in significant delays, causing problems for judges, lawyers, plaintiffs, defendants, experts, and institutions alike. Due to the technical nature of construction and the lack of construction-related technical knowledge among legal professionals, the resolution of construction disputes takes a long time. Lawyers' perspectives on technical matters are often limited to the extent of classifications provided in legal textbooks. However, a case categorized under a single legal classification may correspond to dozens of technical classifications. Therefore, it is questionable how clearly a lawsuit has been articulated by the lawyer, whether the case has been filed in the correct type of court, whether the judge has correctly interpreted the claim, and whether the technical expert has properly evaluated the case. In the research conducted to clarify this issue, it was found that while the technical classification comprises 215 case types under 54 categories, the legal classification includes only 66 case types under 27 categories. This demonstrates that a case considered under a single legal category may involve multiple technical issues. According to legal professionals, construction cases are generally classified under obligations law, with broad categories such as“duty of care and loyalty”encompassing most technical disputes. This broad legal classification prevents the exact scope and purpose of a claim from being defined, which leads to the wrong court type being selected and causes delays until an experienced technical expert is appointed—ultimately resulting in the case being restarted despite the time that has passed. In reality, most construction-related cases involve receivables and payments. These types of cases require specific technical calculations, leading to clear results. However, due to the lack of technical knowledge in the legal sector, the nature of the claims made by either party is often not fully understood, causing the entire process to proceed incorrectly from the start. As a solution, a Case Matrix was developed to reconcile the numerical and conceptual differences between technical and legal classifications. This matrix aims to align legal and technical case types with each other. Consequently, the legal counterparts of cases classified under technical criteria—and vice versa—can be identified. Such a tool will enable technical experts to adopt a legal perspective and legal professionals to develop a technical outlook.
Benzer Tezler
- Kriminoloji ve Ceza Hukuku boyutuyla 'çevreci terörizm'
'Ecoterrorism' in criminology and Criminal Law aspects
ERDEM İZZET KÜLÇÜR
- Türk vergi sisteminde arsa ve arazilere yönelik mali yükümlülükler
Financial obligations related to parcel of land in turkish tax system
TACİM YAYĞIR
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
MaliyeAnadolu ÜniversitesiMaliye Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. CANATAY HACIKÖYLÜ
- Alman standartları (DIN 1045) Amerikan standartları (ACI) Türk standartları (TS 500) Eurocode-2'de narinlik ve burkulma hesabı
The slenderness effects and the buckling design in DIN1045-ACI-TS500 and EC-2
SEYHAN TEMEL
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELİKE ALTAN
- Experimental study of substandard RC frames enhanced with tube-in-tube buckling-restrained braces
Burkulmasi önlenmiş tüp içinde tüp çaprazlar ile iyileştirilmiş standart alti betonarme çerçevelerin deneysel çalişmasi
EMİNE EVRİM OYGUÇ
Doktora
İngilizce
2025
Deprem Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiDeprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDUL HAYIR