Geri Dön

Metimazol kullanan hastalarda gelişebilecek hepatotoksisiteye, eşlik eden diabetes mellitus varlığının etkisinin değerlendirilmesi

Evaluation of the effect of the presence of concomitant diabetes mellitus on hepatotoxicity that may occur in patients using methimazole

  1. Tez No: 947861
  2. Yazar: BÜŞRA SAKAL DURAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AHMET DİRİKOÇ, DOÇ. DR. OSMAN İNAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Amaç: Diyabet ve tiroid fonksiyon bozuklukları sıklıkla bir arada bulunma eğilimindedir. Hem hipotiroidizm hem hipertiroidizm diyabet hastalarında diyabetik olmayanlara göre daha yaygındır. Metimazole (MMI) bağlı hepatotoksisite az görülen bir yan etkidir ancak ciddi seyredebilen kolestatik hepatit tablosu gelişebilir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu genellikle tedavinin başlamasından sonraki 2 gün-3 ay içinde ortaya çıkar ve ilacın kesilmesini takiben normal değerlere dönmesi yaklaşık 20 ayı bulabilir. Çalışmamızda, MMI tedavisi başlanan hipertiroidizm hastalarında, eşlik eden Diabetes Mellitus (DM) varlığının MMI kullanımına bağlı gelişen karaciğer fonksiyon testi (KCFT) bozukluğu üzerindeki etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Şubat 2019-Aralık 2023 yılları arasında Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Endokrinoloji Kliniği'nde hipertiroidi etyolojisi toksik adenom (TA), toksik multinodüler guatr (TMNG) ve Graves hastalığı olan ve MMI tedavisi ile takipli 500 hastanın verisi retrospektif olarak incelendi. DM, prediyabet, hipertansiyon (HT), hiperlipidemi (HL) tanıları olan hastalar çalışmaya dahil edilirken, gebelik, bilinen karaciğer hastalığı,viral hepatit, kronik böbrek hastalığı, alkol-madde-herbal kullanımı, KCFT'yi etkileyebilecek ilaç kullanımı olan hastalar çalışmadan dışlandı. Hipertiroidi tanısı olup, MMI kullanan ve ek hastalığı olan hastaların verileri, hipertiroidi dışında hiçbir ek hastalığı olmayan kontrol grubu hastalarının laboratuvar verileri ile karşılaştırıldı. Ayrıca MMI tedavisi başlangıcındaki KCFT ve TFT ile, tedavinin 1. ve 3. ayındaki KCFT ve TFT değerleri de karşılaştırılarak analiz edildi. Bulgular: Çalışmamıza 148 erkek (%29,6), 352 kadın (%70,4) toplam 500 hasta dahil edildi. Herhangi bir ayda MMI tedavisine bağlı KCFT yüksekliği gelişmeyen hasta sayısı 306 (%61,2) idi. Birinci ve üçüncü ayda, hem diyabeti olan hem de olmayan grupta en sık yükselen parametre ALP, en az yükselen parametreler ise total ve direkt bilirubin olarak saptandı. Cinsiyet dağılımı açısından KCFT yüksekliği olan ve olmayan gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı ancak KCFT yüksekliği görülen hastaların istatistiksel olarak daha genç olduğu tespit edildi (p=0,02). Diyabet varlığı ile KCFT yüksekliği arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Graves hastalarında KCFT yüksekliği, TMNG ve TA hastalarına kıyasla anlamlı olarak daha sık görüldü (p

Özet (Çeviri)

Aim: Diabetes and thyroid dysfunction often tend to coexist. Both hypothyroidism and hyperthyroidism are more common in diabetic patients than in nondiabetics. Hepatotoxicity due to methimazole (MMI) is a rare side effect, but cholestatic hepatitis, which can be serious, may develop. Liver dysfunction usually occurs within 2 days to 3 months after the start of treatment and may take approximately 20 months to return to normal values following discontinuation of the drug. Our study aimed to evaluate the effect of the presence of concomitant Diabetes Mellitus (DM) on the liver function test (LFT) disorder that develops due to MMI use in hyperthyroidism patients who started MMI treatment. Materials and Methods: In this study, the data of 500 patients with hyperthyroidism etiology, toxic adenoma (TA), toxic multinodular goiter (TMNG) and Graves' disease, who were followed up with MMI treatment at Ankara Bilkent City Hospital Endocrinology Clinic between February 2019 and December 2023, were retrospectively examined. While patients with diagnoses of DM, prediabetes, hypertension (HT), hyperlipidemia (HL) were included in the study, patients with pregnancy, known liver disease, viral hepatitis, chronic kidney disease, alcohol, substance, herbal use, and drug use that could affect LFT were excluded from the study. The data of patients diagnosed with hyperthyroidism, using MMI, and having comorbidities were compared with the laboratory data of control group patients who had no comorbidities other than hyperthyroidism. In addition, LFT and TFT values at the beginning of MMI treatment and LFT and TFT values at the 1st and 3rd months of treatment were compared and analyzed. Results: A total of 500 patients, 148 males (29.6%) and 352 females (70.4%), were included in our study. The number of patients who did not develop LFT elevation due to MMI treatment in any month was 306 (61.2%). In the first and third months, the most frequently increased parameter in both the diabetic and non-diabetic groups was ALP, and the least frequently increased parameters were total and direct bilirubin. There was no significant difference between the groups with and without LFT elevation in terms of gender distribution, but patients with LFT elevation were found to be statistically younger (p=0.02). No significant relationship was found between the presence of diabetes and LFT elevation. Elevated LFT was seen significantly more frequently in Graves' patients compared to TMNG and TA patients (p

Benzer Tezler

  1. Antitiroid tedavi alan hastalardaki anti-nötrofil sitoplazmik antikor (ANCA) sıklığının hastalıklı kontrollerdeki ANCA sıklığı ile karşılaştırılması

    Comparison of anti-neutrophil cytoplasmic antibodies (ANCA) prevalance of patients that received antithyroid treatment with diseased controls' ANCA prevalance

    TURAN ÇALHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ESAT UĞUR GÖRPE

  2. Subklinik tirotoksikoz nedenleri ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesi

    Causes of Subclinical thyrotoxicosis and evaluation of treatment methods

    EBRU DEMİR ÜLGEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN NİSBET YILMAZ

  3. Kronik obstrüktif akciğer hastalığının eşlik ettiği iskemik kalp hastalarında asetil salisilat direncinin sıklığının araştırılması

    Evaluation of the frequency of acetyl salicylic acid resistance in the patients with ischaemic heart disease and coexistent chronic obstructive pulmonary disease

    ÖNDER DEMİRÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Göğüs Hastalıklarıİstanbul Bilim Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İSMAİL POLAT CANBOLAT

  4. Graves hastalığında, propiltiourasil ve metimazol tedavisinin, serum oksidatif stres göstergeleri (TAS ve TOS) ve bir inflamatuar belirteç olan osteopontin düzeyleri üzerine etkilerinin karşılaştırılması

    Comparing the effects of propylthiouracil and methimazole treatments on serum oxidative stres indicators (tas, tos) and on osteopontine, an inflammatory marker, in graves' disease

    MUSTAFA KOÇAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERSİN AKARSU

  5. Tedavi altındaki hipertiroidi vakalarında yan etkiler

    The side effects in hyperthyroidism cases under treatment

    YAKUP DERİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HİLMİ ERDEM SÜMBÜL